Bölüm 333

"Ağabey, uyan..." Tatlı ve çekingen bir ses onu hafifçe omzundan sarsarak çağırdı. "Ağabey... Ehh!!" Ve ona tekrar seslendi, ama aniden onun tarafından kollarının arasına ve yatağına çekildi. "Günaydın, Reina." Keith, çıplak göğsünün altında ezilen, utangaç bir sıcaklıkla kızaran yanakları ile çıplak göğsünün altında kıvranan kıza bakarak gülümsedi. "Günaydın." Gözlerini kapatmadan cevap vermeyi başardı, ama bu onu kurtarmayacaktı. Keith, kapalı gözlerine yumuşak öpücükler kondurdu ve sonra gözlerini açması için onun tatlı dudaklarını yakaladı. Kız biraz daha direndi ve masum zihnini aniden saran müstehcen düşünceler yüzünden gözleri de biraz buğulandı. Ama sonra pes etti, ona teslim oldu ve zihni bulanıklaştı. "Aptalsın." Onu kucağına alırken gülümsedi ve onun direnmesine ve utancına rağmen, onu soyunma odasına, sonra da banyoya götürdü, orada onun önünde çıplak kaldı ve ona banyo yapmasına yardım etmesini istedi. Onun rahatlamasına neden olan şey, onun farkında olduğu gibi, ondan hiçbir şekilde yararlanmamasıydı, ama bunun dışında onu birkaç kez öptü ve banyo yapmasına yardım etti. Bu, onun aklını kaybetmesine ve itaatkar küçük bir oyuncak bebeğe dönüşmesine yetmişti. Kız, dudaklarında aptalca bir gülümsemeyle başını eğik tutuyor, kızgın bir kızarıklıkla yanıyordu. Yatak odasına döndüklerinde, ikiz kardeşi orada onları bekliyordu. "Günaydın, Amira." Keith, kızın bir şey söylemesini beklemeden ona yaklaşıp kollarının arasına aldı ve yumuşak dudaklarından bir öpücük çaldı. İkisinin de aynı tada sahip olmasını ve hatta aynı kokmasını her zaman biraz eğlenceli bulmuştu. "Günaydın, kardeşim." Kız gülümsedi ve kızardı, ama yine de ikizine merakla baktı, ikizi ise başını kaldırıp onunla göz göze gelmiyordu. "Pazar sabahı." Keith aniden söyledi, ikisine bir şeyi hatırlatarak ve ikisi de aynı anda ona döndüler. "Ağabey..." Amira, Reina'nın sabah saat 8'de onu uyandırmaya gelmesinin nedenini hemen anlattı. Samantha Reid ölmüştü. Keith, ikisi de aldıkları haberden çok üzülmüşken, onlara bunu söylediğinde biraz şaşırmış gibi yaptı. Kızla sadece birkaç kez karşılaşmış olsalar da, onu bir tanıdık sayabilirlerdi ve onun artık aramızda olmaması onları biraz korkutmuştu. Ancak Keith, kaşlarını çatmış bir ifade takınmasına rağmen, bu konuda hiç rahatsız değildi. Bunun nedeni, kızın ölümünde parmağı olmasıydı. Sonuçta, her şeyi o planlamıştı. Rovic Ailesi'nin varisi Sunaina'nın elinde öldüğü gün, Iseul'e Rovic'ler Samrath'ın peşine düştüğünde Samrath'ın küçük sevgilisinin de ölmesini sağlaması için talimat vermişti. Ve görünüşe göre Iseul dün gece bu fırsatı değerlendirerek kızı ortadan kaldırmıştı. Ancak Keith, Samantha'nın ölümünün Samrath'ın Kader Değerinden sadece 100 puan düşürmesine biraz şaşırmıştı. Ama Samrath'ın ne kadar inatçı olduğunu bildiği için çok da şaşırmamıştı. Rovic Ailesi'ni kesinlikle yerle bir edecekti, ama Samantha'nın ölümü onun zihinsel dengesini sarsmaya ve aklını kaybetmesine yetmezdi. "Kahvaltı hazır mı?" diye sordu, ikizlerin dikkatini üzücü düşüncelerden başka yöne çekerek. "Evet." Amira ona başını salladı ve ikisi de ellerini tutarak onu odadan dışarıya kadar takip etti. "Bu arada, az önce banyo yapmama yardım etti." Yaşlı ikizlere söyledi, bu da küçük kız kardeşinin hala zihninde taze olan anıyı hatırlayarak yüzünün kızarmasına neden oldu. "Ve Reina bana birkaç çok tutkulu öpücük verdi." Ekledi, bu da küçük kızı daha da utandırdı, ama Amira sadece kıkırdadı ve başını salladı. Yemek odasına vardıklarında, orada sadece Kashish ve Iseul vardı ve öğrencisi hemen ayağa kalkarak ona yemeğini servis etti. "Kiara ve Minami?" diye sordu, malikaneyi gözden geçirdikten ve sadece Yingying'i odasında meditasyon yaparken bulduktan sonra. "Balık tutmaya çıktılar," diye bilgilendirdi Kashish. "Akşam yemeği için pişirmeyi planlıyorlar." "Anlıyorum." Başını salladı ve Iseul'un hazırladığı sandviçlerin tadını çıkardı. "Bugün ne yapacaksınız?" "Bugün hastanede yardım edeceğim," diye cevapladı Kashish. "Öğleden sonra bir parti var. Sınıfımızdaki herkes katılacak." Amira ona gülümsedi ve Keith onun sözlerini duyunca biraz dondu. Nedenini bilmiyordu ama bu partide bir şey olacağına dair