Bölüm 864 : Lord Nux'un Klanı?

Adam her şeyi hızlıca açıkladı. Tutumu, önceki 'umursamayan' tavrından tamamen farklıydı. Bu gerçekten şok ediciydi. Thyra sadece bir imparator olduğu için onu küçümsüyordu. Ancak şimdi, o sadece bir İmparator değildi. O, ExceedoGenesis'ten gelen bir imparatordur. O farklıydı. ExceedoGenesis'in kendileri için yarattığı imaj işte bu kadar yüksekti. "Sormak istediğin bir şey var mı?" diye sordu adam. "Aynı anda birden fazla görev alabilir miyim?" Thyra sordu. Ancak adam başını salladı. "Şu anda, ExceedoGenesis Suikast Salonu'nun herhangi bir puanı olmadığı için aynı anda sadece 5 görev alabilirsin. Büyüdükçe ve daha fazla puan topladıkça, giderek daha fazla görev alabileceksin." "Anlıyorum." Thyra anlayışla başını salladı. Adam gülümsedi. Thyra daha sonra mevcut görevlere bakmaya başladı ve kısa süre sonra 5 kağıt aldı. "ExceedoGenesis Suikast Salonu bu 5 görevi üstlenecek." "Tamam, sizin için kaydedeyim." Adam başını salladı ve gerekli bilgileri hızla yazdı. "Lütfen 7 gün içinde tamamladığınızdan emin olun." diye hatırlattı. Aniden Thyra bir soru sordu. "Ya bu görevleri yarın tamamlarsam? Daha fazla görev alabilir miyim yoksa 7 gün beklemem mi gerekir?" Adamın ifadesi değişti. "D-Daha fazla görev alabilirsiniz, yeni bir Salon aynı anda 5'ten fazla aktif göreve sahip olamaz, görevinizi başarıyla tamamladığınızda daha fazlasını alabilirsiniz." "Anladım." Thyra tekrar başını salladı. Sistemi anlamıştı. Dürüst olmak gerekirse, Klan şeyinden çok daha iyiydi. Burada hareketleri çok daha özgürdü. Elbette, Ataların Düzeni'nin koruma sağladığını, Suikastçı Salonu'nun ise sağlamadığını anlıyordu, ama dürüst olmak gerekirse, şu anki halleriyle herhangi bir korumaya ihtiyaçları yoktu. Onların [Çekirdek] vardı. Nux'un bu yeteneğe o kadar yüksek miktarda puan harcamış olmasının tek nedeni, onların güvenliğini sağlamaktı. Her neyse, Thyra hızlıca daha fazla puan toplayıp Salonun seviyesini yükseltmeyi planlıyordu. Suikastçı Salonu Şube Lideri olarak rolünde, mükemmelleşecek ve en iyi olacaktı. Böylelikle, daha fazla 'ödül' isteyebilecekti. Thyra'nın yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. Ona bakan tüm erkekleri büyüleyen bir gülümseme. Ancak Thyra, o adamları tamamen görmezden gelerek arkasını dönüp uzaklaştı. "ExceedoGenesis... Zaten bir Assassin Hall açıyorlar, ha..." Onlar ayrılırken, bir kişi konuştu. "Heh... cesurlar..." "Bunu yapmamaları için bir nedenleri mi var?" "Ama suikastçıların acımasız dünyasına girmeye hazırlar mı?" "Kim bilir? Belki yakında başka bir büyük gösteri izleriz." Bir Suikastçı Salonu… Bu kesinlikle kasaba çapında konuşulacak bir konu olacaktı, ancak gösteri henüz bitmemişti. "ExceedoGenesis." Başka bir binanın içinde, uzun siyah saçları, siyah gözleri ve güzel kırmızı dudakları olan, başka bir dünyadan gelmiş gibi güzel bir kadın, yüzünde ifadesiz bir bakışla konuştu. "Ha?" Ve Thyra gibi, o da benzer bir tepki aldı. "ExceedoGenesis mi?" Tezgahın başında oturan kadın şaşkın bir ifadeyle sordu. "Doğru." Amaya sakin bir ifadeyle cevap verdi. Ancak kısa süre sonra sakin tavrı değişti. "Lord Nux'un Klanı mı?" Tezgahın arkasındaki