Bölüm 302 : Büyük Büyücü Snake Snake ve Öğrencileri (1)

"Snake Snake, ha..." Pelerian bana alaycı bir şekilde güldü. Ama kahkahalarla gülmeyecek kadar. "Neden? Sana benziyor, ihtiyar. Büyük büyücü Caspian'a da benziyor." "Böyle hayal kırıcı şeyler söyleme." Bana göre ikisi tamamen benzer ve gerçekten havalı, ama o sebepsiz yere eleştiriyor. "Bay Snake Snake, ne harika bir isim." O anda resepsiyonist böyle dedi. Obern'in gözleri fal taşı gibi açıldı. O adam, bu kadar şaşırılacak bir şey yok. "G-Gerçekten mi?" "Evet. Büyük bir sihirbaza yakışır bir ciddiyeti var." Böyle diyor. Beklediğim gibi, hissim yanlış değildi. "Sihir kulelerindeki büyücüler hep biraz sapkındır. O resepsiyonist de bir kule büyücüsü, bu yüzden sağduyusunun sapkın olması doğal." Pelerian öyle demişti. Dürüst olmak gerekirse, en sapkın kişi olan çılgın bir sihirbazın böyle şeyler söylemesi ne kadar utanç verici. Ama sözleri tamamen asılsız iftira değildi. "Aslında, normal düşünen büyücü çok azdır. Şimdi bu büyücüleri, sadece birbirleriyle etkileşimde bulunabilecekleri bir kuleye koyun. Aralarında ne kadar sapkınlaşırlar? Bu yüzden kule büyücülerinden nefret ediyorum." "Caspian da öyle miydi?" Caspian, Pelerian'ın aktif olduğu dönemde kule ustasıydı. Pelerian'dan çok daha genç olmasına rağmen, sihirbazlık yeteneklerinin Pelerian'ı aştığı söyleniyordu ve belki de bu yüzden aralarındaki ilişki açıkça kötüydü. "O adam... kule sihirbazı gibi görünmüyordu." Ama beklenmedik bir değerlendirme geldi. "Bir bakıma deliydi, ama buradaki deli yaşlılardan kesinlikle farklıydı. Belki genç olduğu içindir... Boş ver. Bu konuyu kapatalım." Resepsiyonist çoktan Obern ve Amain'i yönlendirmeye başlamıştı. "Terfi için temel yazılı sınavı ve üst düzey bir büyücüyle mülakatı geçmeniz gerekiyor. Önce yazılı sınavla başlayalım." Obern artık 8 Kahraman arasında sayılan, gündemdeki bir isimdi. Büyü kulesi oldukça seçkin bir yer gibi görünüyor. Obern gibi birini bile yazılı sınava sokuyorlar. Belki de dış değerlendirmeler onlar için önemli değildir. "İkiniz olduğunuz için aynı odada sınava girebilirsiniz. Lütfen bir dakika bekleyin. Sınav kağıtlarını getireceğim." Sanki üniversite giriş sınavına girmiyorlar ya. Sessizce Amain'in omzuna geçtim. Ve sordum: "Amain. Sınavda yardım ister misin? Yardım edersem, tam puan alabilirsin." Pel-muwiki ile kulenin sınavları sorun değil. Kule'deki sınavlarla elde edilebilen rütbe 7. rütbeye kadar çıkıyor. 1. sıra acemi büyücüler içindir ve biraz bile olsa büyü öğrenmiş olanlar otomatik olarak 1. sıra büyücü olarak kabul edilir. Henüz kuleye kayıt yaptırmamış olan Amain, doğal olarak 1. rütbeli bir büyücüdür. Amain'in hedefi, 2. derece büyücüye terfi etmektir. "Hayır! Kendi gücümle sınava gireceğim!" Amain asilce böyle dedi. Kuyruğumla Amain'in kafasını okşadım. "Doğru, başarabilirsin." Amain her zaman sihirbazlığı gayretle çalıştı. Kendi gücüyle en azından 3. sıraya kolayca yükselebilmeliydi. Obern'e geri döndüm. Obern'in elde etmek istediği şey 6. rütbe. Aslında, 6. sıradan itibaren kişi resmi olarak "büyücü" unvanını almaya hak kazanır. Görünüşe göre büyücü, sihirbazın bir üst versiyonu gibi görülüyor. 