içinden bir his vardı. "Parti nerede yapılacak?" "Elantra." Reina ona gülümsedi. "Gelmek ister misin?" "Belki." Keith gülümsedi. "Yabancılar girebilir mi?" "Hayır." Kız kıkırdadı. "Sınıf temsilcimiz için düzenlediğimiz bir sınıf partisi. Onun doğum günü. Ama istersen gelebilirsin. O senin hayranın." "Hayır, teşekkürler." O güldü. "Ona hediye aldın mı?" "Henüz almadım..." Keith, ikizlerle yemek boyunca sohbet etti, sonra ayağa kalktı ve Iseul'e onu çalışma odasına takip etmesini işaret etti. "Sen mi yaptın?" diye sordu doğrudan ve Iris'in başını salladığını gördü. "Rovic, Samrath'ın peşine adamlar gönderdi ve o da onunla birlikteydi. Samrath onu eve bıraktı ve adamlarla halletti, ama Samantha'yı kaçırmaya çalışan başka bir ekip vardı. Kavga sırasında Samantha'nın kafası kazara yaralanınca fırsatı değerlendirdim..." Dün geceki olayı kısaca anlattı. Keith, onun çok titiz bir iş çıkardığına, hiçbir ipucu bırakmadığına ve suçu Rovic Ailesi'nin üstüne attığına şaşırmadı. Samantha'nın ölümünün arkasında başka biri olduğunu Samrath'ın öğrenmesi bile onun için önemli değildi. Kaderin Çocuğu, beklenmedik bir olayla karşı karşıya olduğu için şu anda bu konuda hiçbir şey yapamazdı. Rovic Ailesi'nin göründüğü kadar basit olmadığını ve aslında çok güçlü bir Netherian Kadim Ailesi ile doğrudan bağlantılı olduğunu kim tahmin edebilirdi? Rovic Ailesi'nin varisinin ölümünün sorumluluğunu üstlenmeye karar vermeden önce Samrath kesinlikle tahmin edemezdi. Ve şimdi Sunaina'yı ve kendini onların pençesinden kurtarmak ve Samantha'ya olanların intikamını Rovic'lerden almak zorundaydı. Keith'i memnun eden şey, Samrath ve Sunaina'nın birbirlerine çok yakınlaşmış olmasıydı ve kahramanlarından biri yanında olan Kaderin Çocuğu, Kader Değerinde istikrarlı bir artış görüyordu. Ayrıca, Yaşam Kitabı'nın Parçası'na tekrar erişmeyi başardı, bu da Kültivasyon Alemi'nde bir artışa ve Yaşam Tersine Çevirme Tekniği'nde aydınlanma kazanmasına neden oldu. "Sunaina'nın anne ailesi onu almaya geldi mi?" diye sordu. Son gelişmelerden sonra, başka bir Kadim Aile'nin de bu kavgaya dahil olmasının zamanı gelmişti. Kız, Göksel Vitra Fiziğini uyandırmıştı ve bu, anne ailesinin dikkatini çekecekti, bu da onun aile tarikatına götürülmesine neden olacaktı. "Hayır, Efendim." Iseul başını salladı. "Onlara göz kulak ol." dedi. "Ve Amira ile Reina'nın katılacağı bugünkü partiye de dikkat et." "Evet." Hiç soru sormadan başını salladı. "Samrath nerede?" "Samantha'nın evinde, babasıyla birlikte." Gülümsedi. "Ceset poliste, bugün içinde teslim edecekler. Cenaze muhtemelen yarın sabah yapılacak." "Arya ile temasa geçti mi?" "Henüz değil." Kız başını salladı. "Sunaina'yı dışarı çıkarayım mı?" "Hayır." Gülümsedi. "Bir süre daha yaşamalı." "Senin dediğin gibi." Başını salladı ve sonra gözlerine baktı. "Lady Amelia ve Zoey Magic City'ye gidiyorlar." Keith onun sözlerine şaşırdı ve başını salladı. Amelia'nın neden oraya gittiğini sormasına gerek yoktu. Şüphesiz ailesini ziyarete gidiyordu. Ama Keith, ziyaretinde orada bir şeyler olacağını biliyordu. "Alana nerede?" "Eden'de, büyükannenle birlikte, ama birkaç gün sonra Leydi Amelia ve Zoey'e Magic City'de katılacak." "Peki Yexuan?" Gözlerini kısarak sordu. "Magic City'de. Son zamanlarda çoğu zamanını dağlarda geçiriyor. Mourntale Ailesi'nin topraklarına oldukça yakın." Ona bilgi verdi ve talimatlarını bekledi. Artık orada ilginç bir şeylerin olacağına şüphe yoktu. Ancak Keith hiçbir şey için endişelenmiyordu. Amelia oradayken, hiçbir şey olamazdı. Tehlike yoktu. Sonuçta, Yexuan Kaderin Çocuğuysa, sevgili karısı da öyleydi. Ona ve yanında kalan insanlara zarar gelmesi olası değildi. "Sen Griffin Şehrinde olanlara odaklan..." Iseul'e talimatlarını verdi ve Iris itaatkar bir şekilde başını salladıktan sonra çalışma odasından çıktı. Tüm düşüncelerini bir kenara bırakarak Keith, Demircilik üzerine bir kitap çıkardı ve kendini ona kaptırdı. Olan bitenlerle pek ilgilenmiyordu. Yexuan ile uğraşmanın henüz zamanı gelmemişti ve bir süre daha Samrath ile oynaşarak ondan toplayabildiği kadar Kader Puanı toplamayı planlıyordu. Bu nedenle, öğrenmek ve önemli beceriler geliştirmek gibi daha önemli gördüğü şeylere odaklanmıştı.