Bölüm 437 : Mana'mı tüketiyor!

"Sör Lovis ve Leydi Evane'nin saldırıya uğradığını nasıl anladın?" Suikastçı sordu ve bu soruyu duyan diğer suikastçıların yüz ifadeleri de değişti. Hepsi tetikte oldular ve yüzlerinde temkinli ifadelerle etraflarına bakınmaya başladılar. Yılların tecrübesiyle, bunu hissedebiliyorlardı. Bir şey olmak üzereydi. Onların tepkisini gören Amaya gülümsedi. "Biliyor musun..." diye seslendi, "Söylemeliyim ki, suikastçı olarak öğrenmen gereken çok şey var. Asla hedefine şu anda yaptığın gibi konuşmamalısın, ya hedefin bir şeyler planlıyor ve sadece zaman kazanmaya çalışıyorsa?" diye sordu. Ancak bu sefer suikastçı şaka yapmıyordu. "Soruma cevap ver, Sir Lovis ve Lady Evane'nin saldırıya uğradığını nasıl bildin?" Hançerini Amaya'ya doğrultarak sorusunu tekrarladı. Başlangıçta Amaya bir tehdit değildi, hareket bile edemeyen bir kadındı, onun gibi biri hedefindeyken ne ters gidebilirdi ki? Kendini savunamazdı bile. Bu nedenle rahatlamış ve konuşmaya başlamıştı. Bu bir hataydı, ama ölümcül değildi. Suikastçılar bile biraz keyif yapmak isterler. Ancak suikastçı sonunda bir şeylerin ters gittiğini fark etti. Hatasını düzeltmek istedi ve hızla hançerini Amaya'ya doğru fırlatarak tek hamlede kalbini delmeye çalıştı. Ancak işler planladığı gibi gitmedi. Amaya'nın kalbini sorunsuzca deleceğini düşündüğü hançer yakalandı. Amaya tarafından yakalandı. "!!!" Suikastçının gözleri şaşkınlıkla büyüdü. "Hareket edebiliyor musun!?" Şok içinde sordu. Onun yüzünü gören Amaya'nın gülümsemesi genişledi ve sonra ayağa kalktı. "Dük Vestalis'in beni, bir Kral Aşaması Kültivatörünü öldürmek için sadece bir Uzman Aşaması Kültivatör ve 4 Büyük Usta Aşaması Kültivatör göndermesi oldukça saygısızca. En azından 10 Kral Seviyesi Kültivatör göndermesi gerekmez miydi?" "10 Kral Seviyesi Kültivatörmüş, hadi oradan! Onları nereden bulacak ki? Kendisi bile sadece Uzman Seviyesi Kültivatör!" Suikastçı içinden böyle düşündü. Ancak, bu şu anda endişelenmesi gereken bir şey değildi. Amaya hareket ediyordu. Siyah Sis hala onu çevreliyordu, yani Lanet hala etkisindeydi. Bu duyulmamış bir şeydi. Aniden, başka bir fikir aklına geldi ve emretti. "Korkma, unutma, o kültivasyonunu kullanamaz! Onu öldür, sadece güçlü görünmeye çalışıyor, buna kanma ve onu öldür!" Onun kadar şaşkın ve korkmuş olan diğer suikastçılar da hayallerinden uyandılar ve başlarını salladılar. Liderlerinin sözleri mantıklıydı. Dördü birbirlerine baktılar ve başlarını salladılar, ancak Amaya'ya saldırmak üzereyken, onun yüzünde bir gülümsemeyle onlara baktığını fark ettiler ve sonra, Vücudunu kaplayan Sis hareket etti ve onlara doğru koştu. Suikastçılar ondan kaçmaya çalıştılar, ancak sanki gözleri varmış gibi, Sis onların peşinden gitti ve kısa sürede vücutlarını sardı. "Ugghhhh!!" Suikastçılar acı içinde inlediler. "Bu da ne