Bölüm 495 : En Güçlü Vampir Kaçırıldı mı?

Agnes'in altın rengi gözleri, kendi kızınınkinden daha hızlı bir şekilde canlılıktan boşluğa dönüştü ve bu bakış uzun süre devam etti. Violet başını eğip tekrar cep telefonuna baktığında gözleri normale döndü. Natashia: Sonunda Scathach onu kurutmuş olmalı; ne kıskandım! Ruby: ...Bunu nasıl bildiğini sorgulamayacağım bile. Natashia: Fufufu, benden bir şey saklayamayacak kadar küçüksün Ruby. Ruby bu yoruma gözlerini kısarak baktı, zekasının sorgulandığını hissetti ve şöyle yazdı: Ruby: Maria'ydı, değil mi? Olayla ilgili bir şey sızdırabilecek tek kişiler, olayı bilenlerdi ve buna hizmetçiler de dahildi. Maria'nın Fulger Klanı ile olan ilişkisini bilenler, bu bilginin Maria tarafından Sasha'ya, oradan da Natashia'ya aktarıldığını tahmin edebilirdi. Natashia: ... Sasha: Seni yakaladı anne. Natashia: Aslında, oldukça açıktı. Ruby, yaşlı kadının sessizliğini görünce burnundan soludu ve içinden küçük bir tatmin duydu. "..." Scathach, kızının cep telefonuna kendini beğenmiş bir şekilde baktığını görünce merakla kaşlarını kaldırdı. "Ne yapıyorsun, Ruby?" "Hiçbir şey, sadece kızlarla konuşuyorum." "Mm..." Yalan söylemediğini gören Scathach başını salladı ve dinlenmeye geri döndü. Violet: Bekle, bekle, ne oldu? Neden şifreli konuşuyorsun? Sasha: ...Zavallı şey, her zaman en son öğrenen o. Ruby: Seçme şansımız yoktu, başka bir şeyle meşguldü. Ruby: Hazır laf açılmışken, işlerin nasıl gidiyor? Sasha: Stresli. Şehir planını tamamladığımızda bir sunucu falan kurmayı unutma; kağıtlarla uğraşmak çok sinir bozucu... Ama tüm sorunlara rağmen annem sayesinde çok şey öğrendim. Natashia: Fufufu, sana annem deme demiştim; ilişkimiz o aşamayı geçti; ben senin kocanla evliyim; bana abla de! Sasha: Bu asla olmayacak bir şey. ASLA Violet: Beni görmezden gelme! Ne oldu!? Violet öfkeyle yazıyordu; her zaman böyle davranırlardı! Konuşma her zaman çok hızlı ilerler ve önemli bilgileri atlarlardı! Sohbet grubunda sessizlik çöktü. Öyle görünmese de Ruby, o kelimeleri yazmaya utanıyordu. Natashia yazmadı çünkü çok sert konuşacağını biliyordu ve ayrıca Helana, yalnız olduğu ofise girip onu çağırdı. "Kontes Natashia, yaklaşan toplantı nedeniyle şehir için planınız nedir?" "Hmm?" Helena'ya baktı, biraz düşündü ve şöyle dedi: "Kim bilir?" "Ha?" "Gerçekten bir planım yok." "Bunu kızım ve kız kardeşimle bugün tartışmaya bırakacağım," dedi Natashia. "...Oh..." Helena bunun çok sorumsuzca olduğunu düşünmeden edemedi. "Neden geldiniz?" "Oh, Tatsuya ve ben ayrılmak istiyoruz; izin almak için geldik." "... Hmm? Bunu kız kardeşime sormalısın." "O izin vermez." "..." Natashia, Cadının yüzüne donuk bir bakışla baktı. Dürüst olmak gerekirse, Natashia Helena'ya pek güvenmiyordu ve bu kadının burada olmasının tek nedeni, kız kardeşinin tuttuğu Cadı olmasıydı. Helena, Natashia'nın güvensizliğini hak edecek bir şey mi yapmıştı? Tabii ki hayır. Sorun şuydu: "Kendi kimliğini bile işverenine yalan söyleyen birine güvenemem." Kız kardeşinin aksine, Natashia Helena'nın kim olduğunu biliyordu ve bu bilgi, sırlarını