Bölüm 1016 : Eldritch Tanrılar. 2

"Temelde evet. İmkansız olduğunu söylemiyorum. Darling henüz bir Eldritch Kaos olarak tam olgunluğa erişmediğinden, sen ciddi şekilde zayıflayacaksın diyorum. Varoluşsal açıdan kendisine daha yakın olanları beslemek ve değiştirmek, tanrısal alanına eşdeğer bir enerjiye ihtiyaç duyan senden daha kolaydır." "Öyleyse, kızlarımızı değiştirip kendimizi Darling tamamen olgunlaşana kadar sonuna bırakalım. Tamamen olgunlaştığında, varlığımızın özelliklerini değiştirmesi daha kolay olacak, değil mi?" Violet konuştu. "Doğru." Azathoth başını salladı. 'Kolay mı? Onun için o kadar basit ki, çaba bile sayılmaz.' "Bir saniye. Ya bizim içimizdeki özelliği tek tek değiştirirsek?" Dinleyen Scathach sordu. "Ne demek istiyorsun?" Azathoth sordu. "Örneğin, Victor Afrodit'in ana enerjisini değiştirir ve enerjisini geri kazandıktan sonra başka bir kişiye dönüşür." "Oh. Bu işe yaramaz," dedi Azathoth. "Neden olmaz?" "Bu sorunun cevabı enerji, kardeşim." "Ha?" Azathoth daha ayrıntılı açıklamaya karar verdi: "Afrodit'e bakın." Grup Afrodit'e baktı. Sosyal kraliçe olarak Afrodit sadece nazik ve baştan çıkarıcı bir şekilde gülümsedi. İlgiyi hiç umursamadı. "Herhangi bir güç kullanıyor mu?" diye sordu Azathoth. "Kullanmıyor," dedi Scathach. "Sadece 'var' mı?" "Evet." Scathach başını salladı. "Sadece 'var olmak', kavramının tüm potansiyelini kontrol altında tutan bir tanrıça olarak, çok fazla enerji gerektirir." "Afrodit'in tanrıça olarak varlığı, yaratılışın kendisi tarafından sürdürülüyor." "Tüketilen enerjiyi algılayamıyorsun çünkü o enerji onun etki alanından çıkmıyor." "Bu yaratılışın tanrıçası olarak sen bunu göremezsin. Ama ben, dışardan gelen bir tanrıça olarak bunu açıkça görebiliyorum. Benim bakış açımdan, Afrodit'in kontrolündeki kavramın muazzam enerjisi onu besliyor ve aynı zamanda bu olurken, o enerji yaratılışa geri dönüyor ve ona geri geliyor." "O benim için bir enerji sütunu gibidir ve tüm bu süreç otomatiktir. Bu yüzden hiçbir şey hissetmez." Dedikleri gibi, su altında olanlar suyun kendileri üzerindeki etkisini göremezler, ama Azathoth gibi 'dışarıdan' bir bakış açısına sahip biri, olan biten her şeyi görebiliyordu. Oda sessizliğe büründü. Ta ki Scathach sessizliği bozarak, "Anlıyorum... Böyle bir şeyin var olduğunu düşünmek bile..." dedi. "Şimdi... Bu, başka yerde öğrenemeyeceğiniz yeni bir şey," dedi Velnorah. "Sanırım bu yüzden tanrılar yaratılışın sonuna kadar var olabilir demiştin, değil mi?" Bu bilgiyi kaydederken kendi kendine konuştu. Ruby, az önce öğrendiklerini not alırken başını salladı, sonra konuştu: "Temelde, tanrılar büyük bir bilgisayarın parçaları gibidir ve bu parça ne kadar büyükse, o kadar fazla enerjiye ihtiyaç duyar, ama biz bunu hissetmiyoruz çünkü hepimiz bu bilgisayarın içindeyiz." "Burada yapmaya çalıştığımız şey, Afrodit'i beslemek için Darling ile mevcut süreci değiştirmek, ama yine de o bu enerji ihtiyacını karşılayamıyor." "Benzerlemen biraz garipti, ama sanırım haklısın?" Azathoth, bilmediği