Bölüm 994 : Başarı (2)

*** World Series'e kadar geçen hafta herkes heyecanlıydı. Ligers'ın genel menajeri Geoff Greenberg, genel menajerlik görevinde hiç bu kadar mutlu olmamıştı. Mark Williams'ı koç olarak kadroya katma ve Ken Takagi'yi draft etme kararının başarılarında önemli bir rol oynadığı görülüyordu. Şu anda ofisinde, e-postalarını incelerken neşeli bir melodi mırıldanıyordu. Tanıdıkları ve organizasyon içindeki diğer kişilerden birçok tebrik mesajı geliyordu. "Bu sezon sözleşmem sona eriyor, ne kadar da iyi zamanlama..." diye düşündü, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle. "Geoff, Bay Ilitch sizi görmek istiyor." Asistanı açık kapıdan başını uzatıp seslendi ve onu irkiltti. Her ne kadar yanlış bir şey yapmamış olsa da, Geoff, çoğunluk hissedarı adının geçmesiyle kalbinin çılgınca attığını hissetti. Adam organizasyona sık sık gelmezdi, bu yüzden Geoff gergindi. "Çabuk içeri al." Geoff, kravatını düzelterek söyledi. Hızla masasını topladı, birkaç eşyayı çekmecelerine attıktan sonra sandalyesine dik bir şekilde oturdu. Yaşlı adam ofisine girene kadar birkaç dakika bekledi. "Bay Ilitch, ne hoş bir sürpriz." Geoff masasından kalkıp elini uzattı. "Geoff," yaşlı adam elini sıkmamayı tercih ederek selamladı. Bu sahne Geoff'u bilinçsizce titretmişti. "Her şeyi mahvettim mi?" diye düşündü telaşla. "Lütfen oturun." dedi Geoff, odanın ortasındaki kanepelerden birini işaret ederek. Bay Ilitch, rahat koltuklardan birine oturarak teklifini kabul etti. Biraz garip bir durumdu, ama Geoff kendini sakin tutmaya çalıştı ve kendine yanlış bir şey yapmadığını söyledi. "Sizin için ne yapabilirim, Bay Ilitch?" dedi Geoff, adamın karşısına oturarak. Yaşlı adam hemen cevap vermedi. Sağ bacağını diğerinin üzerine attı ve koltuğunda rahat bir pozisyon aldı. "Bu sezon performansımız nasıl sence?" diye sordu rahat bir tavırla. Geoff biraz şaşırdı. Böyle bir soruya nasıl cevap vermeli? Takımın harika oynadığı ortada değil miydi? Aksi takdirde Dünya Serisi'ne çıkamazlardı. Geoff boğazını temizledi, "Genel olarak genç kadromuz ve yeni koçumuzla harika bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Dürüst olmak gerekirse, daha iyisini yapamazdık." diye samimi bir şekilde cevap verdi. Ilitch, aynı fikirde olduğunu belirtmek yerine, bakışlarını Geoff'e dikti. "Mark Williams'ı koç olarak transfer etmek ve Ken'i draft etmek senin kararın mıydı?" diye ciddi bir şekilde sordu. "Evet... Daichi Takagi transfer edildiğinde onu kadroya alan da bendim." Geoff, cesaretini biraz toplayarak cevapladı. Bunların hepsinin iyi kararlar olduğunu biliyordu, ama bu kadar çabuk sonuç vereceğini beklemiyordu. Ancak o anda Bay Ilitch'in ifadesi değişti. Çok ince bir değişiklikti, ama dudaklarının köşesinde küçük bir gülümseme belirdi ve Geoff'a sevgiyle baktı. "Çok iyi. Hızlı kararların birikerek organizasyon için harika sonuçlar verdi. Bilet satışları inanılmaz derecede yüksek olmakla kalmadı, ürün satışlarımız da geçen sezon muazzam bir artış gösterdi." Dedi ve koltuğun kol dayama yerine parmağıyla hafifçe vurdu. "Bugün buraya, Ligers organizasyonunu yönetmedeki çabalarını takdir etmek için geldim. Çok fazla bir şey olmayabilir, ama son iki yılda yaptıkların için övgüyü hak ettiğini düşündüm. Harika iş çıkardın." Charlie Ilitch devam etti. Geoff birkaç saniye sessiz kaldı, sonra vücudu gevşedi. Adamın herhangi bir nedenle ona zorluk çıkaracağını düşünmüştü, ama tam tersi oldu. "Teşekkür ederim, Bay Ilitch. Takdiriniz için minnettarım ve gelecekte de bu organizasyon için elimden geleni yapmaya devam edeceğim." dedi ve başını hafifçe eğdi. "Önemli değil, elbette hakkını vereceğim, bunu hak ediyorsun." Charlie, doğal bir şekilde ekledi. "Hatırladığım kadarıyla, sözleşmen sezon sonu ile birlikte sona eriyor, değil mi?" diye devam etti. Sözleşmesinden bahsedilince Geoff bir an sertleşti, sonra başını sallayarak "Doğru" dedi. "Mmm, bugün sana yeni bir sözleşme teklif etmekten memnuniyet duyarım, ama..." Charlie, sonraki kısmı söylemek isteyip istemediğini düşünür gibi görünüyordu. "Ama?" Geoff, ağzının kuruduğunu hissederek zorlukla yutkundu. "Şey... Size bir teklifim var." Charlie açıkladı, "World Series'i kazanırsanız, maaşınızı iki katına çıkaracağım..." Geoff'un yüzü bu teklifle aydınlandı. Şu anda 7 haneli bir maaş alıyordu ve gelirinin iki katına çıkması düşüncesi onu heyecanlandırdı. Ancak, daha fazlası olduğunu hissediyordu. "Peki ya kaybedersek?" diye sordu dikkatlice. Charlie, genel müdürün yüzündeki ciddiyeti görünce güldü. "Neden bu kadar ciddi görünüyorsun? Kaybedersen yine seninle sözleşme yaparız, sadece maaşın o kadar yüksek olmaz." Bunu ve çoğunluk hissedarı olan adamın hafif alaycı tonunu duyunca Geoff'un vücudu gevşedi. "Şüpheci davrandığım için özür dilerim efendim, durumumu anlayacağınızı eminim. Teklifinizi memnuniyetle kabul ediyorum ve World Series'te başarılı olmak için elimden geleni yapacağım." Geoff profesyonelce cevap verdi. "Güzel, duymak istediğim de buydu." Charlie, rahat koltuktan kalkarken dedi. Takım elbisesini düzeltti ve tecrübeli bir hareketle düğmelerini ilikledi. "Ah, neredeyse unutuyordum. Ken'i evdeki açılış maçında oynatmanı istiyorum, biletler çoktan tükendi, seriyi ezici bir galibiyetle başlatmak istiyoruz." diye devam etti. "Emredersiniz, efendim." Geoff elini bir kez daha uzatarak cevap verdi. Neyse ki bu sefer Charlie Ilitch uzattığı eli sıkıca tuttu ve salladı. "Harika, 1. maçta şirket locasına katılmalısın. Asistanıma konuk listesini göndermesini söyleyeceğim, bu kişilerle tanışmak gelecekte işine yarayabilir." Bunun üzerine Charlie, Geoff'u orada bırakarak genel müdürün ofisinden çıktı. "Olamaz... Maaşımı iki katına mı? Aniden mutlu bir dans yapma isteği onu sardı ve yumruklarını havaya kaldırıp sessizce tezahürat yapmaya başladı. Gözlerini tekrar açtığında, Geoff kapıda asistanının boş boş ona baktığını gördü. "Ahem… Hiç görmemiş gibi davran."