Bölüm 282 : Karanlıkta saklanan yılanlar.

Victor, Fulger Klanı'na doğru uçarken. Aniden bir şey hissetti. Uçmayı bırakıp bir yöne baktı. "Bu kadar bariz bir öldürme niyetini ortaya çıkaran aptal kim?" Kan kırmızısı gözleriyle o kişiye baktı ve beyaz saçları diken diken olmuş, mavi gözlü bir adam gördü. "Bu özellikler..." Adam, Violet'in Klanı'ndan karşılaştığı insanları çok andırıyordu. Kar Klanı. Adam bir ara sokaktaki duvara doğru yürüdü ve aniden ortadan kayboldu. "..." Victor bu garip durumu görünce gözlerini kısar ve adamın kaybolduğu yere duyularını odaklar, ama hiçbir şey hissedemez. Victor havada bir adım attı ve o adamın bulunduğu sokağa çıktı. Her şey buranın sıradan bir sokak olduğunu gösteriyordu, ama Victor garip bir hisse kapıldı. Bu, Teksas'taki Avcılar Üssü'nde o kalıntıları bulduğunda hissettiği duyguyla aynıydı. Victor duvara doğru yürür ve güçlerini kullanarak duvardan "içinden geçer" ve kendini tamamen yeni bir yerde bulur. "Biliyordum..." Etrafına bakındı ve büyük bir malikanenin girişinde olduğunu fark etti. "Sen..." Adam konuşmaya başlamadan önce fark edildiğini anlayan Victor'un dünyası yavaşladı, gözlerinden şimşek çakmaya başladı ve göz açıp kapayıncaya kadar adamın önüne geçmişti. Adama bakar ve onun uzun boylu, esmer bir adam olduğunu görür, vampir gibi görünmüyor... Adamın boynundan yakaladı ve onu kırmızı gözlerine bakmaya zorladı: "Sessiz ol." Düşük bir sesle fısıldadı. "...Evet..." Adam, tüm iradesi elinden alınmış bir kukla gibi görünüyordu. [Efendim? Neler oluyor?] Kaguya aniden sordu. [Henüz bilmiyorum.] Victor tuttuğu adama baktı ve düşündü. 'İki seçeneğim var, onu burada bırakıp sorguya çekmek ya da daha fazla araştırmak.' Victor, muhafızların bir şey bildiğinden şüphe ediyordu. [Usta bir şey mi hissediyor...?] Bu tür durumlar Kaguya için alışılmadık değildi, çünkü ustası her zaman bu tür durumlara girerdi. ...Ya da onun belaya bulaşma içgüdüsü oldukça iyi olduğunu mu söylemeliydi? [Hayır, sadece Kar Klanından birinin burada ne aradığını merak ettim.] [... Huh? Kar Klanından biri Agnes'in bölgesinden bu kadar uzakta ne arıyor?] [... Birkaç olasılık var, Agnes kendisi bir şey emretmiş olmalı, ama madem buraya kadar geldim, merakımı gidermeden gitmeyeceğim.] Victor da bu yerin açıkça büyüyle korunduğunu garip buldu. Sanki bir şey saklamaya çalışıyorlardı. Victor, muhafızın boynunu bıraktı. "Normal davran, beni burada gördüğünü unut, her şey normal." "..." Muhafız başını salladı. Victor hafifçe gülümser. [Kaguya.] [Evet, Efendim.] Victor aniden gölge dünyasına kaybolur ve tüm binada dolaşmaya başlar. Bir gölge gibi, karanlıkta olduğu sürece onu çok az varlık algılayabilirdi. Victor bu yerin her odasını dolaştı ve vardığı sonuç şuydu. [Burası tuhaf bir yer...] [Evet, sadece insanlar değil, kurtadamlar ve vampirler de burada.] Kaguya konuştu. [....] Victor sessiz kaldı ve bir toplantı odası bulana kadar yeri aramaya devam etti. ... "Beyler, herkes burada mı?" Uzun altın kırmızısı saçlı bir adam konuştu. "Evet." Birkaç adam aynı anda konuştu. Yuvarlak bir masanın etrafında toplanmışlardı ve yüzlerinde ciddi bir ifade vardı. 