Bölüm 894 : Kaya banyosu

Lex, Mateo'yu, eski uykusundan uyanmakta olan devasa laboratuvarda takip etti. Bazı kapılar yarım saniye sonra açıldığı ve ışıklar odaya girdikten bir süre sonra yanmaya başladığı için, tepki süresinde belirgin bir gecikme olduğu görülüyordu. Lex bunu umursamadı, çünkü bu kadar uzun bir süreden sonra bu tür şeylerin yavaşlaması kabul edilebilirdi. Tek endişesi, bu tesislerin bazılarını gerçekten kullanmaya başladığında başka ne tür sorunlar çıkabileceğiydi - örneğin, bir gezegenin bağlanmasını desteklemek için tasarlanmış bir oda! Tam da eylem planını yeniden gözden geçirirken, söz konusu odaya ulaştılar. Oda... şaşırtıcı derecede sıradandı. Kare şeklindeydi ve 1000 fit kare (92 metrekare) büyüklüğündeydi. Duvarlar yastıklıydı, ama bunun dışında odada başka hiçbir ayırt edici özellik yoktu. Tam ortasında, bir kayadan oyulmuş ve buraya yerleştirilmiş gibi görünen bir küvet vardı. Orada başka mobilya ya da başka bir şey yoktu. Lex, banyo yapmakla bir ilgisi olmadığı sürece, bu odanın bağ kurmak için nasıl iyi bir oda olabileceğini anlayamadı. Meğer öyleymiş. "Bunu giy," dedi projeksiyon ve vücuda yapışan gri bir takım elbise ortaya çıkardı. Elbisenin bazı yerlerinde rastgele şişkinlikler vardı ve içinde bir şey saklı olduğu belliydi, ama Lex ne olduğunu anlayamadı. Merakla projeksiyona baktı, ama Mateo elbiseyi uzatmaya devam etti. Lex onu aldı ve soyunmaya başladı, hızla bu alışılmadık kıyafeti giydi. Kıyafetin yanında hiç de hoş olmayan bir maske de vardı, ama Lex yine de onu taktı. "Küvete girdiğinde, küvet yavaşça belirli bir sıvıyla dolacak. Endişelenmene gerek yok, sana zarar vermez, ama öyle hissedeceksin. Seni aşağı çeken büyük bir baskı hissedeceksin, ama giydiğin takım elbise zarar görmeni engelleyecek. Vücudun tamamen suya batınca, Lotus'u uyandırmanı ve konuşmaya başlamanı öneririm. Sana verdiğim bilgileri paylaştığında Lotus'un kabul edeceğini düşünüyorum. "Lotus'un bağlanma süreci farklı olacaktır. Al, bunu al. Bağlanma oluşurken uyumluluğunu en üst düzeye çıkarmak için kullanabileceğin tekniği kaydeder. Süreç uzun olacak ve bağlanma nedeniyle anında geri bildirim alacaksın. Lotus ayrıca sıvıyı emmek için vücudunu kullanacak, bu da sana yine büyük bir baskı uygulayacak, ancak endişelenme, çünkü süreç boyunca tamamen güvende olacaksın." Lex, projeksiyonun uzattığı hafıza kristalini aldı ve ruhsal algısıyla taradı. Teknik oldukça basitti ve tek bir okumada öğrendi. Mateo'nun bahsettiği baskının ne kadar yoğun olacağından emin değildi, ama Lex kendine oldukça güveniyordu. Vücudu küçük olsa da, bu onun gücünü hiçbir şekilde azaltmıyordu. Onu biraz endişelendiren tek şey... Mateo'nun duygusal ölümsüzlerin gezegenleri birbirine bağladığından bahsetmesiydi. Altın çekirdekteyken bunu yapmak onun için güvenli miydi? Lex bu düşünceleri kafasından attı ve küvete uzandı, minik vücudu küvetin ancak %10'unu kaplıyordu. "Bir kez daha hatırlatıyorum, endişelenme. Biraz baskı olacak, ama giysin seni koruyacak. Masken normal nefes almanı sağlayacak. Zihnini rahatlat ve lotus çiçeğine ve bağa odaklan. Diğer her şeyi görmezden gel." Mateo'nun endişelenmemesini tekrar tekrar söylemesi Lex'te hiçbir şüphe uyandırmadı. Sonuçta, endişelenecek bir şey olmadığında insanlar genellikle endişelenmemesini söylerdi! Lex gözlerini kapatmış ve nefes almaya odaklanmıştı, ancak sıvı küvete girip Lex'e dokunduğu anda, Mateo'nun neden ona sürekli hatırlattığını anladı. Kaya parçasından sızan sıvı, dokunulduğunda delici bir soğukluktaydı, ama sorun bu değildi. Asıl sorun, sıvının tek bir damlası vücuduna değdiği anda Lex'in üzerine bir dağ çökmüş gibi hissetmesiydi! Sıvı ona zar zor değiyordu ve henüz onu tamamen kaplamamıştı, ama Lex hiç hissetmediği kadar büyük bir baskı hissetti! Onu köfteye çeviren Boşluğun ezici gücü bile bu baskıya kıyaslanamazdı. Sonra bir damla daha sıvı Lex'e değdi ve baskı iki katına çıktı! Lex, hareket edip edemeyeceğini anlamak için vücudunu hareket ettirmeye çalıştı ve büyük bir rahatlıkla hareketinde herhangi bir engel olmadığını gördü. Böylesine büyük bir basınç altında bile vücudunu hareket ettirebilmesi, etkinin fiziksel değil psikolojik olduğunu gösteriyordu. Sonuçta, gerçekten böyle bir basınç altında olsaydı hareket edemezdi. Lex, sanki yerin derinliklerine gömülmüş ve üzerine binlerce ton toprak dökülmüş gibi hissediyordu. Ardından üzerine birkaç dağ da düşmüştü. Belki de iyice emin olmak için üzerine birkaç nükleer ve hidrojen bombası da patlatılmıştı. İlk şaşkınlığın ardından biraz paniklemiş gibi görünen düşüncelerini kontrol altına alan Lex, Lotus'u uyandırabilmek için vücudunun tamamen suya batmasını bekledi. Bilmediği şey, Mateo'nun Lex'in gerçekten hareket edebildiğini fark edince hayrete düştüğüydü! Bu sıvı, damlası 1000 ton ağırlığındaydı ve dokunduğu her şeyin yerçekimini etkileyen olağandışı bir özelliğe sahipti. Bu, damla Lex'in altında olsa bile, sanki üstündeymiş gibi basıncı hissedeceği anlamına geliyordu. Sıvının ağırlığı, uzay gibi sıfır yerçekimi alanlarında bile hissedilebiliyordu, o kadar olağandışıydı. Lex'in bir damlanın ağırlığı altında bile hareket edebileceğini beklemiyordu, ama birkaç damla ona değdikten sonra bile iyi görünüyordu!