Bölüm 503 : Çok Acı Bir Ölüm

Lux, Cai'yi kaçıran gümüş saçlı adamla Keoza'nın devam eden hoş sohbetinden habersizdi çünkü Nero'ya haddini bildirmeye meşguldü. Abyssal Teenager her Dragon Breaths'e maruz kaldığında, Half-Elf klonlarına veya Eiko'nun klonlarına Duel [EX]'i etkinleştirmelerini emrederek Nero'ya nefes alıp toparlanacak zaman tanımıyordu. Şu anda, Wildgarde Stronghold'un tanınmış dahisi, dayanabileceği eşiğin ötesinde bir acı hissediyordu ve bir kez daha kendisine doğru ateşlenen alevlerin içinde çığlık atıyordu. Lux, bu sahneyi gözlerinde zerre merhamet olmadan izledi. Ailesinden herhangi birine zarar vermeyi veya öldürmeyi cüret eden herkes onun düşmanıydı. "D-Dur!" Nero, dudaklarından kan fışkırırken yerden kalkmaya çalışarak yalvardı. "Pes ediyorum! Teslim oluyorum! Sen kazandın!" Nero, Yarı Elf'in saldırısı devam ederse ruhunun onarılamayacak şekilde zarar göreceğini ve vücudu üzerindeki kontrolünü kaybedeceğini biliyordu. "Biz aynı gruba aitiz!" diye bağırdı Nero. "İkimiz de Wildgarde Kalesi'ndeniz! Bunu düzgünce konuşup, birbirimize olan tüm kinimizi silmeye ne dersin? Ne dersin?" Lux, Cai'yi rehin alan gümüş saçlı adamla başa çıkması için Keoza'yı çağırdıktan sonra on beş Dragon Breath'e maruz kalan ve dört ayak üstünde duran düşmanına baktı. Nero'nun vücudu, Lux'un yıkıcı saldırılarından aldığı sayısız yara nedeniyle siyah kanla kaplıydı. Zırhı birçok yerinden yırtılmıştı ve daha önce sergilediği kibirden eser kalmamıştı. "Ben diyorum ki..." Lux, ağzından dumanlar çıkarken cevap verdi. "Siktir git!" Nero, Yarı Elf'ten uzaklaşmak ve tek taraflı cezadan kaçmak için hemen gökyüzüne uçmaya çalıştı, ama artık çok geçti. Lux'un klonlarından biri bir kez daha Duel [EX]'i kullanmıştı ve Nero, bundan sonra ne olacağını bildiği için öfke, pişmanlık ve hayal kırıklığıyla bağırmaktan başka bir şey yapamadı. Ancak, yarı elf saldırısını başlatamadan, arkasındaki zemin yükseldi ve rakip takımın geçici lideri Jasper, kılıcını savurarak yarı elf'in kafasını arkadan kesti. Jasper, Nero'nun varlığının savaşın gidişatını değiştirmek için önemli olduğunu biliyordu ve onun bu anda ölmesine izin veremezdi. Bu yüzden, Xynnar Savaş Paktı'nın dahisi Einar'ı tekmeledikten sonra, Lux'un bulunduğu yere doğru ilerlemek için yerle bir oldu. Einar, düşmanının nereye gittiğini tespit edemediği için takım arkadaşlarına yerden gelebilecek gizli saldırılara karşı dikkatli olmalarını söyledi. Lux, savaştıkları yerden oldukça uzakta olduğu için, Nero'yu Lux'un elinden kurtarmak için birinin gelip onu arkadan gizlice saldırmasını beklemiyordu. Ancak, savaş alanındaki değişiklikleri yakından takip eden biri vardı ve bu kişi, Jasper'ın planladığı gibi bir şey olması ihtimaline karşı Lux'un yardımcısı olarak atadığı Asmodeus'tan başkası değildi. Jasper'ın kılıcı yarı elf'in boynunu kesmek üzereyken, vücudu kaskatı kesildi ve kılıcının bıçağı havada dondu. Bir an sonra, keskin ve sağlam kılıçlarını ellerinde tutan, efendilerine arkadan saldırmaya cüret eden kişiyi cezalandırmaya hazır istekli bir Skeleton Gangbangers kalabalığı tarafından çekildiğini fark etti. Asmodeus, Lux'un Draconic Powers hariç tüm yeteneklerini kullanabildiğinden, Duel [EX] yeteneğini kolayca kullanarak Jasper'ı kendisine saldırmaya zorladı. Sarışın genç, başına gelenleri anladığında yüzü bir anda asıldı. Asmodeus kollarını göğsünde kavuşturmuş dururken, Morpheus (Ölüm Tiranı) ve Lazarus (Büyük Alev Kafatası) onun yanında uçarak korku içindeki genci hor görerek izliyorlardı. "Gangbang zamanı!" diye bağırdı İskelet Çete üyeleri'nden biri ve kılıcını havaya kaldırarak Jasper'a doğru hücum etti. Rugby oyuncularına benzeyen ve topu tutan kişiyi yere indirmeye kararlı olan