Bölüm 1170 : İlk Çatışma [2. Bölüm]

Daniel, Dış Tanrı'ya Lux'un Abyss'e geçtiğinde onun kuvvetleriyle nasıl savaştığını ayrıntılı olarak anlatmıştı. Yarı Elf'in, Dünya'daki nükleer silahlarla boy ölçüşebilecek kadar güçlü bombalar kullandığını söylemişti. Daniel de bir dünyalı olduğu için bu silahları çok iyi biliyordu. Ardından Azathoth'un bu tür silahları tespit etme yeteneğini kullanarak, Nyarlathotep ile birlikte savaşta kullanılıp kullanılmadıklarını öğrenebildi. Bunu bekleyen Nyarlathotep alaycı bir gülümsemeyle parmaklarını şıklattı. Ardından tüm kale mor bir ışık kubbesiyle kaplandı. Nükleer bombalar bariyerle çarpıştığı anda, hepsi sekerek ittifakın üzerine uçtu ve Keoza'nın gözleri şoktan fal taşı gibi açıldı. Kristal Ejderha tereddüt etmeden Ejderha Formuna dönüştü ve Ejderha Nefesi salarak Patlayıcı Bombaları kristallerle kaplayarak patlamalarını engelledi. Nyarlathotep bu sahneyi gördükten sonra kıkırdadı. Daniel onu bu güçlü silahlar konusunda uyarmış ve hatta savaş alanında kullanıldıklarında hissedebilme yeteneği vermişti. Dış Tanrı, nükleer bombaların düşmanlarının yüzünde patlamamasına hayal kırıklığına uğramadı. Sadece savaşta olan biten her şeyi çok eğlenceli buluyordu. Patlayıcı Bombaların etkisini yitirmesini bekleyen Abyssal Lordlar, kaleden dışarı fırlayarak ittifaka uzun menzilli saldırılar düzenledi. İttifakın Yüce'leri, saldırılarını durdurmak ve düşmanları oluşumlarına ulaşmadan önce onlarla çatışmaya girmek için hep birlikte harekete geçti. Kral Azza, Keoza ve Leydi Augustina ön saflarda savaşırken, Canavar Kral ve diğer Yüce'ler uçan gemilerinde kalarak her türlü acil duruma hazırlıklı olmak için beklediler. İlahi Ordunun Uçan Kalesi olarak görev yapan Dev Uçan Sunak, saflarını bozdu ve düşman kalesine doğru hücum etti. Sayısız Sahte Yüce, Uçan Adadan atlayarak Abyssal Lordlara ait Felaket Sınıfı Canavarlarla çatışmaya girdi. Memento Mori'nin Kemik Kalesi de sayısız Wraith, Specter ve Undead Canavarlar savaş alanına inerken, düşmanlarının canlarını almaya hevesli bir şekilde ileriye doğru hücum etti. Kaotik bir savaş başladı, dost ve düşman, sanki hepsi çılgına dönmüş gibi görünen Abyssal Canavarlar ordusuyla çarpıştı. Savaş çok şiddetliydi ve dost düşman ayırt edilmeden birçok kişi hayatını kaybetti. Ölenler, Memento Mori'ye ait Necromancer'ların uzmanlık alanı olan bir yöntemle hemen diriltilerek tekrar savaşmaya başladı. Bu, Elysians'ın Necromancer'larla savaşmaktan nefret etmelerinin nedenlerinden biriydi. Savaş alanında daha fazla ölüm, onlar için daha fazla asker anlamına geliyordu, bu yüzden Necromancer'lara karşı kullanılan ilk taktik, daha fazla Undead çağırıp güçlerini artırmadan önce onları doğrudan öldürmekti. Ancak Nyarlathotep bu konuda endişeli değildi ve İttifak da bunu çabucak fark etti. Bunu ilk fark edenler, Necromancer'ların kendileriydi. Ölüleri diriltmek üzereyken, bu ölü yaratıklar aniden çok gözlü, vücutlarından düzinelerce tentacle çıkmış iğrenç yaratıklara dönüştü. Çok ürkütücü ve iğrenç görünüyorlardı, onları görenler bilinçsizce titremeye başladı. Necromancer'lar bu iğrenç yaratıkları görünce kaşlarını çattılar ve çoğu kuvvetlerini onları öldürmek için gönderdiler. Bu yaratıkları öldürüp daha sonra yeniden canlandırmayı planladılar. Ancak, bu canavarların diriltilemeyeceğini fark etmeleri çok uzun sürmedi. Öldükleri anda hemen kuruyup küle dönüştüler ve geride hiçbir şey bırakmadılar. Buna rağmen, İttifak yılmadı ve düşmanlarına saldırmaya devam etti. Bir