Bölüm 586 : Savaşımız Efsanevi Olacak [2. Bölüm]

"Dikkatli ol," dedi Gerhart Yarı Elf'e. "Ona hiçbir şey yapma şansı verme." Lux başını salladı ve Flamma'nın kollarını göğsünde kavuşturmuş halde onu beklediği arenaya doğru yürüdü. Yarı Elf, Arena'da Flamma'nın karşısına dikildiğinde, Orklar bir kez daha tezahürat yapmaya ve Flamma'nın adını haykırmaya başladı. "Merak etme," dedi Flamma kendinden emin bir şekilde. "Arkadaşına yaptığım kadar acımasız davranmayacağım." "Teşekkürler?" diye cevapladı Lux. "Ah, bu arada sana söylemek istediğim bir şey var. Ben bir Summoner'ım, yani savaşmak için yaratıkları çağırmam gerekiyor. Senin için sorun olur mu?" Flamma, Lux'un sözlerini duyduktan sonra sadece güldü. Onun için Lux'un bir Summoner olması önemli değildi. Açıkça, gücüne çok güveniyordu. "Sorun değil," dedi Flamma. "Tüm yaratıklarını çağır. Bu maçın sonucunu değiştirmez." Flamma'nın haberi yoktu ama Ork Şefi, Barca ve diğer Ork Savaş Lordları, Büyük Arena'daki VIP koltuklarından düelloyu izliyorlardı. "O yeni gelenlere acıyorum," dedi Ork Akıncısı Tanabur. "Flamma'nın kum torbası gibiler." Ork Avcısı Morgazar da onaylayarak başını salladı. "Flamma insanları ezmeyi bırakmalı." Sadece Barca ve Ork Şefi, Yarı Elf'e ilgiyle baktı. "Hissediyor musun, Barca?" diye sordu Ork Şefi. "Evet," diye cevapladı Barca. "O yarı elf basit biri değil. Flamma bugün ilk engeliyle karşılaşabilir." Ork Şefi, oğlunun kibirinin kırılacağını düşünerek sadece gülümsedi. Cethus'un artık tehlikede olmadığından emin olduktan sonra Baronar, iki dövüşçüye dövüşmeye hazır olup olmadıklarını sormak için bir kez daha Arena'ya doğru yürüdü. Lux ve Flamma başlarını salladılar, bunun üzerine Büyük Ork Şaman elini kaldırarak savaşın başladığını ilan etti. Daha önce Flamma sadece ayakta durmuş ve Cethus'un kendisinden uzaklaşmasına izin vermişti. Ama şimdi fikrini değiştirmişti. Baronar dövüşün başladığını işaret eder etmez, Lux'un göğsüne yumruğunu indirmek ve Cethus'un onun yumruğuyla aldığı yarayı ona da vermek niyetiyle hemen Lux'un yönüne doğru hücum etti. Eğer onu on saniye boyunca yenilmez kılan bir artefaktı olmasaydı, Cethus'un mızrak darbesinin omzunu delip geçmesi ve ona dayanılmaz bir acı vermesi muhtemeldi. Flamma aptal değildi. O bir savaşçıydı ve rakibinin güçlü olup olmadığını anlayabilirdi. Lux ondan daha zayıf olabilir, ama yarı elf, birçok ölüm kalım savaşı vermiş bir veteran gibi görünüyordu. Yarı Ork, herhangi bir riske girmek istemedi ve beklenmedik bir şey olmadan maçı bitirmeye karar verdi. "Acımasız Darbe!" Flamma, Yarı Elf'i arenanın diğer tarafına, tribünlere doğru uçuracak kadar güçlü bir yumruk atarken bağırdı. Ancak, Yarı Ork'un yumruğu kızıl saçlı gencin vücuduna bile değmeden, pençeli bir el onu sıkıca yakaladı ve bir santim bile ilerlemesini engelledi. "Buna Smash mi diyorsun?" Lux alaycı bir tonla sordu. "ALL-MITE, ona gerçek bir smash'in ne olduğunu göster." Abingdon Kasabası'nın Unsung Kahramanı, ustasının emrine uydu ve yumruğunu Yarı Ork'un yüzüne indirdi, Flamma geriye doğru uçtu. Bir an sonra, herkes olanlara inanamadan bakarken, arenada iğne düşse duyulacak kadar sessizlik hakim oldu. Genç neslin en güçlü üyesi, burnundan kan sızarken yerden kalkmaya çalışıyordu. "Güzel!" Flamma burnundaki kanı silerken homurdandı. "Uzun zamandır kimse beni incitmemişti. Senin Summon'un güçlü. Savaşımız efsanevi olacak!" "Tamam," diye cevapladı Lux. "Bir tavsiye, Yarı Elf. Artık kendimi tutamayacağım." "Tamam." "Yanlışlıkla seni öldürürsem beni suçlama." "Tamam." "Piç kurusu, geliyorum!" Flamma, Lux ile dövüşmeye hazırlanırken sahte efsanevi savaş baltasını çıkararak kükredi. Ancak, Yarı Elf'e saldırmadan hemen önce, gözlerinin önünde beklemediği bir şey belirdi. "Kalk!" Lux emretti. Lux'un tüm Adlı Yaratıkları ve Antlaşması'nın tüm üyeleri Arena'da belirdi. Sadece bu da değil, Lux Efsanevi Artefaktı Elemental Heart'ı da kullanarak Deimos Sınıfı bir Rüzgar Elementali çağırdı ve bu elemental, çevreye güçlü rüzgarlar estirdi. Bu, Flamma'yı tezahürat etmek üzere olan Orkların bir kez daha sessizliğe bürünmesine neden oldu. Arena'nın kenarından izleyen Baronar, dudaklarının köşesinin seğirmesini engelleyemedi. "Son Jinwoo'nun nesi var bu lan?" Baronar, Flamma'yı on kez alt edebilecek kadar güçlü olan Lux'un çağırdığı yaratıklara bakarak düşündü. VIP odasındaki Ork savaş lordları da beklenmedik olayların gidişatını görünce neredeyse tükürükleriyle boğulacaklardı. Daha önce de Summoner görmüşlerdi, ama Lux kadar genç birinin, Blackrock Klanı'nın bazı üyelerinin kıçlarına dayak yiyecekmiş gibi hissettirecek kadar güçlü bir güç çağırabileceğini beklemiyorlardı. Lux ve Cethus çoğu zaman aynı fikirde olmayabilirlerdi, ama Ejderha Doğumlu, Yarı Elf'e kendisinin hala mücadele ettiği ve güçlü olmak istediği zamanları hatırlattığı için, Cethus'u kanatları altına almaya karar verdi. Dragon Born'un üzücü halini gören Half-Elf, Half-Orc'a kendinden zayıf olanları zorbalık yapmaması gerektiğini öğretme konusunda güçlü bir dürtü hissetti. "Üzgünüm, Flamma," dedi Lux, iki eli Ejderha Pençelerine dönüşürken. "Ben teke tek dövüşmem. Yani, kazara seni öldürürsem beni suçlama." "B-Bu kutsal bir düello, biliyorsun," diye kekeledi Flamma. "Bire bir dövüş!" "Tamam," dedi Lux, bu karışıklıktan saçma sapan laflarla kurtulabileceğini sanan aptal Yarı Ork'a parmağını doğrultarak. "Hayalarını patlatın!" Yarı Elf emrini verir vermez, adamları tek vücut gibi hareket ederek, yakında çete tecavüzünün ne demek olduğunu anlayacak olan zavallı Yarı Ork'a saldırdı.