Bölüm 580 : Bu kaltağın numaralarına bir daha kanmayacaktı.

"NE!?" Eardwolf şaşkınlıkla bağırdı. "Ciddi misin?" diye sordu. "Böyle ciddi bir konuda yalan söyler miyim sence?" Riona karşılık verdi. Eardwolf gözlerini kısarak baktı. Sonra Riona'ya tekrar baktı. Bu kadın güzel olabilir, ancak gözleri... korkutucuydu. Kafasında neler döndüğünü bilmiyordu ve son olaylardan sonra ona karşı daha da temkinli davranıyordu. "O zaman neden bana bunu anlatıyorsun?" Sormadan edemedi. "Bunu Lord Amletus'a bildirmeni istiyorum," dedi Riona yüzünde küçük bir gülümsemeyle. O gülümsemeyi gören Eardwolf, şimdi daha da uyanık hale geldi. "Neden sen kendin yapmıyorsun, bu Skadi Krallığı'nın tamamını değiştirecek bir şey. Babama bildirirsen, seni kesinlikle yeni bir gözle görecek ve hatta seni kraliçe yapmak için geleneği bozabilir. O zaman neden sen yapmıyorsun?" diye sordu. "Geçen sefer olanlar için kendimi suçlu hissettim, bu yüzden bu fırsatı sana vermek istedim. Bak, ben sadece Krallık için iyi olanı istiyorum. Sen mi yöneteceksin, ben mi yöneteceğim, fark etmez." Riona yüzünde melek gibi bir gülümsemeyle cevap verdi. "…" Eardwolf sessizleşti ve Riona'nın önerisini düşünmeye başladı. Ancak kısa süre sonra başını salladı ve "Hayır! Hayır, senden hiçbir iyilik istemiyorum. Bana sunduğun 'fırsatların' her zaman zehirle kaplı olduğunu anlayacak kadar büyüdüm, benzer bir numaraya bir daha kanacak kadar aptal değilim. Eğer bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyorsan, babama kendin bildir, seni kraliçe yapsa da yapmasa da umurumda değil." Eardwolf kararını vermişti. Bu kaltağın hilelerine bir daha kanmayacaktı. Onun bu tavrını gören Riona sadece gülümsedi. "Peki o zaman, ben gidiyorum. Sanırım iyi haberi ona kendim vereceğim." Bu sözleri söyleyerek Riona arkasını döndü. Sonra yüzünde bir gülümsemeyle şöyle dedi "Bahsi ben kazandım." "Tsk. Neyse. Zaten başından beri haksız bir bahisti." "Sözünden dönme yeter." "... Riona bir cevap duymadı ama yüzündeki aynı gülümsemeyle yürümeye devam etti ve bir kapının önünde belirdi. *Tık tık tık* Kapıyı çaldı. "Girin." Riona içeri girdi. "Ne var?" Amletus sordu. "Sinirli görünüyorsun," dedi Riona. "O yüzden söylemek istediğini söyle ve defol git." Amletus yüzünde sinirli bir ifadeyle cevap verdi. Yaydığı aura Riona'yı ezdi, ancak Riona aklını kaybetmemek için elinden geleni yaptı ve cevap verdi "S-Söylediklerimi duyduğunda ruh halin değişecektir." Aniden, Amletus'un yaydığı aura kayboldu ve o sordu "Konuş." "Lanet için bir çare bulduk." Riona yüzünde bir gülümsemeyle açıkladı. "Neden bahsediyorsun? Ne laneti?" "Yutan Sis Fiziği." Riona bu sözleri söylediğinde Amletus'un ifadesi değişti. "…Ciddi misin?" diye sordu. Onun tepkisinden, bunun onun için çok önemli bir şey olduğu açıktı. "Ciddiyim," diye cevapladı Riona ve hiç vakit kaybetmeden açıklamaya başladı "Bildiğin gibi, kızım Amaya Skadi, Yutan Sis Fizik ile doğdu. Onu işe yaramaz bulduğumuz için onu Skyfall Krallığı'na gönderdik." "Devam et." Amletus açıkça ilgilenmişti. "O kız pes etmedi, bilgi ile uğraşan Thousand Information Chamber adlı bir şey kurdu ve yıllar sonra sonunda Fizik'i geliştirmek için gerekli tekniği buldu." "Ciddi misin?" Amletus'un ifadesi değişti. "Şu anda Kral Aşaması Kültivatörüdür." Riona bunu açıkladı ve Amletus şoktan gözleri fal taşı gibi açıldı. "Nerede o?" diye sordu. Bu sefer sesi daha telaşlıydı. Açıkça kendini kontrolünü kaybediyordu. Bu, Skadi Ailesi için çok önemliydi, Skadi Krallığı'nı yeni zirvelere taşıyacak ve hatta birkaç yüzyıl içinde tartışmasız güce sahip En Güçlü Krallık haline getirebilecek bir şeydi. Ve tüm bunlar onun döneminde başlarsa, adı Ska- hayır, dünya tarihine altın harflerle yazılacaktı. Onun tepkisini gören Riona gülümsedi. Bu, görmek istediği tepkiydi. Her şeyin yolunda gittiğini gören Riona, bombayı patlattı. "O sarayda, onun hakkında bilgi edindiğinde onunla tanışmak isteyeceğini biliyordum, bu yüzden onu önceden buraya çağırdım. Onu çağırayım mı?" "Çağır." Amletus bir saniye bile kaybetmeden konuştu. Elinden geleni yapmasına rağmen, yüzünde beliren gülümsemeyi saklayamadı. "Emredersiniz, Lord Amletus," dedi Riona. *Alkış* *Alkış* İki kez alkışladı, odanın kapısı açıldı ve bir kadın içeri girdi. Kadını gören Amletus'un yüzündeki ifade değişti. Riona'nın tıpatıp aynısı karşısındaydı. "Selamlar, Lord Amletus." Amaya yüzünde küçük bir gülümsemeyle selamladı. "Hahaha~ Ne demek Lord Amletus? Sen benim torunumsun, bana büyükbaba diyebilirsin. Annenin tıpatıp aynısı. Hahaha~ Tanrıya şükür babanın görünüşünü miras almamışsın." Amletus yüksek sesle güldü. Amaya, bu "büyükbabasına" bakarak sadece gülümsedi. Riona'nın yüzünde de benzer bir ifade vardı. "O zaman sana büyükbaba diyeceğim," diye cevapladı Amaya. "Hahaha~ Tabii ki, tabii ki." Amletus yüksek sesle güldü. Fiziksel gelişim tekniğini bir kenara bırakırsak, Amaya'nın tek başına geliştirdiği yetenekler bile onu yetiştirmek için yeterliydi. Bir Kral Seviyesi Kültivatör. Amletus, bu kızın 50 yaşından fazla olmadığını biliyordu, onun gibi birinin Kral Seviyesi Kültivatör olması. Bu, daha önce hiç görülmemiş bir yetenekti. Tabii ki bu, tekniği umursamadığı anlamına gelmiyordu. Hem bir dahi hem de tekniği elde edebilseydi, elbette bunu reddetmezdi. "Gerçekten fiziksel yeteneklerini geliştirecek bir yol mu buldun?" diye sordu. Cevap vermek yerine Amaya elini kaldırdı, elinden Karanlık Sis çıktı ve sisi gören Ameltus'un gözleri parladı.