Bölüm 50 : Ruby ve Victor.

“Güzel kızıl saçların ne kadar kirlenmiş,” Victor, Ruby'nin görünüşünü elleriyle düzeltirken nazik bir ses tonuyla konuştu. “... Ne zaman geldin...?” Ruby kıpırdamadı, felç olmuştu. “Senin ‘beni kandırdı’ dediğin kısımdan.” Victor sinsi bir gülümseme gösterdi. “!!!” Ruby'nin yüzü birkaç kez ifade değiştirdi. Victor, Ruby'nin yüzünün şok, sonra utanç, sonra öfke ve sonunda da kabullenmiş bir ifadeye dönüşmesini merakla izledi. Of! “…Orada olsaydın, beni arayabilirdin…” Ruby'nin yüzü çok üzgün bir ifadeye büründü. Ruby'nin dağınık saçlarını düzeltmeyi bitiren Victor, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle konuştu: “Hayatta olmaz.” “... Eh?” Ruby bu cevabı beklemiyordu. “Bu gösteriyi kaçırmak istemedim,” Victor etrafındaki manzarayı göstererek konuştu, “Genelde soğuk ve mesafeli olan karımın duygularını dışa vurduğu nadir bir an~, bu fırsatı asla kaçırmam! Bak, ileride izlemek için bile kaydettim.” Cep telefonunu çıkararak Ruby'ye videoyu gösterdi. “!!!” Ruby, Victor'un sözlerini duyunca yüzü anında kıpkırmızı oldu ve Victor'un kaydettiği videoyu görünce yüzü tamamen kızardı. “SİL! HEMEN!” Ruby bağırdı. “Eh?” Victor dehşetle yüzünü gösterdi; sanki Ruby ondan insanlık dışı bir şey yapmasını istemiş gibiydi, “Böyle bir küfür yapamam, bu videoyu gelecekte çocuklarıma annelerinin ne kadar sevimli olduğunu göstermek için ihtiyacım var~.” “Ç-Ç-Çocuk...!? S-S-Sen, B-Bu-” Bir şey söylemeye çalışıyordu, ama Victor'un onu hazırlıksız yakalayan sözleri yüzünden, mantıklı bir cümle kuramıyordu. Victor, Ruby'nin yüzünü görünce kalbinin okla vurulduğunu hissetti. “Ahh~, karım çok tatlı!” Victor aniden Ruby'ye sarıldı! “!!!?” Ruby, Victor'un sözlerini duyunca yüzü daha da kızardı, Victor ona sarıldığında içgüdüsel olarak debelenmeye başladı, ne yaptığını bile bilmiyordu, sadece buradan kaçıp bir deliğe saklanmak istiyordu, çok utanmıştı! “B-Bırak beni!” “Asla!” Victor, Ruby'yi tamamen sarsan bir kararlılıkla konuştu. “...” Ruby mücadele etmeyi bıraktı ve Victor'a baktı. Ruby'nin ona bakan sevimli yüzünü görünce, bilinçsizce nazik bir gülümseme gösterdi ve onu öptü. “!!!” Bu sürpriz saldırıyı beklemeyen Ruby, Victor'un kollarında tamamen eridi, başka bir şey yapmak için güç toplayamadı. 'Ah~, neden mücadele ediyorum? O benim sevgilim... Her şeyi kabul etmeliyim,' diye düşündü, zihni biraz sarsılmış bir halde, sonra kollarını Victor'un boynuna doladı ve onu öptü. Birkaç dakika geçti ve Victor Ruby'yi öpmeyi bıraktı; Ruby'yi öpmeyi bıraktığında, çiftin ağzını birbirine bağlayan bir tükürük köprüsü oluştu. Victor, Ruby'nin kırmızı gözlerine ve düzensiz nefes alıp verişine baktı. Onun ne istediğini anladı, nazik bir gülümseme gösterdi ve boynunu gösterdi, “Gel.” Ruby hiç vakit kaybetmedi, dişleri keskin dişlere dönüştü ve kısa sürede Victor'un boynunu ısırdı! “Ugh,” Victor, Ruby'nin dişlerinin boynunu deldiğini hissedince iniltiyi bastırdı ve bu yetmezmiş gibi, göğsüne oldukça yumuşak iki dağ hissetti. Ruby'yi kalçalarından tuttu ve Ruby'nin tüm vücudunu hissettiğinde şöyle düşündü: ‘Bu vücut çok adaletsiz; sanki çok baştan çıkarıcı bir Succubus'a sarılmış gibiyim, kendimi kontrol etmezsem şehvet içinde kaybolacağım!’ Sasha ve Violet'in kanını emen Victor'un susuzluğunu tamamen giderecek tek kişi Ruby kalmıştı ve kısa süre sonra Victor'un vücudunda ilkel bir arzu uyanmaya başladı. Gözleri kan kırmızısına döndü ve dişlerinin yerine keskin dişler çıktı; Ruby'nin gömleğini biraz geri itti ve karısının köprücük kemiğini ısırdı! “Ahhh~” Ruby çok yüksek sesle inledi. Nedense bacakları çok zayıflamıştı, ayrıca gizli yerinden sızan berrak bir sıvı hissetti; bu sıvı pantolonunu batırıyordu. “...?” Victor, onun neden bu kadar şiddetli tepki verdiğini anlamadı, ama diline kanın tadı değdiğinde bunu düşünecek zamanı olmadı. Bilinçsizce, Ruby'nin kalın kalçalarını daha sıkı kavradı. Ruby bacaklarını Victor'un beline doladı; bunu yaparken, mahrem yerine dokunan kalın bir şey hissetti, “D-Darling~” Odaklanamayan gözlerle gökyüzüne baktı. Çok coşmuş görünüyordu, dudaklarından akan kanı yaladı; bu kan çok lezzetliydi! Ruby'nin gözleri kan kırmızısı parlamaya başladı, “Hayatım!” Yine Victor'un boynunu ısırdı. ... Birkaç dakika sonra, çift tamamen tatmin olduğunda. “Hahaha, bak ne dağınıklık yaptık” Victor, kendisinin ve Ruby'nin kıyafetlerinin dağınık halini görünce güldü. Ruby, Victor'un vücudunun belirli bir bölgesine baktı; ‘bana tepki verdi~.’ Nedense çok mutluydu. “Hmm?” Karısının baktığı yeri gören Victor, sinsi bir gülümseme attı. “Merak mı ediyorsun...? Görmek ister misin?” Her an çıkaracakmış gibi pantolonunu tuttu. “…Ha? H-Hayır! İstemiyorum!” Ruby yüzünü yana çevirdi. “Heh~” Victor onun yanına geldi, “Emin misin?” “Evet!” Böyle söylemesine rağmen, bilinçsizce sertleşmiş organa tekrar baktı. Victor bilgi ekledi, “Evrim geçirdiğimde, vücudumdaki tüm kasların büyüdüğünü, daha yoğun ve güçlü hale geldiğini fark ettim~, ve sadece kaslarım değil, başka bir şey daha...” Devam etmesine gerek yoktu; sonuçta Ruby zeki bir kadındı. Yutkun! Sertçe yuttu ve kafasının içinde müstehcen düşünceler oluşmaya başladı; Victor tarafından tecavüze uğradığını hayal etmek bile kalbinde bir heyecan uyandırmaya başladı. Victor'un gülümsemesi büyüdü; Ruby'ye yaklaştı ve taş gibi sertleşmiş meme uçlarını hafifçe çekti. “!!!” Ruby'nin yüzü kızardı ve göğüslerini kapatarak Victor'dan hızla uzaklaştı. “N-Ne yapıyorsun!?” “Karımı kızdırıyorum.” “…” Ruby'nin yüzü tamamen kızardı, sonra yüzünü çevirip dudaklarını bükerek somurtmaya başladı. Victor tekrar yanına geldi, “Elimde değil~. Normalde soğuk ve mesafeli olan karım, birdenbire bu kadar tepki gösteriyor; nedense sadist tarafım uyanıyor~.” Ruby'nin kulağına üfledi. “!!!” Ruby tekrar uzaklaştı. “D-Dur!” Bunu söylemesine rağmen, yüzü tamamen kızarmış ve nefes nefese kalmıştı. “Tamam, duracağım,” Victor geri çekildi ve hala gülümseyerek konuştu. “Eh...?” Ruby bu cevabı beklemiyordu, bir şekilde... Yine yanına geldi, “Şimdi hayal kırıklığına mı uğradın?” “....” “Nasıl bildin?” diyen bir yüz ifadesiyle baktı. “Heh~, çok