Bölüm 350

30 Kasım 2045 Perşembe Griffin Topluluğu, Griffin Şehri, Netheria Griffin Şehrinde soğuk ve sisli bir sabah, genç bir adam çimlerin üzerinde durmuş, güzelce açmış kış güllerine boş boş bakıyordu. Az önce bir borcunu ödemiş, kendisinden alınmış birinin intikamını almıştı, ama yine de kendini biraz kaybolmuş hissediyordu. "Genç Efendi, Rovic Ailesi'nin yeni efendisi işlerini satıyor ve çocukları ve kadınlarla birlikte ülkeden taşınmayı planlıyor." Gölge Muhafızlarından biri ona haber verdi ve genç adamın konuşmasını sabırla bekledi. "Nereye yerleşmeyi planlıyorlar?" "İngiltere." "Orada bulunan adamlarımıza, onları gölgelerden korumasını ve kimsenin zayıflıklarından yararlanmasına izin vermemesini söyle." Samrath gözlerini kapattı ve konuştu. "Ailelerinde kalan adamlara gerek yok. Samantha'nın ölümünden sorumlu olan herkes çoktan öldü." "Evet, genç efendim." Yaşlı Gölge Muhafız, genç adamın kararını gülümsemeyle karşıladı ve takdirle başını salladı. "Wislaw'dan haber var mı?" "Wislaw kendilerini izole etti." Yaşlı adam konuştu. "Somut bir haber yok, ama söylentilere göre yakın dostlarını bile bölgelerine almıyorlar. Rovic'i terk ettiler ve genç efendilerinin ölümlerinin peşine bile düşmediler." "Sence ne oldu?" "Güçlerinin çoğunu kaybettiklerini düşünüyorum. Büyük Yaşlılar ve Yaşlılar öldü. Liderleri de öldü." "Öldürüldüler." "Evet. Ve şüphesiz Lord Erebus tarafından." "Anlıyorum." "Vidya Teyze, onun hakkında ne düşünüyorsun?" Samrath gözlerini kısarak sordu. Soruyu duyan bir kişi, diğer Gölge Muhafızları ile aynı kıyafetleri giymiş olarak çimlerin üzerine çıktı. "Onu anlamak zor, genç Samrath." Yaşlı kadın hafifçe konuştu. "Lady Nyx'i denklemden çıkarırsak, o bu dünyadaki en güçlü kişidir. Yine de, o kadar güce sahip çoğu kişinin kapılacağı bir kibirle davranmıyor. Büyük bir ailesi var ve çevresindeki herkes ona sevgi ve saygı duyuyor gibi görünüyor. Bu, bir insan hakkında çok şey söylüyor." Samrath onun sözlerine başını salladı. "Devam et." "O, kimsenin düşman edinmemesi gereken bir varlıktır. Bu, sahip olduğu güçten değil, kişiliğinden kaynaklanıyor." Kadın ciddiyetle konuştu. "Son birkaç yıldır iş dünyasındaki başarılarına derinlemesine bakarsak, düşmanlarının ve rakiplerinin düşüşleriyle dolu olduğunu görürüz. Sameran'ın Falken'inin ölümü bunun kanıtıdır. Çocuklar ve bazı yaşlılar dışında kimse hayatta kalmadı. Hepsi gizemli koşullar altında öldü ve Aile, bir araya gelip yeniden yükselmek için hiçbir umut kalmayacak şekilde dağıldı." Anlamlı bir şekilde konuştu. "Dünyamızın en eski Kadim Aileleri, bizimki de dahil, onu bu kadar saygı duyuyor olması garip değil mi? Hiçbir başka Ölümlü Tanrıyı bu kadar saygı duymadık, neden onu?" "Çünkü o, diğerleri gibi kendini izole etmiyor ve sizden aktif olarak yararlanmaya çalışmıyor." Samrath kaşlarını çatarak konuştu. "Ve insanlar..." "İnsanlar ona karşı kendilerini çekici hissediyorlar." Vidya, Samrath'ın bitiremediği cümleyi tamamlayarak gülümsedi. "O ölümcül derecede çekici ve buna ek olarak inanılmaz yetenekli. Söylentiler doğruysa, Nergal'ı kendi elleriyle öldürmüş ve kaç yaşında? 23." "Herkesin istediği bir müttefik." Genç adam, onun ne demek istediğini anladı. "Kendini öyle gösteriyor." "Belki." Kız başını salladı. "Ya da belki de hiç çaba bile göstermiyor." diye ekledi. "Her halükarda, o son derece tehlikeli bir adam." "Ama adil mi?" diye sordu Samrath ve Vidya birkaç dakika boyunca ona cevap verecek kelimeleri bulamadı. "Söylemesi zor, genç efendim. Dışarıdan bakıldığında, kendini kontrol eden ve kötülüğüne boyun eğmeyen bir adam gibi görünüyor. Sorumluluk almaktan çekinmiyor, bizim durumumuzda olduğu gibi, Wislaw Ailesi'nin genç efendilerini öldürdüğünü itiraf etti ve sonra size onlar için endişelenmemenizi söyledi, buna mecbur olmadığı halde. Ve sözünü tuttu." Kaşlarını çattı. "Ne kadar acımasız olsa da, düşmanları arasında çocukları ve masumları