Bölüm 177 : Kar Fırtınası [3]

Mana dalgalanması dünyayı büyük ölçüde etkilemişti. Felaket vurmadan hemen önce burada yaşayan yaratıklar da aynı şekilde etkilenmişti. Bir kurt sürüsü mağaraya girdi. Ancak, alıştıkları kurtlardan çok farklıydılar. Kurtlar normalde gri kürklü köpekgillerden oluşurken, bu kurtların vücudunun her yerinden buz sarkıtları çıkıyordu. Gözleri, gruba bakarken uğursuz bir buz parıltısıyla parlıyordu. —Awooooo! Tiz bir uluma mağarada yankılandı. Kurtlar hemen saldırıya geçti. "...Hua?" Carl, gürültüden uyandı. "Yerinden kıpırdama, Carl. Biz hallederiz." Brandon, Carl'a arkasında kalması için eliyle işaret etti. "....T-tamam." Carl korkmuş gibi görünüyordu, üzerine örtülmüş kürk mantoyu çekerek gözlerini kapattı. Brandon dikkatini buz gibi kurtlara geri verdi. Ama onlar kurtlardı... "Goblinler! Gidin...!" Brandon, goblinlerin neler yapabileceğini test etmek istedi. Onun çağrısıyla goblinler yerlerinden fırlayarak kurtlara saldırdı. Ancak... Çat... Çat! Bu kurtlar farklıydı. —Awoooo! Uluyarak, durdukları yerden sivri uçlara dönüşen buzlar ortaya çıktı ve goblinlere doğru ilerledi. Goblinlerden biri hazırlıksız yakalandı ve buz sivri uçları goblinin vücudunu derinden deldi. "Kunana… hayır!" Brandon haykırdı. Hangi goblin olduğunu bilmiyordu. Sadece Kukoro veya küçük Kuoh olmaması için dua ediyordu. Aslında, bahsedilen ikisi dışında hepsinin isimlerini unutmuştu... Goblinler, sivri uçlar onları delmeden önce ölen arkadaşlarına baktılar. "Kahretsin." Brandon küfretti. "Kendim yapmalıydım..." Ve pişman oldu. Başlangıçta beş goblin vardı. Ama şimdi sadece ikisi kalmıştı. Neyse ki, bunlardan biri küçük Kuoh'du. Brandon onun küçük boyunu ayırt edebiliyordu. Elini öne doğru uzattı, parmak uçlarından iplikler çıkıp kalan goblinleri sardı. Kolunu geri çekince, iki goblin güvenli bir yere fırladı. "Kuakaka!" "Kwaaa!" Goblinler Brandon'ın hareketlerine öfkelenmiş görünüyordu. "Üzgünüm, küçük Kuoh. Ve... muhtemelen Kukoro. Ama bu sefer ben halledeyim." —Sorun değil. Endişelenme, Kralım. —Gökte ve yerde, onurlu olan tek kişi sensin. "Teşekkürler, Kukoro ve küçük Kuoh." O böyle yorumladı. Dikkatini Amelia'ya çevirdiğinde, onun yüzünde onaylamayan bir ifade belirdi. "Anladın mı?" Brandon sordu. "....Sanırım?" Amelia şaşkın bir ifadeyle başını eğdi. O anda Brandon'ın aklına bir fikir geldi. Kurtları saydığında, en az on tane olduğunu gördü. Brandon bir adım öne çıkınca kurtlar bir adım geri çekildi. Onlar Brandon'a karşı tetikteydiler. ... Muhtemelen goblinlerden de çok daha akıllıydılar. Brandon, sistemin önceki seviye atlama özelliğini önceden açıklamıştı. Ancak bu seviye atlama özelliğinin yeni sistemde hala aktif olup olmadığından emin değildi. Ve bu düşüncelerle ağzını açtı. "Kurtları bölüşmek ister misiniz, yarı yarıya?" "Ah, tabii." Amelia başını salladı. Saçlarını geriye tarayan Brandon, kurtlara yaklaşarak ağır adımlarla ilerledi. Sonunda yeni istatistiklerini test etme zamanı gelmişti. Brandon'ın [Mana Disruption]'u kullanmayı bırakmasının ana nedenlerinden biri, işte bu tür durumlardı. Karşılaşacağı tüm düşmanlar büyücü olmayacaktı. Mana Disruption'a çok