Bölüm 143 : [Etkinlik] [Enigma Kırmızı Zindan] [4] Gruplar

"Sizden tek istediğimiz, öldürdüğünüz 30 Canavarın kanıtını, sizi beklediğimiz ellinci seviyeye getirmeniz. Sizi gözlemleyeceğiz. Gruba yeterince katkıda bulunmadığı tespit edilenler sınavdan kalacak. Birbirinize yardım etmelisiniz. Bu sınav, dört sınıfın sıralamasına da önemli bir etki edecek." Profesör Walter dedi. Basilisk Sınıfı son sırada ve yükselme belirtisi göstermiyor. Aurora'nın sınıfı (Pegasus Sınıfı) 1. sırada, Alfred (Dragon Sınıfı) 2. sırada ve Layla (Pegasus Sınıfı) 3. sırada. Ancak bu üç sınıfın birbirleri arasındaki puan farkı çok az. Basilisk sınıfı ise onlardan çok uzak. "Artık savaşamayacak durumda olursanız veya gözetmenlerden biri devam etmenin sizin için tehlikeli olacağına karar verirse, güvenli bir şekilde geri getirilirsiniz, ancak sınavdan kalmış olursunuz," diye ekledi Profesör Katia. Tabii ki bu bir sınavdı, kimseyi tehlikeye atmazlardı. Öğretmenler gizlice bizi gözlemlemek için burada orada olacaklardı. "Daha fazla zaman kaybetmeden grupları oluşturalım." dedi Profesör Mona ve bir dosya çıkardı. O sözleri duyunca derin bir nefes aldım. Oyunda, gruplar her senaryoda farklıydı. Jayden, kahraman olarak bir kahramanla birlikte olmak zorundaydı, ama ben bu sınava "katılmadığım" için bir figüran olarak kabul edilebilirdim. Oyunun bu bölümünde ben Akademi'den ayrılmış ve Ante-Eden'e katılmıştım. Tercih hakkım olsaydı, elbette Elona veya Milleia ile aynı grupta olmak isterdim. Onlar en büyük tehlike altındaydı ve burada ölme ihtimalleri çok yüksekti. Profesör Mona dosyadan birkaç kağıt çıkardı ve bunları önündeki masaya düzgünce dağıttı. "Beşerli gruplar halinde yaklaşın ve grubunuzu not alın, ardından yere kazınmış grubunuzun numarasının yanına yürüyün." Başlıyoruz. "Ne oluyor lan..." Kader acımasız. Grupları gördüğümde böyle düşündüm. Grup S: Gözetmen: Liart -Edward Falkrona -Layla Tarmias -Alfred Celesta -Eric Scarlett Neden şansım bu kadar kötüydü? Bu Etkinlikte hayatta kalma olasılığı en yüksek ve hayatta kalma şansı en fazla olan erkeklerden oluşan bir gruba düştüm. Layla ve Alfred birlikte. Tanrım, bu grubun atmosferini düşünmek bile başımı ağrıtıyor. Sanki bu yetmezmiş gibi, Eric de benim grubumdaydı. Keşke Milleia veya Elona'nın koruması falan olsaydı ama o da benimle kaldı! Ve bu kadar da değil! En kötüsü, Liart'ın grubumuzun gözetmeni olmasıydı! Liart Berson, ikinci sınıf öğrencisi ve Miranda ile Kleah ile aynı anda flört etmesiyle ünlü olan çocuk. "Ugh..." Son karşılaşmamızı düşününce öfkeyle çığlık atmak istedim. Diğer gruplara gelince... C Grubu: Gözetmen: Dylan -Simon Falkrona -Lyra Kertalir -Carlos Dugary Simon, Lyra ve Carlos birlikte. Bu grup dramanın habercisi. Bu üçünün arasında mutlaka bir şeyler olacak. Bunu göremeyeceğim için çok yazık. Onların gözetmeni Dylan'dı, Miranda'nın arkadaşı