Bölüm 914 : Hediye

Satranç oyunu boyunca, Peder Black mümkün olduğunca çok düşünmek ve kafasını yormak zorunda kaldı. Oyuna yabancı değildi, ama rakibinin uzun yıllara dayanan tecrübesi de eklenince, kesinlikle kaybedecekti. Bu arada Loki, oyun boyunca yüzünde bir gülümsemeyle oturuyordu. Aynı zamanda, Loki gelme nedeni hakkında neredeyse hiçbir şey söylemedi. Sadece bir iblis kraliyet ailesini temsil ettiğini söyledi. Şeytan kraliyet ailesinden de bahsetmedi. Ancak, Black Peder, karşısındaki bu tanrının hem tanrı hem de şeytan kökenli olduğunu çabucak anladı. Bu yüzden Loki'den gelen enerji çok tuhaftı. *Tık!* Bir satranç taşı daha hareket etti. Ve Black Baba terlemeye başladı. Elbette, önemli bir şey söz konusu değildi. Ancak, o hala Lenny'nin naibi ve ikinci komutanıydı. Satranç tahtasında bir yenilgi, Lenny'nin onurunun kaybı anlamına geliyordu. Ve sonra olan oldu. Bir hamle daha ve Loki kazanacaktı. Bir hamle daha ve şah mat olacaktı. Ancak, o hamleyi yapmadan önce Loki başını Black'e doğru kaldırdı ve biraz sırıttı. Kazanan hamleyi yapmadı. Bunun yerine başka bir hamle yaptı. Peder Black hemen geri dönüş fırsatını yakaladı ve "Şah!" diye ilan etti. Loki oyuna baktı, "Oh! Etkileyici. Gerçekten kazandın." Kalpten güldü, "Eğlenceli bir oyundu!" Arkalarında duran Victor ve Crusher, Black'in galibiyetini kutlarken gülümsediler. Ancak Black gülümsemiyordu. Loki aniden ellerini salladı ve sandalyeler ile masalar ortadan kayboldu. "Beni adil bir şekilde yendin, sana bir veda hediyesi bırakayım mı? Arkadaşlığımı göstermek için." Bunu söyleyerek elini salladı ve bir yüzük kendi kendine Black'in eline uçtu. "Bu ne?" diye sordu Black. "Büyünü kullan ve içine bak, göreceksin." diye cevapladı Loki. Peder Black, Loki'nin dediğini yaptı. Ve gerçekten de yüzüğün içine bakabildi. Bu, uzaysal bir aletti. İçinde birçok farklı değerli taş vardı. Dağ kadar yükseklikteydiler. Bunların çoğunu Peder Black daha önce hiç görmemişti. "Bu ne için?" diye sordu Peder Black. "Maçı sen kazandın. Sana bir hediye vermem adil olur. Sonuçta ilişkiler böyle kurulmaz mı?" Bunu söyleyerek Loki uzaklara süzüldü. "Bir oyun daha için geri geleceğim!" Diye gülerek, gözden kaybolup uzayın karanlığına daldı. Peder Black biraz kaşlarını çattı. Bu sırada Victor ve Crusher yanına geldi. "İnanılmaz, Peder Black! Bir tanrıyı kendi oyununda yenmeyi başardınız. Satranç hakkında duymuştum ama hiç oynamamıştım. Binlerce yıllık bir tanrıyı yenmek gerçekten etkileyici bir başarı!" Victor övgüyle konuştu. Ancak bu sözler, Peder Black'in kaşlarını daha da çatmasına neden oldu. Yüksek sesle söylemese de, işlerin göründüğü gibi olmadığını biliyordu. Elindeki hediyeye bakarak hızlı bir karar verdi ve "Clawed'ı getirin!" diye emretti. ...... Kısa sürede Clawed, Black'in ofisinde Black'in karşısına çıktı. Burası geniş ve güzel bir yerdi. Ancak, her yerde Regent'in ilgilenmesi gereken yığınla belge, bu güzelliği gölgeliyordu. Clawed, Peder Black'ten daha yüksek bir iblis rütbesine sahip olmasına rağmen, saygı göstergesi olarak ona nazikçe eğildi. Ne de olsa Peder Black, Regent'ti. Peder Black başını sallayarak yüzüğü Clawed'a attı. Clawed ilk başta şaşırdı, ama yüzüğe dokunduğu anda gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Bu... Bu yüksek kaliteli bir ekipman. Duymuştum ama hiç görmemiştüm. Bu bir Uzay Yüzüğü. Küçükken, yeraltı dünyasında yaşarken, babam bu dünyaya gelmeden önce bir tane bulmaya çalışmıştı ama bulamamıştı. Bu şeyler çok pahalıdır ama yapımı daha da zordur. Böyle bir eşya yaratabilmek için en azından Kozmosun Yasalarına biraz aşina olmak gerekir. Bu bir Uzay Yüzüğü!" Clawed konuşurken, Black'in kaşları daha da çatıldı. "Bu yüzük tek başına bir servet değerinde." Clawed yüzüğü ve üzerindeki runik desenleri biraz daha inceledi ve başını salladı. O bile bu kadar inanılmaz bir runik işçilik görmemişti. Başını Black Peder'e kaldırdı, "Bunu nereden buldun?" Peder Black sandalyesine yaslandı, "İçine bir bak." Clawed, Black'in dediğini yaptı ve dört gözü şaşkınlıkla açıldı. "İnanılmaz... hepsi... hepsi burada. İstediğimiz malzemelerin hepsi burada." Peder Black ayağa kalkarken başını salladı. "Demek tam da tahmin ettiğim gibi. Hmmm!" "Bunu sana kim verdi?" diye sordu Clawed tekrar. "Bir tanrıydı. Kendisine Loki diyordu. Bir satranç oyunundan sonra bana galibiyet hediyesi olarak verdi." "Loki mi dedin?" Clawed'ın ifadesi aniden değişti. Çirkin bir ifadeye büründü. "Sana ne söyledi bilmiyorum. Ama o tanrı kötü haber. İblisler için bile beladır. Ona uzay yüzüğünü geri vermeni ve onunla hiçbir işin olmaması gerektiğini tavsiye ederim." Kara Baba içini çekti, "Kıyametten önceki eski kayıtları inceledim ve ben de bu Loki hakkında hikayeler okudum. Yanılmıyorsam o yaramazlık tanrısı, ama daha da önemlisi, bunu nasıl biliyordu?" "Ne demek istiyorsun?" diye sordu Clawed. "Hediye olarak verdiği malzemeler. Bunların tam olarak diğer alt boyutlarda aramak üzere olduğumuz malzemeler olduğunu nasıl bildi?"