Bölüm 730 : Tekrar karşılaştığımızda bana yenilme.

"Bunu Aisha'dan aldım." Amaya, Yrniel haritasını masanın üzerine serer. *Resim* Sonra, belirli bir kıtayı işaret ederek şöyle başladı: "Sen Kraliçe Eisheth ile konuşurken, ben Yrniel hakkında bilgi ediniyordum. Analizime göre, bir klan kurmak istiyorsak, Birleşik Kıta'ya gitmeliyiz. İnsanlar, canavarlar ve elfler orada yaşıyor. Yrniel'in en kalabalık kıtası olduğu için, oraya daha kolay uyum sağlayabiliriz. Ayrıca, İblisler Kıtası ve Ejderha Vadisi'ne kıyasla daha zayıf, bu da bizim için biraz daha güvenli olmasını sağlıyor. Orada bir klan kurmak en iyi seçeneğimiz. Tabii ki, bunların hepsi Aisha'dan öğrendiklerimden ibaret ve o şımarık bir prenses, bu yüzden onun sözlerine tamamen güvenemeyiz. Aceleyle bir klan kurmayacağız, kendi başımıza da araştırma yapmamız gerekiyor. Aynı zamanda, daha da güçlenmemiz gerekiyor. Bu yüzden bizim için en iyi seçenek Birleşik Kıta'ya gitmemek, buraya gelmek. Amaya başka bir kıtayı işaret ederek konuştu. Bunu gören Nux kaşlarını kaldırdı. "Kan Kıtası mı?" "Aynen öyle." "Ama o kıtalar arasında en güçlülerinden biri değil mi?" "Evet, vampirlerin yaşadığı kıta, gücü İblisler Kıtası ve Ejderha Vadisi ile kıyaslanabilir." Amaya başını salladı. "O zaman neden oraya gidiyoruz?" Nux sordu. "Bildiğin gibi, vampirler yeraltı krallıklarında yaşıyorlar." "Kan Krallığı." Nux mırıldandı. "Evet." "Kan Krallığı, Kan Kıtası'nın altında, Kan Kıtası'nın üzerinde değil." "Yani diyorsun ki..." "Evet, hepsi yerin altında yaşıyor." "Peki, yer üstünde kim yaşıyor?" Nux sordu ve sorusunu duyan Amaya şakacı bir şekilde gülümsedi. "Yıldız Canavarları." "Ha? Yıldız Canavarları mı?" Nux kaşlarını çattı. "Aynen öyle. Kan Kıtası, Yrniel'deki en tehlikeli yerlerden biridir çünkü zeki türlerin yaşadığı diğer kıtalardan farklı olarak, Kan Kıtası'nda sadece Yıldız Canavarları yaşar. Kan Kıtası'na adım attığınızda, ya Yıldız Canavarları öldürürsünüz ya da Yıldız Canavarları tarafından öldürülürsünüz. Bu, birçok varlığın Kan Krallığı'na gitmekten kaçınmasının nedenidir, risk çok yüksektir. Bundan elde ettikleri tek şey, Yıldız Canavarlarının vücutlarından çıkardıkları ve para karşılığında satabilecekleri malzemelerdir. Ancak biz farklıyız. Sadece Malzemeler elde etmekle kalmıyoruz, aynı zamanda... "Sistem Puanları da alıyoruz." Nux, Amaya'nın cümlesini tamamladı. "Sadece bu da değil, aynı zamanda güçlü canavarlara karşı gücümüzü test ediyor, sınırlarımızı zorluyor ve bu yoğun Mana'ya alışıyoruz. Hatta gelecekteki savaşlar için Büyü ve bazı kombine taktikler de çalışabiliyoruz." Nux konuştukça daha da heyecanlanıyordu. Evet. Bu mükemmel değil miydi? Avlanmaları gerekiyordu. Çalışmak zorundaydılar. Mümkün olduğunca çok puan toplamaları gerekiyordu. Tıpkı daha önce yaptıkları