Bölüm 91 : Değerlendirme (1)

FWHEE FWHEE İki düdük çaldı ve arkadaki ikinci sınıf koşucusu öne doğru sprint yapmaya başladı. Bu, kalan son ikinci sınıf öğrencisiydi ve Ken, Shiro ve Yusuke dahil olmak üzere yaklaşık 8 birinci sınıf öğrencisi kalmıştı. "İyi şanslar." Keskin yüzlü ikinci sınıf öğrencisi, Ken'in yanından koşarken bu alaycı sözleri tükürdü ve yüzünde sadistçe bir gülümseme belirdi. Ken bu oyuncuyu tanımıyordu, bu da muhtemelen en azından sakatlanmadan önce birinci takıma girememiş olduğu anlamına geliyordu. Bu yüzden alaycı bir şekilde karşılık verdi. FWHEE Düdük sesiyle birlikte tempo bir kez daha arttı. Az önce öne fırlayan ikinci sınıf öğrencisi bunu duyunca geniş bir gülümsemeyle karşılık verdi. Herkesin daha önce yaptığı gibi hızını biraz artırmak yerine, hızını daha da artırdı. Bunu beklermişçesine, Ken'in önündeki tüm ikinci sınıflar uzaklaşmaya başladı ve onunla aralarında bir mesafe açıldı. Bunu daha önce de yaşamış olan Ken, hiç şaşırmadı. "Ne yaparsan yap, sadece dayan." Ken, Shiro ve Yusuke'yi kontrol etmek için başını kısa bir süre çevirerek yüksek sesle söyledi. Onaylayan bir baş sallama aldıktan sonra Ken hızını artırdı ve ikinci sınıfları kolayca yakaladı. Bu tempo, özellikle ritmini çoktan yakalamış olduğu için, onun için hala yeterince rahattı. FWHEE FWHEE İki düdük sesi duyuldu ve sondaki birinci sınıf öğrencisi yana doğru koşarak sprint yapmaya hazırlandı, ancak başını kaldırdığında grubunun diğerlerinden ayrıldığını ve neredeyse yarım tur geride kaldıklarını gördü. "Huff huff. Başaramayacağım." Sprint yapmaya başladı, ancak ne kadar uğraşırsa uğraşsın diğerlerine yaklaşamıyordu. Neredeyse 20 saniye boyunca tüm gücüyle koştuktan sonra, ayağı takıldı ve yere düşerek derin nefesler aldı. Koç Hanada sadece izleyip başını sallayabilirdi, bu her yıl olan bir şeydi. İkinci sınıflar ilk katıldıklarında bu aşağılanmayı yaşadıkları için, bir sonraki gruba da aynısını yapmaları anlaşılabilirdi. Ancak birinci sınıfların çok geride kaldığını görünce yapabileceği pek bir şey yoktu. Egzersizi bitirmek üzereydi, ama aniden diğer grubun sonunda 3 birinci sınıf öğrencisi olduğunu fark etti. "Oho. Görünüşe göre canlı birinci sınıflar var." Düşünceli bir şekilde sakallı çenesini ovuşturarak yorumladı. Diğer birinci sınıf grubu, dayanıklılıklarının açıkça tükendiği için yavaşlamış, neredeyse sürünerek ilerliyordu. "Çocuklar, pistten çıkın." dedi, ellerini sallayarak onları uzaklaştırmaya çalıştı. Bu sırada Shiro, herkese yetişmek için elinden geleni yaparken büyük nefesler alıyordu. Ken ona dayanmasını söylemişti, o da elinden geleni yapacaktı. FWHEE FWHEE Düdük çalmasına rağmen, grubun arkasında hiçbir hareket yoktu. "Shiro! Sprint yap!" diye bağırdı Hanada koçu. "Ha??" Adını duyunca Shiro korkuyla neredeyse zıpladı. Koçun yanına döndüğünde, koçun ona öne koşması için işaret ettiğini gördü. "A-Ah tamam." Hızları zaten çok yüksek olduğu için, Shiro koşsa da fazla ilerleyemedi. Ancak, mümkün olduğunca dayanmaya çalıştı ve sonunda grubun ortasına ulaştı. Ne yazık ki, bu hızı koruyamadı ve sonunda hızını kaybetmeye başladı. Çok geçmeden tamamen yavaşladı ve nefes almaya çalışırken yere yığıldı. Koç Hanada gülümsedi, klip tahtasına bir işaret yaptıktan sonra dikkatini tekrar koşuculara çevirdi. "Bakalım siz ikiniz nasıl gidiyorsunuz." FWHEE FWHEE Ken, Yusuke'nin en yüksek hıza çıkarak hızla grubun ortasına ulaşmasıyla aniden yanında bir rüzgar hissetti. Ken, o bacaklarda gizli olan uyuyan gücü hayranlıkla izleyerek gözlerini genişletti. Ancak öndeki koşucuya yaklaşırken sol bacağı bir an için titredi, hızı düştü ve tekrar Ken'in pozisyonuna geri düştü. Bunu gören Ken'in gözleri kısıldı ama izlemekten başka yapabileceği bir şey yoktu. Yusuke bir kez daha önceki hızına ulaşmaya çalıştı, ancak kısa süre sonra çekilmek zorunda kaldı. Shiro'nun aksine, ayakta kalarak nefesini düzenlerken ellerini başına koydu. Tüm bu süreç boyunca, sanki koçun onu izlediğini biliyormuşçasına, dizine dokunmak bir yana, bakmadı bile. "Kesinlikle dizinde ağrı var..." Ken, bu bariz hareketsizliği gördükten sonra içinden böyle yorumladı. Genellikle birisi rastgele bir ağrı hissettiğinde, ya o bölgeyi ovuşturur ya da sonra denerdi. Yusuke ise bunu tamamen görmezden geliyordu, yani dizinin çok farkındaydı. Ancak Ken, başını çevirdiğinde biraz geride kaldığını fark edince bu konuyu daha fazla düşünmeye vakti olmadı. Hızla arkadaki koşucuya yetişti ve ritmini yeniden yakaladı. Koç Hanada hemen düdüğünü çalmadı, bakışları bir süre Yusuke'nin üzerinde kaldı ve kalemiyle klipsli not defterine vurdu. Neredeyse bir dakika sonra, koç düdüğü ağzına götürdü ve iki kez üfledi. Ken'in diğer birinci sınıfların başaramadığını başarma zamanı gelmişti. FWHEE FWHEE Ken hızla harekete geçti ve birkaç saniye içinde grubun ortasını geçti. Onu geride bırakmak için çabalayan "takım arkadaşlarının" bakışlarını hissedebiliyordu. Ancak Ken onları görmezden geldi ve sadece öne geçmeye odaklandı. En öndeki koşucu, Ken'in kendisine yaklaştığını fark ederek başını çevirdi. Tek kelime etmeden hızını artırdı ve gruptan uzaklaşmaya başladı. "Hey, bu kurallara uygun mu?" Shiro, olanlardan memnun olmadan yüksek sesle şikayet etti. "Koç, düdük çalınmadan hızlanamayacaklarını söylemedi." Yusuke kayıtsız bir şekilde cevap verdi. Öne geçemese de hiç üzülmüş gibi görünmüyordu. Üstelik Shiro ve diğerleri sudan çıkmış balık gibi nefes nefese kalmışken, o çoktan nefesini toparlamıştı. Koç Hanada gülmekten kendini alamadı ve başını salladı. "Bu çocuklar çok gururlu."