terimler kullandığı için kafası karışmıştı. "Ugh. Bütün bu konuşmalar başımı ağrıtıyor. Bu konuyu kapatalım. Bütün bu varsayımsal durumlar ve açıklamalar başımı ağrıtıyor," diye homurdandı Violet. Ruby, Eleonor, Leona ve Sasha, Violet'in sözlerine gözlerini devirdi, ama onun hayal kırıklığının nedenini anlayabiliyorlardı. "Bu tartışmayı özetleyelim!" Violet kanepeden kalkarak uzun beyaz saçlarını geriye attı. "İlk olarak, Darling kızlarımızın ana enerjisini kendi kaos tanrısı enerjisine dönüştürecek. Böylece kızlarımız bu yaratılışın etkisinden kurtulacak ve başlarına bir tehlike gelirse güvende olacaklar." Çevresindeki kızlar Violet'in sözlerini dinleyerek başlarını salladılar. "Umu." "İkincisi, Darling'in Eldritch Tanrı tarafı olgunlaşıp kendi alanımızda varlığımızı sürdürebilir hale geldiğinde, gelecekte aynı şey bize de olacak." "Mhm." "Umu." "Doğru." "Üçüncüsü, Ruby hemen koloseuma gitmeli ve Nero uyandığında onun yanında kalmalı." "... Ha?" Ruby kafası karışmış bir şekilde kendini işaret etti. "Git, hemen! Kızının sana ihtiyacı var. Bu zahmetli işi Velnorah'a bırak, biz hallederiz." Violet, Victor'un kızı olacak en gelişmiş yapay zekanın yaratılmasından bahsediyordu. "Ben..." "Ne bekliyorsun? Git!" Violet bağırdı. "E-Evet!" Ruby hemen Victor'un Kali ile birlikte olduğu koloseuma ışınlandı. "Dördüncü, henüz gerçekleşmemiş varsayımsal durumlar hakkında düşünmeyi bırakıp şu anda olanlarla ilgilenelim. Potansiyelimize ulaşamazsak tüm bu spekülasyonların bir anlamı yok. Adım adım ilerleyeceğiz." "Küçük adımlar, kızlar. Küçük adımlar." "Bu konuda Violet'e katılıyorum. Grubumuz olayları fazla düşünme eğiliminde," dedi Scathach. "Katılıyorum," dedi Azathoth. "Fazla düşünmek kötü bir şey değildir; bu sayede çeşitli önlemler alabiliriz," dedi Velnorah. "Bu doğru, ama aynı zamanda olası olaylar hakkında aşırı paranoyak hale geliyoruz. Batman olmak istemiyorum; bu yüzden bir noktada akıl sağlığım bozulur," dedi Pepper. "Bir orta yol bulmamız gerekiyor, yoksa bir noktada delireceğiz ve inan bana, deli ejderha tanrılarına sahip olmak buradaki hiçbirimizin istemediği bir şey," dedi Agnes. "Dengeden senin ağzından duymak oldukça ironik, anne," dedi Violet gülerek. "Değil mi? Her şeyin daha basit olduğu zamanları çok severdim," diye iç geçirdi Agnes. "İşler pek değişmedi, Agnes," dedi Natashia. "Aslında, işler daha da basitleşti. Sadece en güçlü olmak ve olası durumlara karşı önlemler almak zorundayız." "Bu zihniyet sayesinde bu noktaya geldik, Victor ve Scathach'ın bize zorla kabul ettirdiği zihniyet." "... Ben mi?" Scathach şaşkın bir şekilde kendini işaret etti. "Neden bu kadar şaşırdın? Victor'a savaşı kazanmak için elindeki her şeyi kullanmasını söyleyen kadın kimdi? Ona acımasız olmayı kim öğretti?" "... Şey, ben mi?" "Doğru, ve bu zihniyet şu anki durumu yarattı. Eskiden Victor kavgayı uzatır, düşmanıyla eğlenmek için oynardı, ama imparator ve kızları olan bir adam olarak artık bunu yapmaz. O kararlı, ironik bir şekilde sen de öyle oldun," Natashia