Bölüm 482 : En Güçlü Özel Sınıflar

Booom! Gustav'ın vücudu bir sonraki topa doğru ilerlerken gökyüzü mavimsi bir enerjiyle doldu. Gustav, hala beş bin fit yükseklikte olan bir sonraki topun önüne geldi. Bang! Gustav o kadar sert vurdu ki, top havada uçarak uzaktaki üçüncü topa çarptı. [Atomik Manipülasyon Etkinleştirildi] Gustav'ın elinde süt rengi bir enerji bıçağı oluştu ve Gustav havadan inerken onu kuvvetle ileriye doğru fırlattı. Sweeevvvvv~ Kılıç, havada defalarca spiral çizerek iki topa da ulaştı ve temas ettikten sonra onları tam olarak ikiye böldü. Boom~ Ardından bir patlama oldu ve Gustav, düşen vücudunun yönünü kontrol etmek için havada defalarca döndü. Bang! Batıya doğru yüksek bir binanın çatısına indi ve ağır inişinden dolayı bina şiddetli bir şekilde sallandı. Gustav üç topuyla uğraşırken, diğer özel sınıflar da hepsi yere inmeden önce yok etmek için ellerinden geleni yapıyordu. Angy, ilk topu yok ettikten sonra başka bir binayı süpürdü, alnında başka bir boynuz çıktı ve hızı o kadar arttı ki sadece gümüş bir çizgi görülebiliyordu. Havaya sıçrayan Angy, yükselirken takla atarak tekme attı. Bang! Bacağı top ile çarpıştı ve topun düşüşünü havada durdurarak, Angy havadan alçalmaya başladığında topun hafifçe yukarı doğru hareket etmesine neden oldu. Başka bir yüksek binaya inen Angy, saniyede dört bin fitlik bir mesafeyi aşarak muazzam bir hızla ileriye doğru koştu. Beyazımsı bir enerji etrafında toplanmaya başladı ve bir kez daha başka bir yüksek binaya tırmandı ve havaya sıçradı. Şu anda üçüncü topa doğru gidiyordu. Gökdelenin bin fit üzerine çıktığında, Angy etrafını saran enerjiyi serbest bıraktı. Shrrooumm! Boom! Beyazimsi enerji dalgaları topu tamamen parçalarken, yüksek bir patlama sesi şehrin farklı bölgelerine yayıldı. Angy'nin vücudu bir kez daha alçaldı ve daha önce tek seferde yok edemediği diğer topa doğru hareket etmeye başladı. Zamanında oraya ulaşıp onu yok etmeyi başardı. Glade ise havada yüzlerce orak oluşturdu ve onları dışarıya fırlattı. E.E, üç topu bir araya getirip tek seferde yok etmekten hâlâ keyif alıyordu. Artık daha önce olduğundan daha dayanıklı olsalar da, onlara kolayca temas edebildiği için, şehrin onun bölümüne ulaşmadan önce onları yok etmek çok olasıydı. Aildris sonunda gözlerini açtı ve ikinci topa doğru ilerlerken etrafındaki her şey siyah beyaza dönüştü. Tek bir dokunuşla siyah top rengini kaybetti. Topun üzerindeki siyahlık yok oldu ve Aildris'in sağ elini kapladı. Topa yumruk attığı anda, top kolayca paramparça oldu. Bunu yaptıktan sonra, bir sonrakine geçmesine bile gerek kalmadı. Güzel gözleri bir sonraki siyah topun yönüne bakarken, topu kaplayan siyahlık dönmeye başladı. Aildris, topu kaplayan siyahlık kaybolduğunda bir sonraki anda topun üzerinde belirdi ve bir önceki gibi onu da yok etti. -"Aman Tanrım, bu göz yeteneği de ne?" -"Aildirs'in gözleri bunca zamandır çalışıyor muydu?" -"Bunu nasıl yapıyor? Seyirciler, Aildris'in gözlerinin gücünü ilk kez kullandığını gördükten sonra şaşırdılar. Elevora ise, morumsu bir parıltı avuçlarını sararken, yerçekiminden etkilenmemiş gibi gökyüzünde hızla ilerledi. Tek bir avuç içi vuruşu topun içine saplandı ve onu içten dışa yok etti. Hala çok enerjik görünüyordu ve bir sonraki topu yok etmek için harekete geçti. Teemee, Matilda, Glade ve üç özel sınıf öğrencisi daha bu turda toplardan birini durduramadı ve tesise geri ışınlandı. Bu noktada, sadece dokuz özel sınıf öğrencisi kalmıştı ve bunlar birinci sınıflar arasında en güçlü özel sınıf öğrencileriydi. Vera, yaklaşık iki tur önce tesise geri ışınlanmıştı. E.E, birkaç tur daha dayanacak kadar enerjisi olduğunu hissediyordu, ancak pek umursamıyordu. Yeterince şey yaptığını düşünüyordu. Dark Falco ve Chutlu'nun da enerjileri tükenmek üzereydi. Dakikalar geçti ve E.E, enerjisinin neredeyse tükendiğini hissedince sonunda çekilmeye karar verdi. Çok fazla girdap açmış ve hatta topların hareketini birçok kez kontrol etmişti, bu da çoğunlukla topların büyüklüğü nedeniyle çok fazla kan enerjisi harcamasına neden olmuştu. Sonuncusundakileri yok etmek de, sertlikleri nedeniyle kolay bir iş değildi. Falco da bu noktada üç özel sınıfla birlikte çekildi. Bu noktada sadece Elevora, Gustav, Aildris ve Chad kalmıştı. Aildris ve Chad, enerjileri bitmezse bir sonraki turda gelen topları yok etmeye devam edebilirdi. Yine de Aildris, gözlerini açık tutarak çok fazla enerji harcıyordu. Gözleri, etrafındaki gerçekliği kelimenin tam anlamıyla bozuyordu ve devam etmek için çok fazla enerji harcıyordu. A sınıfı bir kan bağı olmasaydı, şimdiye kadar enerjisi bitmiş olurdu. Elevora, bu zorluktan hiç rahatsız olmamış gibi hala dayanıyordu. Chad ve Gustav, topları yok etmek için sadece kaba kuvveti kullanan tek kişilerdi. Chad, kan yaratıkları sayesinde hala daha kolay bir durumda idi, ama yine de çok fazla enerji harcıyordu. Üç tur daha geçti ve hiçbiri henüz pes etmemişti. Elevora ve Aildris hala bir veya iki saldırıyla topları yok ederken, Gustav ve Chad topları tamamen yok etmek için iki veya daha fazla saldırı yapmak zorundaydı. Bu, Chad ve Gustav'ın yakında çekileceği izlenimini verdi, ancak yine de yaklaşık beş tur daha devam ettiler.