sapık bir karım var, ha? Ne şanslıyım~.” Ruby'nin yüzü tamamen kızardı ve kısa süre sonra kafasında küçük bir patlama oldu. “Aptal!” diye bağırdı. Ruby bu durumdan kaçmaya çalıştı. “Kaçamazsın~!” Victor onu bir prenses gibi tuttu ve Sasha ile Violet'in uyuduğu yere doğru yürümeye başladı. “Bırak beni!” Çığlık atarak mücadele etmeye başladı. Victor Ruby'nin kıçını biraz sertçe sıktı, “Durmazsan, az önce yaptığım şeye devam edeceğim.” “...” Ruby, Victor'a boş bir ifadeyle baktı. “Bırak beni!!” Daha yüksek sesle bağırdı ve mücadele etmeye başladı. “...” Victor, Ruby'ye inanamayan bir ifadeyle baktı, ama yavaş yavaş gülümsemesi büyümeye başladı, “Heh~” Ruby'nin dudaklarına öptü. “Humpf!?” Ruby şaşırdı, ama kısa süre sonra Victor'un öpücüğüne karşılık verdi. Birkaç saniye sonra Victor Ruby'yi öpmeyi bıraktı: “Karımın mazoşist olduğunu hiç düşünmemiştim~” diye kıkırdadı. “!!!” Ruby'nin yüzü tamamen kızardı ve utançını gizlemek için yüzünü başka yöne çevirdi, artık kaçmaktan tamamen vazgeçmişti; ‘Mazoşist mi? Ben mi!? Ne saçma...’ diye düşündü. Victor nazik bir gülümseme gösterdi ve tekrar yürümeye başladı. Ruby'yi bir prenses gibi taşıyarak ormanda yürürken, Victor'un gözleri birkaç saniye kan kırmızısı parladı ve ormanın uzak bir noktasını izledi. “Heh~,” Ağaçta iki kişi gören Victor, memnuniyet dolu bir gülümseme sergiledi; sonuçta o bir teşhirci değildi ve karısının bu yönünü kimsenin görmesini istemiyordu, bu kişiler Ruby'nin kız kardeşleri olsa bile. ... “Bir şekilde heyecan verici bir şeye dönüştü...” Lacus, yüzü hafifçe kızararak biraz kekeledi. “... E-Evet.” Pepper başını salladı, yüzü tamamen kızarmıştı. İki kız kardeş aslında uyuyordu, ama malikanede Ruby'nin sesini duyunca hemen uyandılar ve küçük kız kardeşlerinin peşinden gittiler; Ruby'yi çok özlemişlerdi. Ama bu sahneyi göreceklerini beklemiyorlardı... “…Nedense, bu sahneyi gördüğüm için, gelecekte bunun başımıza bela olacağını hissediyorum...” Pepper somurtkan bir yüzle konuştu. “…” Lacus sessizdi, Pepper'ın içgüdülerinin genellikle doğru olduğunu biliyordu. Kısa süre sonra, önemli değilmiş gibi omuz silkti, "Eh, bize zarar vermez. Sonuçta, biz onun karısıyla akrabayız ve Ruby'ye hiçbir zarar vermedik.“ Victor'un kişiliğinin nasıl olduğunu biraz anlıyordu. Basitçe söylemek gerekirse, Victor onların annesi gibiydi... ”Siktir," Lacus şimdi düşününce, onun gerçekten annelerinin kişiliğine sahip olduğunu fark etti. Anneleri, istediği zaman insanları kızdırmayı çok iyi bilirdi. Ama rahatsız edilmekten hoşlanmamasına rağmen, Lacus Victor'un onlara ne yapacağını biraz merak ediyordu. “Kardeş, NTR fetişini bırak,” Pepper Lacus'un kulağına fısıldadı. “Kyaaa!” Lacus ani sesle irkildi ve şaşırtıcı derecede sevimli bir sesle bağırdı, Pepper'a baktı, “Ne yapıyorsun!?” Aniden yüzü biraz kızardı, “Benim NTR fetişim yok!” “Komik.” Pepper, Lacus'a sevimli bir şekilde baktı. “Ne?” “NTR'nin ne olduğunu nereden biliyorsun?” Sonuçta, bu ‘sıradan’ insanların bildiği bir kelime değildi. “...” Lacus sessiz kalma hakkını kullandı.