Bölüm 794 : Lanet olası hayaletler mi? [1/2]

Doğal afetler herkesin tanıyacağı şeylerdi. Dünyanın neresinde yaşıyor olursanız olun, medeniyet içinde yaşıyor olun ya da olmayın. Zamanın ötesinde bir şeydi. Kaç nesil geçerse geçsin, aynı kalan bir şeydi. Dünya'da yaşadığınız sürece, bunları görmüş veya duymuş olurdunuz. Tüm güzelliği ve zarafeti ile doğa ana, kızdığında lanet olası bir kaltaktı. Söndürülmesi imkansız orman yangınları. Önlerine çıkan her şeyi dehşete boğan kasırgalar. İnsanlığın aptallığını yüzüne vuran tsunamiler. Ayaklarının altında durduğu yeri bile parçalayan depremler. Her ne kadar çeşitlilik gösterseler ve dünyanın her yerinde meydana gelseler de, tek bir ortak noktaları vardı. İnsanları her zaman önemsiz ve güçsüz hissettiriyorlardı. Bu yüzden korkuluyorlardı. Bir insanı ya da bir hayvanı öldürebilirdiniz. Ama bir doğal afet sevdiğiniz şeyi elinizden alırsa ne yapabilirdiniz? Duyguları olan bir şeyi öldüremezdiniz. Bana göre bu tür şeylerin kişileştirilmesi inanılmaz derecede kibirli ve zalimdi. "Kibirli orospu çocuğu," diye mırıldanmadan edemedim. Sanırım pişmanlığı onlarla ilgili olmalıydı. Ama Shifters ve Summoners'ın savaşma şeklinin lanet olası bir avantajı vardı. {Kaderler} özünde Reaper'ların pişmanlıkları karşılığında kazandıkları yeteneklerdi. Bu nedenle, Shifters ve Summoners, en çok korktukları şeyi kullanarak insanları öldürüyorlardı. Ama sanırım aynı şey diğer sınıflar için de geçerliydi. Benim {kaderim} muhtemelen bir istisnaydı, çünkü savaş potansiyeli sıfırdı. "Doğru... Her neyse. Ölümsüz Majesteleri, doğanın gazabının kişileştirilmesi olarak bilinir. Duygusal olmayan formlardan uzak duran çoğu Shifters'ın aksine, Majesteleri belki de ruh formundayken irade ve düşünce yeteneği kullanabilen tek kişidir." "Bekle... felaket haline geldiğinde bile düşünebiliyor mu?" "Evet, duygu sahibi olmayan ruh formlarını kullanan birkaç normal Specter'ın aksine, majesteleri sadece kendini kontrol etmekle kalmaz, aynı zamanda karmaşık kombinasyonlar da gerçekleştirebilir. Sanki binlerce kişinin iradesini kontrol ediyormuş gibi." Böyle bir gözlemi duyunca, bunun bir şeylerin peşinde olduğunu hissetmeye başladım. Ölümsüzler teknik olarak tek bir kişi değildi. Binlerce kişiden oluşan bir klan, tek bir iradeyle bir araya gelmişti. En azından ben öyle anladım. "Açıkla." "Şöyle ki, normalde bilinçsiz bir güç haline geldiğinizde, sizi yönlendirmek için evrenin kanunlarını kullanırsınız. Örneğin, ruh formu olarak yağmuru seçen bir Reaper, yağmurun nerede ve ne zaman yağacağını etkileyebilir. "Ancak yağmur haline geldiği anda iradesi sona erer ve yerçekimini, Bernoulli Prensibini ve su döngüsünü takip etmek zorundadır. Suyun buharlaşmasını durdurmaya veya yerçekimini görmezden gelip uçmaya karar veremez." Bunun mantıklı olduğunu anlıyorum. Yağmur olmayı seçtiğin için, yağmurla ilgili dünyanın kurallarına uymak zorundasın. Tıpkı bir canavar ruh formuna dönüştüğünde içgüdülerine teslim olman gibi. "Mevcut Revenant majesteleri bu konuda bir dahidir. Yağmur, rüzgar veya toprak gibi bir kavram olarak bile iradesini koruyabilen tek Shifter odur. Afrika'da kral taç giyme törenleri karmaşık bir olay olduğundan, iblislerin töreni basması bir gelenek haline gelmiştir. "Böylece taç giyme töreni de bir tür çılgın etkinlik haline geldi. Yeni ve eski krallar taç giyme gecesinde iblislere karşı savunma yaparlardı. Bu yavaş yavaş bir tür savaşa dönüştü." "Battle royal mı?" Carlos kaşlarını çatarak karmaşık bir ifadeyle fincanına baktı. "Evet. Başlangıçta yeni kral, şeytanlar gelmeden önce seçilirdi. Ancak, Ölümsüz Majestelerinin taç giyme töreninden sonra kurallar değişti. Artık taç için savaşmak isteyen herkes hem şeytanlarla hem de birbirleriyle savaşmak zorundadır." "Tahminimce, pek fazla kişi hayatta kalmamıştır. Hannibal ne kadar süredir kral?" "Emin değilim. O benden önceydi, ama raporlara göre 1560 civarında Afrika'nın kralı oldu. Onu izleyenler ise çok gizliydiler, bu yüzden bilmiyorum. Bildiğim tek şey, onun liderliğindeki Afrika cephesinin artık Hellsgate'e ilerlemeye çalışmadığı ve sadece topraklarını koruduğu." Eğer durum böyleyse, Carlos kralların değiştiğini bilmiyor. Ama hepsi Hannibal Mandela'nın mirasını devralıyor. Bu, çizgi romanlardaki süper kahramanları