ondan saklamak için yeterliydi. Bu nedenle Natashia, toplantıya giderken bir planı olmadığını söylerken yalan söyledi. Elbette bir planı vardı, ama Helena'nın bunu bilmesinin Natashia'nın çıkarına değildi. "Kız kardeşimin oğluna aşırı derecede bağlı olduğunu biliyorsun, değil mi?" "Biliyorum..." "Fazla bir şey yapmak istemiyoruz, sadece takılmak istiyoruz; sonuçta Tatsuya'nın tek yaptığı antrenman yapmak, biraz dinlenmeye ihtiyacı var." "...." Natashia da buna katılıyordu. Kız kardeşinin oğluna pek ilgi duymasa da, çocuk antrenmanlarına çok kendini adamıştı. Onun yaşında birinin Kenjutsu seviyesinin bu kadar yüksek olmasına şaşmamalıydı. "Ve o da o zahmetli güce sahip." diye düşündü Natashia. Kız kardeşinin hangi klandan olduğunu söylemeyi reddettiği başka bir Soylu Vampirle ilişkiye giren bir Soylu Vampir olarak, o çocuğun illüzyon gücü gerçekten çok saçmaydı. "Tamam, izin veriyorum." "...Peki ya, Leydi Victoria...?" "Ben gidip onunla konuşayım." "Aslında, o zaten burada." Arkadan bir ses duyuldu. "!!!" Helena arkasına dönüp Victoria'nın yüzündeki gülümsemeyi görünce yüzü karardı. O anda Natashia'nın cep telefonu titremeye başladı ve mesajı gönderenin kızı olduğunu gördü. Sasha: Scathach hakkında konuştuğumuz şeyi hatırlıyor musun? Violet: Sonunda biri konuştu... Evet, hatırlıyorum. Violet gözlerini kocaman açtı. Violet: Söyleme bana! Sasha: Evet, Ruby kulübe katıldı. Ruby: Öyle söyleme! Klan kütüphanesinde bulunan Sasha gözlerini devirdi. Sasha: Artık annenin kocanı sevmesinin nasıl bir şey olduğunu sen de biliyorsun! [Gif: Kulübe hoş geldin.] Violet paniklemişti ve Agnes bunu fark etti. "Ne oldu, Violet?" "Victor en güçlü kadın vampiri becerdi!" Dişlerini sıktı. Bunun bir gün olacağını biliyordu, ama yine de canını sıkıyordu. "Ne?" Anlamadığını düşünerek Violet konuştu: "Kelimenin tam anlamıyla konuşuyorum! Onu becerdi! Ve onu tohumlarıyla doldurdu!" "S-S-Scathach? O, Scathach'a bunu mu yaptı?" "Evet!" Agnes birçok duygu hissediyordu, ama en çok şok duygusu hakimdi. Nedeni basitti. Scathach'a böyle bir şeyin yapılabileceğini hayal bile edemiyordu. Agnes'in kafasında Scathach artık bir kadın bile değildi, kadın kılığına girmiş bir canavardı; yani bu, düşünülemez bir şeydi! Scathach'ın geçmişten bir Asil Vampir'i kaçırıp onu hamile bırakmak için kullandığı haberini aldığında bile, bu kadar şok edici olmamıştı çünkü geçen seferki gibi, kendi isteğiyle bir erkeğin vücuduna dokunmasına izin vermişti ve o adam hala hayattaydı! Ve daha da kötüsü, muhtemelen gelecekte birlikte olacaklardı! "... Bana ziyarete geldiğinde söylediklerimi biliyorum, ama yine de... Lanet olsun." Agnes çok şok olmuşken, Fulger Klanı'nda bir olay yaşanıyordu. ...... Düzenleyen: DaV0 2138, IsUnavailable Romanımdaki karakterlerin illüstrasyonlarını sanatçılara ödeyebilmem için beni desteklemek isterseniz, pa treon sayfamızı ziyaret edin: Pa treon.com/VictorWeismann Daha fazla karakter resmi için: https://discord.gg/4FETZAf Beğendiniz mi? Kütüphanenize ekleyin! Beğendiyseniz, kitabı desteklemek için oy vermeyi unutmayın.