Bölüm 587 : Mentee #2 (1)

Ken, doyurucu bir yemekten sonra şişkin karnını okşayarak yatağa atladı. Annesinin yemekleri, saçma sapan antrenmanlarından sonra onu her zaman doyururdu. Porsiyonlarını artırmasını istediğinden beri, annesi onu hiç hayal kırıklığına uğratmamıştı. "Hahhh, çok doydum." diye mırıldandı ve memnuniyetle içini çekti. Alışkanlıkla durum penceresini açtı. İstatistiklerinde henüz bir değişiklik yoktu, bu da pek şaşırtıcı değildi. Ancak başlangıç penceresine gittiğinde gözü bir bildirime takıldı. KULLANICI MENÜSÜ: -İSTATİSTİKLER -GÖREV -SİSTEM MAĞAZASI -PİYANGO (Kilitli) -GÖRSEL EĞİTİM -TANIMLAMA -EĞİTİM PLANI -MENTOR (1) "Ne?" Meraklanan Ken, simgeye tıkladı. KULLANICI, TAKIM ARKADAŞI STEPHEN ADAMS'I MENTORLUĞUNA ALMAK İÇİN GEREKLİ KOŞULLARI SAĞLADI KABUL EDİYOR MUSUN? [EVET/HAYIR Ken'in gözleri şaşkınlıkla açıldı. Shiro'yu mentisi yaptığından beri bu uyarıyı görmemişti. Aslında Ken bunu neredeyse tamamen unutmuştu. Hatırladığı kadarıyla, birini mentisi yapmak, ona kendi becerilerinden birini verebileceği anlamına geliyordu. Böyle düşünerek Ken, reddetmek için bir neden görmedi. 'Kabul Et' *DING KULLANICI, TAKIM ARKADAŞI STEPHEN ADAMS'I MENTORLUĞUNA ALDI [Aktarmak istediğiniz beceriyi seçin] İnce Motor Kontrolü: Kişinin vücudunu karmaşık ve zahmetsizce kontrol etme yeteneği kazandırır, oyunun tüm yönlerini geliştirir. Bunt: En hızlı topları bile optimum hassasiyet ve güçle bunt yapma yeteneği. Karizmatik Tavır: İnsanlar size çekilir ve önerilerinizi dinlemeye daha yatkındır. Yorgunluk Yönetimi: Yorgunluğu azaltır ve uzuvların iyileşmesini hızlandırır. Poker Yüz: Kullanıcının duyguları dengesiz olsa bile tarafsız bir ifadeyi korumasını sağlar. "Vay canına! Ana damar bulmuşsun..." Ken içinden hayretle haykırdı ve şaşkınlıkla küçük bir ıslık çaldı. Bir anda bu kadar çok iyi yetenek görmek oldukça beklenmedik bir şeydi. Shiro'yu öğrencisi olarak kabul ettiğinde, ince motor kontrolü ya da poker yüzü yoktu, o zamanlar ikisini de seçmezdi zaten. Gerçek şu ki, bu yetenekler birçok beceriye sahip olan Ken için iyi yardımcı yeteneklerdi, ancak Steve için neredeyse hiç işe yaramazdı. İfadeli Steve'in poker yüzüyle dolaştığını hayal etmek bile Ken'in dudaklarına bir gülümseme getirdi. "Yorgunluk Yönetimi'nden başka seçenek yok galiba..." diye düşündü Ken, becerinin üzerinde durarak. Mika'nın zorlu 3 aylık antrenman planına yeni başlamışlardı ve Ken, onun bu planla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu, bu yüzden zamanlama mükemmeldi. Ken, hiç tereddüt etmeden Yorgunluk Yönetimi yeteneğini seçti. [Kullanıcı Yorgunluk Yönetimi Becerisini seçti] [Aktarılmaktadır...] [Başarılı.] Ken, kelimelerin önünde belirmesini izlerken aniden bir şey fark etti. "Hay aksi! Shiro'ya beceri aktardıktan sonra bayılmamıştı, değil mi?" Nasıl unutabilirdi? O sırada duşta bulunuyorlardı ve o, çırılçıplak halde adamı