Bölüm 525 : Temizlik.

*Tık tık tık* Siyah renkli giysiler giyen bir adam kapıyı çaldı. "Neden kapıyı çalıyorsun? Kapıyı kır gitsin." Aniden bir emir duydu ve başını salladı. "Emredersiniz, Kraliçe Evane." Adam kapıyı tekmeledi ve *Bam* Kapı parçalanarak açıldı. "İçeri girin." Evane emri verir vermez, siyah giysili 6 adam odaya daldı. "N-Ne? Ne oluyor? Nasıl benim odama böyle dalarsınız? Kaçabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Prenses Evane!?" Banyodan yeni çıkmış olan odanın sahibi, yüzünde öfkeli bir ifadeyle bornozunu giymiş olarak banyodan çıktı. Ancak, gözleri Evane'ye takılır takılmaz, şaşkınlıkla gözleri fal taşı gibi açıldı. "Prenses Evane! Bu mütevazı hizmetkarın evine ne arzu ettiniz? Bir şeye ihtiyacınız olsaydı beni çağırırdınız, neden buraya kadar gelme zahmetine girdiniz?" Kafası karışmış olsa da, adam bunun kararını etkilemesine izin vermedi ve kibarca soru sordu. Ancak Evane, onun sözlerini tamamen görmezden geldi ve yeşil gözleri parladı. [Adı: Derrick Rol ] [Yaş: 25 ] [Mana Gelişimi: İleri Düzey.] [Beden Geliştirme: Ölümlü. ] [Irk: İnsan ] [Meslek: Casus] [Yetenek: Orta] [LVL: 26] [HP: 280/280] [MP: 390/390] Güç: 28 [AGL: 39] [VIT: 28] [STM: 31] [Zeka: 39] [Savunma: 29] … Evane düşüncelerini doğruladı ve "Onu yakalayın. Muhtemelen ağzında zehirli hap vardır, ona dikkat edin." 6 adam zavallı İleri Aşama Kültivatörün üzerine atladı ve kısa sürede onu yakaladılar. Evane daha sonra [Sense]'i etkinleştirdi. Kısa süre sonra, belirli bir duvarı işaret ederek emretti "Sen, oraya yumruk at." Emri aldığı adam kaşlarını çattı, ancak yine de duvara doğru yürüdü ve yumruk attı. Duvar yıkıldı ve bir kasa ortaya çıktı. Adam kasayı çıkardı, bunu gören oda sahibi şaşkınlıkla gözlerini genişletip bağırdı "O benim! Bunu yapamazsın! Benim özel..." "Onu sustur." Evane emretti. Gölge Birimi Üyesi adamın ağzına bir bez tıkadı ve sonra bezin dışarı atılmaması için ağzını bir bezle bağladı. "Mmmhhmmmffmppp!!!" Adam hala çığlık atmaya çalışıyordu, ancak bu seferki çığlıkları öncekinden çok daha az rahatsız ediciydi. Kasa zorla açıldı ve biraz altın dışında birkaç belge ortaya çıktı. Evane belgeleri aldı, biraz göz attı ve kendi kendine başını salladı. "Bu kadar yeter, gidelim. Daha fazlası var." O sırada, oda sahibi bağlanıp odadan çıkarıldı. Onu dışarı çıkarırken, casusun gözleri bir adama takıldı ve sevinçle parladı. Bu adamı tanıyordu! Onu kurtarabilirdi! En azından öyle düşünüyordu, ancak "Sırada kim var?" Evane sordu. Casus'un umut ışığı, adamın cevabı ile söndü. "Brook Leyn, giyim bölümünde çalışan bir kadın, şu anda görevde olmalı." Casus, gözlerinin önünde olanlara inanamıyordu... Güvendiği adam... aslında onlar için çalışıyordu! Sadece bu da değil, diğer müttefiklerini de ele veriyordu! Onları ihanet etmişti! Hepsini ihanet etmişti! "MMhhMMmmkkpp!!" Konuşamasa da, casus öfkesini göstermeye çekinmedi, gözleri kıpkırmızıydı, ancak kimse ona aldırış etmedi. "Tamam, giyim bölümüne gidelim," diye emretti Evane ve yürümeye başladı. Sonra bu casusu götürmek için iki adamın gerekli olduğunu fark etti, gerçekten de verimsiz bir yöntemdi. Evane arkasını döndü ve aniden casusu tekmeledi. Casus çaresizce yere düştü, Evane boynuna bir ip bağladı, sonra ipi bir Usta Aşama Kültivatörüne uzattı. "Al, onu bununla sürükle." "E-Emrinizle, K-Kraliçe Evane." Usta Seviye Kültivatör şaşkın bir ifadeyle başını salladı. Evane ise yürümeye başladı, diğerleri de onun arkasında yürümeye başladı ve adam da casusu bir ip ile sürükleyerek grubu takip etmek zorunda kaldı... "P-Prenses Evane." Evane'nin yanlarından geçtiğini gören tüm hizmetkarlar başlarını eğdiler, ancak aynı zamanda adamın götürülüşünü izlediler ve tartışmaya başladılar. "N-Ne oluyor böyle..." "Neden öyle götürüldü...?" "Bilmiyorum... ama bu... bu... acı verici görünüyor..." "Acı verici mi? O adam neredeyse boğuluyor!" "Böyle bir şeyi hak etmek için ne yaptı ki?" "Kim bilir…?" Bunu gören tüm insanlar şok oldu, hatta korktu, ne olduğunu anlamadılar. Aslında, Evane ve bu 7 kişi bunu yapan tek kişiler değildi, 11 grup daha vardı, hepsi insanların odalarına giriyor, hiçbir açıklama yapmadan insanları yakalıyor ve götürüyorlardı. Muhafızlar, güvenlik bölümü çalışanları, giyim bölümü çalışanları, mutfak çalışanları, hizmetçiler ve diğer birçok hizmetçi, görevde olan ya da olmayan, sarayın her yerinden yakalanıyordu. İnsanlar panik içindeydi, kimse ne olduğunu bilmiyordu, bu 'rastgele' yakalamalar onları korkutuyordu. Birçoğu sıradaki kurbanın kendileri olacağını düşünüyordu. Bazıları üstlerine sormaya bile çalıştılar, ancak üstler sessiz kalıyordu. "Masumsanız, bir şey olmaz..." Bu onların tek cevabıydı. Üst düzey yetkililer neler olduğunu biliyorlardı. Bugün olanları gördüler, Kraliçe Evane herkesin önünde tüm casusları yakalayacağına söz verdi. Kral Aşaması Kültivatörleri tarafından çok saygı duyulan o kadın, ona istediği her şeyi yapma, kimseye açıklama yapmadan istediği kişiyi yakalama izni verdi. Bunun olacağını biliyorlardı... Ancak, bu kadar çabuk olacağını hiç düşünmemişlerdi... Kraliyet Sarayı'nda tam bir temizlik yapılıyordu... Tüm üst düzey yöneticiler bu temizliğin sonuçlarını görmek için sabırsızlanıyordu. Tabii ki, tüm bu karmaşayı temizleme sorumluluğunun kendi omuzlarına yüklenmemesini tercih ederlerdi... Panik halindeki kalabalığa her şeyi açıklamak, aranan odaları mühürlemek, kimsenin aptalca bir şey yapmaması için her yere nöbetçiler yerleştirmek... Haahhhh... Tüm üst düzey yetkililer iç geçirdi.