Bölüm 508 : Bir Annenin Sevgisi?

"Onu incitme." Riona konuştu. "Onun için oldukça endişeli görünüyorsun." Amaya, Riona'ya bakarak yorum yaptı. "O benim en sadık adamlarımdan biri, ayrıca pişman olabileceğin bir şey yapmanı istemiyorum," diye cevapladı Riona. Amaya gözlerini kısarak baktı. "Yüzünden anlaşılıyor, Amaya. Gözlerinde biraz isteksizlik ama aynı zamanda kararlılık da görüyorum. Tahmin etmek için fazla zamana ihtiyacım yok. Kelton için planladığın şey onu incitecek bir şey, bunu yapmak istemiyorsun, ancak kendini buna zorluyormuşsun gibi görünüyor. Bana güven, bu tür kararlar genellikle gelecekte pişman olacağın kararlardır, şimdi durman daha iyi." "…" Amaya hiçbir şey söylemedi. Ancak Nux ve diğerleri etkilenmişti, Amaya düşüncelerini yüzüne yansıtan biri değildi, yüzü çoğunlukla nötr kalırdı. Nux burada olduğu için, o küçük poker yüzü biraz zayıflamıştı, ancak yine de Amaya'nın ifadelerini okumak, özellikle de bu dereceye kadar, o kadar kolay olmamalıydı. "Kelton'a zarar vermeyeceğiz," diye Nux aniden araya girdi. Aslında, Amaya'nın aksine, Kelton'u hiç umursamıyordu. Amaya ile ne kadar yakın olduğunu bildiği için, ona Köle Mührü kullanmayı öneren ilk kişi oydu. Ancak Amaya bunu daha önce reddetmişti. Nux, Amaya'nın ona Mühür koymalarından hala memnun olmadığını da anlıyordu, ancak onun fikrini reddetmeyecekti. Amaya gibi, Skadi Krallığı'na bir casus yerleştirmenin önemini biliyordu, Solid Earth Krallığı'na yerleştirdiği general ona çok yardımcı oluyordu. Nux onunla çok sık iletişim kurmasa da, ne zaman iletişim kurarsa, yeni şeyler öğreniyordu. Amaya'nın teklifini reddetmek, Amaya'nın kararlılığını hafife almak anlamına gelirdi ve bu da elbette Amaya'yı daha fazla etkileyecekti. Nux elbette bunun olmasına izin vermezdi. Sadece Kelton'un halledildiğinden ve fazla sıkıntı yaşamadığından emin olacaktı. Riona, Nux'a bir bakış attı ve yüzünde bir gülümseme belirdi. "Tabii, iddia ettiği kadar sadıksa." Tabii ki, bu sözleri yüksek sesle söylemedi. "Ne planlıyorsun?" Riona gözlerini kısarak sordu. Nux sadece gülümsedi. Ona hiçbir şey söylemeyecekti, çünkü bu, tüm planın anlamını yitirmesine neden olurdu, değil mi? Riona kaşlarını kaldırdı. "Senin bana sorduğun her soruya cevap verdim, hala benden bir şeyler saklamaya çalışmanın haksızlık olduğunu düşünmüyor musun?" "…" Nux sessiz kaldı, ama aniden Amaya öne çıktı. "Onun bana sadık kalmasını sağlıyoruz, tıpkı her zaman olması gerektiği gibi." Nux kaşlarını çattı, ancak Amaya devam etti. "Sadece bu da değil, Kelton'un kimse fark etmeden istediği zaman herhangi birimizle iletişime geçebilmesini de sağlayacağız." Nux'un kaşları daha da çatıldı, Amaya'nın neden ona her şeyi anlattığını anlayamıyordu. Sanki onun ne düşündüğünü biliyormuş gibi, Amaya bağlantıyı kullanarak açıkladı. "Kelton'a zaten çok fazla dikkat çektik, ondan saklasak bile, bundan sonra Kelton'a karşı temkinli davranacaktır, ona Köle Mührü kullanmak faydasız olacaktır, bunun yerine onu zor durumda bırakmak daha iyidir." "Olayın merkezine mi?" Nux kaşlarını çattı. "Kelton'un bizim casusumuz olduğunu bilirse, ondan kaçınmaya çalışacaktır, ancak bizimle ilişkisini sürdürmek istiyorsa ya da söylediği gibi 'sadece kızını önemsiyorsa', kızının etrafındaki casus onu hiç rahatsız etmemelidir. Artık Kelton'un benim casusum olacağını bildiği için kafası karışacak, Kelton'un yanında nasıl davranması gerektiğini, ondan uzak durması mı yoksa yanında tutması mı gerektiğini, ona yanlış bilgi mi vermesi