Bölüm 355 : Sümüksü İş

"Görevinizi tamamladığınıza göre, biraz dinlenip yemek yemek ister misiniz, yoksa raporunuzu bitirmek için geri dönecek misiniz?" diye sordu Lex kalan savaşçıya. Savaşçı bu soruyu duyunca titredi. Bilinmeyenden korkmak en yaygın şeydi ve tavernanın ne tür bir tehlike arz ettiği adam için az çok bilinmezdi. Tek bildiği, bunun onu ezmeye yeteceği idi. Ama aynı zamanda, şimdi tek başına geri dönmek de ona büyük bir tehlike arz edecekti. Sonunda dişlerini sıktı ve bu seçenek hala mevcutken belediye başkanına dönmeye karar verdi. Tavernanın sahibinin kendisine gerçekten yiyecek ve dinlenme imkanı sağlayacağını ummaya cesaret edemedi. Geri dönüp ortağını kontrol etmeye gelince? Canavar ordularını ve bir binayı, hatta muhtemelen birden fazla binayı geçerek hayatta kalmış olsa bile, muhtemelen şimdiye kadar canavarlar tarafından kuşatılmış olacaktı. Bir mucize eseri canavar saldırılarından kurtulmuş olsa bile, ağır yaralanmış ve hareket kabiliyeti kısıtlanmış olacaktı. Dönüş yolculuğunda bir yük olacaktı, bir fayda değil. Bir an daha kaybetmek istemeyen adam hızla ayrıldı. Eski ortağının binadan atlaması, yakındaki canavarların dikkatini yeterince dağıttı ve kaçışına kolayca başlayabildi. Lex omuz silkti. Bu adamı da cezalandırmak niyetinde değildi ve parasını ödediği sürece, Lex onu rahat bırakacaktı. Tavernada özenle oluşturulmuş uyum ortamı, iki adamın gelişi ile bozulmuştu. Paylaştıkları haberler, herkesin umduğu gibi değildi. Kasabanın oluşumunda bir sorun vardı ve dışarıyla iletişim kurulamıyordu. Işığın geri dönmesi aylar alacaktı. O zamana kadar canavarların sayısı çok daha fazla olacaktı ve bazıları temel alemin zirvesine yaklaşmış olabilirdi. Canavarlar söz konusu olduğunda, güçleri başlangıçta hızla artar, ancak sonunda yavaşlar. Çoğu, altın çekirdek alemini asla aşmaz, eğer ulaşabilirlerse. Ancak tehditleri güçlerinden değil, sayılarından kaynaklanıyordu. Lex bu haberden çok rahatsız olmadı, çünkü aşağı yukarı sadece kötü haberler bekliyordu. Şu ana kadar her şey, sadece tavernayla hayatta kalabileceği sınırlar içindeydi. "Bazılarınızın süre konusunda endişeli olabileceğini biliyorum," dedi Lex misafirlerine. "Ama endişelenmeyin, ister aylar ister yıllar olsun, tavernada eksik olmayacak tek şey erzak ve yiyecek. Ayrıca buradaki ışıkların sönmesinden de endişelenmenize gerek yok. Sizin için en büyük zorluk, kendinizi eğlendirecek bir şeyler bulmak olacak." Lex'in son cümlesi şaka olarak bitti ve herkesi gözle görülür şekilde rahatlattı, ama içten içe ciddiydi. Uzun süre hiçbir şey yapmadan bir binada mahsur kalmak, yavaş yavaş herkesi delirtirdi. Aynı zamanda, bu deneyim Lex'e Inn'in Pro Bono işlevine yeni bir bakış açısı kazandırdı. Birçok dünyada, tamamen kapana kısılmış ve yardıma ihtiyaç duyan kaç kişi benzer durumlarda olabilir? Hayırseverliğin sistemin amacı olmadığını anladı, ama aniden bu özelliğe yeni bir değer verdi. Belki de sistem o kadar da kötü değildi. Belki. İki gün daha geçti ve tavernaya başka kimse gelmedi. Lex, çatıdan kasabanın birkaç yerinde ışıkların yandığını görebiliyordu ve bu onu rahatlattı. Hatta bu haberi konuklarla da paylaştı. Bu, en azından bazı insanların bir tür çözüm bulduğu ve kasabada başka kurtulanlar olduğu anlamına geliyordu. Dahası, eğer birisi o birkaç bölgedeki ışık oluşumlarını açmanın bir yolunu bulmuşsa, yakında kasabanın oluşumunu düzeltebilecekleri bir şans vardı. Lex'in bilmediği bir şey vardı, o bölgelerde ışıklar vardı çünkü katil o bölgelerdeki oluşumu hafifletmişti. Kasabadaki güçlü savaşçılar ve askerlerin hayatta kalanları bu bölgelere götürmelerine izin verdi, böylece tüm hedefleri birkaç bölgede toplanacaktı. Şu anda, yeni oluşturulan güvenli bölgelerden birini parçalıyor ve her saat bir hayatta kalanı öldürüyordu. Tabii ki, bunu canavarları veya oluşumları kullanmak yerine