Bölüm 78 : Kutlama ve Ödül

"Maç!" Seiko takımının yedek kulübesi, zaferi kutlamak için bağırarak ve çığlık atarak sahaya koştu. Kalabalık da seslerini yükselterek alkışladı ve Kanto Turnuvası'nın galibi olan takımı tebrik etti. Ken, ilk olarak ellerini havaya kaldırarak Daichi'nin yanına koştu, yüzünde sevinç açıkça görülüyordu. Daichi de heyecanla ağabeyinin yanına koştu ve kutlama yaptı. Saha üzerinde birbirlerine sarıldılar, o anki başarı duygularını ifade etmek için kelimelere gerek yoktu. Tribünde bulunan Yuki ve Chris ayağa kalkıp yüksek sesle tezahürat yaptılar. Yuki, iki oğlunun sahada kucaklaştığını görünce duygularına hakim olamadı ve gözleri yaşlarla doldu. Chris ise tatlı ve acı bir duygu içindeydi. Oğullarının başardıkları için mutluydu, ancak yakın gelecekte her şeyin değişeceğini bilmek bu mutluluğunu gölgeliyordu. Koruyucu içgüdüsü bu anın hiç bitmemesini istiyordu, ancak diğer yandan onların hayatlarına karışmak da istemiyordu. Chris çocuklarının hayatlarını dikte ederse, kısa vadede onları koruyabilir, ancak uzun vadede ona kin besleyeceklerdi. İç çekmekten kendini alıkoydu ve kafasını sallayarak onu ele geçirmek üzere olan olumsuz düşünceleri uzaklaştırdı. Şimdi böyle iç karartıcı şeylerin üzerinde durmanın sırası değildi, kutlama zamanıydı. Chris ve Yuki sonunda sahaya indiler ve diğer ebeveynler gibi çocuklarını selamladılar. Tabii ki bu, Kanto Turnuvası bayrağının sunumu ve törenlerin bitmesinden sonraydı. *** Ken, yorucu bir günün ardından nihayet yatağına uzandı. Takım, stadyumdan çok uzak olmayan bir pizza restoranına gidip kutlama yaptı ve karnını doyurdu. Takım arkadaşlarının şakalarını hatırlayarak odasının tavanına bakarken yüzüne bir gülümseme yayıldı. "Umarım Daichi ve ben bazı yetenek avcılarının dikkatini çekecek kadar iyi oynamışızdır." diye düşündü içinden. Kanto Turnuvası'nı kazanmak başlı başına büyük bir başarı olsa da, Ken'in asıl önceliği Osaka Toin gibi prestijli bir beyzbol programı olan bir liseye girmekti. Liseye başladığında, ulusal turnuvada ülkenin en iyi oyuncularıyla kendini sınayabilecekti. Ama öncelikle ulusal turnuvaya katılabileceği bir takıma girmesi gerekiyordu. Önceki hayatında, ilk yılında sadece bir kez gitmiş ve turnuva oldukça çabuk bitmişti. O gün sahada hissettiği çaresizliği hatırlayarak, kendini affettirmek için yanıp tutuşuyordu. "O sahneye geri döneceğim" diye mırıldandı, yumruğunu sıkıca sıkarak. Kendine güven doluydu, hangi okula giderse gitsin, yeni becerileriyle Koshien'e geri dönmek için mücadele edecekti. Bu özgüveninin sebebi şu anda gözlerinin önünde duruyordu: Major League System. TEBRİKLER "Kanto Turnuvası" görevini tamamladınız. ->Görev Özeti *Görev 1: 20 kez üsse ulaş (24/20 üs; A+ notu) *Görev 2: 3 home run vur (3/3 üs; A Notu) *Görev 3: Kanto Turnuvası'nda finale kalın (Tamamlandı; A Notu) *Görev 4: Turnuvayı kazan (Tamamlandı; A Notu) *Görev 5: Turnuvanın en iyi oyuncusu ol (Tamamlanmadı; B Notu) Genel görev puanı: A Bonus ödüller: 200 Major puanı ÖDÜLLER: >Görev 1 ödülleri - B sınıfı Çeviklik İksiri [Ödülü Al] >Görev 2 ödülleri - Gümüş Piyango Bileti + 300 Major puanı [Ödülü Al] >Görev 3 ödülleri - Gümüş Piyango Bileti + 500 Major puanı [Ödülü Al] >Görev 4 ödülleri - Altın Piyango Bileti + 500 Major puanı [Ödülü Al] >Görev 5 ödülleri - A sınıfı Zihin İksiri + 300 Major puanı [Tamamlanmadı] Ken, görev özetini okurken gözleri parladı ve sevinçten çığlık atmamak için elinden geleni yaptı. Son görev biraz talihsizdi, ancak Daichi bu övgüyü ondan çok daha fazla hak etmişti. Sömestr bittiği için şu anda yaz tatiliydi, ancak Ken beyzbol antrenman kampını sabırsızlıkla bekliyordu. Şu anda yorgun olmasına rağmen, ödüllerini almak için bir gün bile bekleyemiyordu. Görünüşe göre, gerilemiş ve eskisinden daha da büyük bir beyzbol manyağına dönüşmüştü. [Tebrikler, kazandınız: 1300 Major puanı 1 x B Sınıfı Çeviklik İksiri 2 x Gümüş Piyango Bileti 1 x Altın Piyango Bileti] Ciddi bir kumar sorunu olan biri gibi, Ken doğrudan piyango çarklarına atladı ve küçük Altın çarkı tutkulu gözlerle izlemeye başladı. En son Altın Piyango Biletini kullandığında, diğer oyuncuların yeteneklerini ve potansiyellerini görebilmesini sağlayan Tanımlama işlevini kazanmıştı. Çarktaki her şey bu yetenek kadar iyiyse, büyük ikramiyeyi kazanmış olacaktı. "Haydi bakalım." diye mırıldandı ve tereddüt etmeden döndür düğmesine bastı. Çarkın dönmesinin tatlı sesi kulaklarına ulaştı ve onu beklentiyle doldurdu. Sonunda çark hızını azaltmaya başladı ve sonunda durdu. [Tebrikler, kullanıcı "İnce Motor Kontrolü" yeteneğini kazandı] [İnce Motor Kontrolü: Vücudunuzu karmaşık ve zahmetsizce kontrol etme yeteneği kazandırır, oyununuzun tüm yönlerini geliştirir.] Ken ilk başta çok hayal kırıklığına uğramıştı, ancak becerinin açıklamasını okuduktan sonra aniden fikri değişti. Çok yararlı gelmeyebilirdi, ancak vücut kontrolü dengesi ve koordinasyonuyla doğrudan bağlantılıydı. Bu, atış şeklini daha iyi kontrol etmesine yardımcı olabilir, bu da hızını ve kontrolünü artırabilir ve hatta gelecekte sakatlık yaşamamasını sağlayabilirdi. Ayrıca vuruş şeklini küçük değişikliklerle düzeltebilir ve gücünü ve isabetini büyük ölçüde artırabilirdi. Ken'in zihni dalgınlık içindeyken, aniden önünde başka bir bildirim belirdi ve onu hayallerinden uyandırdı. [Yeni becerinin eklenmesiyle, Denge ve Koordinasyon derecesi buna göre ayarlandı. [Tebrikler, kullanıcı ilk S derecesini aldı ve 1 adet A dereceli Zihin İksiri kazandı] "Ne? Ne!?" Ken hızla durum penceresine gidip araştırdı. MAJOR LEAGUE SİSTEMİ SİSTEM SEVİYESİ: 3 (1580/10000 Seviye atlamak için gerekli ana puan) İSİM: Ken Takagi YAŞ: 15 YETENEK DEĞERLENDİRMESİ: B POTANSİYEL: D (S+) ANA PUANLAR: 1580 KULLANICI İSTATİSTİKLERİ: >Fiziksel Uygunluk: A- >Atış: F (B) >Saha Oyunu: C+ >Oyun Zekası: C+ >Zihinsel: B+ >Beceri: 9 FİZİKSEL UYGUNLUK: (Ort. A-) Denge ve Koordinasyon: S Çeviklik: B- Güç: A- Dayanıklılık: B+ "Vay canına, gerçekten S sınıfı..." Ken, mavi ekrana hayranlıkla bakarak mırıldandı. Başlangıçta, herhangi bir özelliğinde S Sınıfına yükselmek için uzun süre beklemesi gerekeceğini düşünmüştü. Ancak, becerilerin de özelliklerine etki edebileceği ortaya çıktı, en azından Altın Piyango'da seçilenler. Ayrıca, turnuvanın en iyi oyuncusu ödülünü kazanamadığı için tesadüfen kaçırdığı A sınıfı Zihin İksiri ödülü de vardı. Ken'in şu anki ruh halini tek kelimeyle özetlemek gerekirse, mutluluktu. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı ve şu anda ne kadar mutlu olduğunu gösteriyordu. "Sahaya çıkıp denemek için sabırsızlanıyorum..." Ancak, kullanacak birkaç ödülü daha vardı ve sonra yatma vakti gelmişti. Gümüş çarkı açtı ve iki piyango biletini kullandı. [Tebrikler, kullanıcı "Clutch Player" becerisini elde etti] [Sistem, Clutch Player ve Focus becerilerinin benzer olduğunu tespit etti, ikisini birleştirmek ister misiniz? Tamamlamak için 100 Major Puan gerekecektir. [Evet/Hayır] "Birleştirmek mi?" Ken biraz kafası karışmıştı, ancak sistem bunu yapmanın faydalı olmasaydı muhtemelen bahsetmezdi. Bu yüzden bir an tereddüt ettikten sonra evet düğmesine tıkladı. [100 Major Puan düşüldü. Yeni beceri Crunch Time oluşturuldu.] [Crunch Time: Oyuna önemli etkisi olan anlarda tüm notları 2 artırır.] "Aman Tanrım." Ken'in ağzı açık kaldı, aniden başı dönmeye başladı. Büyük baskı altında çökmek neredeyse insan doğasıydı ve sadece çok az sayıda kişi bu tür durumlarda yeteneklerinin ötesinde performans gösterebilirdi. Bu Crunch Time becerisiyle, o da bu oyunculardan biri olacaktı, takımını ateşten kurtarabilecek vazgeçilmez bir takım arkadaşı. Ken'in kalbi, şu anda vücudunda dolaşan tüm dopamini neredeyse kaldıramıyordu. Önce Kanto Turnuvasını kazanmış, şimdi de bu inanılmaz beceriler kazanmıştı. Sanki bir şekilde piyangoyu kazanmış gibi hissediyordu. Aslında bu gerçekten de öyle olabilirdi. Hala bir Gümüş Piyango bileti kalmıştı, bu yüzden döndür düğmesine tıkladı ve tekerleğe tuhaf bir şekilde baktı. Hangi beceriyi alırsa alsın, şu anki ruh hali değişmeyecekti. [Tebrikler, kullanıcı "Forkball" yeteneğini kazandı.] "Ah..." Aylar sonra şansının sonunda tükendiği anlaşılıyordu. Ancak, yeteneği henüz kullanamasa da çok hayal kırıklığına uğramamıştı. Sadece 7 ay sonra tekrar sahaya dönebilecekti. Tekrar atış yapabileceğini düşünmek bile Ken'i ateşli bir arzu ile doldurdu. Başlangıçta atış yapmaya ara verme fikrine tamamen karşıydı, ancak önceki hayatında olduğundan çok daha iyi bir oyuncu olmuştu. Vuruş becerisiyle artık hiçbir takım için yük olmayacaktı. İronik olarak, şu anki zayıflığı atış becerisiydi ve bu da onu sadece birinci bazda oynamaya mahkum ediyordu. Ken, dopaminin etkisinin geçmesiyle yorgunluğunu hissederek büyük bir esneme yaptı. Oyun içinde stresli anlarla dolu uzun bir günün ardından kutlamalar da vardı. Uyku zamanı gelmişti. Ama önce Çeviklik İksiri'ni almaya karar verdi. Şu anda Zihin İksiri'ni almak istemiyordu, şu anda dayanılmaz bir baş ağrısı yaşamak istemiyordu. [B sınıfı Çeviklik İksiri'ni tüketmek istediğinizden emin misiniz?] [Evet/Hayır] "Evet." Evet seçeneğini seçer seçmez, Ken bacaklarında tanıdık bir karıncalanma hissetti. Bundan sonra ne olacağını bildiği için dişlerini sıktı. Beklediği gibi, bacak kasları kramp girmeye ve kıvrılmaya başladı, bu da kısa ama şiddetli ağrıya neden oldu. Bu durumu kaç kez yaşarsa yaşasın, hiç kolaylaşmıyordu. Yaklaşık 5 dakikalık işkencenin ardından Ken nihayet bir tür rahatlama hissetti. Alnındaki teri silerek, uzun zamandır görmediği bir dost gibi uykuya kucak açtı.