'Dört yetişkin vampir ve iki yaşlı vampir.' [O adam Snow Klanından... O adam Fulger Klanından, geri kalanları tanımıyorum.] Victor, altın saçlı adam ve beyaz saçlı adama baktı. "Toplantıya başlayalım." Sert bakışlı kel bir adam tarafsız bir ses tonuyla konuştu. "..." Herkes başını salladı. "Kontes Annasthashia Fulger yeniden iktidara geldi. Kaybettiği her şeyi geri aldı ve kız kardeşi ile kaybettiği ilişkisini yeniden kurdu." Altın saçlı adam konuşmaya başladı. "...." Victor, burada kayınvalidesinin adını duyacağını düşünmediği için gözlerini kısarak baktı. "Ve sadece bu da değil, yavaş da olsa güçleniyor gibi görünüyor." "Yaşlı bir vampir birdenbire güçlenemez." Siyah saçlı adam tarafsız bir ses tonuyla konuştu. "Black, sözünü kesme." Kel adam gözleri parlayarak konuştu. "..." Black başını salladı. "Devam et." Kel adam sarışın adama baktı. "...Yavaş yavaş güçleniyor... Ve yeni bir takıntı edindi." "Vampir Kralı tarafından atanan yeni Kont, Kont Alucard." "...." Bu bilgi grup için yeni değilmiş gibi görünüyordu çünkü hiçbiri fazla tepki vermedi. Sonuçta, Natashia ve Niklaus arasındaki kavgada olanları hep birlikte görmüşlerdi. İkisinin oldukça yakın olduğu ve bir tür ilişkileri olduğu oldukça açıktı. "Başka bir şey var mı?" "Evet, Fulger Klanı'nın bazı hizmetçileri ve uşaklarına göre, Kontes yeni kontla seks yapıyor." Herkes gözlerini biraz kısarak: "...Bu endişe verici..." Kahverengi saçlı bir adam konuştu. "O düzensizliğin o deli kadınla çocuğu olursa çok can sıkıcı olur... O ikisinin meyvesini düşününce... Dünya sona ermez mi?" Oldukça zayıf görünümlü, uzun mavi saçlı bir adam konuştu. [Düzensizlik...] Victor, Kaguya'nın dünyasındaki kendini işaret etti. [Alış buna, Efendim.] Kaguya, boş bir ifadeyle düz bir tonla konuştu. "Önemli olanı kaçırıyorsunuz." Kel adam aniden konuştu: "Vampirler o kadar kolay çocuk sahibi olamazlar, bu yüzden birkaç yüz yıl sürer. Daha önemli olan, yeni kontun dört büyük vampir kont klanı üzerindeki etkisi." "O adam Scathach'ın öğrencisi, bu yüzden Scarlett Klanı içinde söz sahibi olduğunu tahmin edebiliriz." "Ayrıca Snow Klanı'nın varislerine ve Fulger'e de oldukça yakın." Beyaz saçlı adam ekler: "Kontes Adrastea'yı da unutma. O da Scathach'ın öğrencisidir, yani bir ara tanışmış olmalılar." [Benim ilişkilerim hakkında gerçekten hiçbir fikirleri yok, ha? Sadece varsayımlarda bulunabiliyorlar. [Biliyorsunuz, Leydi Scathach... Bu tür konularda oldukça korumacıdır.] Kaguya konuşmaya başladı. [Gerçekten.] Victor küçük bir gülümseme attı: [Sadece Vlad gibi kaynaklara sahip varlıklar Scathach'ın korumasından geçebilir.] [... Vlad gibi varlıklar için bile imkansız olduğunu düşünüyorum.] [Oh? Ne demek istiyorsun?] [Efendim, Scathach'ın size karşı tavırlarından onun ne kadar etkileyici olduğunu anlayamayabilirsiniz... Ama o her yönüyle bir canavar, en güçlü generaldir.] [En güçlü general olarak, her türlü stratejiyi bilir, bu yüzden bilgiye her şeyden çok değer verir ve kızlarını ve 'sevdiği' insanları her zaman korur.] [... Anlıyorum...] Victor, savaşta bilginin en değerli silah olduğunu biliyordu ve bu nedenle Kaguya'nın düşüncesine katılıyordu. [Ama bu sadece Scathach için geçerli, değil mi? Snow Klanı veya Fulger hakkında, hatta belki Adrastea hakkında da bir şeyler biliyor olmalılar.] [.... Usta, Clan Blank sizin için sadece bir süs mü?] Kaguya, kan kırmızısı parıldayan nötr bir bakışla sordu. [Clan Blank'ın suikastçılarını geçip önemli bilgiler elde edebilecek biri olursa çok şaşırırım, klanım Clan Snow'u 24 saat boyunca gözetliyor.] [... Ah.] Victor yüzünü biraz kaşıdı, Kaguya