Bölüm 10 : Otoritenin Gücü...

<+5 EXP daha düşük seviyeli bir iblise sorun çıkardığın için> Tokat o kadar gürültülüydü ki, yemek yiyenler bir an durdu. Drama her zaman dikkat çekerdi. Ve bu nadir görülen bir olaydı. Potty tokatla hazırlıksız yakalandı ve Magistri'nin pençesinin izleri yüzünde kaldı. "Nasıl F sınıfını D sınıfına bırakabildin? Seni aptal gerizekalı!" Magistri sertçe azarladı. "F sınıfı mı?" Bu sözler Potty'yi şaşırttı. Ancak Magistri'nin işaret ettiği yere baktı. Sürpriz bir şekilde, sıska vücutlu Lenny orada duruyordu. Potty'nin büyük kurbağa gibi gözleri şaşkınlıkla açıldı. Aslında bu karşısında çok şaşırmıştı. Lenny'nin çoktan öldüğünü sanıyordu. Sonuçta, yarı insan olan Lenny'yi arenaya göndermek için ipleri elinde tutmasının sebebi buydu. Ancak şeytanlar, sonuçta şeytanlardı. "F sınıfı mı!? Affedin beni Magistri! Benim görmediğim bir anda kaçmış olmalı," dedi ve kurbağa gibi kollarını Lenny'ye uzattı, "ona bir ders vereyim." Magistri kolunu sıkıca tuttu, "Böyle bir şey yapmayacaksın!" Lenny'ye döndü, "Bu çocuk Lord Cuban'ın dikkatini çekti." "Ha!?" Bu sefer sadece iblis kurbağa şaşırmamıştı. Gladyatörler bile Lenny'ye şaşkınlıkla baktılar. Az önce duydukları şey, kralın bir köleye lütufta bulunduğu anlamına geliyordu. Sonuçta, bu yerde Lord Cuban kraldı. Onun sözü kanundu. Başını sallamasıyla özgürlük ya da ölüm verilebilirdi. Diğer iblisler bile ondan korkuyordu. Sonuçta, o çok güçlü bir iblisti ve adı şerefliydi. Kralın takdirini kazanmak, zirveye doğru atılmış bir adımdı. Tüm gladyatörler ona şaşkınlık ve kıskançlıkla baktılar. Özellikle de bir gözünü ve parmağını yeni kaybetmiş olan D4022. Magistri etrafına baktı. Diğer gladyatörlerin gözlerinde kıskançlık görebiliyordu. Normalde böyle bir şey olduğunda, o gladyatör herkesin hedefi olurdu. Sonuçta, Lord Cuban'ın gözüne girmek istemeyen kim vardı ki? Ve gerçekten de Magistri sonuçları umursamıyordu. Gerçekten umursamıyordu, ama Cuban, Lenny'nin daha sonra gerçekleşecek valinin karşılama törenine katılmasını istediğini de söylemişti. Ancak bunun şartı, Lenny'nin haftayı sonuna kadar hayatta kalmasıydı. Magistri, Lenny'yi buraya alırsa, genç delikanlının haftayı bitiremeyeceğini biliyordu. Ancak Magistri, Cuban'a sadıktı. Her zaman ustanın emri yerine getirilmeliydi. "E sınıfıyla antrenman yapmasına izin verin," diye talimat verdi. "Hafta sonuna kadar dayanırsa, D sınıfıyla dövüştürün." "Evet, efendi Magistri!" Potty eğildi. Magistri dönüp uzaklaştı. O ayrılırken, varlığının boğucu atmosferi de onunla birlikte gitti. Potty eğildi, ama öfkesi patlamak üzereydi. Ne de olsa o doğuştan saf bir iblisti ve Magistri bir zamanlar insandı. Şeytan dünyasında güç ve otorite saygı görürdü. Ama önyargı olmadığını söylemek yalan olurdu. Potty, Lenny'ye döndü. Gözlerinde bariz bir öfke vardı. Ancak Lenny, onun yüzündeki ifadeyi görünce gülümsemeden edemedi. Bu, iblisi açıkça rahatsız etti. Öncelikle, bu insan ona karşı gelmişti ve ölmüş olması gerekiyordu, şimdi ise ona şaplak atmış ve Derin seviye bir iblisin takdirini kazanmıştı. Kendini tutamadı ve elini kaldırdı. Magistri'nin kendisine yaptığı gibi Lenny'yi de tokatlamak istedi, ama durakladı. Lenny bunu gördü ve iblisin neden tereddüt ettiğini anladı. Gülümsemesi daha da genişledi ve şeytanın tokat atması için yüzünü ona doğru yaklaştırdı. "Hadi ama! Bana tokat atmak istiyorsun, değil mi?" Lenny kahkahalara boğuldu, "Cesaretin var mı? Cesaretin var mı, FROGGY!" "HUH!!!" İzleyen herkes buna şaşırarak nefesini tuttu. D4022'nin duvara attığı tokat bu çocuğun kafasını lapa lapa mı yapmıştı? Şaşkınlığın nedeni, iblislerin saygıdeğer varlıklar olmasıydı. Bu yerdeki en düşük rütbeli iblis bile büyük saygı görüyordu. Ve sadece A ve B Sınıfında iblis rütbesini açmış olanlar, onlardan birine hakaret edebileceklerini söyleyebilirdi. Potty saldırırsa, D800 bile onun darbesini karşılayamazdı. Sonuçta o bir iblisti ve iblislerin mutlak üstünlüğü, doğumdan itibaren zihinlerine kazınmıştı. Lenny'nin Potty'ye meydan okuması, tanrıya meydan okumak ve bundan paçayı kurtarmasını beklemek gibiydi. Ama gerçekte, Potty'nin yapabileceği hiçbir şey yoktu. Lenny'yi döverek tatmin olmak, itaatsizlikten dolayı çekeceği acının yanında devede kulak kalırdı. Lenny başından beri normal bir insan değildi ve sonunda deliliğini biraz olsun serbest bırakabileceği bir dünya bulmuştu. Kafasında, dayak yiyecek mi diye gerçekten merak ediyordu. F999'un anılarından, burada güç ve otoriteye verdikleri değeri görebiliyordu, ama sırtında bir kaşıntı gibi, bunu gerçekten test etmek istiyordu. Ve bunu yapmak için bir iblisin yarasına tuz basmaktan daha iyi bir yol olabilir miydi? Potty'nin gözlerindeki öfkeyi görebiliyordu ve iblisin eli titriyordu, ama o hiçbir şey yapmadı ve elini indirmek zorunda kaldı. "İnanılmaz!" dedi Lenny. Potty, Lenny'nin başına metal bir tasma takıp zincirle onu sürüklerken kaşlarını çattı. "Ağzın keskin, değil mi? E Sınıfında nasıl hayatta kalacağını görelim!" Lenny'yi çekip uzaklaştırdı. D800, Lenny'nin çekilmesini izledi ve biraz kıkırdadı. "Bu çocuğu sevdim!" diye fısıldadı.