Bölüm 868 : Kara Bulutları Yutmak

Siyah bulutlar sonunda Jake ve arkadaşlarının üzerine çöktü ve buz kalesinin dışında gök gürültüsü yankılandı. "AARRGH! Lanet olsun! Acıdı!" Lord Phenix'in haykırışı, siyah bir şimşek onu yerinde yakıp kül ederken, Göksel Şehir'de yankılandı. Hindi birkaç saniye sonra küllerinden yükseldi, ama çabucak tekrar kömürleşti. Bu süreç tekrarladı, ama her elektrik çarpmasıyla Jake, tekrar ölmeden önce biraz daha uzun süre hayatta kaldığını fark etti. "Hmmph." Gerulf dişlerini sıktı, dudaklarının arasından kömürleşmiş kan damlaları buharlaşıyordu. Jake onlara zaten 5. ve 6. derece Eter ve Eter Güneş Çekirdekleri vermişti ve Kintharian şu anda sağ elinde bir tanesini tutarak yenilenmesini destekliyordu. Yaralarını umursamadan ağzını genişçe açtı ve etrafındaki elektrikli siyah sisi açgözlülükle içine çekti. Siyah şimşekler devin içini aydınlattı ve şeffaflığı sayesinde iskeletini bir anlığına ortaya çıkardı, ancak o dayanmaya devam etti. Taş Derisi, vücudunu ve sindirim sisteminin mukoza zarlarını kaplayarak hasarı hafifletiyordu. Benzer bir yapıya sahip olan Rogen ise o kadar şanslı değildi. Soğuğa kolayca dayanabilirdi, ancak ısıyı kontrol etmesi dolaylıydı. Vücudu ısıyı doğrudan kullanabilecek düzeye henüz ulaşmamıştı ve vücudu tam tersini istiyordu. Siyah bulutun ilk solunumu, Gerulf'unki kadar ciddi yaralar açtı, ancak rejenerasyonu o kadar güçlü tepki vermedi. Sorun, Jake'in hiç Aether Soğuk Çekirdek yaratma ihtiyacı hissetmemiş olmasıydı. Bu, gelecekte astlarının çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak için Aether Çekirdek cephanesini çeşitlendirmesinin akıllıca olacağını fark etmesini sağladı. "Bir sonraki Çile'den önce yapmam gereken uzun listeye bir şey daha eklemem gerek." Jake, sırayla devasa bir kara bulutu solurken inledi. Gerulf'un henüz pes etmediğini gören Rogen, yaralarını umursamadı, ancak Jake bu hızla uzun süre dayanamayacağını kısa sürede anladı. Kendi vücudu yıldırımlarla sarsılırken, 6. seviye bir Aether Çekirdeği kullanarak Rogen ve Ruby'nin yönüne güçlü bir Soğuk Büyü yaptı ve onları grubun geri kalanından uzaklaştırdı. Rogen ayağa kalktı ve Jake, Throsgenian'ın kara şimşeği emip ememediğini hala anlayamasa da, en azından şu anda ölümcül bir tehlike altında olmadığını biliyordu. Haynt gayet iyiydi. Vücudu tamamen enerjiden ibaretti ve artık yıldırımlar o kadar ölümcül olmadığından, bu enerjiyi iyi bir şekilde kullanabilirdi. Jake sonra Enya ve Tim'e baktı ve durumlarının korktuğu kadar kritik olmadığını gördü. Enya, yıldırımın ısı gibi tedavi edilebileceğini söylerken yalan söylememişti. Hakkrasha, Enya'nın Aether'i Ateş Manasına dönüştürebilmesi için Ateş Çekirdeğini değiştirdiğinden beri, Enya boş durmamış ve bu yeteneğini geliştirmeye devam etmişti. Artık bu, Jake'inki kadar gelişmiş, karmaşık bir Enerji Dönüşümü formuydu ve Enya bir Aetherist olmasa da, kaynakları yok değildi. Siyah şimşekler vücudunu tahrip etti, tertemiz cildini kömürleştiren büyük yaralar açtı ve altındaki kırmızı eti ortaya çıkardı. Giysileri uzun süre dayanmadı, ancak altındaki savaş kıyafeti cesurca direndi ve çok daha yavaş aşındı. Jake, genç kadının sınırına ulaştığını düşündüğü anda, göz bebekleri pembe bir parıltıyla aydınlandı ve ince vücudu şiddetli pembe alevlerle patladı. Yıldırım, Ateş Çekirdeği ile karışmaya devam ederken yaraları hızla iyileşti. Yavaş yavaş, kalınlaştığını ve şekil değiştirdiğini, hızla enerji topladığını görebiliyordu. Aynı anda, bayılmak üzere görünen Tim de pembe alevlerin saldırısına uğradı ve yaraları iyileşmeye başladı. Onun Myrtharian Kanı Jake'inkiyle aynıydı, ancak sadece 2. seviyedeydi. Daha da önemlisi, o sadece bir gençti. Acı eşiği o kadar yüksek değildi. Bu işe gönüllü olarak katılmak takdire şayandı. En etkileyici olanlar Shere Khan, Azeus, uzaylı kadın ve Ruby'ydi. Shere Khan, her tür yıldırımla rahatça başa çıkabilen bir canavardı. Daha önce o kara bulutlarla