gerektiğini bilemeyecek. Ne yapacağını bilemeyecek ve gerçek yüzü sonunda ortaya çıkacaktır. Amaya'nın yüzünde acımasız bir gülümseme belirdi, sonra kayboldu. Nux şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. Bir süredir Riona'yı övüyor olabilir, ancak karısının önünde Riona gibi biri bile çaresiz kalırdı. "Kimse fark etmeden istediği zaman seninle iletişime geçebileceği bir yol mu? Sadakatini garanti altına alacak bir yol mu?" Aniden, Riona'nın yüzünde bir kaş çatma belirdi. Nux ve Amaya ona baktılar, ifadesini gözlemlediler. Riona, Amaya'ya bakarak sordu. "Bu, onun garip büyüleriyle mi ilgili?" "Öyle de denebilir, tek söyleyebileceğim, Lord Amletus bile izini süremeyecek." Amaya hafifçe gülümsedi, bu kadının şaşkın ifadesinden keyif alıyordu. Artık oyunu tekrar kendi kontrolüne almasının zamanı gelmişti. Ancak Amaya'nın beklentisinin aksine, Riona'nın yüzünde Nux'a bakarken heyecanlı bir gülümseme belirdi. "Neden daha önce böyle bir şeyin olduğunu söylemedin?" "Ha?" Amaya ve Nux kaşlarını çattılar. Aniden, Riona ortadan kayboldu ve Riona'nın önünde belirdi, omuzlarını tuttu ve konuştu "Kelton'a gerek yok, o büyüyü bana yap!" "N-Ne?" Nux şaşkına döndü. "Hâlâ benden şüpheleniyorsun, değil mi? O zaman bu büyüyü kullan, bu sana olan sadakatimi garanti eder ve ayrıca sevgili kızımla istediğim zaman konuşabilirim. Fufufu~ Bu harika~" Riona parlak bir gülümsemeyle gülümsedi. "D-Düşündüğün kadar basit değil. Acı verici, hatta işkence gibi olabilir." "Heh, benim kaldıramayacağım bir şey değil." "Yapamazsın, bana güven." Aniden Thyra da araya girdi. Her şeyi ilk elden deneyimlemiş biri olarak, Köle Mührü'nün ne kadar korkunç olabileceğini çok iyi biliyordu. Dürüst olmak gerekirse, zihninin derinliklerinde hala bir travma yaşıyordu. Thyra'nın ifadesini gören Riona aniden sessizleşti. Nux'un söylediği farklıydı, ancak Thyra'yı iyi tanıyordu. Thyra bile acı verici olduğunu söylüyorsa, o zaman... Riona, Thyra'nın bu ifadeyi takınmasının ne kadar acı verici olacağını hayal bile etmek istemiyordu. Ancak, Riona'nın yüzünde küçük bir gülümseme belirdi ve şöyle konuştu "Kızım içinse, bana ne yaparsan yap, her şeye katlanırım." Sonra Nux'a baktı ve yüzünde kararlı bir ifade belirdi. "O büyüyü bana yapmak, Kelton'a yapmaktan çok daha iyi olur, değil mi? Yap şunu." "..." Nux ne yapacağını bilemedi. Amaya'ya döndü ve onun da yüzünde şaşkın bir ifade vardı. Aniden, Riona Amaya'ya döndü ve yüzünde kararlı bir ifadeyle konuştu. "Amaya, ben sadece sana yakın olmak istiyorum, ikimizin de aklında herhangi bir plan olmadan. Saf, anne-kız ilişkisi istiyorum ve kalbinin bir yerinde senin de bunu istediğini biliyorum. Bu büyü, ikimizin de istediğini elde etmenin tek yolu, lütfen bu fırsatı benden almayın." "…" Amaya, Riona'nın yüzüne baktı. "Buna izin verirsen bizim hizmetkarımız olacaksın." Birçoğu Amaya'nın ses tonunun eskisi gibi soğuk ve kayıtsız olduğunu düşünebilir, ancak Nux ve Riona gerçeği biliyorlardı. Sesindeki o küçük çatlaklar, kendini tuttuğunu gösteriyordu. Amaya güçlü görünmeye çalışıyordu, ancak şu anda en ufak bir dürtüyle bile gözlerinden yaşlar akacaktı. "Umurumda değil." Riona, Amaya'ya bakarak gülümsedi. Amaya, Nux'a baktı, ifadesinde netlik vardı. Nux derin bir nefes aldı. Bunu yapmak istemiyordu, ancak şimdi reddederse Amaya'nın ağlamaya başlayabileceğini biliyordu ve bunu görmek istemiyordu. Yumruğunu sıktı, sonra tekrar derin bir nefes aldı ve Riona'ya baktı. "Riona Skadi, benim kölem olmak ister misin?"