Bölüm 388 : Ekstra Ödül

"Görevimi kabul ettin. Artık bir Cellat'sın. "Akashik Kayıtlarının Cellatlarına bilgi vermek benim için her zaman bir zevktir. Tabii ki tüm bilgileri değil. Ama şüphelerinin çoğunu giderecek kadarını." Neo kaşlarını kaldırdı. Şimdiye kadar, Sphinx'ten bir cevap almak istediğinde cehennemi yaşıyordu. İdamcı olduktan sonra cevapları bedavaya alabilecek miydi? Eğer bu bir satış konuşmasıysa, Neo ikna olmuştu. "Ben bir İdamcı mıyım? Bunu ilk kez duyuyorum." "Artık bir Cellat'sın," dedi Sphinx. "Daha doğrusu, Dokuzuncu Cellat'sın. Dördüncü, Yedinci ve Sekizinci seninle birlikte öteki dünyaya gidecek ve orada Birinci Cellat'ı bulacaksın." "Bunları bilen tek kişinin ben olduğumu sanıyordum." "Onlar Kan Denizi Savaşı'nı bilmiyorlar ve görevleri seninkinden farklı." "Peki onların görevi nedir?" "Bunu sana söyleyemem." "O zaman Dünya Çekirdeğini bastırdıktan sonra onların görevinin 'benimle ilgilenmek' olmadığını nasıl bileceğim?" Sfenks, Neo'nun sorusuna karşılık yüksek sesle gülmeye başladı. "Neden sana ihanet etmelerini söyleyeyim ki?" "Çünkü sen küçük bir pisliksin." "Sözlerini hiç saklamamanı çok seviyorum." "Beni sevdiğini bilmek beni pek mutlu etmiyor." Sfenks tekrar güldü. "Endişelenmene gerek yok. Bir dünyayı yenebilecek potansiyele sahip ve yeraltı dünyasının prensi olan birine sırtından bıçak atacak kadar aptal değilim. "Diğer cevabına gelince, işte burada." Sfenks parmaklarını şıklattı. Elinin üzerinde bir niyet topu belirdi ve Neo'nun kafasına uçtu. Obitus'u tamamlanmış bir Kutsal Hazine haline getirme bilgisi Neo'nun zihninde belirdi. Neo ona bir göz attı ve Sfenks'e baktı. "Ne? Sana verdiğim tekniğin sahte olduğunu düşünme sakın," dedi Sfenks. "Hayır, gerçek. Anlayabiliyorum," diye cevapladı Neo. "O zaman neden kaşlarını çatıyorsun?" "Bana daha fazla ödül ver." "Ne?" "Ödül. Bana daha fazla ödül ver. "Bana verdiğin ödülün görev için yeterli olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? "Başka bir gezegene gitmem, neredeyse tek başıma o gezegenin yaratıklarıyla savaşmam gerekiyor ve bunların çoğu muhtemelen benden daha üst rütbeli. Sonra Dünya Çekirdeği'ni ele geçirmeliyim. "Tüm bunları, Efsanevi rütbeli bir varlıkla karşılaşabileceğimi söylemeden. "Onlar Exalted'dan sadece bir rütbe üstündeler, ama ikimiz de onların ne tür canavarlar olduğunu biliyoruz." Sfenks ifadesiz olmasına rağmen, Neo sanki ona inanamayan bir bakışla baktığını hissetti. "Biraz utanmaz değil misin? Sana Everwitch Violet gibi efsanevi bir çiçek verdim, şimdi de ödül mü istiyorsun?" "Bir çiçek karşılığında bir dünya. Bana adil bir takas gibi gelmiyor." "Adil bir takas. Benim yardımım sayesinde Elizabeth'i kurtaracaksın." "Elizabeth'i kurtarmak için senin yardımına ihtiyacım yok. Yeraltı Dünyası'na bir geçit açıp onu oraya götürebilirim ve Kutsal Bağlantısı olan bir