Bölüm 723 : Şanlı Katliam

"Hmmm! Bu lanet sokağa çıkma yasağına daha ne kadar devam etmek zorundayız?" Bir iblis diğerine sordu. Sorulan iblisin ağzı insan gibi değildi, daha çok sinek ağzına benziyordu. Yine de zeki görünüyordu. Böcek kanatlarından biriyle uzaktaki Luca'nın bölgesini işaret etti. Soran iblis anlayışla başını salladı. Bu iblislerin önünde yapılmış küçük bir ateş yeri vardı. Üzerinde, ağzından aşağısına bambu saplanmış bir insan cesedi yatıyordu. İnsan etinin büyük bir kısmı yanmış ve gözleri erimiş olmasına rağmen, yüzündeki acı hala görülebiliyordu. Ölümüne neden olan şey, kesinlikle ilahi bir acı deneyimi olmalıydı. Soru soran, sürüngen görünümlü bir iblisti. Güçlü bir hareketle, insanın elini kopardı ve etini ısırdı. "Hmmm! Bu büyücü eti pek lezzetli değil. Öteki dünya büyüsü eti iğrenç hale getiriyor. Çok sinir bozucu. Sonuçta ya sıradan insan eti ya da arenadaki sulu gladyatörler. Yoksa artık iyi bir yemekten zevk alamıyoruz." Tam o sırada, yanındaki diğer iblis uzaktaki Luca'nın bölgesini işaret etti. Bölge yok oluyordu. "Sonunda! Her şey bitti!" İblis ayağa kalkarak vücudunu gerdi. Ancak, yüzüne kan sıçradığını hissettiğinde, iyi bir gerinmenin tadını tam olarak çıkaramamıştı. "Huh!" diye dönüp baktığında, arkadaşının kafasının olmadığını gördü. Diğer tarafa baktı ve Allison'ın indiğini gördü. Pençelerinde iblisin kafası vardı. "Düşündüğümden daha kırılganlarmış." İniş yaparken yorumladı. İblis bir an donakaldı. Sonuçta, bu sahnede birçok şey ters gidiyordu. Bir insan hiçbir yerden ortaya çıkmış ve arkadaşını öldürmüştü. Bu sahnede yanlış olan milyonlarca şey vardı. Ancak, bir kelime bile söyleyemeden, kız tekrar hareket etti ve elini iblisin ağzından geçirip kafasının arkasından çıkardı. Küçük eli iblisin kafasında kocaman bir delik açtı ve elini geri çektiğinde, kafa grafik bir görüntüyle patladı, kan her yöne sıçradı. "Jöle gibiler!" diye yorumladı kız. Başka bir kurt adam onun yanında belirdi, "Evet, öyleler." Bunu söylerken, çoktan hareket etmiş, önündeki üç iblisi hedef almıştı. *Boom!* Yere tekme atarak kendini havaya fırlattı ve onlara doğru uçtu. Bunu yaparken vücudu havada döndü ve bıçak kadar uzun pençeleri olan bacakları iblislerin üzerine indi, onları deneyimli bir kasap çiftlik hayvanlarını keser gibi parçaladı. Bu, o kadar ölümcül bir hassasiyetle yapıldı ki, bunu izleyen Lenny, takdirle başını sallamaktan kendini alamadı. Emri altındaki elli kurt adam, kasabaya bir battaniye gibi yayıldı ve pençelerinin keskinliği, şeytanların etini tereyağı keser gibi keserken her köşeden duyuluyordu. Bunlar, Imperilment'in zorlu koşullarında vaftiz edilmiş erkek ve kadınlardı. Tek bir şeyle tanınan bir yer: öldür ya da yem ol. Onlar bu tehlikeli toprağı fethetmiş ve orayı evleri olarak benimsemişlerdi. Lenny bile o yerde sadece üç yıl geçirmişti ve bunun çoğunu Vandora ile yoğun bir eğitim altında geçirmişti. Ancak bu insanlar çok farklıydı. Tek bildikleri şey katliamın ihtişamıydı. En şaşırtıcı olanı ise, o ana kadar hiçbir iblis onları görememiş ve onların geldiğini haber verecek kadar uzun süre hayatta kalamamıştı. Bu, uzun süredir onları ezmiş olan iblislerin kanıyla zavallı sokakları yıkayan beş dakikaydı. Bu, zalimlere intikamın verildiği beş dakikaydı. En iyi yanı ise, işlerini özensiz yapmamış olmalarıydı. Hedefleri iki şeydi. İlki kafaydı, ikincisi ise kalp. Bu onların öldürme yöntemiydi. İki kafası veya birden fazla kalbi olan iblisler bile hızlı ölümden kurtulamadı. Bu kurtadamlar eskiden dev gölge kurtadamlar olarak biliniyordu, ancak yok edilmeden önceki ataları, sergiledikleri beceri düzeyine kıyasla soluk bir gölge gibiydi. Büyük bir iblis varlığı olan Lenny bile, bu kurtadamlara karşı çok dikkatli olması gerektiğini anlayabilmişti. Aksi takdirde, onları hafife alırsa, bu adamlar muhtemelen onu öldürebilirdi. Çevreyle bütünleşecek kadar gizlice hareket ediyorlardı ve iblislerin savunmasındaki en ufak bir hatayı bile değerlendiriyorlardı. Burası bir büyücü kasabasıydı, iblis kasabası değil. Ancak yine de Küba'nın egemenliği altındaki bir yerdi ve onun işareti olduğu için, onun egemenliği altındaki iblisler kasabaya girebiliyordu. Bu, kasabada çok fazla iblis olmadığı anlamına geliyordu. Kısa süre sonra Allison ona rapor vermek için geldi: "Kasabadaki üç yüz iblisin hepsini öldürdük, biri hariç. 3. seviye bir Deep iblis." Lenny, elini arkasına koyarak gökyüzünde süzülürken başını salladı. Lenny kasabanın merkezine ulaştı. Burada kurtadamlar, öldürdükleri tüm iblislerin cesetlerini, atılmaya hazır çöp gibi bir yığın halinde istiflemişlerdi. Lenny buna baktı ve başını salladı. Yukarıda, sakinlere içeride kalmaları için uyarıda bulunan, üzerinde Küba'nın yüzünün bulunduğu reklam panosu çalışmaya devam ediyordu. Allison, bunun Lenny'yi rahatsız ettiğini gördü ve hemen harekete geçti. Yüz metre mesafeden elini salladı ve reklam panosu ikiye bölündü. Lenny'nin sesi yüksek ve net bir şekilde, saklandıkları yerdeki tüm insanların duyabileceği şekilde yankılandı: "Ben Lenny Tales ve size muhteşem bir katliamın sevincini getiriyorum!"