fazla güvenmek, savaştaki becerilerini engelleyecekti. Ancak bu kurtlar bir tür büyü kullanıyor gibi göründüğü için, Brandon [Mana Disruption]'un onlara işe yarayıp yaramadığını denemek zorundaydı. Ve kurtlar buzla bağlantılı olduklarına göre... Voosh—! Ateş onlara karşı etkili olmalıydı. Bol giysilerinin yanmasını istemiyordu. Ve böylece, avuçlarından siyah alevler belirdi. [Lanetli Alevler] Sovereign's Will sürecinden sonra, lanetli alevleri bir nedenden dolayı anında yükselerek tam hakimiyete ulaştı. —————— ∟[Lanet] ∟ [Lanetli İplikler]: Tam Ustalık ∟ [Lanetli Alevler]: Tam Ustalık ∟ [Umutsuzluk İşareti]: %1 ∟ [Abyssal Zincirler]: Kilitli ∟ [Ruh Emme]: Kilitli ∟ [Bağlayıcı Yemin]: Kilitli —————— Yıldırımın gücüyle Brandon, baş döndürücü bir hızla ileriye fırladı. —Awooo! Buz sivri uçları yerden fırlayarak ona doğru yöneldi. Elini sallayan Brandon, siyah alevlerle buzları anında eritip yok etti. Elini geri sallayınca alevler kurtlardan birine yapıştı ve kurt acı içinde çığlık attı. —Awooo! Ancak, kurt yanığı buzla kaplayarak saldırının yetersiz kaldığını gösterdi. Bu, Brandon'a kurtun B ila B+ seviye kategorisinde olduğu izlenimini verdi. Ama yine de… Onlar bir tehdit oluşturmuyordu. Elini sıkıca yumrukladı ve iplikler anında kurdu sardı ve havaya kaldırdı. Elini sıkıca sıktı. Kurtun derisi kalın görünüyordu, çünkü Brandon onu tek seferde parçalayamadı. Bu yüzden daha fazla güç uyguladı. Kurtun ağzından ve gözlerinden kan sızmaya başladı. Şap! [Bir Frostwolf'u öldürdün!] [+0,3% EXP] Demek seviye atlama özelliği hala vardı. Ne kadar güzel. Diğer kurtlar, Brandon'a tehditkar bir şekilde bakarken donmuş gibi görünüyorlardı, gözleri buz gibi parlıyordu. Yerden sayısız buz sivri uçları çıkmaya başladı. Brandon yukarı zıplayarak saldırıyı hızla atlattı. Vuş— Vuş— Vuş——! Siyah alevleri kurtlara fırlatınca, kurtlar acı içinde uludular ve yanık izleri derilerini kavurdu. Brandon bu stratejiyi bir süre sürdürdü ve sonunda onları hızla yok etti. Elinde bir buz kılıcı belirdi ve sapını sıkıca kavradı. Swoosh—! Kurtların zırhı olan buz eridiğinden, Brandon onları kolayca kesip biçebildi. [Bir Frostwolf'u öldürdün!] [Bir Frostwolf öldürdün!] [Bir Frostwolf'u öldürdün!] [Bir Frostwolf'u öldürdün!] Böylece, ter bile dökmeden beş buz kurduyu kısa sürede yok etti. Ancak, Brandon'a dişlerini gösteren beş kurt daha vardı. —Awooooo! Tiz bir uluma duyuldu ve bir kez daha, yerden buzlar fırlayarak Brandon'a doğru yöneldi. Brandon geriye atladı ve Amelia'ya onunla yer değiştirmesini işaret etti. Ama tam o sırada... Çat! Brandon ayakları yere basamadan, bir kılıç havayı delip buzun içine saplandı ve onu parçaladı. Brandon arkasını döndü ve Amelia'nın etrafında sihirle yapılmış gibi görünen birkaç kılıç uçuyordu. "Sıra bende." Amelia konuştu. Brandon başını salladı ve Amelia anında ileri atıldı. Kılıçlar onu yakından takip ederek etrafında süzüldü. Brandon bunu daha önce, gösteri maçında görmüştü. Ama bu manzara onu yine de hayrete düşürdü. Bang! Bang! "....?" Brandon, Amelia'nın buz kurtlarıyla savaşmasını izlerken başını eğdi. Elinde bir tabanca vardı. Demek yeni bir dövüş stili geliştirmişti...