güldü. "... Huh... Ben de öyle mi oldum?" "Farkında olmadın mı?" Agnes inanamadan sordu. "Farkında değildim," dedi Scathach dürüstçe. "... Diyelim ki gelecekte, sana iyi bir mücadele verebilecek ama aynı zamanda Siren ve kızlarımız için de tehdit oluşturan bir düşmanla karşılaşırsın. Ne yaparsın?" "Hemen öldürürdüm." "Gördün mü?" "... Oh." "Büyük bir aileye sahip olmak hepimizi kusursuz yaptı ve artık düşmanlarımızla oynamayacağız," dedi Agnes. "Bu iyi bir şey. Dürüst olmak gerekirse, Scathach'ın sıkıldığı için avlarıyla oynaması fikrine her zaman karşı oldum," dedi Carmila. "Lafı açılmışken, bu alışkanlık kızlarımızda da gelişiyor. Bunu daha başlangıcında engellemeliyiz," dedi Bruna. "Ben de fark ettim. Bence bu, ejderha içgüdülerinden ve ayrıcalıklı durumumuzdan kaynaklanıyor," dedi Leona yüksek sesle. "Ebeveynlerinin güçlü varlıklar olduğunu bildikleri için, gardlarını indirip avlarıyla oynamaya eğilimliler." "Bunu değiştirmeliyiz," dedi Anna ciddiyetle. "Bu tavırları yüzünden kendilerini tehlikeye atmalarını istemiyorum." "Asla tehlikeye girmezler. Darling çok koruyucu, ama kötü alışkanlıkları hemen ortadan kaldırmak iyidir," dedi Eleonor. "Kabus Kulesi'nde kontrollü bir ortam yaratarak yıkıcı içgüdülerini yatıştırabilir ve onlara bir ders verebiliriz," dedi Tasha. "Bu iyi bir fikir," dedi Maya başını sallayarak. "İyi bir kavga, içgüdülerini yatıştırmak için her zaman iyidir... Ama düşmanları değiştirmemiz ve bazı düşmanları kendimiz daha güçlü hale getirmemiz gerekiyor." "Katılıyorum," dedi Violet. "Ben de," dedi Ruby. "Hadi yapalım!" diye bağırdı Pepper. Herkes gelecek planları üzerinde anlaşınca, ilk başta bir araya geldikleri asıl amaçlarına geri döndüler. "Peki, bu yapay zeka nasıl olacak?" diye sordu Violet. "İşte ilk tasarım," dedi Velnorah ve hologram onların önünde belirdi. Hologramda, beline kadar uzanan uzun saçları olan uzun boylu bir kadının silueti görünüyordu; henüz fiziksel özellikleri yoktu. Kızlar, Velnorah'ın sunduğu öneriyi okurken sessiz kaldılar. 100 sayfalık belgeyi okuduktan birkaç dakika sonra, bazıları yeni "kızlarının" yetenekleri karşısında şoktan tamamen sessiz kalmıştı. "... Bu... Bu saçmalık. Bu kadın kontrolden çıkarsa, Skynet onun yol açabileceği yıkıma kıyasla çocuk oyuncağı kalır," dedi Pepper inanamadan. Bu yapay zekanın, fraksiyonlarının kaynakları ve gelecekteki dünyaları üzerinde tam kontrol sahibi olması, başlı başına korkutucuydu. Eğer onlara karşı dönerse, ortaya çıkabilecek yıkımın boyutu komik bile değil. "Kızım Velina'nın sözleriyle, Victor'un kızı onu asla ihanet etmez, bu yüzden böyle bir endişeye gerek yok." Ortalık sessizliğe büründü. Bir an için bu sözleri çürütmek istediler, ama kızlarının davranışlarını düşündüklerinde tekrar sessizleştiler. Sonuçta, böyle bir tavırla, kızların babalarına karşı gelebileceği makul bir durum göremiyorlardı. Onu çok seviyorlardı ve o da onları çok şımartıyordu. "Tabii ki, bu sözlere katılıyorum ama yine de birkaç önlem alacağım. Sonuçta, bu yapay zeka bizim panteonumuzla derin bir bağlantısı var ve o, imparatorluğumuzun sütunlarından biri olacak," dedi Velnorah. "Bu düşünceye katılıyorum. Gelecekte onun neden olacağı zarar, bizim başa çıkabileceğimiz bir şey olsa da, bu sorunu çözmek için birkaç yıl harcamak istemiyorum. Huzuruma değer veriyorum," dedi Anna iç çekerek. "Anna'ya katılıyorum," dedi Violet başını sallayarak. 