8 Kahraman'dan biri olarak adlandırılan birinin büyücü olmaması doğru olmazdı. "Sen nasılsın? Yardım ister misin?" "Hmm." Obern de kararlı bir şekilde konuştu. 'En azından yazılı sınavı kendi gücümle geçeceğim.' "Aferin, Obern!" Obern de öyle dedi. O da epey olgunlaşmış gibi görünüyor. Kısa süre sonra resepsiyonist geri döndü. "Sınav kağıtlarını getirdim...!" Ama geri dönen resepsiyonist yalnız değildi. İki yaşlı adam birlikte içeri girdi. İkisi de bir bakışta büyük bir sihirbaz havası veren sivri şapkalar gibi şeyler takıyordu. Biri dişsiz bir büyücü, diğeri ise onun aksine yakışıklı bir yaşlı adamdı. "Ah, bunlar Usta Alcandura ve Usta Dezaka." Usta unvanı, yalnızca gerçek büyük sihirbazlara veya büyük büyücülere verilir. Rütbe olarak 8. rütbe ve üstüdür. Yani bu iki yaşlı adam, bu kule içinde bile olağanüstü büyücüler. "Bir şekilde tanıdık geliyorlar..." Görünüşlerinde bir şey bana deja vu hissi veriyor. Ama daha önce hiç kule büyücüsüyle tanışmamıştım. ...Hayır. Tanışmış mıydım? Görmüştüm! O zamanlar, Chimera Snake'in sırtında giderken canavar dalgasına yakalanmıştım. Gunter yolumuzu kesmek için birkaç büyücü getirmişti. Bunlar ateş ejderhalarını yaratıp fırlatan kötü sihirbazlar değil miydi? 'Acil durum!' Gunter'ın beline saplanmış bir kılıç gibi asılı duruyorum. Saklanamadığım için, mümkün olduğunca kristal bir süs gibi davrandım. Neyse ki, o sihirbazlar bana ilgi göstermedi. O zamanlar Kara Yılan Kral formundaydım ve Kara Pullar kullanıyordum. "Gelip bakmaya geldik, hehe." "Bu, her yere tükürürken övülen o kibirli cüce Balanyar'ın övdüğü şey değil mi?" Obern'i görmeye gelmişlerdi. "Ama hala sadece 5. sırada mısın?" "Bu günlerde pek çok genç kuleye sadakat duymuyor..." Görünüşe göre Kule Efendisi Balanyar onu kuleye kaydetmemişti bile. "Tabii, yazılı sınav mükemmel geçecektir." "Kontrol etmeye gerek var mı? Ben hızlıca mülakatı yapayım." Beklentileri şimdiden çok yüksekti. Obern'in boynunda soğuk ter damlaları oluşmaya başladı. "Şey, Bay Snake." Doğal bir şekilde sınav kağıdına göz attı ve şöyle dedi: "Lütfen bana biraz yardım edin." İşte böyle. Pel-muwiki'yi çağırdım. Yazılı sınav sonuçları doğal olarak... Mahvolmuştu! Sınavı tamamen mahvettik. Tabii ki, Obern sınavda mahvolmadı, biz sınavı mahvettik. 5. derece büyücü sınavı doğal olarak çoktan seçmeli değil, kompozisyon formatındadır. Ve Pelerian, soruları kısaca inceledikten sonra, sanki cinlenmiş bir şaman gibi cevapları ezberden okumaya başladı. "Mikroskobik sistemlerdeki faz değişiklikleri ile ilgili olarak, gözlem yaparken..." Obern ise o cevapları yazmakla meşguldü. Yani aslında, "biraz yardım" isteği, esasen "her şeyi benim için yapın" şeklinde yansıtılmıştı. Pelerian bu kadar düşünceli bir şekilde cevap vermedi. Bu, cevapları doğrudan yazmak zorunda kalan Obern için oldukça zorlayıcıydı, bu yüzden dışarıdan bakıldığında cevapları tek bir kalem darbesiyle yazıyormuş gibi görünüyordu. "Şu gösterişçiye bak. Hehe." "Sanki hiç düşünmeden, çok akıcı." Usta Alcandura ve Dezaka böyle yorumladı.