Bölüm 385 : Evelyn Cessna [2]

Brandon, farkına varınca kaşlarını kaldırdı. Aklı daireler çiziyordu ve çarpan kalbini sakinleştirmek için sigaradan bir nefes daha çekti, ancak boğazında hissettiği sıcaklık yüzünden öksürdü. Evelyn'in grotesk figüründen uzaklaştığı anda, kusma dürtüsüne engel olamadı. "Huekk…!" Kiraz çiçekleri... Şimdiye kadar olan tüm kötü şeylerin arkasında o vardı. Evelyn'i öldürmek gibi kötü bir amaç için buraya çekilmişti. Ve sorumlu kişinin ortada olmaması, onun sadece oyuncak olarak kullanıldığı anlamına geliyordu. Birisi onun iplerini çekiyordu. "Siktir." Ve kim olduğunu hiç bilmiyordu. Evelyn'e bir kez daha baktı. Cildi hala solgundu, ama saçları yavaş yavaş eski rengine dönüyordu, bu da onu tanınabilir hale getiriyordu. Brandon, göğsündeki deliğe bakmamak için elinden geleni yaptı. Odasından bir battaniye alıp onu örttü. Aniden, ayağa kalkmaya çalışırken. Bang—! Kapı sertçe açıldı. Hayalet Köpekler. İnsanları bastırmak için uzmanlaşmış bir meslek. мѵʟ'de özel hikayeleri deneyimleyin Polis, rütbeliler veya ordudan farklı şekilde çalışıyorlardı ve ana odak noktaları herkesi kontrol altında tutmaktı. İmparatorluk Ordusu bile onları kontrol edemiyordu. Diğer bir deyişle, av köpekleriydi. Hükümet için kişisel olarak çalışan paralı askerlerdi. Bireysel olarak, en üst rütbelilere kıyasla çok güçlü değillerdi, ancak avantajlı konumda oldukları için neredeyse herkesi bastırmak için gerekli araçlara ve becerilere sahiptiler. Dahası, son müzayede ve karaborsa baskınında da İmparatorluk Ordusu'nun bilgisi dışında, kaçakları takip ederek ve benzeri işleri yaparak arka planda çalışmışlardı. Ayrıca Lumian'ın ardındaki gerçeği ortaya çıkaran ve bu bilgiyi yayarak İmparatorluk Ordusu'nu kullanarak sonunda o piçi yakalamayı başaran örgüt de onlardı. Ancak bu görev gayri resmi bir görevdi. Bu, bir arkadaşının kişisel isteğiydi. Yirmili yaşlarının sonlarında bir adam, Isaac, belirli bir apartmanın odasının önünde duruyordu. Yanında ortağı Seth vardı. Sayısız yalvarış ve hatta para teklifinden sonra, Isaac, hükümetin arkasında yaptığı bu işi kabul etmekten başka seçeneği yoktu. Odanın sahibinin kim olduğunu biliyordu. Ama Isaac bu konuyu umursamıyordu. Ama Isaac telefonunu bir kez daha kontrol etmek zorunda kaldı. —Lütfen, Isaac… Ne istersen yaparım… Arkadaşı, Isaac'e bir şeylerin ters gittiğini hissettirecek kadar yalvarmıştı. Sonuçta, arkadaşı asla iyilik istemeyen biriydi, özellikle de böyle bir şey için. Evelyn Cessna'nın başı dertteyse, onunla aynı tarafta olan biri olarak Isaac bunu yapmak zorunda hissetti. Sonra Seth'e baktı. "Aletleri getirdin mi?" "Evet, getirdim." Seth işe koyuldu ve kapıya yerleştirilmiş sihirli kilidi açmaya çalıştı. Genellikle, sihirli bir kilidi açmak için belirli bir takım aletler gerekliydi. Söz konusu aletlere sadece hükümet ve daha üst düzey hükümet kuruluşları erişebilirdi. Bir Spectral Hound olarak Isaac ve Seth, büyücüleri bastırmak ve bu tür kısıtlamaları aşmak için gerekli aletlere