Bölüm 526 : Antrenmandan Çıkış

Az önceki savaşta Souta [Element Drive]'ı kullanmadı bile. Eğer kullanmış olsaydı, [Night Overlord's Aura] veya [Shadow Cloak] gibi diğer dövüş sanatlarını kullanırsa onu kontrol edemezdi. Üstüne bir de Archetype kullanırsa durum daha da kötü olurdu. "Artık dinlenebilirsin, Eztein. Ben antrenmanıma devam edeceğim." Souta, Eztein'e dedi. "Tamam," Eztein başını salladı ve Souta'ya bir kez daha baktıktan sonra dinlenmek için kenara çekildi. Souta onu görmezden geldi ve gözlerini kapattı. Derin bir nefes aldı ve en iyi feramını vücudunda yavaşça dolaştırdı. [Element Sürüşü: Karanlık Güç]! Büyük bir enerji dalgası yayıldı. Sıcaklık aniden düştü ve vücudundan simsiyah bir buhar çıktı. Ayaklarının altındaki zemin tamamen karardı ve vücudundan bir tür siyah damarlar çıkmaya başladı. Karanlık Güç, karanlık elementine sahip kişilere özgü bir yetenekti. Etkinleştirildiğinde genel güçlerini yüzde kırk artırır ve karanlık elementine sahip tüm dövüş sanatları ve büyülerinin etkisi ve hasarı yüzde yüz artar. Şu anda karşılaştığı rakiplerin çoğu [Element Drive]'ı kullanmayı bildiği için bu yeteneği öğrenmesi gerekiyordu. Müzayede evinde dövüştüğü kadın buna bir örnekti. Ayrıca Eztein de [Element Drive]'ı kullanmayı biliyordu. Saya'nın iç bilincinde geçen on hafta boyunca, Souta, Arketipi'ni eğitmenin yanı sıra bu eşsiz yeteneği de öğrenmeye çalıştı. Bunun savaşta kendisine çok yardımcı olacağını biliyordu. Ancak, bu beceriyle ilgili herhangi bir sistem uyarısı almamıştı. Arketipte olduğu gibi, ancak savaşta kullanabildiğinde sistem uyarısı alıyordu. Şu anki durumunda, [Element Drive]'ı savaşta kullanması imkansızdı. Eh, aktive edebildiğine göre, bu tekniği öğrenmeye çok yakındı. Savaşta kullanabilmesi çok uzun sürmeyecekti. Birkaç saat sonra Souta, [Element Drive]'ı çalışmayı bıraktı. Oturup çenesini ovuşturdu. "Görünüşe göre bu yerde on hafta [Element Drive]'ı öğrenmek için yeterli değil. Yakında kullanabileceğimi düşünüyorum, bu yüzden daha fazla zamana ihtiyacım var." Eztein, Amanda ve Yenxa'ya bakarak içinden böyle düşündü. Saya'nın iç bilincinde son birkaç hafta içinde gelişen tek kişi o değildi. Diğerleri de gelişmişti. Yenxa büyü yapmanın temellerini öğrenmişti ama on hafta, büyü yapabilmesi için yeterli değildi. O da tıpkı Souta gibi daha fazla zamana ihtiyaç duyuyordu. Öğrenme yeteneği yüksekti ve Imperium'daki en iyi öğrencilerle bile boy ölçüşebilirdi. Amanda, A-sınıfının en üst seviyesine ulaştı. Manasının yüzde ellisinden fazlasını sıvılaştırdı ama A-sınıfının en üst seviyesine ulaşmaktan çok uzaktı. Yüksek Fazsız Meyve'yi yedikten sonra, ışık ve karanlık elementlerine yakınlık kazandı. Ancak [Element Drive] veya ışık ve karanlık özelliklerine sahip başka büyü veya savaş sanatları öğrenmediği için bu yeteneği işe yaramıyordu. Bu yüzden Yüksek Fazsız Meyve'nin etkisini kullanabilmek için daha fazla zamana ihtiyacı vardı. En azından meyvenin enerjisini sıvılaşmasını hızlandırmak için kullanıyordu. Eztein, S-rank'ın en üst seviyesindeydi, ancak SS-rank veya zincirlenmiş aleme ulaşmaktan hâlâ çok uzaktaydı. Sadece birkaç yüksek kaliteli ekipmana ihtiyacı vardı, o zaman kendi başına idare edebilirdi. O zaman, şu anki güç seviyesi. Ekipmanların sağladığı istatistikler ve beceriler olmadan serbest halindeki gücü, Eztein gibi S-rank'ın zirvesindeki biriyle boy ölçüşebilirdi. Ekipmanlarını giydiğinde, S-rank ile başa çıkmakta hiçbir sorun yaşamazdı. "İki gün daha," Souta mırıldandı. Ayrılmalarını iki gün ertelemeye karar verdi. Bu, Saya'nın iç bilincinde on gün geçirecekleri anlamına geliyordu. Üçünü bir araya topladı ve ayrılmalarını ertelemek istediğini söyledi. Herkes, önümüzdeki on gün içinde yeteneklerinde büyük bir gelişme olacağını düşündükleri için kabul etti. İçgüdüleri onlara öyle söylüyordu. Bundan sonra Souta dışarı çıktı ve Eilish ile Gragas'a planını anlattı. "Ayrılışımızı iki gün erteliyorum," dedi Souta, Eilish'e bakarak Gragas'a. "Neden?" diye sordu Gragas. "Hazırlıklarımızı tamamlamadım. Cadı Klanı'nın sıradan bir grup insan olmadığını unutma. Onlar çok güçlü, bu yüzden en kötüsüne hazırlıklı olmalıyız." Souta