Azrail onun yozlaşmış ruhuyla ilgilenir," dedi Neo. "Bunu yapamazsın," diye alay etti Sfenks. "Canlı bir varlığa yardım etmek Yeraltı Dünyası'nın kurallarına aykırıdır ve Azrail'lerin güçleri ellerinden alınır." "Haklısın, ama biliyor musun?" Neo sırıttı. "Onlara bunu yapmalarını istersem, seve seve yaparlar. "Ayrıca, güçlerinden mahrum kalacaklar mı? "Sadece emekli olmak üzere olan bir Azrail seçmem gerekiyor. Azrail pozisyonundan ayrıldıklarında güçlerini kaybedecekler, bu yüzden bana yardım etmekte tereddüt etmeyeceklerdir." "O zaman neden sen yapmıyorsun?" Sfenks alaycı bir şekilde sordu. "Benim yardımıma ihtiyacın yok." "Onlardan benim için güçlerini feda etmelerini istemek, Grim Reaper'lara saygısızlık olur, o yüzden yapmıyorum." "O zaman yapamazsın..." "Benim açımdan saygısızlık olur. "Onların açısından, İkinci Prens olan bana hizmet etmek bir onurdur." Sfenks sessiz kaldı. Neo'nun sözleri övünme amaçlı olsa da, Sfenks için ne yazık ki doğruydu. Neo'nun bu görevi kabul etmesinin ana nedeni, daha güçlü olmak ve soyunun lanetini kaldırmaktı. Diğer bir neden ise Elizabeth'e yardım etmek için Grim Reaper'ları acı çekmek istememesiydi; bir hayatı başka bir hayatla takas etmek onun amacı değildi. Tabii ki bunu Sfenks'e söylemedi. Sfenks'e, Elizabeth'i kurtarmak için Grim Reaper'ları kullanacağına inandırdı, ancak bunu yapmayacaktı. "Peki," dedi Sfenks, açıkça mutsuz bir şekilde. "Ne ödül istiyorsun?" "Gelecek," diye cevapladı Neo tereddüt etmeden. Sphinx onun sözlerini düşündü. Sonunda başka seçeneği yoktu. "Peki. Kimin geleceğini bilmek istiyorsun?" "Annem ve babamın şu anki reenkarnasyonlarının geleceği. Bilmek istiyorum..." Neo, Sfenks'in şaşkın bakışlarını fark edince konuşmayı kesti. "Şimdiki reenkarnasyonları mı?" diye sordu Sfenks, sesinde şaşkınlık vardı. 'Sfenks reenkarnasyonları bilmiyor mu?' Neo kaşlarını çattı. Lanet hakkında sadece üç kişi biliyordu: Henry, ve Bael. Hepsi Akashik Kayıtlardan bilgi saklamanın yollarını biliyordu. Neo, Akashik Kayıtlarında kayıtlı değildi. Sfenks, Akashik Kayıtları içindeki Örneklem içinde kan bağı laneti hakkında konuştuğunu göremezdi. Sfenks, Neo hakkında sadece durum ekranını görebiliyordu. Henry, dışarıdaki bir varlıkla bağlantısı vardı. Eylemleri Akashik Kayıtları tarafından tahmin edilebilirdi, ancak tahminler çoğunlukla yanlıştı. Akaşik Kayıtların öngördüğü gelecekte Henry'nin kan bağı lanetinden haberi olmaması mantıklıydı. "Peki ya Bael?" "Bu bilgiyi Akashik Kayıtlarından nasıl saklıyor?" Geriye dönüp bakıldığında, bu mantıklıydı. Bael, dünyadaki en güçlü, belki de en güçlü kişiydi ve Dünya'nın Çekirdeğinin koruyucusuydu. Onun kadar güçlü ve uzun ömürlü biri, Akashik Kayıtlara karşı önlemler almış olmalıydı. "Demek Henry'nin eve getirdiği iki kişi, anne babanın reenkarnasyonları," dedi Sfenks, bazı ipuçlarını birleştirerek.