Bölüm 292 : Maskeli Adamın Açıklaması (Yan Hikaye 2)

"Peki, ne istiyordun? Neden beni izliyordun? Kimsin sen?" Gustav ayağa kalkarken hızlıca arka arkaya sorular sordu. "Vücudunun kontrolünü şimdiden geri mi kazandın?" Adam şaşkın bir ses tonuyla sordu. Gustav, adamın şaşkınlık dolu sözlerini umursamadan tekrar sordu: "Kimsin sen?" "Aynı soruyu ben sana sormalıyım, evlat," Gözleri aniden sertleşti, "Burada olmamalısın... Senin güç seviyesinde biri buraya girememeli," Şüpheyle seslendi. Gustav ona bakarak, "O maske zaten senin de burada olmaması gerektiğini kanıtlıyor. Bu, varlığının bilinmemesini istediğin anlamına geliyor, ama benim için fark etmez, çünkü biri beni anlasa bile durum halledilebilir... Peki, sen kimsin?" Gustav yüzünde en ufak bir korku belirtisi olmadan sordu. "Demek seni kurtardığım için aldığım teşekkür bu," dedi adam arkasını dönerek. "Yardımınız için minnettarım, ama izlenmekten hoşlanmıyorum. Elbette, benim gibi sizin de burada olmanızın bir nedeni vardır," diye cevapladı Gustav. "Burada olma sebebimin kötü ve felaket getirici olması seni hiç korkutmuyor mu?" diye sordu maskeli adam tekrar. "Benim niyetimle çelişmediği sürece benim için önemi yok, ama gerçekten kötü niyetli olsaydın, neden beni kurtardın?" diye seslendi Gustav. "Merakımdan mı? İlgimi çekmiş olabilir... Bunun pek çok nedeni olabilir," diye cevapladı maskeli adam. "Bu tam bir saçmalık... Neyse, bana cevap verecek misin, vermeyecek misin?" Gustav ciddi bir tonla sordu. Maskeli adam, önündeki ağaca doğru yürürken ve sırtını ağaca yaslarken, ağzından hafif bir iç çekiş kaçtı. "Tamam, evlat, sana birkaç şey söyleyeceğim, sonra da benden bir cevap bekliyorum," maskeli adam seslendi. Maskeli adam, Gustav'a son bir aydır sınır içinde bir görevde olduğunu söyledi. Bir paralı asker örgütü tarafından bir şeyi gözlemlemekle görevlendirildiğini söyledi. "Senin şehrinin sınırları içinde kaybolan bir cihazı bulmam gerekiyor," diye bitirdi. "Bir cihaz mı?" Gustav düşünceli bir ifadeyle seslendi. "Bir süre önce buradan geçen bir uçakta küçük bir patlama meydana geldi ve bu cihaz uçaktan düştü... Son bilinen konumu sınırlar içindeydi," diye açıkladı. "Neye benziyor?" diye sordu Gustav. Tap! Troiin! Maskeli adam sol kolunun bölgesine dokundu ve kolunun üzerinde silindir şeklinde bir nesnenin holografik projeksiyonu belirdi. Bu silindirik şekilli nesne eski pil gibi görünüyordu, ancak üst kısmı sarımsıydı ve piramit şeklinde bir başlığı vardı. "Hmm, peki bunun beni izlemenizle ne ilgisi var?" diye sordu Gustav. "Başlangıçta, müşterinin dediğine göre, bu cihazı arayan tek kişi o olmadığı için, senin rakip bir örgüt tarafından gönderildiğini düşündüm. O, başkalarının da bu cihazın varlığından haberdar olursa, onu aramak için buraya geleceklerini ve çatışmaların çıkacağını söyledi." diye açıkladı. "Seni bir süre izledikten sonra, buraya gelmenin tek amacının melezleri öldürmek ve güçlerini ele geçirmek olduğunu anladım," diye ekledi Gustav'ın ifadesini gözlemlerken. "Evet, çoklu yeteneklerinizi biliyorum... Onları kullandığınızı gördüm," şaşkın bir ses tonuyla konuştu. "Hala senin gibi birinin nasıl var olabildiğini merak ediyorum... Farklı yetenekleri kullanarak," dedi şaşkınlıkla. "Bu bilgiyle ne yapmayı düşünüyorsun... Başka kim biliyor?" diye sordu Gustav. Beklenebileceği gibi endişeli görünmüyordu. Bunun nedeni, Gustav'ın adamın onu izliyor olabileceğinin farkında olmasıydı, bu yüzden yeteneklerini saklayıp savaştığı melezler tarafından öldürülme riskini göze alamazdı. "Eğer kimseye söyleseydim, bir an bile huzur bulamazdın. Başkalarının yeteneklerini alıp kendi yetenekleri olarak kullanabilen bir çocuk olduğunu öğrenen dünya peşine düşerdi. Sen sadece bir tehdit değil, sırrını öğrenirlerse bir silah da olabilirdin," dedi maskeli adam. "Nedense, bunu istemiyormuşsun gibi görünüyor," Gustav adamın konuşma tarzını okumuş ve onun aslında bunu istemediğini anlamıştı. "Evet, istemiyorum çünkü aklımda başka bir şey var, ama önce... Bana neden hep buraya geldiğini söyle. Sadece düşük seviyeli melezleri öldürmek için geldiğini sanmıyorum," maskeli adam sordu. "Hmm... Melezlerin sınırı geçip diğer tarafta yaşayan insanların topraklarına girdiğini fark ettin mi?" diye sordu Gustav. "Geçen sefer biriyle savaştığını fark ettim... Sınırın ötesine geçmelerinin normal olmadığını mı söylüyorsun?" diye sordu maskeli adam. "Hmm," Gustav hafifçe başını sallayarak cevap verdi. "Bunun nedenini bulmakla görevlendirildim. Sınırı geçmeleri gerekmiyor ve ne zaman geçseler, diğer tarafta yaşayan insanların hayatlarını bozuyorlar. Bunu önlemek benim görevim," diye açıkladı Gustav. Maskeli adam bunu duyduktan sonra gözlerinde anlayış dolu bir bakış belirdi. "Şuna ne dersin... Birbirimize yardım edelim. Bu yerin haritası olduğunu fark ettim. Benim bir tane eksik. Arama yerlerini bölüşebiliriz. Sen daha az tehlikeli yerlere gidersin, ben de tehlikeli yerleri ziyaret ederim. Zaman çok önemli, bu yüzden bu cihazı bir an önce bulmam gerekiyor, senin de bu soruna neden olan şeyi bulman gerekiyor," Maskeli adam konuşmasını bitirdikten sonra elini uzatarak tokalaşmak istedi. "Kaybedecek bir şeyim yok..." Gustav içinden böyle düşünürken elini uzatıp tokalaştı, "...Şimdilik." Böylece ikisi, sınır içindeki durumu araştırmak için işbirliği yapmaya karar verdiler. Gustav haritayı maskeli adamla paylaştı, maskeli adam da cihazın holografik projeksiyonunu paylaştı.