yüzlerce İskelet Çete Üyesi de onu takip etti. "H-Hayırrrrrrrrr!" Jasper, yüzlerce 4. Sınıf İskelet Çete Üyesi tarafından yüzlerce kez tecavüze uğramak üzereyken, kendini korumaya çalışırken kan donduran bir çığlık attı! (A/N: Kekeke kelime oyunu). Bir Acemi olarak, ona topluca saldıran İskeletlerden birkaç kat daha güçlüydü. Ne yazık ki, vücudunu tam olarak kontrol edemiyordu ve çaresizce, oluşumun en arkasında bulunan Asmodeus'a doğru koştu. Sarışın genç, düzinelerce Undead Warriors'ı kesip parçalayabilse de, sayıları çok fazlaydı ve sonunda sayı üstünlüğü karşısında yenik düştü. Yere yapışan Jasper, sayısız kılıçla defalarca bıçaklandı ve acı içinde çığlık attı. Buna rağmen, İskelet Çetesi ona merhamet göstermedi ve zavallı gence yüzlerce Undead'e tek başına karşı savaşmanın ne demek olduğunu tattırdı. "Dostum, bu çok kötü görünüyor," dedi Lazarus, Jasper'ın acınası halini gördükten sonra. "Ve çok acı verici de. Tanrım, zavallı çocuğun sırtı yumuşak bir et parçasına dönmüş. Ne acı bir ölüm şekli." Asmodeus başını salladıktan sonra çenesini ovuşturdu. "Skeleton Gangbangers farklı bir tür Undead. Aslında, Elysium ve Solais'te Skeleton Gangbangers'ın emrinde olan tek Necromancer'ın Efendi olduğunu düşünüyorum. "Korkarım ki, o çocuk Elysium'a döndüğünde, bu deneyiminden dolayı farklı bir fetişle uyanacak. Neyse. Efendimizi öldürmeye çalıştığı için hak ettiğini buldu. Kolay yoldan kurtuldu, sence de öyle değil mi?" Lazarus ve Morpheus ikisi de onaylayarak başlarını salladılar. Ancak, Fallen'ın Alanı'nın dışından Jasper'ın şu anki durumunu izleyen farklı grupların temsilcileri, yüzlerinde karmaşık ifadeler vardı. Öte yandan, gençler, Xynnar Savaş Paktı'ndan gelen sıkıntılı dahinin görüntüsüne bakarken, bilinçsizce ellerini arkalarına götürdüler. Onların yerinde olsalardı, hayatlarının geri kalanında peşlerini bırakmayacak böyle bir cezadan kurtulmak için çoktan intihar etmiş olurlardı. O gün, tüm gençler bir daha asla Lux'a düşmanlık etmemeye yemin ettiler. Yarı Elf'in neler yapabileceğini gördükten sonra, gelecekte ne olursa olsun, bir dahaki sefere Kutsal Zindan'ın Cehennem Zorluğuna meydan okuduklarında, onları partisinden kovsa bile, onun yanında kalmaya karar verdiler. İki acı verici dakika sonra, Jasper Düşmüşlerin Diyarı'nın Kapısı'nın dışında yeniden ortaya çıktı. Vücudu yaralarla kaplıydı, ama hayatı tehlikede değildi. Faction'ının yaşlıları hemen vücuduna, özellikle de çok zarar gören sırtına yüksek kaliteli şifa iksirleri döktüler. Vücudunun aldığı hasar, Zindan'da aldığı hasar kadar ciddi olmasa da, Jasper'ın yaşadığı deneyimden sonra ruh hali dengesizdi. Onun lehine olan şey, onun durumunu görenlerin hiçbiri yorum yapmadı ve Xynnar Savaş Paktı'nın dahisi, onurunun bir parçasını koruyabildi. Xynnar Savaş Paktı ile her zaman anlaşamayan Skystead İttifakı üyeleri bile, üstünün olanları hafızasından silebilmesi için uyku iksiri içmek zorunda kalan sarışın genci alay edemedi. Genç adamın yaşadığı deneyimin onun gelişimini engelleyeceğinden korktukları için, geleceğini korumak amacıyla hafızasının bir kısmını silmeye karar verdiler. "Ne acımasız Undead'ler," dedi Natasha, önünde Tanrıça'nın işaretini yaparken. "Lux geri döndüğünde onunla biraz konuşmalıyım. Bazı şeyler asla başkalarına yapılmamalı, özellikle de Elysium'da müttefikimiz sayılabilecek Xynnar Savaş Paktı'nın üyeleri. Gerald ve Rainer başlarını onaylayarak salladılar. Jasper'a olanlardan Lux'u sorumlu tutamayacaklarını bilmelerine rağmen, gelecekte bu olayın tekrarlanmasından endişe duyuyorlardı. Bu, farklı Fraksiyonlar ile Yarı Elf arasındaki ilişkileri bozabilir ve Kutsal Zindan'daki bu seferin sona ermesinden sonra onun için daha fazla sorun yaratabilirdi.