Bölüm 61 : Seviye 1'in Büyük Tersine Dönüşü Arka Plan (2)

Babamdan yıkım ışınını öğretmesini istedim. Ama babam uykulu gibi büyük bir esneme yaptı ve uzandı. Böyle zamanlarda ne kadar yalvarsam da kalkmaz. Göksel Gök Gürültüsü Ruhu'nu kullanırsam kalkar mı acaba? "Babalık görevini gayet iyi yapıyor." Pelerian, uzanmış haldeki babama boş bir ifadeyle baktı. Düşüncelere dalmış gibiydi. Çocuğunu mu düşünüyor? Bildiğim kadarıyla çocuğu yoktu. "Bu beklenmedik bir şey." "Ne?" Pelerian'la oldukça uzun süredir birlikteyim. Onun eğilimlerini az çok çözdüm. "Bana babamı çabucak ortadan kaldırmamı söyleyeceksin sanmıştım." Zalim büyük ormanda zayıflar hayatta kalamaz. Polaris Serpent savunmasız durumda olduğuna göre, onu öldürerek seviye atlayıp evrimleş. Böyle bir öneri bile bekliyordum. "Bu intihar olur." 'Ben de öyle düşünüyorum. Muhtemelen zehir direnci çok yüksektir.' "Hayır, demek istediğim, gerçekten babanı öldürürsen." Pelerian sessizce mırıldandı. "Festival başlamak üzere. O zaman bu bölgeden ayrılamazsın ve o maymunların ve böceklerin adlandırılmış canavarları çılgına döner. Bir kez daha evrimleşsen bile, onlarla yüzleşmek zor olur." Çok daha güçlü olduğumu hissetmeme rağmen, Pelerian kesin bir şekilde konuştu. "Ancak baban onlara karşı koyabilir." Hmm, belki de. Babam Polaris Serpent'in ne kadar güçlü olduğunu henüz tam olarak kavrayamadım. Aslında, o maymunların liderlerinin veya böcek ordusunun ne kadar güçlü olduğunu da bilmiyorum. "Sorun şu ki..." 'Sorun mu?' "Baban pek sağlıklı görünmüyor." Bunu düşünmemiştim. Geriye dönüp bakınca, babamın gözleri kapalıydı. Gerçekten de çabuk yoruluyor gibi görünüyor. Geçen sefer ona olgunlaşmamış bir meyve verdiğimde biraz canlanmış gibi görünüyordu. Pelerian'a neden böyle düşündüğünü sormak üzereydim. Tsss tsss tsss- Aniden, tüm pullarım diken diken oldu. Aynı şey, yavaşça vücudunu kaldıran babam için de geçerliydi. Geriye baktığımda, rahatça dinlenmekte olan diğer tüm canavarlar da başlarını kaldırmış ve gökyüzüne bakıyorlardı. "Tam da konuştuğumuz gibi başlıyor." Gökyüzü çoktan mor renge bürünmüştü. Ve gökyüzünün bir noktasından bu renk koyulaşmaya başladı. Mürekkep yayılır gibi, canlı bir mor gökyüzü boyunca aşağıya doğru akıyor. Yere, her yöne doğru. 「Havadaki mana yoğunluğu artıyor.」 "Bu bölge bir sihir alemine dönüşüyor." Sihirli alem. Çok uygun bir ifade. Goril bana yaklaştı. "Patron... başladı..." Bu goril bir zamanlar maymunlar arasında yönetici olarak görev yapmıştı. Duyarak öğrendiği şeyler vardı. "Bilge bize söyledi... Bilge çok uzun yaşamıştı..." O orangutan birkaç festivali bizzat yaşamıştı. O kadar şeyden sonra hayatta kalması oldukça etkileyici. Deshnan'ın kayıtlarında bile yer almayan canlı deneyimleri olmalı. "O zamanlar sadece bir grup hayatta kalmıştı." Uçurumun tepesinde olduğumuzdan, çevreyi geniş bir alandan görebiliyorduk. Uzakta bir sınır çizgisi oluşmaya başladı. İçine girilemeyen ve çıkılamayan kubbe şeklinde bir sihirli alem oluşmuştu. 「Dünya Ağacının kökleri sihirli alemde filizleniyor.」 