saat sonra, Kral Azza adamlarına geri çekilme borusunu çalmalarını emretti. Başından beri bu savaşın bir günde kazanılmayacağını biliyorlardı. Sadece düşmanlarının neler yapabileceğini test ediyorlardı. Keoza, Nyarlathotep'in bir Dış Tanrı olduğunu herkese uyarmıştı. Sıralaması Yarı Tanrı Sıralamasının zirvesine düşmüş olsa da, hala bir Dış Tanrıydı ve bu da onu emrindeki diğer Abyssal Lordlardan daha güçlü yapıyordu. Ayrıca, klonlar yaratma ve Agartha'da denediği gibi intihar saldırıları düzenleme yeteneği olduğu da bildirilmişti. İlk savaşta kayıplar verdiler, ancak sonuçlardan yine de memnun kaldılar. İlk çatışmada her iki taraf da bir Yarı Tanrı veya Yüce Tanrı'yı öldüremezken, ilk karşılaşmada yüzlerce Felaket Sıralaması Canavarı ve daha düşük sıralamalı canavarlar öldü. Işık'ın İlahi Ordusu da Havarilerinin onda birini kaybetmiş ve Felaket Sıralaması'ndaki Canavarların çoğunun öldürülmesine katkıda bulunmuştu. Nyarlathotep, savaş alanından elli mil uzaklaşan İttifak'ı takip etmeleri için adamlarına emir vermedi. Bu mesafe birkaç dakika içinde kolayca kat edilebilirdi, bu nedenle her iki taraf da istediği zaman saldırıya geçebilirdi. İzleyicilerini ve Keşifçilerini savaş alanının ön saflarına yerleştirdikten sonra, İttifak'ın çeşitli liderleri Kral Azza'nın Amiral Gemisi'ne giderek az önce gerçekleşen savaşı tartıştılar. "Şimdilik savaşta nükleer silahlarınızı kullanmayın," dedi Keoza, Büyük General Garret'a bakarak. "Tek bir hata, kendi silahlarımızla kendi kuvvetlerimizin yok olmasına neden olabilir." Cennet Kapısı'nın geçici lideri anlayışla başını salladı. "Bir dahaki sefere Abyssal Kalesi'ne saldırmak için normal mermiler kullanacağız," diye cevapladı Büyük General Garret. Kral Azza, toplantı odasında bulunan Memento Mori üyelerine seslendi. "Daha önce savaş alanında ortaya çıkan o iğrenç yaratıklar, onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?" Kral Azza, karşısında oturan Memento Mori'nin liderine sordu. "Çok yabancı ve çok tehlikeli," diye cevapladı Yaşlı Necromancer. "Onlar hakkında en can sıkıcı şey, hepsinin aynı görünmesi. Karşında bir Felaket Sınıfı Canavar mı yoksa daha düşük sınıf bir yaratık mı olduğunu asla bilemezsin. O Dış Tanrı'nın birçok numarası var." "Onları durdurmak için bir yönteminiz var mı?" diye sordu Keoza. "Ya da belki, Dış Tanrı'dan daha hızlı ölüleri diriltebilirsiniz?" Yaşlı Necromancer başını salladı. "Daha önce onu geçmeye çalıştık, ama nafile. O, bizden daha hızlı canlandırabiliyor. En fazla, dönüşüm oranı on kişiden dördü. Biz on kişiden dördünü canlandırabilirken, o altı tane o iğrenç yaratığı yaratabiliyor. Yıpratma savaşında üstünlük onlarda." Gerçek şu ki, İttifak, Necromancerların yardımıyla düşmanlarını yenebileceklerini umuyordu. İlk çatışma, düşmanın da benzer bir yeteneğe sahip olduğunu ve Memento Mori'nin komutasındaki Undead Legion kadar ölümcül olduklarını kanıtladı. "Henüz iki taraf da en güçlü savaşçılarını ortaya çıkarmadı, sadece birbirlerini yokluyorlar," dedi Kral Azza. "Yarın savaşmadan önce herkesin dinlenebilmesi için yüz mil geri çekilmeyi öneriyorum. Çok uzun süredir yol alıyoruz ve adamların yolculuğun yorgunluğunu atmaları gerekiyor." Bu öneri tüm liderler tarafından kabul edildi. Toplantı sona erdikten sonra, İttifak savaşçılarının dinlenebilmesi için yüz mil daha geri çekildi. Yarınki savaş daha uzun ve kanlı olacaktı, bu da her iki tarafın da birkaç saat önce yaptıkları müzakerelerin ciddiye alınmadığını anlamalarını sağlayacaktı.