Bölüm 815 : Angy'nin Dönüşü

Sanki farklı etkileri olan bu bölgeler Gustav'ın hızını bastıramamış gibiydiler. Gustav, kasırgaların dolaştığı başka bir bölgeye ulaştı. Onun bakış açısından kasırganın hızı biraz yavaş görünüyordu. Gustav, kasırgalardan birine doğru atlayarak kolunu geriye doğru sonuna kadar uzattı. Elli beş bin fit yüksekliğindeki kasırgaya doğru havada ilerlerken kasları büyük ölçüde şişti. Bu devasa kasırgaya kıyasla figürü bir karınca gibiydi, ancak Gustav hiç aldırmadan yumruğunu ileriye doğru kuvvetle savurdu. [Güç Artışı Etkinleştirildi] Bum! Yumruğu deli gibi bir güçle öne doğru fırladı ve göz açıp kapayıncaya kadar tüm kasırgayı ortadan kaldıran güçlü bir kuvvet gönderdi. Kasırga, Gustav'ın içinden geçerken parçalandı ve dağlık bölgenin bu kısmını temizledi. Bu bölge anında netleşti, ancak Gustav yere indiği anda, figürü sahneden kaybolmuştu. Ne kadar çok tur attıkça, o kadar hızlı oluyordu çünkü bu bölgelerin bazılarını temizleyerek daha kolay erişim sağlıyordu. "Sekiz," diye seslendi Memur Cole, Gustav başladığı yere geri döndüğünde. Fwwooommm~ Aniden durup birkaç metre ileri kayarken, rüzgar patlaması çevreye yayıldı. "Kırk yedi saniye," diye hayretle seslendi Memur Cole. 'Her turda nasıl daha da hızlanabildi?' Eğitmenler de bunu fark etmiş görünüyordu. Isshur dağlarının tamamını kapsayan duyularıyla, bazı bölgelerde eskisine göre daha az düzensizlik olduğunu hisseden Memur Mag, Gustav'ın bazılarını nasıl aştığını merak etmeye başladı. "Güzel, bunlar şu anki verileriniz. Bu eğitim seansının sonunda bu testi tekrar alacaksınız ve bu puanı geçmeniz gerekiyor," dedi Memur Mag. Gustav artık bunun ne anlama geldiğini anlamıştı. Ne yazık ki, istedikleri takdirde bu skoru hemen geçebileceğini bilmiyorlardı, ama Gustav, bu şekilde başladığına göre, bu şekilde bitireceğine karar verdi. "Tamam... Anlaşıldı," diye cevapladı Gustav. Memur Mag, bugün onunla ilgili farklı istatistiklere ulaşmak için bunun dışında başka testler de olacağını ve eğitimin sonunda tüm bu istatistikleri geçmesi gerektiğini açıkladı. Özel eğitim, bir sonraki görevi başlayana kadar, yani bu ayın sonuna kadar sürecekti. Bu yerin, Gustav'ın tüm gücünü kullanmasına rağmen tahrip olmayacak kadar sağlam olduğunu belirttiler. Gustav'ın katıldığı son savaş dikkate alınmıştı, çünkü bazı yeteneklerini kullanmaya karar verirse, bunun çevreye zarar vereceği biliniyordu. Isshur dağları, yeteneklerinin yol açacağı hasarı kaldırabilirdi. -- Birkaç gün daha geçti ve Gustav bu süreyi beş eğitmenle izole bir eğitimde geçirdi. Onlar, Gustav'ın gücünü ve yeteneklerini belirli durumlara uygun olarak nasıl kullanabileceğini ve bazen yeteneklerini nasıl sıkıştırabileceğini değerlendiriyorlardı. Bu konuda çoğunlukla Memur Mag sorumluydu. Silah eğitimi müfettişi, Gustav'a teknolojik bir silahı en iyi şekilde nasıl kullanacağını öğretmeye odaklandı. Gustav ona sahip olduğu Jiko Hakai Katana'yı gösterdi ve eğitmen ona, şiddetli bir geri tepme yaşamadan yüksek güçle kullanmanın püf noktasını öğretti. Tabii ki, bu Gustav'a birkaç kez koluna mal oldu, ancak iyileşme faktörü devreye girdi ve birkaç dakika içinde kolunu tamamen geri kazandı. Birkaç saniye içinde iyileşmek isterse, sadece iyileştirici ilaçlar kullanması gerekiyordu. Mekanikle ilgilenen eğitim subayı, Gustav'a kan bağı enerjisini en az miktarda kanalize etmeyi ve mekaniklere güç sağlamak için yakıt olarak kullanmayı öğretti. Eğitmen Kora, Gustav'a yıllar boyunca öğrendiği savaş hilelerini öğretmeye odaklandı. Gustav, savaş eğitiminde en iyiler arasındaydı, bu yüzden Gustav'a bildiklerini öğretmek için fazla uğraşmasına gerek yoktu. Ayrıca, Gustav'ın zaten çok şey bildiğini fark etti - bu da Bayan Aimee'nin sayesindeydi. Özel eğitim Gustav'ın boş zamanlarını engellemiyordu, ancak boş zamanları eskisine göre biraz daha sınırlıydı. Bu sayede Endric'ten çoğunlukla uzak durabiliyordu. Ancak Endric, Gustav'ın ondan kaçındığını fark etmiş gibiydi. Sonuçta, Gustav'a önemli bir konuyu konuşmak istediğini söylediğinden bu yana bir hafta geçmişti. Gustav'a herhangi bir yerde yaklaştığında, Gustav aniden görüş alanından kayboluyordu. Bu durum, kardeşi ile konuşabilmek için ne yapması gerektiğini bilmediği için endişe verici hale gelmeye başlamıştı. "Sence olanların farkında mı?" diye sordu Endric içinden. "Farkında olma ihtimali var... Eğer farkında değilse, onu bilgilendirmeliyiz," diye cevapladı mücevherin sesi kafasının içinde. "Peki bunu nasıl yapacağız? Beni görmesine bile izin vermiyor," diye içinden iç çekerek söyledi Endric. "Ona yakın olan insanları kullan," diye önerdi mücevher. Endric tekrar bir şey söylemek üzereyken uzaktan bazı silüetler gördü. O anda kampın etrafında dolaşıyordu, ama bu silüetlerin MBO kampının varış ve ayrılış salonuna giden bölgeden geldiğini görebiliyordu. "Angy?" diye mırıldandı, uzaktaki dört kız grubu arasında Angy'yi gördüğünde. Onların kadet kıyafetleri yerine gerçek MBO üniformaları giydiklerini görebiliyordu, bu da kampa yeni döndükleri anlamına geliyordu. Bu dört kişi Angy, Matilda, Vera ve Glade'di. Şu anda özel sınıfların konut alanına giden yöne doğru ilerliyorlardı. Endric, bunu bir fırsat olarak değerlendirip Gustav'ın odasına giderek Angy'nin herkesten önce geldiğini ona söylemeye karar verdi.