gibi. Öldür, Kazan, Öldür, Kazan, Öldür, Kazan. Bu kadar basitti. Kan Kıtası, şu anki hali için mükemmel bir yerdi. "Ancak, hepimiz Kan Kıtası'na gitmeyeceğiz." Aniden Amaya konuştu ve Nux'un yüzünde bir kaş çatma belirdi. Amaya, Nux'un yüzüne bir bakış attı ve açıklamaya başladı. "Daha önce de söylediğim gibi, Aisha'nın sözlerine tamamen güvenemeyiz, o çok naif ve bir klan kurmak şaka değil. Bunu şimdiden hissedebiliyorum, Bu Klanı kurmak o kadar basit olmayacak. Komplikasyonlar olacak. Zaten sağlam bir temele sahip olan Skyfall Krallığı'nın aksine, sıfırdan yeni bir klan kurmak çok fazla iş gerektirecek. Bunun için doğru bilgilere ihtiyacımız var. Ve gerçekten güvendiğimiz, bizimle aynı görüşte olan birinden bilgi almamız gerekiyor. Yani, bu kişi... "Bizden biri." Nux, Amaya'nın ne demek istediğini anladı. Onlardan birinin Birleşik Krallık'a gidip orada bilgi aramasını istiyordu. Ama soru şuydu... Bunu kim yapacak? Dürüst olmak gerekirse, Allura zaten çok fazlaydı, Nux eşlerinden hiçbirinden ayrılmak istemiyordu. "Ben yaparım." Aniden Astaria öne çıktı. Nux ona bir bakış attı ve kaşlarını çattı. "Kan Kıtası'nda hiçbir şey kazanamayacağımı biliyorum, hepiniz büyü ve diğer taktikleri uygulayacak ve bu yoğun Mana'ya alışmaya çalışarak gerçek Mana Yetiştiricisi olmaya çalışacaksınız. Ama benim aklımda farklı bir plan var. Benim sahte Mana Beden Aşaması Yetiştiricisi, kusurlu temelli bir Yetiştirici olduğumu söylediler. Bu yüzden karar verdim, Kusurlu Kültivasyon'a sahip bir uygulayıcı, doğru mu? Onlara gerçekte ne kadar güçlü olduğumu göstereceğim." Astaria kararlı bir ifadeyle konuştu. "Kendi yolumu yaratacağım, Yenilmez olacağım bir yol." Odadaki herkes onun kararlılığını hissedebiliyordu. Odanın havası değişmişti. Nux nostaljik hissetti. Bu Astaria, Nux'un onu ilk gördüğü zamanki görüntüsüyle aynıydı. O kendine güvenen, yenilmez ve mutlak varlık. Nux, onun etrafındaki o garip havayı bir kez daha hissedebiliyordu. Ve tüm bunları hatırladığında gülümsemeden edemedi. "Ve o yeni yolda yürümek için biraz zamana ihtiyacım var. Yolu şimdiden 'görebiliyorum'. Sadece onu keşfetmem gerekiyor. Ve bunu yapmak için bazı canavarlarla savaşmam gerekmediğini biliyorum, sadece kılıcımı mükemmelleştirmem gerekiyor. Bunu yaparken, Birleşik Kıta'yı da inceleyip bu klanların nasıl işlediğini anlayabilirim. Klan kurmaktan klanların işleyişine, büyük ve başarılı bir klan oluşturmaya kadar her şeyi inceleyeceğim. Hiçbir şey için endişelenmenize gerek yok, Sizler sadece elinizden gelenin en iyisini yapın." Astaria sonra Nux'a baktı ve yüzünde kendinden emin bir gülümsemeyle konuştu. "Tekrar karşılaştığımızda bana yenilme." "Seni daha önce yendim, yine yeneceğim." "Heh. Göreceğiz bakalım." Astaria güldü. "Oi Oi Oi, ikinizin arasındaki bu aşk dolu ortam da neyin nesi?"