Bölüm 470 : O Sis...

"Seni piç! Bir şey bilmiyorsan saçmalamayı kes!" Riona öfkeyle bağırdı ve gizemli Kara Enerji ile kaplı hançeriyle Nux'a doğru koştu. Nux'un elinde normal, 2 yıldızlı bir hançer belirdi ve *Çın* Yüzünde bir gülümsemeyle Riona'nın saldırısını engelledi. "Heh, sinirlenirsen daha güçlü olacağını mı sanıyorsun? Ne? Burada ana karakter olduğunu mu sandın?" Nux kıkırdadı. "Ha? Ne?" Riona kafası karışmış bir şekilde kaşlarını çattı. "Hiçbir şey." Kısa bir kahkahanın ardından Nux onu itti. "Ayrıca, o aptal Kara enerjinle beni korkutmaya çalışma, o sadece Ateş ve Rüzgârın birleşiminden ibaret." "Bunu nereden biliyorsun?" Riona gözlerini kısarak baktı. "Amaya söyledi tabii ki." Nux omuz silkti. Aniden, Riona kaşlarını çattı. Sonra Nux'a baktı ve gözlerini kısarak, "Kızımla ilişkiniz neydi?" "Sana söylemedi mi?" Nux, Thyra'yı işaret etti. "Beni kandırabileceğini sanma, o kız bu tekniğin sırrını rastgele birine asla açıklamaz." Nux küçümseyerek gülümsedi. "Onu tanıyormuşsun gibi konuşuyorsun." Riona gözlerini tekrar kısarak, "İnan bana, onu senden daha iyi tanıyorum." dedi. "Bundan çok şüpheliyim." Nux gülümseyerek başını salladı. "Keşke bilseydin." Onların konuşmasını dinleyen Thyra başını salladı ve iç geçirdi. "Demek kızımla yakın olduğunuzu kabul ediyorsunuz, değil mi?" Aniden, Riona mırıldandı. " Nux sessiz kaldı. Bu kadar kolay kandırıldığına inanamıyordu. "Bu kaltak." İçinden küfretti. Yine Riona'ya baktı, ancak yüzünde beklediği gibi kazanan bir sırıtış yerine, oldukça ciddi bir ifade vardı. "Kızıma yakındın, ona intikam alma şansı veriyorum, neden tereddüt ediyorsun?" " Nux hiçbir şey söylemedi. "Belki de misillemeden korkuyorsun? Hayır, senin gücünle, Dük Fulvanius'un peşine düşmesinden korkman mümkün değil. Ah, o zaman sebebi o olmalı. Lady Astaria'nın peşine düşmesinden korkuyorsun, değil mi?" Riona sordu. "…" Yine, Nux hiçbir şey söylemedi ve Riona'ya bakmaya devam etti. "Ondan korkmana gerek yok, Leydi Astaria gibi, benim krallığımda da İmparator Seviyesi Kültivatör var. Bu görevi tamamladıktan sonra, krallığımıza gelip yaşayabilirsin. Tabii ki karşılığında hiçbir şey istemeden. Hatta, istersen, düklerin bile önünde eğileceği bir pozisyon bile verebilirim. Tabii ki, kimliğini açıklamak istemiyorsan, sana herhangi bir pozisyon vermeyeceğim ve inzivaya çekilip istediğin her şeyi yapabilirsin..." Sonra Riona Thyra'ya bakarak şöyle konuştu "Ve istediğin kişiyle." "..." Bu sözleri duyan Thyra sessizleşti ve Nux güldü. Riona gerçekten Amaya'nın annesiydi. "Senin erkeğin çok basit." Aniden Nux konuştu. "Ne?" Riona yüzünde şaşkın bir ifadeyle sordu. "Biz kimseden korkmuyoruz, sığınmak için senin krallığına da ihtiyacımız yok. İntikam konusunda ise, heh, Amaya'nın intikamını kendimiz alacağız. Planın çok basit. Amaya'ya saldıran birini öldürmek mi? Heh, çok basit, çok kolay. Ölüm kolay bir çıkış yolu. Raguel'e cehennemin neye benzediğini göstereceğim. Amaya'ya elini uzattığına pişman olacak." Nux, yüzünde çılgın bir gülümsemeyle konuştu. Riona şaşırdı, ancak kısa süre sonra çok daha önemli bir işe odaklandı. "Benim Amaya'm mı? Ne demek istiyorsun? Kızımla ilişkin neydi?" "Heeh? Kızını benden daha iyi tanıdığını söylemedin mi? O zaman neden bana soruyorsun?" Nux burnunu çektirdi. Hâlâ biraz kızgındı. Riona'nın yüzü sinirden seğirdi. "Sadece soruma cevap ver." Riona emretti. "Sen kim olduğunu sanıyorsun da bana emir veriyorsun?" Nux güldü. "Ben onun annesiyim." "Heh." Nux yine yüksek sesle güldü. "Yaptığım şey önemliydi." Aniden, Riona konuştu. Nux ve Thyra gözlerini kısarak, "Ne demek istiyorsun?" Nux sordu. " Riona uzun süre hiçbir şey söylemedi. "Haklısın, onu henüz çocukken gönderen bendim, çocuğunu terk eden acımasız bir anneydim. Bunu biliyorum. Ancak bunu yapmak zorunda kaldım. Eğer yapmasaydım, Amaya ölecekti." "Açıklayın." Nux ciddi bir ifadeyle konuştu. "Neden açıklayayım? Sen kimsin? Kızımla ne alakan var? Gerçeği bilmeye layık mısın?" "Sana kendini açıklamak için tek bir şans vereceğim, inan bana, kendini açıklamazsan, gelecekte pişman olacaksın." Böylesine belirsiz bir cevap karşısında, Riona başka biri olsaydı oradan uzaklaşırdı, ancak konu kızıyla ilgili olduğu için uzaklaşmadı ve düşünmeye başladı. Bir süre düşündükten sonra, sonunda her şeyi açıklamaya karar verdi. "Kin'de..." Ancak, başlamadan önce Nux sözünü kesti. "Aslında, yarın buraya gelip, elinden geldiğince kanıtlarla her şeyi düzgün bir şekilde açıklamalısın. Beni ikna edersen, sana söz veriyorum, harika bir şey olacak." "Harika bir şey mi?" Riona kaşlarını çattı. "Bana güven." Nux gizemli bir şekilde gülümsedi. Riona kaşlarını çattı. "İyi hazırlan, Riona. Unutma, yarın, aynı yer, aynı saat." Bunu söyledikten sonra, Kara Sis vücudundan sızarak onun ve Thyra'nın vücutlarını kapladı. Birkaç saniye sonra, Kara Sis kayboldu ve Nux ile Thyra ortadan kayboldu. "Nereye gittiler!?" King Stage Assassin panik içinde konuştu. Az önce tam önünde duran iki kişinin birdenbire ortadan kaybolduğuna inanamıyordu! Bu çok saçmaydı! Riona'ya dönerek bir şey biliyor mu diye baktı, ancak kadın şoktan hiçbir şey söyleyemiyordu. "Leydi Riona?" Adam kaşlarını çattı, gördükleri şok ediciydi, ama Leydi Riona'nın şoktan ağzı açık bir şekilde tek bir yerde kalması... Onun bilmediği şey, Riona'nın aklında farklı düşünceler olduğuydu. "O sis... O... O lanetti..."