Klanını gerçekten unutmuştu. [Sadece bu da değil, herkes Kontes Agnes'in nasıl bir kişilik olduğunu bilir.] [... Oh?] [O kadın, hainleri affetmez, ana klan tarafından ihanet edildiği ortaya çıkarsa, onları acımasızca yakarak öldürürler.] [... Violet'in annesi, beklendiği gibi, değil mi?] Victor çenesine dokunarak düşünür: 'Bunu yapmıyor çünkü bürokrasiyle uğraşacak sabrı yok, değil mi? Ne de olsa Violet'in annesi. Violet böyle bir sorunla karşılaşsaydı, Agnes'in yaptığı şeyi yapardı herhalde. Hepsini yakıp kül et, sorun çözülsün. [Adrasteia Klanı ve Fulger Klanı'nın bilgi sızmasını önlemek için kendi yöntemleri olmalı... Ancak mevcut koşullar göz önüne alındığında, şu anda en savunmasız klan Fulger Klanı'dır. [Hmm....] Victor düşünceli bir şekilde aşağıya bakar ve Kaguya'nın düşüncesine katılır. [Kaguya, bunu kaydedebilir misin?] [Zaten kaydediyorum.] Victor biraz şokla gözlerini açar ve kısa süre sonra gülümser. [... Senden beklediğim gibi.] [Tabii ki, sonuçta ben çalışkan bir hizmetçiyim.] Küçük bir gülümseme attı. [...] Victor, Kaguya'nın yüzünü görünce çok sevimli olduğunu düşünerek onun başını okşamadan edemedi. Kaguya'nın vücudu biraz titredi, ama Victor'un başını okşamasına karşı çıkmadı. "Bu çok rahatsız edici, bu adam birdenbire ortaya çıktı ve birkaç ay içinde vampir toplumunda büyük bir etkiye sahip oldu." Zayıf görünümlü adam konuştu. "O sadece bir vampir bebeği! Ve şimdiden bu kadar nüfuz sahibi olmuş!" Siyah saçlı vampir masaya vurdu. "...Bu bağnaz zihniyeti bırak. Hangi bebek vampir, bir vampir kontunun saldırısını kendi ağzıyla durdurabilir ki?" "Yoksa sen onun yaşındayken bunu yapabilirdin de şimdi yapamıyorsun mi?" " Kel adamın sözleri üzerine tüm vampirler sessizleşti. "Buradaki herkes, Alucard denen bu anormal varlığın bizim standartlarımızla ölçülemeyeceğini bilir." Kel adam devam etti: "Güçlenmesinin hızı delice, nüfuz kazanmasının hızı delice, her bakımdan bir canavar." [Etki mi? Bu adam neyden bahsediyor...] [Efendim...] Kaguya, efendisine boş bir bakış attı. [Vampir kontlarının üç varisiyle yatakta çıplak yatıyorsun, hem de sadece bu değil, iki varisin anneleri de seninle çıplak yatıyor. [....] Victor, Kaguya'nın bakışlarından kendini savunamadı. [Ama bu etkiler benim değil, karılarımın ve kayınvalidelerimin. Benim bununla hiçbir ilgim yok.] [... Eşlerinden herhangi birine bir şey yapmasını isteseydin, reddederler miydi sence?] [....] Victor yine sessiz kaldı. Sonuçta, bu sorunun cevabını biliyordu... Hayır, onun isteğini reddetmezlerdi. [Buna etki diyoruz, tek bir kelimenle vampir dünyalarının gücünün 3/4'ünü eline alabilirsin.] [Hmm...] Victor, Kaguya'nın söylediklerinin mantıklı olduğunu düşündü. Kendi gücünü ve başarılarını kullanmayı tercih ettiği için, bu şekilde hiç düşünmemişti ve bu nedenle, dövüşlerinde sadece 'yarattıklarıyla' savaşırdı. Bu durumda, bunlar hizmetçileri ve kendi gücüydü. Kaguya, Victor'a bakmayı bırakıp vampirleri izledi: [Bu mirasçıların birinin annesi, senin gelip orayı doldurmanı bekleyerek önemli yerini tam anlamıyla açıyor. Kaguya'nın sözlerini duyan Victor'un kafasında Natashia'nın görüntüsü canlandı: Natashia ona takıntılı bir bakışla bakarken, onlar dünyaya geldikleri gibi yatakta yatıyorlardı: "Kocam, beni tamamen doldur~…" Bu düşünce Victor'un yüzüne sapıkça bir gülümseme kondurdu. "Tsk, böyle devam ederse, kralımızın tahtını almak için bir isyan çıkarması şaşırtıcı olmaz." [...Hmm?] Victor'un düşünceleri, siyah saçlı adamın sözlerini duyunca kesildi. [Kahretsin.] Kaguya soğuk terler döktü. Victor'un ilgilenen yüzünü gören Kaguya, efendisine bu fikri veren bu fazlalıkları lanetledi! 