Güm güm- Ve sanki deprem varmış gibi yer sarsılmaya başladı. O anda, uzaktan görünen ormanın merkezinde devasa kökler filizlenmeye başladı. Filizlenen kökler bir iki tane değildi. Bu kökler birbirine dolanıp karışarak dev bir ağaç gibi büyüyordu. Ve o köklerin arasındaki boşluklarda hareket eden şeyler vardı. "Koruyucular, çok güçlüler. Parlak meyveleri koruyun!" Parlak meyveler orada mı oluşacak? Oluşan meyveler görünmüyordu. Ama o meyve için çok sayıda canavarın savaşacağını anladım. 「Sihirli alemde üç grup var.」 Primatlar, böcekler ve bizim hayvanat bahçesindeki hayvanlar...! 「Üç taç meyve oluşuyor.」 Ve uçuruma yakın bir yerde bir kök filizlendi. Çat! Filizlenme hızı sıradan bitkilerin seviyesini aştı. Meyvenin oluşma hızı da aynıydı. Kırmızı meyvenin üzerinde geometrik şekillerde sarımsı desenler yayılıyor. 「Grubun liderine meydan okuyabilirsin.」 Ben zaten 'hayvanat bahçesi hayvanları'nın lideri değil miyim? "Gidelim!" Hızla gorilin omzuna tırmandım. Uçurumdan çok uzak olmasa da, başka bir canavar onu yutarsa sorun olurdu. Tahmin ettiğim gibi. Bu anı bekleyen canavarlar varmış. "Bunlar proboscis maymunları!" Goril uyardı. Uzun suratlı maymunlar aşağıdaki ormandan koşarak geliyordu. Özel kuvvetler gibi oldukça hızlı hareket ediyorlardı. "Sorun yok, biz daha hızlıyız." Ama yeni filizlenen kök hiç de uzak değildi. Üstelik babam da kalkıp benimle birlikte koşmaya başladı. Babam benden ve gorilden daha hızlıdır. Ayrıca boyu uzun olduğu için yüksekte filizlenen kökten meyveyi koparmak onun için çok daha kolay olacaktı. Ben köküne bile ulaşamadan. Babam kökün en üstünde filizlenen meyveyi kopardı. "Aman Tanrım!" "Acaba... bir isyan mı?" Tabii ki, Polaris Yılanı'nın benden çok daha güçlü olduğu doğru. Ayrıca daha yakışıklı ve çok büyük. Ayrıca, ünü o kadar yaygın ki, babamdan korkmayan tek bir canavar bile yok. Yaklaşan maymunlar bile çekinip yavaşladı. Yine de... Hayvanat bahçesindeki hayvanlar benim yarattığım grup. Babamın liderlik pozisyonunu tamamen kaybedeceğimi sanmıştım. Ama öyle olmadı. Babam meyvenin sapını ağzına aldı ve başını eğdi. Ve meyveyi önüme düşürdü. "Saak!" Sevinç çığlığı attım. İşten eve dönerken tavuk getiren bir baba gibi meyveyi öylesine yere atan babamın bu hali beni evlat sevgisiyle doldurdu. Onu yememek ana babaya saygısızlık olurdu. ────────────── [Taç Kök Meyvesi] ────────────── Ne ilginç bir isim. Meyveyi çıtır çıtır yedim. 「Yutma lv7 kullanılıyor.」 Oh, Yutma otomatik olarak etkinleşti. 「Grubun 'lideri' oldun.」 「Geçici olarak 'Lider' unvanını kazandın.」 ... Bu kadar mı? Hayır, geçici unvan kazandığımı söylüyor. Unvanın etkilerini doğru bir şekilde kontrol etmeliyim. ────────────── [Lider (Geçici)] Bir grup canavarı yönetir. Dünya Ağacı'nın meyvesi düşene kadar grup tarafından emilen manayı paylaşır. ────────────── İlk bakışta sıradan bir açıklama gibi görünüyor. Ancak son cümlenin gerçek değeri kısa sürede ortaya çıktı. Viiiine- Işık, Babamın ağzının etrafında toplandı. Bir ışık huzmesi ateşlendi. Yaklaşan proboscis maymunları anında küle dönüştü. 「Paylaşılan mana alıyorsunuz.」 「Paylaşılan manayı alıyorsunuz.」 「Paylaşılan manayı alıyorsunuz.」 「Paylaşılan mana alıyorsunuz.」 「Paylaşılan mana alıyorsunuz.」 「Seviye atladınız.」 Parti avcılığı, vekil avcılığı, otomatik avcılık. Nasıl ifade etmek istersen. Bu kesinlikle bir baba bonusu.