sahipti. "Bitti." Seth işini bitirir bitirmez Isaac başını salladı. İkili, ardından kendilerini hazırlayarak vücutlarını manayla kapladı. Araştırmalarına göre, bu odada gerçekten bir terslik vardı. Son bir haftadır neredeyse her gece garip sesler duyulduğu bildirilmişti. Gerçekten de, arkadaşının yalvarışları boşuna değildi. Ama bu yine de bir soruyu akıllara getiriyordu. Evelyn Cessna bunu neden bilmiyordu? Arkadaşı burada yaşamadığı halde bunu nasıl biliyordu? "Demek ki gizem derinlere iniyor." O anda, elini kaldırdı ve kolunda sihirli bir güç yükseldi. Bang—! Kapı birden açıldı. Karşılarında karanlık bir oda vardı, ama etrafta kimse yoktu. ".... "Isaac…." "Evet..." Cam parçaları yere dağılmış, belgeler yerlere saçılmıştı. Bir yağma mı? "Hey..." ".... "Sence bu..." "Dikkatli ol, Seth." Isaac'in nefesi kesildi, gözleri yerde yatan siluete kilitlendi. İkisi dikkatlice içeri girdi. Oda gerginlikle doluydu ve her adım daha ağır geliyordu, manası bir saldırı beklermişçesine dönüyordu. Battaniyeyle örtülü siluet hareketsizdi. Isaac, figürün yanına diz çöktü. Eli battaniyenin üzerinde tereddüt etti, ama hızlı bir hareketle geri çekti. Battaniyenin altında, koyu mor saçlı bir kadın gözlerine çarptı. Soluk, cansız yüzü ona bakıyordu. Isaac battaniyeyi daha da indirdiğinde... "....Kahretsin." Isaac, kadının göğsündeki kocaman deliği görünce nadir bir tepki gösterdi. Geçmişte birçok büyücü ve düellocuyu öldürdükten sonra, Isaac bu manzaraya alışmıştı. Ancak, kadının kim olduğunu fark edince tepki vermemek elde değildi. O, ünlü bir kişiydi. Neredeyse herkes onu tanıyordu. "Evelyn Cessna." Ölmüş. "Bunu kim yaptı?" Isaac kendi kendine mırıldandı, ama düşünmeye vakit yoktu. Birkaç saniye içinde anladığı kadarıyla, cesedin rengi ne kadar soluk olsa da kanın hala taze olduğunu anlayabilmişti, bu da cinayetin birkaç gün önce işlenmiş olabileceğini gösteriyordu. Ama bu yeni bir soruyu akıllara getirdi. "Evelyn Cessna'yı kim öldürebilir ki?" Kapının arkasında nöbet tutan Seth haykırdı. "Bu, ilk düşündüğümden daha büyük bir vaka olabilir..." Cihazlarındaki mana izlerinde hiçbir şey algılanmadığı için odada başka kimse olmadığını biliyorlardı. Isaac hemen telefonunu çıkardı ve arkadaşına bir mesaj gönderdi. [Raven Blackheart] Kapı aniden açıldığında Brandon hemen ilgili belgeleri aldı. Odaya kimin gireceğini bilmiyordu, ama koşullar ona bir an önce oradan ayrılması gerektiğini söylüyordu. Evelyn'i bu şekilde bırakmak zorunda olduğunu bilerek dişlerini sıktı, ama yapabileceği hiçbir şey yoktu. Bu gizemli katil, şu anda onun başa çıkamayacağı kadar güçlüydü. Bu nedenle, yüzü görülmeden kaçmanın başka bir yolu olmadığı için Brandon, Amelia ile bağlantılı yüzüğü etkinleştirdi. Kısa süre sonra, silueti kayboldu ve manzara değişti. "Ah…." Şehrin oldukça kalabalık bir bölgesinde ortaya çıktı. Alışveriş merkezi. "....Brandon?" Tanıdık bir ses arkadan geldi ve Brandon arkasını döndü. Cevap vermek üzereydi ki, Amelia'nın hemen yanında duran birini fark etti. "Bayan Lianna?"