'Sırf bunun için ölmeyi hak ediyorlar! Adamları şimdilik görmezden gelen Kaguya, Victor'un aklından bu fikri çıkarmak zorundaydı: [Efendim, saçmalamayın.] [Hmm? Ne saçmalığı?] [... Yani, devrim falan...] [...Hahahaha~.] Victor eğlenerek güldü. [...?] Kaguya, Victor'un tepkisini anlamadı. [Sevgili hizmetçim, binlerce yıldır hüküm süren birinden krallığı almak çok zor bir şeydir.] [... Bu doğru.] Vlad uzun süredir iktidarda ve 5000 yaşındaki bir canavar olmasının yanı sıra vampirler tarafından çok seviliyor. [Ben de hüküm sürmekle ilgilenmiyorum, savaşmayı, antrenman yapmayı, eşlerimle vakit geçirmeyi ve daha güçlü olmayı tercih ediyorum.] [Ama bunun eşlerin için geçerli olduğunu sanmıyorum. Örneğin Leydi Ruby bu tür şeylere ilgi duyuyor gibi görünüyor.] [Ruby anime izlemeyi ve laboratuvarında vakit geçirmeyi sever, Sasha ise bütün gün tembellik yapmayı ve bazen Ruby ile anime izlemeyi tercih eder. Arada sırada hançer kullanma tekniğini çalışır, böylece paslanmaz... Violet ise... Onun hakkında bir şey söylememe gerek yok, değil mi?] [Evet, o her şeyden çok efendisini korumayı tercih ediyor.] [Gerçekten... Hiçbir karımın hükümdarlık hırsı yok, Scathach ve Natashia için de aynı şey geçerli.] [Oh...? Efendi, iki kayınvalidesini zaten karısı olarak mı görüyor?] [Tabii ki...] Victor küçük bir gülümsemeyle Kaguya'nın alaycılığına kanmadı. Kaguya biraz dudak bükerek somurtmaya başladı. Victor biraz güldü ve Kaguya'nın başını okşadı: [Ama... Evet... Vlad'a karşı gelmek gibi bir şey yaparsam.] Victor'un gülümsemesi şeytani bir hal aldı ve gözleri tehlikeli bir şekilde parladı: [Devrim yapmazdım.] Yutkun. Kaguya, Victor'un yüzünü görünce zorlukla yutkundu. Adam saf nefretle doluydu. Sanki bir akrabasını öldürmüş gibiydi. [Onun inşa ettiği her şeyi yok ederdim ve o yıkımın küllerinden kendi zevkime göre bir şey yaratırdım.] Victor'un yüzüne bakarken, Kaguya'nın zihninde Victor'un o halinin anıları canlandı. Aklını bir şeyle meşgul etmediği zamanlarda Victor sık sık yere oturur ve tüm varlığı cansız gibi görünürdü. Sanki yaşam amacını kaybetmiş gibiydi ve durumu sadece Ruby ya da hizmetçilerden biri ortaya çıktığında düzelirdi. Bu nedenle Kaguya, hizmetçileri eğitmediği zamanlarda her zaman Victor'un yanında dururdu. "Efendinin durumu bana her zaman eşini kaybetmiş ve komaya girmiş kocaları hatırlatır..." "Ritüel, ha?" Eşlerinden uzak kalmanın etkileri o kadar da şiddetli değildi, çünkü Ruby hala yanındaydı ve daha önce onların kanından bolca beslenmişti. "Ama efendimin kişiliğini ve karısından uzak kalmanın yan etkilerini bir araya getirdiğimizde, tepkisi oldukça anlaşılabilir." Ritüelle evlenen vampirler için eşleri 'her şey'dir. Eğer ölürlerse, kelimenin tam anlamıyla yaşam nedenlerini kaybederler. Boş bir kabuk haline gelirler... Ve o boş kabukta kalan tek duygu saf nefret... kontrol edilemez öfke. "Ustam Vlad'ı asla affetmeyecek... Ve bir gün ustam kılıcını Vlad'a çevirirse... Ben ne yapacağım?" Kaguya'nın cevabı anında geldi, yumruklarını sıktı ve şöyle düşündü: 'Vampir kralının güçleriyle savaşmaya kendimi hazırlamalıyım...'