açıklarken kollarını açtı. "Hazırlık mı? Odanda ne halt ediyorsun sen? İki haftadır kendini diğer üçüyle birlikte odana kapattın, sözde hazırlıkların ne merak ediyorum." Eilish hafif bir gülümsemeyle dedi. "Çok basit. Sadece güç seviyemizi artırmaya çalışıyoruz. Amanda, Yok Etme Alemi ustası, bu yüzden manasını sıvılaştırmaya odaklanıyor. Eztein, yeni gelen, Yok Etme Alemi ustası, bu yüzden manasını katılaştırmaya odaklanıyor. Ben de onlara gelişmelerine yardımcı olmak için odamda uygun bir ortam sağladım." Souta, Eilish'e söyledi. "Oh, bunu yapabilir misin?" Eilish gözlerinde ilgiyle kaşlarını kaldırdı. "Evet, basit bir oluşum," dedi Souta sade bir ifadeyle. Tabii ki yalan söylüyordu. Enerjisini kullanarak normal bir bariyer kurmuştu. Oluşum kurmak onun için çok karmaşıktı ve nasıl yapılacağını bile bilmiyordu. "Hmm..." Eilish bir süre Souta'ya baktıktan sonra omuzlarını silkti ve "Peki, önemli değil. Karışmayacağım. Sadece yakalanırsan benden bahsetmemelisin." dedi. "Anlayışın için teşekkürler ve beni ele vereceğinden endişelenme. Bana çok yardımcı oldun, o insanlar beni yakalasa bile sana dair hiçbir şey söylemem." Souta bir an durakladıktan sonra sordu, "Ama amacını merak ediyorum. Neden bir canavara yardım ediyorsun? Önceki etkileşimlerimizden Monster Dungeon'a ait olmadığımı anlamış olmalısın. Peki neden?" "Sana daha önce söylemiştim, değil mi? Sen beni bilgi toplamak için kullanıyorsun, ben de seni Birlik Barışını test etmek için kullanıyorum." Eilish ona cevap verdi. Souta gözlerini kısarak yavaşça sordu, "Yüksek Dünyalar Konseyi ile mi ilgili?" Eilish'in yüzündeki gülümseme hızla kayboldu. Souta'ya bakarken kaşlarını çatarak sıkıca birleştirdi. "Sanırım haklıyım. Ama merak etme, sırlarını kurcalamayacağım. Aynaya bir bak, yüzün korkunç, çekiciliğini yok ediyor. Benimle yattığın zamankinden çok farklı." Souta omuzlarını silkerken şakacı bir şekilde söyledi. "Seni uyarmıştım. Yüksek Dünya Konseyi, senin hayal edebileceğinden çok daha büyük. Bu dünyadaki güçlerden çok daha güçlüler. Ayrıca, o örgütün adını nereden duydun?" Eilish'in ifadesi biraz yumuşadı. "Durun! Sen yaşlı cadaloz Eilish bir canavarla yattın!! Lanet olsun! Bu çok fazla!!" Gragas ikisine bir bakıp bir bakarak dedi. "Hey, ağzını dikmemi ister misin?!" Eilish, Gragas'a sert bir bakış atarak yoğun bir aura yaydı. "Ehe~ Görünüşe göre bu küçük cüce, hayalini gerçekleştiremeden reenkarne olmak istemiş." Souta, enerjisi vücudundan sızmaya başlarken tehditkar bir gülümseme attı. "Haha, şaka yapıyorum, kızma!" Souta onlarla biraz sohbet ettikten sonra odasına geri döndü ve Saya'nın iç bilincine girdi. [Element Drive]'ı ustalaştırıp savaşta kullanmak için sabırsızlanıyordu. Böylece, iki gün göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Souta, Amanda, Yenxa ve Eztein odadan çıktılar. Eğitimlerini bitirmişlerdi ve her an yola çıkmaya hazırdılar. "Düşündüğümden daha da şaşırtıcı. Burada iki hafta iki gün geçti ama orada..." Eztein etrafına bakarak mırıldandı. Souta onu görmezden gelerek doğrudan Eilish'in odasına gitti. Diğerleri de onu takip etti, çünkü ayrılmadan önce bu malikanenin sahibine haber vermeleri gerektiğini biliyorlardı. Eilish'e bir şey söylemeden ayrılmak kabalık olurdu. "Oh, onların auralarındaki değişiklikleri hissedebiliyorum. Kısa sürede gerçekten güçlenmişler." Eilish, Souta'nın arkasında duran Yenxa, Amanda ve Eztein'e bakarak kaşlarını kaldırdı. "Daha önce de söylediğim gibi, en kötüsüne hazırlanıyorum, bu yüzden güç seviyemizi artırmamız gerekiyor," dedi Souta. "Bugün gidiyor musunuz?" diye sordu Eilish. "Evet, planladığım gibi." "Bir şeye ihtiyacın var mı?" "Hayır, her şeyim var." "Al şunu, seviyenin üstünde biriyle dövüşürsen işine yarar." Eilish, içinde yeşil sıvı bulunan beş küçük şişeyi uzattı. "Oh, geçici hasar artırıcı iksir." Souta iksiri hemen tanıdı. "Bu iksirleri biliyorsun galiba, açıklamama gerek yok. Al şunu ve sana yardım ettiğimi unutma." Eilish hafifçe baştan çıkarıcı bir gülümseme attı. "Tamam, tereddüt etmeden bu iksirleri alacağım," Souta sırıttı ve masanın üstündeki beş iksiri aldı. "Eğer yardımıma ihtiyacın olursa tereddüt etmeden beni ara."