Bölüm 737 : Görev

Bir odada ışıklar loştu ve odayı müstehcen bir atmosfer sarmıştı. İçeriden nefes nefese kalma ve inleme sesleri karışarak duyuluyordu. Bir süre sonra kadın yüksek sesle inleyerek yatağa uzandı. Kadın yanındaki kişiye zayıf bir şekilde bakarak sordu: "Sen hiç böyle şeyler yapmazsın. Bir sorun mu var?" Souta kendini kaldırdı ve yatağın kenarına oturdu. "Evet, sıklaşmaya başladı. Dürtülerim. Artık, birinin bana öldürmemi söylediğini duyabiliyorum. Gittikçe kötüleşiyor." Onun için duygularını kontrol edememek daha kötüydü. Bu, savaşta bile onu etkileyebilirdi. En kötü senaryo, duygularını kontrol edemediği için ölebilmesiydi. Düşmanların tuzaklarına kolayca düşebilirdi. "Doranjan veya Yuko'ya sorabilirsin. İkisi de canavar olduğu için duygusal dengesizliğin hakkında bir fikirleri olabilir." Eilish ayağa kalkmadan önce söyledi. Gevşek bir bornozu alıp omzuna attı. Sonra çekmeceden bir pipo çıkardı ve yaktı. "Onlara danıştım ama hiçbir fikirleri yok. Görünüşe göre Olimpos'un canavar lordlarını ziyaret etmem gerekecek." Souta iç çekerek dedi. Daha önce Saya'ya da sormuştu ama o da hiçbir fikri yoktu. O bir canavar değildi ve daha önce hiç evcil hayvanı da olmamıştı. "Şampiyonların İni'ne mi gidiyorsun?" Eilish ona bir bakış attı. "Evet, bazı görevleri tamamlamam gerekiyor. Uzun zamandır görev almamıştım." Souta onun sözlerine başını salladı. "Yanında kimse var mı?" "Yenxa, Yuko ve Eztein'i de yanımda götüreceğim." "Anladım... O zaman ben burada kalacağım." "Hmm...?" Souta giyinirken ona bir göz attı. "Champion's Den'e gitmeyi planlıyor musun?" "Evet, birkaç görev almak istiyorum. Posta kulesindeki görev bana uygun değil. O görev, Alemlere Katılaştırma ve Sıvılaştırma ile ilgili. Ödülü yetersiz." Eilish sorusuna cevap verdi. "Başarı puanlarımı Limit Breaking Potion ile değiştirmek istiyorum. Anlaşılan, bu iksir bir uzmanın zincirleri kırma şansını yüzde on artırıyormuş. İlk büyük zincirlerin altındaki kişiler için etkiliymiş." "Sizler gerçekten şanslısınız. Gücünüzü daha hızlı artırmanıza yardımcı olabilecek çeşitli iksirler ve haplar var. Canavarlar böyle bir avantaja sahip değildi. Gelişimimizi hızlandırmak için sadece mana meyvesine güvenebilirdik." "Şey, kimyagerler bu iksirleri ve hapları canavarları düşünerek yaratmadılar. Onları insanlara ve demi'lere satmak için üretiyorlar. En zayıf insanlar ve demi'ler bile iksir satın alırken, en zayıf canavarların zekası yüksek değildi." Eilish dumanı üfledi. Elini kaldırdı ve parmağının ucunda dumanı topladı. Bazı şehirlerde idam edilebilirlerdi. "Önemli değil. Isabella'yı daha çok çalıştırırım." Souta gülümsedi. "Ben burada kalıp görevinizi tamamlamanızı bekleyeceğim. Sonra oraya gidip bir tane alacağım." dedi Eilish. "Tamam." Souta elini salladı. Odadan çıkıp posta kulesine gitti. Savaşçılara o portalı kullanacağını bildirdi. Portal tamamlanmıştı. Görevinden getireceği kişileri de bildirmeyi unutmadı. Bazı hazırlıklar yaptıktan sonra Souta, Yenxa, Yuko ve Eztein ile birlikte Astros'tan ayrıldı. Astros ile ilgili tüm işleri Alice'e bıraktı. Torkez'in yardımıyla o halledebilirdi. Zincir Görevini tamamlamak için kapsamlı hazırlıklara ihtiyacı vardı. Sadece öylece dalmak yeterli olmazdı. Ama bu da planının bir parçasıydı. Zincir Görevini tetiklemeseydi, Astros Turnuvası bittikten sonra çoktan gitmiş olacaktı. Turnuvadan bahsetmişken, Doranjan şampiyon olmuş gibi görünüyordu. Eilish ikinci, Alice ise onun hemen arkasında üçüncü olmuştu. Doranjan, Souta gibi çeşitli yeteneklere sahip olmasa da, yine de dördüncü aşama bir canavardı. Eilish tek başına Doranjan'ın serbest formunu yenemezdi. Souta ve diğerleri portalın diğer tarafına vardılar. Ardından, birkaç gün yolculuk ettikten sonra Şampiyonların İni'ne vardılar. Hedefine ulaşmak için portalı kullanabilirdi, ancak bu ona bir servete mal olacaktı. Özel bir portal inşa etmek için tüm servetini harcadığı için şu anda yeterli parası bile yoktu. "Sonunda... Şampiyonların İni'ne vardık." Eztein, kalabalık şehri seyrederken haykırdı. "Gidelim," dedi Souta. Grup, kapıdan girebilmek için birkaç dakika bekledi. Burası eskisi gibiydi. Hiçbir şey değişmemişti. Doğruca