Bölüm 145 : Güçteki Büyüme Ne Kadar Uzakta?

Böyle bir fırsat bir daha asla karşısına çıkmayabilirdi. E666 bu fırsatı sonuna kadar değerlendirmek istiyordu. İnce dilini onun göğsündeki kanı yalarken, göğsüne yaslandı. Onun sert kaslarının diline değmesi, onu içine almak için sabırsızlanarak sırtını kavisletmesine neden oldu. Artık dayanamıyordu. Sadece otuz dakikalık izleme süresi kalmıştı. Yavaşça belindeki peştamalı gevşetti. Bunu yaparken, peştamal gevşek bir şekilde düştü. Sonra onun alt vücudundaki peştamalı gevşetti. Parmakları onun penisini yukarı aşağı okşadı. Uyarılmasa bile, o büyük bir erkekti. Onun penisini kendi deliğine yerleştirmeye ve onu içine almaya başladı. Ancak tam o anda, başının hemen üzerinde, ağzını kocaman açmış, kafasını içine almak için hazır bir yaratık vardı. Ağzı o kadar genişti ki, battaniye olarak kullanılabilirdi. Sertleşmiş penisi ıslaklığına girmeye başlarken, kadın geriye yaslandı ve zevk vücudunu sararken başını yukarı kaldırdı. Ancak karşılaştığı şey, düzensiz çeneleri ve içinde kırmızı bir göz bulunan bir dilin olduğu büyük bir ağızdı. İçgüdüsel olarak bağırmak istedi, ama bir el hemen ağzını kapattı, adam elini salladı ve geniş çenelerin içindeki göze doğru bir Katana belirdi. Ancak, şaşkınlığının etkisiyle çubuk onun içine daha da kaydı. Bıçak, şeytanın ağzındaki göze saplandı ve kan ikisinin üzerine fışkırdı. Canavar biraz ciyakladı. Uzaklaşmaya çalıştı ama A123 birdenbire ortaya çıktı ve kılıçlarıyla canavarın kafasını kesti. Hemen ardından Lenny katanasını salladı ve E666'nın karnına sapladı. E666, ondan yere düştü. Biraz kan öksürdü. Odadaki gladyatörler gözlerini açtılar. Meğer E666'nın sandığı gibi hiçbiri uyumamış. Ama yine de, kendi şehvetinden dolayı onların uyuduğuna kendini ikna etmişti. Onlar gladyatörlerdi. Düşman topraklarında olduklarını biliyorlardı. Derin uykuya dalmaları imkansızdı. Şeytan mağara odasına gizlice girdiğinden beri, hepsi bunu hissetmişti. En azından E666 hariç hepsi. Lenny katanasını salladı. Onu tekrar bıçaklamaya çalıştı. Ancak, gözleri aniden pembe bir parıltıya dönüştü. Bu, bir kişiyi kontrol etmeye çalışırkenki parıltının aynısıydı. Ancak, yeteneğinin işe yaraması için, iki taraf arasında belirli bir düzeyde cinsel temas olması gerekiyordu. Derin olmasa da, Lenny yine de ona girmişti. <Alarm> <Zihin İstilası> Lenny hemen direnme emri verdi. Gözleri aynı renkte parlamaya başlamıştı, ancak hemen normale döndü. "BEKLE!!!" A222 öne eğildi ve E666'nın kaşlarının arasına bıçağını saplamadan önce bıçağını savuşturdu. Lenny ona döndü. Yüzünde belirgin bir kaş çatma vardı. Ancak E666 bu fırsatı değerlendirerek duvara atladı ve mağaradan dışarı koştu. Lenny, A222'ye döndü, "Benim avımı çaldın!" Kılıcını salladı ve kılıcın ucu kadının boynuna dayandı. Ancak A222 kıpırdamadı. Kız da boğazına bıçak dayalıymış gibi davranmadı. "Beni öldürmeyeceksin!" diye fısıldadı. Lenny başını yana eğdi, "Neden öldürmeyeceksin?" Kılıca doğru eğildi, sanki Lenny'yi vurmaya cesaretlendirircesine, "Hâlâ işinim var! Yoksa yok mu?" Lenny durakladı ve gözlerini kadının gözlerine dikti. Sanki onu parçalamaya çalışıyor gibiydi. Aniden biraz güldü, "Benden bir cinayeti çaldın! Kendi iyiliğin için, lütfen işe yarar olmaya devam et." Lenny elini salladı ve kılıç depoya kayboldu. Yerden bel örtüsünü aldı ve giyinip tekrar uykuya daldı. A222 ise içinden bir iç çekerek, Magistri'nin ona verdiği talimatı hatırladı. "Her erkeğin yaşamak, ölmek veya öldürmek için bir nedeni vardır! Onun nedenini bul!" Rahat bir köşeye yatıp uykuya dalan Lenny'ye döndü, sonra E666'nın koştuğu çıkışa bakıp iç geçirdi. A222 çok zeki bir kadındı. Aslında, birçok kişinin düşündüğünden daha zekiydi. Çevresine karşı aşırı duyarlı olması onu çok hesapçı bir kişi yapmıştı. E666'nın Lenny'ye olan ilgisini uzun zamandır fark etmişti. Ancak, bunu ilk kez kullanıyordu. Magistri'nin verdiği bilgiye göre, Lenny ve E666 bir zamanlar aynı sınıftaydılar ve aralarında bir geçmiş vardı, bu yüzden E666'nın Lenny'nin kalbine girebileceğini hemen düşündü. Bu yüzden ilk nöbeti ona verdi. Lenny kanlı bir şekilde dövüşmeye başladığı