'Yaramaz kızının' neden olabileceği olası bir sorunu çözmek için birkaç saat boyunca farklı dünyalarda çalışmayı hayal etmek bile başını ağrıtıyordu. "Ona yapay zeka demek ona hakaret olur. O, insanlar tarafından yaratılmış bir şey kadar basit değil... Dürüst olmak gerekirse, İmparator'un yeteneklerine bakılırsa, onun gerçekten canlı olacağını söylemek abartı olmaz. O, İmparator'un habercileri gibi, daha önce hiç görülmemiş, tamamen yeni bir varlık olacak," dedi Aline. "... Sana katılıyorum, Aline," diye başını salladı Velnorah. Burada anlattıkları buzdağının sadece görünen kısmıydı ve bu yaratık, Victor'un isteğine göre daha da karmaşık hale gelecekti. "Kişiliği nasıl olacak? Kişiliği düşüncelerini büyük ölçüde etkileyecek," o ana kadar sessiz kalan Hestia konuştu. "O henüz karar verilmedi." "Öyleyse sadık, çalışkan ve nazik bir kişilik yaratmalıyız," diye önerdi Hestia. "Ya da kendi kendini geliştirmesine izin verebiliriz," dedi Anna. "Victor'u tanıyorsam, kızlarından birinin bu şekilde 'manipüle edilmesini' istemez. Bırakalım da ailemizin içinde büyüsün." "Eminim uyumlu ortamımız ona iyi gelecektir." Hestia tereddüt etti. Bir şey söylemek istedi ama Anna'nın haklı olduğunu fark edince sessiz kaldı. Şu anki ailesi eski ailesi gibi değildi ve "çok" sağlıklıydı. Elbette, insan ahlakına aykırı şeyler vardı, ama ne önemi vardı ki? Onlar ölümlü ya da insan değildi. Onlar tanrılardı ve kuralları onlar koyuyordu. "Daha büyüyene kadar onu internete atmayın," diye sessiz kalan Lacus hemen konuştu. "Doğru! En az 10000000 yaşına gelene kadar onu internete atmayın! İnternet herkesi yozlaştırır!" "Neyse ki kızlarımız interneti umursamıyor ve ebeveynlerinin sözünü dinliyor. Böylece bir felaketi önleyebiliriz," dedi Siena iç çekerek. Scarlett kardeşlerin patlamasına biraz şaşırmış olan Velnorah, "Bu iyi bir fikir. Bu maddeyi projeye eklemeliyim," dedi. "Umu," Pepper başını salladı. "Güzel," Siena da memnuniyetle başını salladı. "Çok teşekkür ederim, Tanrım," dedi Lacus. "Bizden mi bahsediyorsun?" diye sordu Pepper. "Hayır, Victor'dan bahsediyorum. O imparator tanrı, değil mi?" Lacus şaka yaptı. "O halde, 'İmparator Tanrı adına, çok teşekkür ederim' demelisin," diye işaret etti Pepper. "Hmm, mantıklı... Bu kuralı Darling'in dinine de ekleyelim mi?" diye sordu Lacus. "Hayır, o ölümlüleri daha da takıntılı hale getirmemek için bu kuralı koymasak daha iyi... Açıkçası, bazıları beni biraz korkutuyor," diye iç geçirdi Siena. "... Ne gördün?" Pepper merakla sordu. "Birçok şey... Birçok şey," Siena, bazı 'fanatik' inananların gerçekleştirdiği 'ritüelleri' düşünürken ciddiyetle söyledi. .....