Bölüm 179 : Birincilik İçin Yarışma

Üçü birbirlerini fark edince hareketlerini durdurdular. Birbirlerine temkinli bir şekilde bakarken, aniden gerginlik havayı kapladı. "Oi oi oi, burada ne varmış bakalım?" Sivri turuncu saçlı çocuk sessizliği ilk bozan oldu. "Teemee, senin olacağını bilmeliydim... Ve sen de, senin güçlü olduğunu biliyordum, hahaha, ilginç!" İkisini işaret ederek kahkahalarla bağırdı. "Ekk, buraya tek parça halinde gelmeyi başardığına şaşırdım, geveze aptal," Yeşil tenli kız üzgün bir ifadeyle dedi. "Ha? Seni küçük inek kuyruğu! Senin gücünü takdir ettim, ama sen bana geveze diyorsun," turuncu saçlı çocuk sinirli bir ses tonuyla bağırarak onu işaret etti. "Kime inek kuyruğu diyorsun? Ölmek mi istiyorsun, bok saçlı aptal?" Kahverengi kuyruğunu kaldırıp çocuğa doğrultarak cevap verdi. "Ha? Unuttuysan söyleyeyim, ben Ria'yım! Ben boktan saçlı aptal değilim, seni inek kuyruğu!" İkisi birbirleriyle alay ederken, Teemee yanlarından acıyarak başını salladı. "Aptallar," diye mırıldandı ve yürümeye devam etti. "Bana öyle demeye devam edersen seni öldürürüm, seni küçük pislik," Yeşil tenli kız konuşurken onu çevreleyen kırmızı aura benzeri enerji yoğunlaştı. "Ben seni önce öldürürsem olmaz, inek kuyruğu," dedi Ria, yerden kayalardan yapılmış dev bir çekiç yaratarak. İkisi birbirlerine yoğun bir şekilde baktılar. Ria ve yeşil tenli kız birbirlerine saldırmak üzereyken, Ria bir şey fark etti. "Bekle... Teemee nerede?" Boş bir bakışla sordu. Yeşil tenli kız yan tarafa dönüp baktı ve onun kaybolduğunu fark etti. İkisi de dönüp ileriye baktılar. Teemee'nin onlar atışırken uzaklaştığını fark edince yüzlerinde bir aydınlanma belirdi. "O kısa boylu!" Ria acil bir ifadeyle bağırdı ve hemen ileriye doğru koştu. Yeşil tenli kız da Teemee'nin önlerine geçtiğini fark ettiği anda koşmaya başladı. Ria'nın ayakları, yukarı doğru uçmasını önlemek için hala yere gömülüydü. Şaşırtıcı bir şekilde, bu sefer öncekinden daha hızlı hareket edebildi. Beklendiği gibi, en uzağa giden kişi Teemee'ydi ve şu anda yüz metreden fazla ilerideydi. Artık yeşil ışık topuna yaklaşmış olduğu için, artık kendini tutmuyordu. Koşmaya başladığı için enerjisi deli gibi tükeniyordu. Yine de, yeşil ışık topuna ilk ulaşabildiği sürece enerji kaybetmeyi umursamıyordu. Sadece birkaç saniye içinde, yeşil tenli kız aralarındaki mesafeyi kapatmaya başlamıştı. Artık onun yaklaşık otuz fit gerisindeydi. Kırmızı orakla koşarken, yerçekiminin etkisindeymiş gibi görünmüyordu. Ayrıca, yüzleri biraz solgun olan iki erkek çocuğun aksine, yorgun da görünmüyordu. Teemee boynunu yana çevirip omzunun üzerinden baktı. "Lanet olsun, o ne böyle? Yetişmek için sadece birkaç saniye mi gerekti? Ne canavar ama," diye mırıldandı, yeşil tenli kızın yetişmek üzere olduğunu fark edince dişlerini sıkarak. Koşma hızını artırdı ve kırmızı bir enerji izi yerde parladı. Yeşil tenli kız, aralarındaki mesafeyi artırmaya başladığını fark etti ve hızını artırdı. İkisi de, seyahat ederken üzerlerini kaplayan benzer kırmızı enerji nedeniyle benzer kan bağlarına sahip gibi görünüyordu. Ancak, farklı yeteneklere sahip oldukları açıktı. "Lanet olsun! Bu canavarlarla aynı grupta olmak zorundaydım!" Ria, önündeki ikisini karanlık bir yüzle izlerken sesini yükseltti. Onlardan seksen fitten fazla gerideydi. "Ahh, burada kaybeden olmayı kabul edemem!" Ria, kararlı bir ifadeyle bağırdı ve zeminin hızını artırdı. Burada zemini kontrol etmesi zordu, bu yüzden zemini zorla manipüle ederken alnından ter damlamaya başladı. Saniyeler geçtikçe yavaş yavaş onlara yetişmeye başladı, ama vücudu enerji kaybından dolayı titriyordu. "Hyyaahhh!" Bağırırken yüzünde kararlılık ve hırs parlıyordu. Yeşil tenli kız, bir süre sonra sonunda Teemee'ye yetişti. Aynı anda, yukarıdaki yeşil top ışığından uzanan ışık duvarından yaklaşık üç bin fit uzaktaydılar. Hemen, önlerindeki ışık duvarının içindeki alanı gördüler. Testi bitirmek için o alana girmeleri gerektiğini anında anladılar. Kız yavaşça Teemee'yi geçmeye başladı. Yüzünü yana çevirdi ve birkaç saniye ona baktıktan sonra tekrar hızlandı. Teemee dişlerini sıktı ve "Önce ben varacağım" diye mırıldandı, bunu söyledikten sonra kendini ileri itti. Bu bir kovalamaca oyununa dönüştü. Yeşil tenli kız hızlanıp bir an için Teemee'yi geçti. Sonra Teemee daha fazla enerji harcayarak kendini ileri itti ve ona yetişti. Yine de bir sonraki anda kız tekrar hızlanarak onu geçti. Teemee yine daha fazla enerji harcayarak kendini ileri itti. Teemee'nin yüzü, önlerindeki ışık duvarına yaklaşırken giderek solmaya başladı. Ria çoktan onlara yetişmişti ve iki bin fit sınırını geçtiklerinde sadece on beş fit uzaklıktaydı. Artık ışığa ulaşmak için yaklaşık bin fit kalmıştı. Işığa yaklaşırken, ışık duvarının arkasında yerde duran büyük bir kaya fark ettiler. Bunu fazla önemsemediler ve oraya ilk varan olmak için odaklandılar. Teemee, ilerledikçe enerjisinin tükendiğini fark etti. Yeşil tenli kız, aralarındaki mesafeyi yaklaşık dört fit artırmıştı.