böyle!?" İçlerinden biri panik içinde bağırdı. "Mana'mı yiyor!" Başka bir suikastçı dehşet içinde bağırdı. "Onu vücudundan dışarı at! Engelleme! Dışarı at! Uzun süre içinde kalmasına izin verme!" Bir suikastçı konuştu. Bunu duyan Amaya gülümsedi ve alkışladı. "Anladın, tebrikler. Sandığımdan çok daha akıllısın. İşte, ödülün olarak zorluğu artıracağım." *Vın* Bir saniye sonra, vücudundan daha fazla Yutan Sis salındı ve dört suikastçıya doğru hızla ilerledi. Sise zar zor direnen suikastçılar artık tamamen kuşatılmıştı. "Kaptan! Kurtar bizi!" "Uggh! Bu şeyi benden uzak tutun!" "Kaptan!!" Suikastçılar korku içinde bağırdı. Suikastçıların lideri, Uzman Seviye Kültivatör, Amaya ile konuşan kişi, şok olmuş bir ifadeyle ona baktı. "B-B-Bunu nasıl yapıyorsun?" "Neyi?" diye sordu Amaya. "L-Lanetini! Onu nasıl kontrol ediyorsun?" Suikastçı sesini yükseltti. Amaya gülümsedi, "Senin gibi bir aptal olduğumu mu sanıyorsun? Neden sana herhangi bir bilgi vereyim ki?" "Yo-" Suikastçı bir şey söylemek istedi, ancak daha söylemeden başka bir suikastçı sözünü kesti. "Onunla sonra konuşursun! Önce bizi kurtar!" Suikastçı sonunda dalgınlığından çıktı ve Amaya'ya doğru koştu, ancak aniden, tam önünde duran Amaya ortadan kayboldu. Suikastçı dikkatlice etrafına baktı ve kısa süre sonra bir ses duydu. "Seninle konuşmak güzeldi, Cervic." Tepki gösteremeden boğazı kesildi ve ardından Amaya'nın sesini tekrar duydu. "Ayrıca, gücünün yetmeyeceği işlere kalkışma, ben asla senin kadınların olmayacağım. Ben zaten başka birine aitim. Yerini bil, Cervic Malfoy." "N-N-Nasıl adımı biliyorsun?" Suikastçı Cervic sordu, ancak boğazı kendi kanıyla tıkanmış olduğu için sözleri net değildi. Amaya ona sadece gülümsedi, kısa süre sonra tüm enerjisinin vücudundan çıktığını hissetti. Arkasını döndü ve tüm adamlarının hareketsiz bir şekilde yerde yattığını fark etti. Onların ölü mü yoksa diri mi olduğunu bilmiyordu, ancak yakında öleceklerini biliyordu. Kara Sis hala bedenlerini çevreliyordu. Son anında, gözleri tekrar Amaya'ya takıldı ve onun yatakta oturup, yüzünde meraklı bir ifadeyle ona bakarken, o korkunç Kara Sis ellerinde dans ederken, tek bir şey düşünebildi 'Lanet olası canavar...' Cervic sonunda son nefesini verdi ve gözlerini kapattı. Amaya gülümsedi, sonra elinin üstündeki Sis hareket etti ve Cervic'in bedenini kapladı. Sonra 10 dakika daha bekledi, Yutan Sis sadece suikastçıların manasını ve iç organlarını yutmakla kalmadı, kemiklerini, kaslarını, derilerini ve her şeylerini de yuttu. Uzaysal Yüzükleri dışında, tüm vücutları Yutan Sis tarafından yutuldu. Amaya ayağa kalktı, Uzay Yüzüklerini aldı, cebine koydu ve gülümsedi. "Şimdi oyunumu oynamaya başlamalıyım. Hazır mısınız?" "Her neyse." Thyra cevap verdi. Amaya'nın gülümsemesi genişledi, elinde bir hançer belirdi ve sonra, *Deldi* Bıçağı uyluğuna sapladı.