Athen'in Şampiyonu'nun yanına gittiler. Ardından Souta, Tahıl Lideri Carmel'in ofisine gitti. Kan kurbanı ve Hall Plains'te gizlenen bilinmeyen bir grup hakkında raporunu iletti. "Mm... Biraz zaman alabilir ama mevcut ekipleri göndereceğim. Bunu üstlere bildirmem gerekiyor, onların onayını aldıktan sonra hemen işleyeceğim." Carmel elindeki raporu incelerken söyledi. "Benim için sorun yok." Souta başını salladı. "Durum iyi görünebilir ama çatlaklar çoktan oluşmaya başladı." Carmel bir an durakladı. "Bölgemizin her yerinde sorunlar var ve insan gücümüz yetersiz. Ayrıca Zeus'un Çocukları bir ay önce Red Matter seviyesinde bir örgütle savaştı. Bir başka Gluttony'nin Elçisiyle de karşılaştılar. Of... Bundan sonra ne olacağını bilmiyorum. Bu kadar kısa sürede bir Elçinin ortaya çıkması tesadüf olamaz." "Belki de büyük bir plan yapıyorlar," dedi Souta, içten içe ne olacağını bildiği halde. Küçük farklılıklar olabilir ama olayın özü aynıydı. "Sanırım öyle... Valhalla'nın einherjar'larının bir Elçi ile karşılaştığına dair bir rapor bile var. Cennet Sarayı ve Takamagahara için de aynı şey geçerli." Carmel burnunun köprüsünü sıktı. 'Yaklaşıyor. Kendimi iyice hazırlamalıyım. Ama savaş alanında Gluttony ile karşılaşırsam, hiçbir hazırlık işe yaramaz.' Souta içinden böyle düşündü. Gluttony'nin habercileri, Tanrı Kıtası'nın farklı yerlerinde ortaya çıkıyordu. Üstler bunu fark etmiş olmalıydı. Tanrıların Gluttony'si. "Dikkatli ol, Hall Plains'te Gluttony'nin Elçisiyle karşılaşma ihtimalin var," diye Carmel onu sertçe uyardı. "Evet, bu yüzden yardım istedim. Doğrudan çatışmaktan kaçınacağım." Souta başını salladı. Bu konunun ne kadar ciddi olduğunu biliyordu. "İyi." Carmel sandalyesine yaslanarak içini çekti. Souta, Carmel'in ofisinden çıktı. Eztein, Yenxa ve Yuko ile buluştu, sonra görev masasına gittiler. Rütbesine uygun görevleri sordu ve gözden geçirdi. Bir sürü görev gördü ama bakmaya devam etti. Bir süre sonra istediğini gördü. "Bu... Bu görevi alacağım." Souta, elindeki kitabı masanın üzerine koyarak söyledi. Resepsiyonist kitabı gülümseyerek aldı. Adını ve ekibinin adını kaydetti. Ardından görevin ayrıntılarını açıklamaya başladı. Görev, Lerna Adası'ndaki sorunu çözmekti. Bu ada, üç krallığı barındırdığı için oldukça büyüktü. Şu anda, adada dolaşan bir sürü ölümsüz vardı. Üç krallığın altındaki çeşitli kasaba ve köyleri yağmalamışlardı. "Sadece ölümsüzlerin akınını durdurmanız gerekiyor. Ama dikkatli olun efendim, üç One Shackle Realm savaşçısı ve yedi Solidifying Realm savaşçısı göreve çıktıktan sonra geri dönmedi. Ayrıca, o yer..." Resepsiyonist daha fazla açıklamak istedi ama Souta onu durdurdu. "Biliyorum. Herakles ile ilgili, değil mi? Ne yapmam gerektiğini biliyorum." Souta ona gülümsedi. "Evet, efendim." Resepsiyonist gülümsedi ve içinden iç çekerek içini çekti. Hiçbir savaşçının görevi kabul edip hiçbir şey bilmeden ölmesini istemiyordu. Bu yüzden Souta, Lerna Adası'nın gizli tehlikelerini bildiği için rahatlamıştı. Souta, diğerleriyle birlikte ayrılmadan önce resepsiyoniste veda etti. Sisteme baktı ve görev bildirimini gördü. *Ding!* [Görev Başladı!] [Ölümsüzler]: Lerna Adası'ndaki ölümsüz krizini durdurun. Ödüller: 1.000.000 deneyim puanı, 10 ücretsiz özellik puanı ve 7 beceri puanı Oldukça zordu ama Souta ne yapması gerektiğini zaten biliyordu. Ayrıca, bu noktada ölümsüzlerin akını daha da kötüleşmemişti. Oyuna geri döndüğümüzde, Shackled Realm'in düzinelerce uzmanı ölmüş ve Lerna Adası'ndaki tüm canlılar yok olmuştu. Ölümsüzler, adayı çevreleyen dev nehri bile geçerek yakındaki bazı şehirleri yok etmişti. Souta, Yenxa, Yuko ve Eztein, Athen's Champion'dan çıktılar. Champion's Den'de daha fazla kalmadılar. Bazı tüccar gruplarına katıldılar ve onlarla birlikte seyahat ettiler. "Demek Lerna Adası'nda bazı savaşçılar kayboldu?" diye sordu Eztein. "Evet, eğer hala hayattaysalar. Onları orada bulacağız." Souta cevapladı. "Ölümsüzler... Neden orada ortaya çıktılar acaba..." diye mırıldandı Eztein. Souta omuzlarını silkti. Yenxa ve Yuko'ya baktı. "İkinizi de o ölümsüzlerle savaşmaya göndereceğim. Savaş deneyimi kazanmak için iyi bir fırsat olacak."