ve ona tek taraflı aşık olan serseri. H Grubu: Gözetmen: Miranda -Milleia Sophren -Elona Falkrona -John Tarmias -Jayden Rayena Bu, Jayden tam anlamıyla bir 'Kahraman Mıknatısı' olduğu için beni pek şaşırtmadı. Milleia ve Elona onun grubundaydı ve gözetmeni Miranda'ydı. Etrafında üç kahraman vardı. Ancak John Tarmias buraya pek yakışmamıştı. Grup L: Gözetmen: Louisa -Aurora Celesta -Carla Roger -Ronald Trueheart -Thomas Greenvern Bu grup da güçlü bir gruptu ve Aurora en güçlü birinci sınıf öğrencilerinin ilk üçü içinde yer alıyordu. Carla, Layla'ya kıyasla Aurora ile oldukça iyi bir ilişkisi vardı. Ronald ve Thomas da Aurora'ya karşı cesaret edemez ve ona saygı duyardı, özellikle de en iyi arkadaşı Aurora'nın kardeşi olan Thomas. Ve onların gözetmeni Louisa Trueheart'tı. Ronald'ın ablası ve öğrenci konseyi başkanı. Onun, küçük kardeşinin de bulunduğu grubun gözetmeni olmasını nasıl kabul edebildiler? Neyse. Louisa ile ilişkim ilk günden beri gelişmedi ve değişmedi. Onunla en son konuştuğumda kardeşi ve amcası hakkındaydı ve bu konuda pek memnun görünmüyordu. Louisa'nın Jayden ile ilişkisi ise oldukça iyiydi. Takipçisi olmadığım için tam olarak bilmiyorum ama onunla oldukça fazla konuşuyordu ve duygusal bir ilişki olmadan arkadaşça bir ilişki kurmuştu. Louisa, üçüncü sınıftan beri elde edilmesi zor bir kahramandı. Louisa gelecek yıl Royal Eden Akademisi'nde çalışmaya başlayacağı için Jayden'ın bir şansı olabilir. Sadece onun 'Etkinliği' ertelenecek. Jayden'ın yıl sonuna kadar Louisa'nın Etkinliği ile ilgilenebileceğini sanmıyorum. Sonuçta bu yıl sadece dört ay kaldı. Grup R: Denetçi: Lea -Loid Stormdila -Tyler Sawyer -David Seaven Bu konuda yorum yok. Lea ve Tyler aynı gruptaydı ve muhtemelen üç gün boyunca flört edeceklerdi. David Seaven, Aurora'nın grubunda olmadığı için üzgün olabilir ama hepsi bu kadar. Thomas'ın Carla'ya olduğu gibi ona takıntılı değil. Ve son olarak Loid Stormdila. O kaltak yüzünden Ronald'a yenildim. Diğer gruplarda da güçlü oyuncular vardı ama benim için ilginç değillerdi. "Görünüşe göre, senin gözcün ben olacağım," dedi Liart, grubumuzdaki üç kızı kızartacak bir kahkaha atarak yaklaşarak. Hayatım mahvoldu! Tabii ki Layla hiç kızarmadı. Aksine, gözleri sadece Alfred'in üzerindeydi, o da Layla'nın bakışlarını fark etmemiş gibi davranmaya çalışıyordu ama bu işe yaramadı çünkü Layla fark etmişti. Ben, dört kız ve altı erkekten oluşan S Grubu'ndaydım. Liart, bir sorun çıkması ihtimaline karşı orada bulunuyordu. Buradaki ikinci ve üçüncü sınıf öğrencileri, bu yıl öğretmenlere sınavlarda yardımcı olmak için gönüllü olmuşlardı. Tabii ki Liart'ın, biz alt sınıf öğrencilerine yardım etmek için buraya geldiğine inanmıyorum. Buraya gelmesinin sebebi, Kleah ve Miranda'nın öğretmenlere yardım etmeyi seçmiş olmasıdır. O adam ne zaman vazgeçmesi gerektiğini bilmeli. Miranda