kadın, gözleri parıldayarak konuştu. "…" Amaya bu sözleri duyunca ağzı seğirdi. Lord Nux. Bu, insanların, daha doğrusu kadınların Nux'a verdikleri unvandı. Bu insanlar, Nux'un sadık hayranları olduklarını iddia ediyorlardı. Ancak Amaya'nın gözünde, onlar sadece kocasına hayran olan bir grup sapıktı. "Hmph! Bir grup cadaloz!" Dürüst olmak gerekirse, bu "sadık" hayranlar aşırıydı. Amaya'nın ya da ExceedoGenesis'teki herhangi birinin daha önce gördüğünden çok daha aşırıydılar. Destiny ile yapılan savaştan sonra, ExceedoGenesis üzerindeki "kelepçeler" kaldırıldı. Daha önce, Destiny'nin tepkisinden korktukları için sadece güçlü destekçileri olan kişiler ExceedoGenesis hakkında açıkça konuşabiliyordu. Geri kalanlar sessiz kalıyordu ve klanın popülaritesi sürekli artmasına rağmen, insanlar hala özgürce tepki veremiyordu. Ancak Destiny'nin 100'e 13'lük bir savaşta yenilgiye uğradığı anda, insanların duyguları patladı. İlk gün 500'den fazla kişi başvurdu. Ve bu 500 kişinin 400'ü kadındı. Daha da çılgınca olanı, bu 400 çılgın kadından 23'ünün Büyük Bilge olmasıydı. Evet. Büyük Bilgeler, sıradan Büyük Bilgeler değil, Yüksek Seviyeli Klanların bir parçası olan Büyük Bilgeler, hepsi klanlarını terk edip ExceedoGenesis'e katılmaya hazırdı. 23 Büyük Bilge, ExceedoGenesis tüm bu kadınları işe alsaydı, hemen en güçlü orta seviye klanlardan biri haline gelirdi, hatta en üst seviye klanların saflarına bile katılabilirdi, ancak Bu çılgın kadınların bir şartı vardı. Nux ile evlenmek istiyorlardı. Bu çılgın sürtükler... Amaya, niyetlerini saklamaya bile tenezzül etmeyen parlak gözlerini gördüğünde, kendini zor tuttu. O sürtüklerin hepsine elinden gelen her şeyle saldırmak istiyordu. Eğer onun Yutan Sis'i Nux'unki kadar güçlü olsaydı, yüzleri buruşup saçları beyazlaşana kadar onların Yaşam Güçlerini yutardı. Evet, Amaya o kadar sinirlenmişti. O gözleri hiç sevmiyordu. Ve şu anda, Amaya tam da o gözlere bakıyordu. O parlaklık... Amaya bunu çok iyi biliyordu. "Evet, Nux'un Klanı. Kocam bu işlemi bir an önce tamamlamamı istiyor çünkü daha sonra özel işlerimiz var, bana yardım eder misin?" Amaya konuştu. Aynı zamanda, Nux'u nazikçe kendine ait olduğunu iddia etti. "Defol git kaltak, o benim! Sana ödenen işi yap." Bu, Amaya'nın sözlerinin kaba, gizli ama gerçek anlamıydı. Amaya aptal değildi, Allura'nın daha önce söylediklerini görmezden gelmedi, aksine Allura'nın sözlerini derinlemesine düşündü ve onun haklı olduğunu anladı. Yakında daha fazla kadın onlara katılacak. Nux'un cazibesi, nereye giderse gitsin gizli kalacaktı. Ayrıca, onun güce ihtiyacı vardı, bu yüzden onu kısıtlamak aptalcaydı. Bu nedenle Amaya düşüncesini değiştirdi. Zaten Nux'u tek başına kendine saklayamazdı, onu o 10 kaltakla paylaşıyordu, birkaç kişi daha fark etmezdi. Ancak Bu, o çılgın sürtüklerin Nux'a yaklaşmasına izin vereceği anlamına gelmiyordu. Nux bir kadını beğenirse, onu engellemeyecekti, hatta isterse onu takip etmesine yardım bile edecekti, ancak bu utanmaz adam kadınları kovalamada uzman olduğu için buna ihtiyacı olmayacaktı. Her neyse, önemli olan nokta, Nux isterse o da kabul edecekti, ama bu çılgın sürtükler için Hayatta olmaz! Uzak durun!