karşılaşmış olsaydı, kesinlikle saniyeler içinde ölürdü, ama Kodekslerin etkisiyle artık tüm potansiyelini ortaya çıkarabiliyordu. Siyah şimşekler kürkünün üzerinde akıcı bir şekilde akarken, kaplan bilinçaltında masaj yapılıyormuş gibi mırıldanıp titriyordu. Zaten normal boyutuna dönmüştü, en büyük kara dinozorundan bile daha iri bir kedi, yoğun kara bulutların ortasında güneşleniyordu. Bir an önce ağır yaralanmış olan Azeus, sonunda gerçek yeteneklerini gösterdi. Önceki ölümcül deneyimden sağ kurtulduktan sonra, kendi şimşeklerinin doğasında bir şey değişmişti ve Jake, bu bulutların ürettiği kara şimşeklerin artık kendisine karşı o kadar düşmanca olmadığını hemen fark etti. Ve bu sadece Kodekslerin etkisinin sonucu değildi. O bulutların gücünü kendine ait hale getirme yeteneği, Shere Khan'ınkinden bile daha abartılıydı. "Deneme sürecindeki bir Yıldırım Tanrısından beklendiği gibi." Uzaylı kadın, bu bulutlarda hiçbir yardım almadan hayatta kalabileceğini çoktan kanıtlamıştı. Kodeksler, bulutların yıkıcı gücünü büyük ölçüde etkisiz hale getirdiğinden, kadın suda balık gibiyd. Siyah sis ve yıldırımlar, muhtemelen sınırsız bir şekilde, kadının cildinin gözeneklerine hızla emildi. Sonra Ruby vardı. Rogen kadar ya da daha fazla mücadele etmesi gerekirdi, ama bu, Sindirici doğasını ve yeni Aurae Kanı Soyunu hesaba katmamaktı. Jake gibi, kanı ona Yıldırım Manipülasyonu yeteneği vermişti ve bu yetenek en temel seviyede olsa da, diğer yetenekleriyle birleşince yıldırımları çok fazla zorlanmadan sindirebilmesini sağlıyordu. Jake, gözünün ucuyla, vücudunu kaplayan gümüş ve altın renkli parıldayan bir zırh gördü. Yıldırımları ve etrafındaki bulutları yutarken zırh yavaş yavaş siyaha dönüştü. Arkadaşlarının durumundan emin olan Jake, dikkatini önündeki bulutlara ve şimşeklere çevirebildi ve güçlü bir nefesle on metre içindeki tüm bulutları yuttu. Daha önce Gerulf gibi, vücudu elektrik çarpması nedeniyle içten aydınlandı, ancak enerji dönüşümü çok daha verimliydi. Neredeyse hiç yaralanmamıştı ve o şimşeği hücrelerine yönlendirerek onları sertleştirmeye başladı. "İşe yarıyor." Vücudunun bu şimşeklere alıştığını hissedebiliyordu. Vücudu bunu içgüdüsel olarak üretebildiği an, görevini başardığı an olacaktı. Bu, yeterli sayıda Kodeks toplayanlara verilen gizli bir ödül gibiydi. Ne yazık ki, hiçbir şey kolay değildi. Başladıktan birkaç dakika sonra Jake, bulut yoğunluğunun neredeyse iki katına çıktığını fark etti. Sadece bu olsaydı, o kadar da kötü olmazdı, ama ne yazık ki, yıldırımlar sadece fiziksel bedenlerine değil, ruh bedenlerine de zarar vermeye başladı. Bu, Kodeksler olmadan bu kara bulutların bu kadar ölümcül olmasının ana nedeniydi. "Kahretsin!" Bakışları, zihinsel yetenekleri en az olan Rogen ve Gerulf'a yöneldi ve iki devin zaten sersemlemiş, gözlerinin donuklaştığını gördü. Bilincini kaybetmek üzereydiler. Hemen Asfrid ve Buz Kalesi'nde saklanan diğerlerine haber verdi ve Ruh Kabukları aracılığıyla iki devin yardımına koşmalarını istedi. "Anlaşıldı." Will ve ejderha arkadaşları da Asfrid'den ekstra Ruh Kabukları aldıktan sonra onlara ruhani enerjilerini vererek yardıma katıldı. Gerulf ve Rogen'in psikolojik durumu stabilize oldu, ancak kısa süre sonra Lord Phenix, Tim ve ardından Shere Khan da yardım istedi. Azeus, önceki grubunun kendisine emanet ettiği zaten azalmış olan İlahi Güç rezervini kullanıyordu, ancak bir süre daha dayanabilirdi. Enya hala zihinsel yorgunluk belirtisi göstermiyordu, bu Jake'i şaşırttı. Onun zihninin bu kadar güçlü olmasını beklemiyordu. Yabancı kadın tamamen hareketsizdi, vücudu artık aynı baş döndürücü hızla yutmaya devam ettiği kara bulutlar kadar karanlık ve bulutluydu. Acı çekip çekmediğini anlayamıyordu. Onun ilgisini çektiğini itiraf etmek zorundaydı. Bu kadın Oyuncu, bu Çile sırasında hiç dikkat çekmemişti ve Jake onu bugüne kadar hiç duymamıştı. Yine de süper grupların liderlerinden aşağı kalır yanı olmadığı açıktı.