Bölüm 838 : Draft Gecesi (2)

Chris de gelince o da kutlamaya katıldı. Kısa süre sonra akşam yemeği servis edildi ve evi kahkahalar doldurdu. Ken'in tüm endişelerini unutturan anlar işte böyleydi. Ancak bunun sonsuza kadar sürmeyeceğini bilmek, içlerinde bir hüzün yaratıyordu. Birkaç gün sonra Ken ve Steve farklı takımlara seçilecekti. Arkadaşlıkları devam edecek olsa da, böyle anlar artık çok nadir olacaktı. Birkaç saat sonra Steve masadan kalkıp gülümsedi. "Eve gitsem iyi olacak, sabah erkenden Tara'yı havaalanından almam lazım." dedi. Ken arkadaşını arabasına kadar geçirdi. Dışarısı çoktan kararmıştı ve cırcır böceklerinin şarkıları duyuluyordu. Maceran My Virtual Library Empire'da devam ediyor "Birkaç gün sonra görüşürüz," dedi Ken, yumruğunu uzatarak. Steve alaycı bir şekilde güldü. "Yarın akşam Tara'yı yemeğe davet ettim, o zaman görüşürüz." dedi, yumruğunu Ken'in yumruğuna çarptı ve arabasına doğru koşarak uzaklaştı. "Eh?" "Yarın görüşürüz!" Steve geniş bir gülümsemeyle dedi. Arabasını çalıştırdı ve Ken'i şaşkın bir ifadeyle bırakarak uzaklaştı. Ken kuru bir kahkaha attı. "Ona bir parmak ver, bir kol alır." diye düşündü gülümseyerek. Steve'in dediği gibi, ertesi akşam Tara'yla birlikte akşam yemeğine geldi ve ondan sonraki akşam da öyle. Ai, drafttan bir gün önce geldi ve jet lag nedeniyle ilk günün çoğunu yatakta geçirdi. Büyük gün yaklaşırken Ken gerginleşmeye başladı. Barry'den, kendisiyle ilgilenen takımları belirten birkaç mesaj almıştı. Detroit hâlâ kesin bir cevap vermemişti, bu da Ken'in gerginliğini azaltmaya pek yardımcı olmuyordu. Nişanlısı ve ailesinin yanında olması işleri biraz kolaylaştırdı, ancak draft günü geldiğinde ve kamera ekibi kapılarına geldiğinde, endişesi doruğa ulaştı. "B-Bro... Bu gerçekten oluyor mu?" Steve yanındaki Ken'e solgun bir yüzle sordu. Ken döndü ve arkadaşının da kendisi kadar gergin olduğunu gördü. Bu onu biraz rahatlattı. Kolunu kaldırıp arkadaşının omzuna koydu. "İşte bu kadar dostum. Bugün Major Lig'de oynamaya bir adım daha yaklaştık." Steve başını salladı, her zamanki yaramaz gülümsemesi yoktu. Yayının başlamasına yaklaşık bir saat vardı ve Ken annesinin masaya koyduğu atıştırmalıklardan biraz aldı. Ai ona yakın durarak sürekli onu sakinleştirmeye çalıştı. Bu kesinlikle işe yaradı. Dürüst olmak gerekirse, neden bu kadar gergin olduğunu bilmiyordu. Belki de hayalleri nihayet gerçekleşmek üzere olduğu içindi. Sonraki bir saat, aylar gibi geçti. Menajeri Barry Hart, birkaç takımın ilgisini çektiğini belirten mesajlar gönderip duruyordu, ama bunların hiçbiri Detroit'ten değildi. Televizyon açıktı ve birçok analistin drafttaki adayları değerlendirdiği draft öncesi programı yayınlanıyordu. Ken adının okunduğunu duydu ve oturma odasına yaklaşarak Ai'nin yanındaki koltuğa oturdu. "2022 MLB draft sınıfında inanılmaz yetenekler var, ama sanırım hepimiz birkaçının öne çıktığı konusunda hemfikiriz." "Evet Jason, haklısın. Columbia'dan 21 yaşındaki atıcı Ken Takagi, daha önce görmediğimiz neslin yeteneği. Üniversite sahnesine bomba gibi girdi, ancak ancak geçen yıl gerçek yeteneğini gösterdi. Venditte'den bu yana gördüğümüz ilk switch atıcı." "Üstelik saatte en az 10 mil daha hızlı atıyor. Raiders'ın yerinde olsam, onu ilk turda seçme fırsatını kaçırmazdım." Televizyonda, sol ve sağ eliyle atışlarını gösteren birkaç önemli anı yayınlandı. Ken, ulusal televizyona çıkmanın gerçek dışı olduğunu hissetti, ama yine de gergindi. Omuzlarında sağlam bir çift el hissetti, onu rahatlatmaya çalışan babasıydı. "Ken'den bahsederken, onun suç ortağı Stephen Adams'ı da unutmamalıyız. Bu adam dinamik bir yakalayıcı ve sopayla çok başarılı, iki yıl üst üste Division 1'de home run lideri oldu." Bunu söylerken, Steve'in en önemli anları televizyonda gösterildi ve tribünlere birkaç vuruş yaptığı görüldü. Vuruşlara verdiği tuhaf tepkiler, en önemli anları daha da güzel hale getiriyordu. "Aynı okuldan, hele de Columbia gibi bir yerden iki üst düzey aday çıkması pek sık görülen bir şey değil." "Haklısın. İkisi de ilk 5'e seçilse şaşırmam." Televizyonun kanalı değişti ve Ken birdenbire televizyonda kendi yüzünü gördü. Kameramanların evinde olduğunu neredeyse unutacak kadar şaşırdı. O anda ne yapacağını, nasıl tepki vereceğini bilemedi. Neyse ki kameraman, kanepenin diğer tarafında oturan Steve'e yöneldi. Adam kameraya iki parmağını kaldırdı, ama sert ve yerinden çıkmış gibi görünüyordu, bu da Ken'i neredeyse kahkahaya boğdu. "Görünüşe göre iki takım arkadaşı draft için bir arada. Bu, ne kadar yakın olduklarını gösteriyor." "Jason, unutma ki bu ikisi lise yıllarında tanışmış ve McCallum Lisesi ile birlikte Teksas Eyalet Şampiyonası'nı kazanmışlardı. Ayrıca yıllık WWBA ulusal turnuvasını da birlikte kazanmışlardı." "Evet, evet, bu ikisinin bu gece draftta seçileceğinden neredeyse eminim. Bu arada, Pittsburgh Raiders'ın ilk seçimi geldi. Duyuru için lütfen bekleyin." Ken, televizyona bakarken aniden gerginleşti. "Lütfen beni seçme... beni seçme..." diye zihninde tekrarlıyordu. Bir adamın sahneye çıkıp podyumun önüne geldiğini gördü. "2022 MLB draftının ilk seçimi, Pittsburgh Raiders tarafından... LSU'dan sağlak atıcı Peter Skenes."