devralma konseptine benziyor. "Her neyse, Afrika siyasetiyle pek ilgilenmediğine eminim. Bir Tyrant Shifter olarak, Majesteleri Ölümsüz, kavramın saflığını takip etti. Yani yeni formlar yaratmaya çalışmadı, doğadan olanları benimsedi." Evet, ilgilendiğim konu buydu. Bella'nın durumuyla ilgilendiğim için, Değişkenler konusuna kısaca değindi. İki Değişken Doman düşünce okulu, Tiran ve Melez, kağıt üzerinde oldukça basit görünüyordu, ama durumun böyle olduğunu sanmıyordum. "Şu anki kral, Majesteleri Ölümsüz, aynı anda birden fazla bilinçsiz ruh formuna dönüşebilen nadir bir dahidir. Bir Tyrant olarak, formlarının doğasını değiştirmez, bu da ona Doğa Ana'dan güç çekmesini sağlar." "Dur, geri al. Bunu biraz daha açabilir misin?" "Shifter'ların {Kaderlerini} ve orijinal Ruh Formlarını yavaşça değiştirdiklerini daha önce söylemiştim, değil mi? Tyrant'ların en büyük avantajı, doğa ana'dan güç alabilme yeteneğidir. Ne yazık ki, bu, bunu yaparken onun kurallarına da uymak zorunda olduğunuz anlamına gelir. "Canlılar çevrelerine göre büyürler, bir göletteki köpekbalığı çevresinin sınırlarına göre büyür. Bu tür kurallar doğayı yönlendirir. Ve bu kural, tiran yolunu seçen canavar ruh formlarını cezalandırır. "Prens Amari'yi örnek olarak alalım. Onun {Kader} adı {Primat} ve onu bir gorile dönüştürüyor. Ancak, boyutunun dışında, formunun özü hala saf, bu yüzden zayıf kalıyor," diye açıkladı Carlos. "Ne demek istiyorsun? Sanki onun 'sadece bir goril' olması bir sorunmuş gibi konuşuyorsun." "Carlos'un demek istediği, Amari'nin düşüncesinin sığ olduğu. En güçlü hayvanın hangisi olduğunu sorsalar, on kişiden dokuzu ejderha, anka kuşu veya başka bir efsanevi yaratık derdi. Daha fazlası olabileceğini düşünürsek, goril seçimi acınası bir seçimdir." "Doğru. Herman'ın söylediği doğru. Bu nedenle, bu tutarsızlığı fark eden Shifters, formlarına efsaneler ve mitler katıyorlar. Bazıları, diğer hayvanların vücut parçalarını ekliyorlar ya da daha da iyisi, konsepti daha da güçlendirmek için elementler veya diğer bileşenler ekliyorlar. Şimdiye kadar hala 'sadece bir goril' olarak kalması oldukça sıkıcı." "Shifter'larla savaştığım yıllar boyunca, primat temelli ruh formlarıyla savaşma konusunda bolca deneyim kazandım. Neredeyse hiç Tyrant yoktu. Hepsi melezdi. Ateş, buz veya şimşek kullananlar vardı. Bazıları altı kolu, dört kalbi vardı, çoğalabiliyor, uçabiliyor veya çeliğe dönüşebiliyordu. Tyrant'lar konseptler için işe yarar, ancak canavar ruh formları için uygun değildir." Anlıyorum. Yani, konseptin bir ejderha değilse, bir canavar Shifter olarak Tyrant yolunu izlemek zor olur. Öte yandan, elemental felaketleri kullanan Hannibal Mandela, bu kuraldan büyük fayda sağlayacaktır. "O zaman Hannibal, doğa ana'yı kullandığı için mi güçlü?" diye sordum, teyit etmek için. "Evet, temel olarak kasırga, orman yangınları, tsunamiler ve depremler bilimle açıklanabilir. Bunların gerçekleşmesi için gerekli faktörler mevcut olduğu sürece, bunlar gerçekleşmelidir. Ancak doğal afetler doğanın iradesini takip eder, onun talimatıyla başlar ve biter. Kendini bu kavramlara teslim ederek, doğa ana'nın kutsamasını alır. Ancak, Ölümsüz Majesteleri, bir şekilde formlarını kontrol edebilir ve doğa ana'nın iradesine karşı onları manipüle edebilir. "Onun bazı güçlü hareketleri, kasırga ve orman yangınlarını birleştirerek alev kasırgaları yaratmak gibi kombinasyonlardır. Orman yangınlarıyla birlikte heyelanlar, lav dalgaları yaratır. Kar fırtınaları ile volkanik patlamaları birleştirerek termonükleer patlamalar yaratır." Ölümsüz'e karşı bir önlem bulmaya çalışmaktan beynim ağrımaya başladı. O, diğer Revenantlar kadar, hatta onlardan daha saçma biriydi! Merhametsiz ve onun anti-ruh alanı neden Ölümsüz'e karşı güçsüz olduğu birdenbire anlaşıldı. 'Hava koşullarını nasıl yenebilirsin ki? Canlı bir organizma gibi değil, bir kavramla nasıl savaşabilirsin?' Muhtemelen yorgun yüzümü gördüğü için, Carlos beni teselli eder gibi omzuma dokundu. "Yol uzun efendim. Ama endişelenmeyin. Summoners gibi, Shifters'ın da kendileri için elverişsiz eşleşmeleri vardır. Özellikle Ölümsüz Majesteleri, Invincible, Peerless ve Virtuous Majesteleri ile savaşmakta zorlanır." Hannibal, David, Li Wu Di ve Clive Zanardi ile savaşırken zorlanıyor mu?