Bölüm 140 : Sorun ne? [1/2]

Bölgenin merkezindeki kampta dinlenirken, düşen reaperları bezle örttüm. Ölmeleri üzücüydü, ama bu ikinci hayatımızda kabul ettiğimiz bir şeydi. "Aira, az önceki savaşın istatistiklerini bana getirebilir misin?" Benim için bu savaş inanılmaz derecede kolaydı, Aira ve dronun etkisi çok büyüktü. Bir diğer şey de kutsanmış mermilerdi, bir seferde 10 taneden fazlasını kullanamasam da, güçleri yüksek fiyatlarına değiyordu. Bunun, benim daha iyi hale geldiğimden mi, yoksa ilk kez bir planım olduğu için mi olduğunu bilmiyordum. Aira ve ben, ben ilk atışımı yapmadan önce Point AB planını hazırladık. Biraz önyargılı olmakla birlikte, rakamlar bu stratejinin gelecekte ne kadar uygulanabilir olacağını kanıtlayacaktır. Birincisi, bu savaş benim için sıkıcıydı çünkü hiçbir zaman tehlike altında hissetmedim. [Evet, efendim. GRI'niz aracılığıyla size göndereceğim. Şimdi görünmesi gerekir. Yeni bir savunucu talebini de gönderdim]. "Teşekkürler Aira." ___ Savaş Raporu (Özet) Öldürülen ölü sayısı: 743 Sıra F Kayıplar: 0 Savaş süresi: 2.436 saniye, yani yaklaşık 40 dakika Dirge Siren'in ödülü: 2.000 ruh (40.000 $) Kazanılan ruhlar: 7.430 (148.600 $) Harcanan ruhlar: 1.500 (30.000 $) {Kader} Çağrılan: {Hırsız}, {Savaşçı}, {Güçlendirici}, {Geri Sarma}, {Sönümleme}, {Nişan Alma}, {Keskin Nişancı}, {Dayanma}, {Taşıma}, {Bal Tuzağı} x2 Silah isabet oranı: %90. Kullanılan mühimmat: 600 adet 7,62×51 mm mermi (M60) 10 Kutsanmış 7,62×51 mm tam metal mermi (M24) 6 Kutsanmış 10 kalibre mermi (1887) 6 adet 10 kalibrelik mermi (1887) 2 Blessed .44 Magnum (629 Competitor) 4 adet .44 Magnum (629 Competitor) 195 adet 5,56×45 mm tam metal mermi (AR-15) 90 adet 9×19 mm tam metal mermi (MAC-11, MP5SD) 17 adet 9×19 mm oyuk uçlu mermi. (P30L) 16 adet .45 ACP tam metal mermi (Ebony ve Ivory) Toplam harcanan mühimmat: 958 mermi (18 kutsanmış) Kullanılan patlayıcılar: 12 adet M26 parçacıklı el bombası. Düşman dağılımı: 734 rütbeli F ölümsüz. Kurşun mermilerle öldürülen ölümsüzler: 574 (%78) Patlayıcılarla öldürülen ölümsüzler: 50 (%6) Kutsanmış mermilerle öldürülen ölümsüzler: 119 (%16) ___ McDonald's hamburgeri ve Alman birası aldım. Daha iyi yiyecekler stoklama fırsatım olmadı, ama zaten o kadar da seçici biri değilim. Kısa bir mola verip raporu inceledim ve ilginç bulduğum birkaç şey fark ettim. "Hmm. Bir saatten az bir sürede 180.000 doların üzerinde para kazandım. Fena değil. 743 ceset çok fazla gibi gelebilir, ama bu iş neredeyse çocuk oyuncağıydı. Kutsanmış mermilerle çok tutumlu davrandığım halde, öldürmelerimin %16'sını onların oluşturması beni daha çok şaşırttı. [Gerçekten de, efendim, ruh kazanma/harcama oranınız absürt. M60 makineli tüfekte {Fates} kullanmasaydınız, maliyetiniz daha da düşük olurdu. O kadar ateş gücü kullanıp tek bir mermi bile kaybetmemek mantığa aykırı.] "Haha, bunun için sana teşekkür etmeliyim, Aira. Senin