uyandırmak zorunda kalmıştı. "Umarım adam iyidir..." diye düşündü Ken. Birkaç dakika endişelendikten sonra dikkatini Görüntü Eğitimi'ne verdi. Uzun zamandır uğramamıştı, bu yüzden büyük umutları vardı. Bir düşünceyle Ken'in görüşü bir an karardı, sonra tanıdık bir stadyumda belirdi. "Ah, Koshien'i özledim..." Ken, nostaljiyle manzarayı seyrederek mırıldandı. Evinden çok uzakta olduğu için, burayı görmek bazı anıları geri getirmişti. Ken başını sallayarak gereksiz düşünceleri kafasından attı. Odaklanma zamanıydı. Düşündüğü gibi, önünde bir menü belirdi. #GÖRSEL EĞİTİM MENÜSÜ: >ATMA >VURMA >SAHA Tereddüt etmeden atışı seçti. [Lütfen zorluk seviyesini seçin] >MAJOR LEAGUE >PROFESYONEL [Önerilen] >AMATÖR [Mevcut] (Bu zorluk seviyesinde görevler için istatistikler kaydedilmez) >LİSE (Bu zorluk seviyesindeki görevlerde istatistikler kaydedilmez) >ORTAOKUL (Kilitli) >İLKOKUL (Kilitli) "Hm? Sistem benim atışlarımı profesyonel seviyede görüyor gibi." Ken içten içe gurur duyarak söyledi. Daha düşük bir zorluk seviyesinde atış yaparak görevleri kolayca geçememesi onu rahatsız etmiyordu. Aslında, birkaç gün önce PG turnuvasında rekabetin eksikliğinden şikayet ediyordu. "Belki bu, bir yıl daha acemilerle oynayarak hayatta kalmam için yeterli motivasyon olur." diye düşündü. Sert bir ifade olsa da, Amerika'da oynadığı beyzbolun beklentilerinin altında olduğunu düşünüyordu. Hafta sonu 5 maçta atış yapmış ve sadece bir vuruş almıştı. Eğer bu çöp bir rekabet değilse, neyin rekabet olduğunu bilmiyordu. Ancak diğerleri için Ken sadece doğaüstü bir yetenekti. Lise öğrencisi birinin sürekli 100 milin üzerinde atış yapması duyulmamış bir şeydi. Böyle atışları vuramamaları için onları suçlayamazlardı. Zorluk seviyesini seçtiğinde, aniden elinde topuyla birlikte mound'a ışınlandı. Alışkanlıkla görev menüsünü açtı ve bir göz attı. "Bu sefer ne gibi ödüller var?" #ATMA GÖREVLERİ: > 10.000 strike at - 50.000 Major puanı > 10.000 kırık top at - 50.000 Major puanı > 10.000 kez pick-off at - 50.000 Major puanı + Platin Piyango bileti > 100 mph hızla 10.000 kez atış yap - 75.000 Major puanı + Beceri > AI'yı üç vuruşla çıkarma (yükseltilebilir) - 100.000 Major puanı + Elmas Piyango bileti "Vay canına!" Ken, önündeki pencereye bakarak gözlerini kocaman açtı. Atış sayısı inanılmazdı, ama ödüller de son hatırladığından çok daha yüksekti. Daha önce, bir dizi beceri arasından seçim yapmasına izin veren Platin Piyango biletini görmüştü, ancak Elmas versiyonunu hiç duymamıştı. Ancak, anladığı kadarıyla, Elmas bilet eskisinden daha iyi olmalıydı. Farkında olmadan Ken'in ağzı sulanmaya başladı. Ama biraz daha düşündüğünde titredi. Görüntü eğitiminde geçirebileceği maksimum süre gecede sadece birkaç saatse, sadece 250 atış yapabilirdi. Birkaç saniye sonra hayretle baktı. "Bu 5 aylık atış gibi..." diye yarı umutsuzca mırıldandı. "Sanırım bu beni meşgul etmeye yeter."