bizzat kendisi yapıyordu. Başka türlü nasıl mümkün olduğunca bundan zevk alabilirdi ki? Tavernada işler oldukça yavaşlamışken, hanın içinde işler doruk noktasına ulaşmıştı. Lady Cosmos'un son 10'u seçilmişti. Her an, şovu izlemek için hanın içinde 13 milyon misafir bulunuyordu. Bu konukların hepsi Inn'de kalmıyordu, ama yine de az ya da çok MP harcıyorlardı. Yine de, her seferinde 1 MP olsa bile, Lex 7,8 milyar MP daha biriktirmeyi başardı ve toplamda 10 milyar MP'ye ulaştı. Aslında, 10.057.007.000 MP idi. Lex, bu fırsatı değerlendirerek Guild odasında saf enerji kristalleri için bir talep oluşturdu ve 57.007.000 MP depozito yatırdı. Bunu, Inn'in içinden enerji emmenin enerji birikimine yardımcı olup olmayacağını test etmek için kullanacaktı. Eğer öyleyse... Lex'in önceki planlarına rağmen, dönüşünü hızlandırabilirdi. Sonuçta, şu anda tavernada işler çok belirsizdi ve o, aylarca, hatta yıllarca hiçbir şey yapamadan kapana kısılmış olarak kalmak istemiyordu. Ancak çok fazla boş zamanı olmasına rağmen, Lex özgür değildi çünkü canavarları öldürmek için sürekli olarak oluşumu manipüle etmek zorundaydı. Bu, uyumak veya dinlenmek için hiç zamanı olmayacağı için mümkün değildi. Bu nedenle, biriktirdiği enerjinin %0,3'ünü tavernaya Güvenlik odası özelliği eklemek için harcadı. Rick'i geçici olarak güvenlik odası aracılığıyla güvenlikten sorumlu yaptı ve ona oluşumu kontrol etme yetkisi de verdi. Böylelikle, Lex güvenliği kendisi yönetmezken, Rick bunu yapacaktı. Bunu yaptıktan sonra, epey bir süre yetiştiricilikle uğraştı ve yorulduğunda Lady Cosmos şovunu izledi. Şaşırtıcı bir şekilde, ilk 10'da sadece 2'si gerçek insanlardı! Biri Harry'nin sevdiği X-142'den çiftçi Hailey, diğeri ise Dünya'dan YouTuber Alissa'ydı. Şu anda kazanma favorisi bir peri idi ve onu bir slime yakından takip ediyordu. Lex, slime'ların kadın olabileceğini öğrenince şaşırmış olsa da, bu slime'ın şeklini değiştirerek çok çekici bir insansı figür oluşturabileceğini öğrenince daha da şaşırdı. Dahası, slime rengini değiştirerek kendine güzel giysiler giymiş bir kadın görünümü verebiliyordu. En son aldığı şekil, Inn'de gördüğü bir elf şekliydi ve bu şekliyle Dünya'dan oldukça fazla oy almayı başardı. Ayrıca, gezegenin büyümesiyle kanında bir evrim geçiren ve insan şekline dönüşebilen Nibiru'dan bir tilki canavarı da vardı. Kalan beş yarışmacı, Lex'in aşina olmadığı Echos adlı bir ırktan geliyordu. Hiç insansı değillerdi, ama sevimlilikleri şaşırtıcıydı! Buzları eritebilecek gözleri ve insanı neşeyle dolduran kahkahalarıyla sevimli oyuncak ayılar gibiydi. Yarışmanın bir sonraki aşaması yoğun geçecekti, çünkü sahnede veya stadyumda yapılmayacaktı. Bunun yerine, köyün üzerindeki yüzen şehirde, kalan kızlar 5 gün boyunca yardımsız yaşamak zorunda kalacaklardı. Dahası, şanslı izleyiciler ve bu fırsat için para ödeyen bazı zenginler de onlarla birlikte şehirde yaşayacaklardı. Nihai karar, aslında şehirdeki izleyicilerin oylarıyla belirlenecekti ve kızlar, oylarını almak için onları ikna etmek zorunda kalacaktı. Bu, sadece karizmaları ve sosyal becerilerini değil, aynı zamanda yaratıcılıklarını ve hayatta kalma becerilerini de canlı olarak test edecekti. Çünkü kızlara, yaşayacakları bir ev dışında başka hiçbir şey sağlanmayacaktı. Tabii ki, bu bölümde kızlara, istenmeyen bir durumun yaşanmaması için güvenlik sağlanacaktı. Ayrıca, kızların şüpheli anlaşmalar veya teklifler kullanarak oy satın almamaları ve sadece hayranlarını ikna etme becerilerinin devreye girmesi sağlanmalıydı. Lex, slime'ın bir grup bayanla kahve içerken neşeli bir sohbeti izliyor ve onlara hayat hikayelerini anlatıyordu ki, Rick onu bir şey konusunda uyarmak için geldi. Çatıdan, bir grup insanın tavernaya doğru yavaşça ve kararlı bir şekilde ilerlediğini ve ordulara karşı savaştığını görmüştü. Bu grubun başında Mario Ricci, Keçi Baba vardı.