andan itibaren, E666'nın ıslaklığının uyluklarından aşağı sızdığını hissedebiliyordu. E666'nın Lenny'yi kendine ait yapmak için böyle bir fırsatı kaçırmayacağından emindi. E666, diğerlerinin gerçekten uyumadığını kalbinin derinliklerinde biliyordu. Ancak A222 bir kadındı ve kadınları iyi tanıyordu. E666'nın, somut gerçeklere bakmaksızın, sırf kendi istediğini yapmak için, inanmak istediği şeye kendini ikna edeceğini biliyordu. Sonunda, E666'nın Lenny'nin kalbinde kalan tek yer, koleksiyonuna ekleyeceği bir cinayetti. Ve şimdi, A222 Lenny'nin borçlular listesine girmişti. Grup bir kez daha dinlenmeye çekilirken, E666 zindana koştu. Hızlıydı ve atletik yetenekleri onu çok kaygan bir av haline getiriyordu. Bir grup şeytanın arasından manevralarla geçmeye çalıştı. Ancak, onu acımasızca takip ettiler. Onlardan kaçmak için çok uğraştı, ama Lenny'nin karnına açtığı yaradan çok kan akıyordu. Şeytan grubu ona ulaşıp onu parçalara ayırmak üzereyken, bazı Gladyatörler onu öldürmek için koştu ve hayatını kurtardı. Ancak bu gladyatörler, onun takımından değildi. Farklı takımlardan oluşuyorlardı. Tank'ın takımının da aralarında olduğunu görebiliyordu. Aralarındaki erkekler dudaklarını yalayarak ona baktılar. Onlara baktığı anda ne istedikleri belliydi. Sonuçta, erkekler ona her zaman böyle bakmıştı. Kan kaybediyor olabilirdi, ama bu adamlar tam da onun erkeklik özüne ihtiyaç duyduğu anda gelmişlerdi. Bacaklarını davetkar bir şekilde açtı, "Beni almadan önce yalvarmam mı gerekiyor?" Erkekler birbirlerine baktılar. Tank ve onun oyuncağı dışında toplam dokuz kişi vardı. Onun için bu büyük bir ziyafet olacaktı. Bu sırada Lenny köşesinde dinleniyordu. Küçük iblisler arasına katıldığından beri iyileşme hızı çok artmıştı. Gücünün önemli bir kısmını geri kazanmıştı. Ve aslında, oraya çıkıp devam etmeye çok hazırdı. Ama bir suikastçı olarak, bazı eski alışkanlıkları vardı. Bunlardan biri, silahları ve diğer önemli eşyalarının envanterini tutmaktı. Bu durumda, Şeytan sistemini gözden geçirmesi gerekiyordu. Böyle düşünerek Şeytan sistemini etkinleştirdi. //Şeytan Sistemine Hoş Geldiniz// /Başlık/ Öz toplayıcı (Temel 1): Elinden ölenlerin temel yaşam Özünü çal> *Beyaz prens: Düşmüş prensin dokunuşu. Etkileyici (kurbanın güç seviyesine göre sınırlı) *İblis Yiyen: İblislerin kalp kanını içerek puan ve yeteneklerini artır <Kullanıcı> Lenny Tales <Irk>Yarı insan <Seviye: 22> <Sıra: Küçük iblis 2. sıra> <Güç: 2300> <Dayanıklılık: 2150> <Çeviklik: 2200> <Büyü: 200/200 (temel 1) <HP 1000/1000> <Deneyim 1200/2000p> /Yetenekler/ <Kuduz köpek= fiziksel yetenekler güçlenir ve acı azalır (daha sonra zayıflığa maruz kalır) <Varlık= pasif yetenek (büyü puanıyla sınırlı) <Keşifçi=Canlıların istatistiklerini bilir (hedefin gücü ve yetenekleriyle sınırlı olabilir)> <Donma=hedeflerini on saniye boyunca taşlaştırır (etkiler düşmanın gücüne göre değişebilir)> <Beyaz alevler= kullanılabilir büyü puanlarıyla sınırlıdır. <WILL= Belirli bir göreve odaklanma, evrenden ilham alma. Lenny, bir zamanlar bu gösterge panelinin tamamen boş olduğunu hatırladı, ama bu çok uzun zaman önceydi. Şimdi ise çok şey başarmıştı. Kötü sayılmazdı, ama yeterli değildi. Sistemin ona söylediğine göre, en azından Büyük İblis Sıralamasına geçmeden önce Küçük İblis Sıralamasından Derin İblis Sıralamasına tırmanması gerekiyordu. Tüm bu sıralamalar arasında altı kademe vardı. Ayrıca, daha fazla rütbe olduğu açıktı, ama sistem onun cesaretini kırmak istemiyordu. Şu anda ihtiyacı olan şey, mümkün olduğunca çok şeytan ve iblis kalp kanı emmek ve daha da fazlasını öldürmekti. Böylece Yaşam Özü alabilirdi. Ancak çevresindekilerin yaşam özü çok önemsizdi. Kalp kanları da aynıydı. Bu yüzden öldürdüğü şeytanların kalp kanını içmeye bile tenezzül etmiyordu. Kazandığı puan çok azdı. Ona daha güçlü düşmanlar lazımdı. Tam düşüncelere dalmışken, A222 yanına koştu, "D999, bir sorun var!" [Yazarın notu: Haziran ayında sınavlarım var. Kaçırdığım çok fazla ödev ve test birikti. Bunları bitirmem gerekiyor. Geçici olarak günde bir tane yayınlayacağım. Anlayışınızı rica ediyorum. Endişelenmeyin, kitabı bırakmıyorum.]