yardımın olmasaydı, benzer rakamlara ulaşabilirdim, ama benim için çok daha fazla iş olurdu. Birincisi, bu sefer tek bir çizik bile almadım." [Övgülerinizden onur duydum, efendim. Reaper Phillip Scrivener'ı çağırmamı ister misiniz?] "Oh! Tabii! Lütfen Aira." GRI'm Phillip'i aradı ve birkaç kez çaldıktan sonra sekreterimin sesini duydum. [Saygıdeğer Limitless, ilk sireninizle işiniz bitti mi?] Phillip'in görünüşüne çok önem verdiğini fark ettim. Duruma göre bana hitap şeklini değiştiriyordu. Yalnızken Limitless diyordu, adımı saklamam gereken yerlerde ise Bay Smith diyordu. "Saygıdeğer Limitless, ha? O unvanı sadece temsilciler etrafta olduğunda kullanıyordu. Hâlâ orada mıydılar?" "Evet, Phillip'i bitirdim, ayrılmadan önce yeni savunmacının gelmesini bekliyorum." [Mükemmel, bölge... 1093-3. Hemen geliyoruz.] "Ne? Buraya mı geliyorsunuz?" Memurumun ne demek istediğini anlayamadan, bulunduğum yerin çok uzağında bir skybeam düştü. Düşme noktası da benim geldiğim yerdi. Pantolonumdaki kiri silkeledim ve onlara doğru yürüdüm. [Efendim, drone ziyaretçileri görüş alanında, onları görmek ister misiniz?] "Anladım, teşekkürler Aira." Skydio drone'una bağlandım ve Phillip'in yaklaşık iki düzine kadar büyük bir grup insanla bana doğru yürüdüğünü gösteren termal görüntüyü gördüm. Aralarında tanıdık birkaç yüz gördüm. "Bunlar daha önce tuttuğumuz temsilciler mi?" [Evet, efendim. Phillip Scrivener ile birlikte gelen Reaperlar, Overlord, Red Moon ve Golden Wick guildlerinin üyeleri.] "Hmm. Sanırım ganimet için buradalar?" Phillip'in grubu ile karşılaştığımızda, Overlord ve Red Moon'un üyeleri etraflarına bakınıyorlardı. Nedense huzursuz görünüyorlardı. "Sizi sağlıklı gördüğüme sevindim, saygıdeğer Limitless. Üretim guildleri, savaşlarınızdan birinin sonucunu görmek istedi. Ben de onları buraya getirdim. Overlord ve Red Moon'un taleplerinden biri, sizin yeteneklerinizin gerçekliğini doğrulamaktı." "Öyle mi? O zaman benimle gelin." Sıkılmış bir şekilde cevap verdim. Onlar huzursuz bir şekilde beklerken, ben de guildleri Point A'ya götürdüm. Golden Wick'ten yaklaşık beş kız öne çıktı ve etrafımda sohbet etmeye başladı. Şaşırtıcı bir şekilde, Yvonne aralarında değildi. "Limitless! Kutsanmış mermilerin bu savaşta sana yardımcı oldu mu?" "Hey! İşverenimizi rahatsız etmeyi kesin! Henüz kullanmamış olabilir!" "Saygıdeğer Limitless, ben, şey. Annihilation Ranking'de sana bahis yaptım. Adın birdenbire zirveye çıktığında herkes tezahürat yapıyordu!" Zaten birinci miydim? Diğerlerinin geçen sefer kaçıncı sırada bitirdiğini hatırlayamıyordum. Ama en yüksek puanı almak istiyorsan D sıralamasının çabaya değmediğini fark ettim. Onun cesaretlendirmesinden hoşnut olarak, bana bahis oynayan kıza gülümseyerek teşekkür ettim. "Desteğin için teşekkürler tatlım. Senin gibi birinin benim tarafımda olması benim için büyük bir şans." Kadın aniden kızardı ve kekelemeye başladı.