veya Kleah'ın bu adama aşık olması imkansız. En azından ben öyle düşünüyordum ama o bir Pretender olduğu için hala bir şans vardı. "İkinci sınıfın en iyi üç öğrencisinden biri olabilirim ama size yardım etmek için beni saymayın," dedi Liart, göz kamaştırıcı bir gülümsemeyle. Onun sözleri ve üç kızın çığlıkları yüzümü buruşturdu. Bu adam gerçekten utanç verici. "Layla, nasılsın! Uzun zaman oldu!" Liart, Layla'ya açıkça ilgilenmediğini belli ettiği halde konuştu. Layla, Alfred'den bana bakarak, kesinlikle beni kızdırmak için bakışlarını değiştiriyordu. "İyiyim Liart, teşekkürler." Layla hızlıca cevap verdi ve birkaç saç telini kulağının arkasına attı. Bu flörtöz ve tatlı hareket Liart'ı uykuya dalmaya yetti. Layla, beklendiği gibi, Liart gibi hoş olmayan erkeklerle nasıl başa çıkacağını biliyordu. "Şans bizim tarafımızda değil," dedi Eric bana yaklaşırken. "Kesinlikle." Bu durumdan çok yorgun düşmüş bir şekilde iç geçirdim. "Tehditlere odaklanmadan önce sınavı çabucak halletmeliyiz, ne dersin?" diye sordu Eric. Ona başımı salladım. "Evet, ne kadar çabuk halledersek, Milleia ve diğerleri tehlikedeyse o kadar çabuk yardım edebiliriz, ama biz hala savaşırken onlar tehlikedeyse, tereddüt etmemeliyiz." Ciddi bir tonla söyledim. "Milleia'nın güvenliğini sağlamalıyız ve ayrıca kız kardeşimin tehlikede olmasını istemiyorum." "Haklısın ama ya diğerleri?" Eric başka bir soruyla cevap verdi. "Miranda ile yakındın, değil mi? O bir gözetmen olabilir ama şu anda ölme ihtimali çok yüksek. Hatırladığım kadarıyla Aurora da aynı durumda, değil mi?" "Biliyorum, ama Aurora ve Miranda, Milleia ve Elona'dan çok daha güçlüler. Önce Milleia ve Elona'nın güvenliğini sağlayalım, sonra onlara dikkatimizi verelim. Ancak, onlar da ciddi tehlike altındaysa, gidip onları kurtarabilirsin." Eric'e açıkladım. "Evet, öyle daha iyi. Kahramanlar benim çocukluk arkadaşlarım, onlara bir şey olursa kendimi kötü hissederim," dedi Eric. "Çocukluk arkadaşları ha..." Evet... Bir zamanlar birlikte oynardık. Celesta Kraliyet Sarayı'nın dev bahçesinde oynadığımızı hatırlıyorum. "O zamanlar Lucius hala bilinci yerinde ve iyiydi... ah." Eric mırıldandı ve Aurora'ya baktı. "O zamandan beri çok acı çekti. Sylvia'nın nasıl olduğunu bile bilmiyorum." Omuzlarımı silktim. "Lucius ve Sylvia iyi olacak, bunu sen de biliyorsun." "Evet," Eric başını salladı. "Bu arada, Kleah ile ne zamandır bu kadar yakındın?" diye sordu aniden. Kleah'a baktım ve o da beni fark edince gülümseyerek elini salladı. Ben de elini salladım ama biri önüme geçerek görüşümü engelledi. "Sınavdasın, Edward Falkrona." Liart, gülümsemesinin ardında nefretini iyi sakladı. "S grubu, sıra sizde." Profesör Almona bize bağırdı. "Bizi sınavın başladığı kırkıncı kata götürecek parlak bir daireyi işaret etti. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Her şey yolunda gidecek.