Bölüm 185 : Ya Hep Ya Hiç (1)

"A-As if! O plakanın üzerindeydi, bu bir strike!" Yuta şok içinde ayağa kalkarak itiraz etti. Bu durumda bu kadar bariz bir hata yapıldığına inanamıyordu. Ancak hakem bunu kabul etmiyor gibiydi. Daha fazla itiraz kabul etmeyeceğini belirtmek için elini kaldırdı. Ken, olanlara inanamadan bakıyordu. Oyunu gerçek zamanlı olarak izlemiş, topun kesinlikle vuruş bölgesinde olan Kazuhiro'nun bileğinden sektiğini görmüştü. Top vuruş bölgesinde olduğu sürece, oyuncu topa çarpsa bile vuruş sayılırdı. Bu nedenle, hem atıcılar hem de yakalayıcılar, vurucular plakayı doldurduğunda iç atış yapmaktan çekinmezlerdi. Ancak Kazuhiro, topun vuruş bölgesinin dışında olduğunu hakeme ikna etmek için kolunun daha yukarısından vurulmuş gibi davrandı. Bu hareket alçakça sayılabilirdi, ancak Ken, kendi atışıyla kasten vurulmayı göze alan bu adama biraz saygı duymadan edemedi. Kazuhiro'nun yerden dikkatlice kalkıp birinci kaleye doğru ilerlemesini izledi. Emin değildi, ama ağzının köşesinde küçük bir gülümseme belirdiğini sandı. Yuta da bunu gördü ve hakeme bir kez daha laf atmak üzereydi, ancak onun ifadesini gördükten sonra vazgeçti. Özellikle maçta sadece 1 out kaldığı için, en son ihtiyacı olan şey oyundan atılmaktı. Carlos, hakemin ölü top kararı verdiğini duyunca vücudunda küçük bir şok hissetti. Yavaşça başındaki havluyu çıkardı ve sahaya baktı. Kazuhiro birinci kalede oturmuş ona dikkatle bakıyordu. Gözleri kararlılığını yansıtıyordu. Şu anda ikinci vurucu sıradaydı, yani vurma şansı elde etmek için sonraki iki oyuncunun bir şekilde dışarı çıkmadan üsse ulaşması gerekiyordu. Neredeyse imkansız gibi görünse de, Carlos heyecanla kalbinin attığını hissedemedi. Ancak sonraki iki vurucuya baktığında, beklentileri bir anda düştü. Takım arkadaşlarına zaten güvenmiyordu, bu noktada neden böyle imkansız bir fikre kapılsın ki? Bu sadece hayal kırıklığına ve daha fazla üzüntüye yol açacaktı. "Bazaya ulaşmam lazım..." Bu anda vuruş kutusunda bulunan Shuei oyuncusu dişlerini sıktı, vücudu endişeyle doldu. Kazuhiro'ya ve Carlos'a bir göz attıktan sonra derin bir nefes aldı, yüzünde kararlılık vardı. "Onu vuruş pozisyonuna getirebilirsek, bir şansımız olur." "Henüz bitmedi!" diye bağırdı, Ken'e dönerek. Yuta, hakeminin önceki kararı yüzünden biraz boğulmuş hissediyordu, ama sakinleşmek için elinden geleni yaptı. "Bir çıkış daha." Liderliği aldı ve eldivenini plakanın üzerine koydu, yüzünde ciddi bir ifade belirdi. Ken başını salladı, her zamanki gibi kolunu geriye çekti ve fırlattı. Ancak top, avuçlarını kaplayan terden dolayı tutunamadı ve her zamanki gibi kontrol ve spin yapamadı. Top elinden ayrıldığı anda, hata yaptığını anladı. DONG Top vuruldu ve üçüncü kaleye doğru yuvarlandı. Bunu gören vurucu, sanki hayatı buna bağlıymışçasına tüm gücüyle birinci kaleye doğru koştu. Ken, topun üçüncü kalede duran Makoto'ya doğru yuvarlandığını görünce, neredeyse duyulacak kadar rahat bir nefes aldı. Topu düzgün bir şekilde yakalarsa, ikinci kaleye atıp maçı kazanabilirdi. ђө!∫т@εժ--σп-- "BİRİNCİ!" Topu yakalamaya çalışırken, Yusuke ikinci bazdan bağırdı ve sahadaki herkesi şaşırttı. Kazuhiro çok önceden büyük bir avantaj elde etmiş ve Makoto topu atmak üzereyken ikinci baza doğru kaymaya başlamıştı. "ORYAHHHH" Güçlü kaslarıyla Makoto, topu birinci bazda eldivenini kaldırmış ve ayağını bazaya koymuş, topu bekleyen Hiroki'ye doğru fırlattı. Top birinci kaleye doğru hızla ilerlerken, Ken dikkatini koşucuya çevirdi. Çok yakın olacaktı, ama out kesin gibi görünüyordu. "Argh!" Ne yazık ki Makoto'nun atışı çok yüksekti, bunu fark ettiklerinde ise çok geçti. "Lanet olsun." Ken, aşırı atışı telafi etmek için hızla birinci kaleye koştu, ancak beklemediği bir şey oldu. Hiroki dizlerini büküp, kaslı vücudunu kullanarak kendini havaya fırlattı ve uzuvlarını olabildiğince uzattı. Sonsuzluk gibi gelen bir süreden sonra, sonunda topu eldiveninde güvenli bir şekilde tutarak yere indi. Ancak... "Güvende." Hiroki havadayken, koşucu güvenli bir şekilde üsse ulaşmayı başardı. "Ah... Üzgünüm." Makoto takıma özür diledi. Aceleyle topu çok sert atmış ve bu duruma neden olmuştu. Hiroki hızlı tepki verip topa atlamamış olsaydı, durum çok daha kötü olabilirdi. BA BUMP Carlos, kalbinin göğsünde hızlıca attığını hissetti ve vücuduna bir şok daha geçti. Gözlerine inanamıyordu. Koç Goto, içinde biriken heyecanı bastırdı ve her zamanki gülümseyen ifadesiyle Carlos'un yanına gitti. "Git ve bizi bu maçtan kurtarmak için hazırlan." dedi ve elini gencin omzuna koydu. Carlos şaşkınlıktan konuşamıyordu. Koçun daha önce ona söylediği sözleri aniden hatırladı: ona maçı çevirme fırsatı vereceklerini söylemişti. O kadar kibirliydi ki, bu sözleri alaycı bir şekilde karşılamıştı. Ama şimdi 9. inningdeydiler ve bu fırsat çok yakındı. Tek kelime etmeden, Carlos kaskını taktı, elinde sopasıyla sahaya çıktı ve yere diz çöktü. Şimdi Ken'le karşı karşıya gelecek olan Shinji'ye odaklandı. "Lütfen... sadece üsse ulaş." İçinden dua etti.