bağışlayabiliyor. Olağanüstü bir özellik." "Monarşinin Adaleti." Samrath gülümsedi. "Evet. Eğer bunun için bir fırsat görürse adil olabilir." Yaşlı kadın başını salladı. "Aklında bir şey mi var, Genç Samrath?" "Neden bilmiyorum, Vidya Teyze, ama son zamanlarda kalbimi sanki biri beni izliyor ve durumumu eğlenceli buluyormuş gibi kötü bir his kaplıyor." Diye iç geçirdi. "Ve bunun Lord Erebus olduğunu mu düşünüyorsun?" "Bilmiyorum." Başını salladı. "Ama bunun sadece zihnimin benimle oyun oynadığını düşünmeye meyilliyim." "Mümkün. Son birkaç haftadır iyi uyuyamıyorsun ve Sunaina adlı kız yüzünden huzursuzsun." Vidya başını salladı. "Genç Efendim, Ozell ailesi sizi evlerinde ağırlamayı reddetti." Bir Gölge Muhafız arkalarından gelip ona haber verdi ve Samrath yumruğunu sıktı. "Şimdi sabrımı sınıyorlar." Öfkesi kabardığını hissetti, ama omzuna konan bir el onu sakinleştirdi. "Genç Samrath, artık daha aktif bir yaklaşım sergilemenin zamanı geldi." Tavsiye etti ve o hemen başını salladı. "Aklında bir şey var mı?" diye sordu ve arkasındaki üç muhafız bir çözüm düşünmeye başladı. "Ozell'ler, Sihirli Şehir'de yapılacak Kadim Denemeler'e katılacaklar." Haberi getiren adam tekrar konuştu. "Ödül iki Aura Taşı ve Netheria'daki birçok Kadim Aile bu ödüle göz dikti." Aura Taşları'nın adı geçince Samrath'ın gözlerinde bir parıltı belirdi. Onlar, şu anda içinde yaşayan gizemli hazineye ulaşmak için ihtiyaç duyduğu şeylerdi. Şüphesiz, Tıp hakkında daha fazla bilgi edinmesine ve gücünü artırmasına yardımcı olacaktı. Ancak bu Eski Denemelerin sadece Netheria'daki Aileler için olduğunu ve bir yabancı olarak tek başına kazanma şansı olmadığını fark edince sakinleşti. Samrath bir süre düşündükten sonra kararını verdi. "Ozell'e bir mektup gönder ve onlara Sunaina'nın elini kazanmak için Eski Denemelerde onlarla savaşacağımı söyle. Anlaşmazlığımızı eski ve kutsal bir şekilde çözeceğiz." "Evet, genç efendim." Gölge muhafız emri dinledi ve yerine getirmek için ayrıldı. "Onlar kabul etmek zorunda değiller." Vidya hafifçe söyledi. "Eğer gururları varsa kabul edeceklerdir. Ve görünüşe bakılırsa, gururları bol." Gülümsedi. "Bu Eski Denemeler hakkında bulabileceğin tüm bilgileri topla." "Peki." İki Gölge Muhafız emri kabul etti ve işe koyuldu. Gerekli bilgileri toplamaları uzun sürmedi ve akşam yemeğinde, topladıkları her şeyi ona bildirdiler. "Sihirli Şehir'in Mourntale ailesi, Lord Erebus'un ilk karısının soyu." Samrath, Mourntale'lerin içinde bulunduğu durumu öğrenince şaşırdı ve Eski Denemeler'in arkasında Lord Erebus'un ikinci karısı Lady Hecate'in olduğunu öğrenince biraz daha şaşırdı. "Demek Denemeler bir gündem doğrultusunda yapılıyor." "Evet." Vidya başını salladı. "Ancak bu, Sihirli Şehir dışındaki bizleri veya Kadim Aileleri ilgilendirmiyor, bu yüzden çoğu ödül için veya kendi anlaşmazlıklarını çözmek için katılmaya hevesli." "Bence önce Lord Erebus ile konuşmalıyız." Yaşlı bir adam konuştu. "Eğer katılmanıza izin verirse, bu denemede bir miktar güvenlik de sağlanmış olur. Ozell de o gün senin meydan okumanı kabul etmek zorunda kalır." "Haklısın." Samrath onun sözlerine katılarak başını salladı. "Sabah onu görmeye gideceğiz." Kararını verdi ve umutla yemeğini bitirip odasına giderek nihayet dinlenmeye başladı. Ancak, uykuya dalar dalmaz kabuslar yine onu rahatsız etmeye başladı. Sevgili Sunaina'nın onu kurtarması için yalvaran sesini ve acısını duyabiliyordu, sonra da gözyaşları içinde ona suçlayıcı bakışlarla bakan sevgili Samantha vardı. Samrath gece yarısı nefes nefese uyanmıştı. Nedenini bilmiyordu, ama birdenbire sevgilisinin intikamını alamadığını hissetti. Katili hala hayattaydı ve adalet yerini bulmamıştı. "Yaşlı Bali!" "Genç efendim." Birkaç saniye sonra odasının kapısı açıldı ve bir ses ona cevap verdi. "Samantha'nın öldürüldüğü gece olan her şeyi araştır. Her şeyi!" Yaşlı adam, olaydan bu yana çok zaman geçtiği ve genç efendisinin tam olarak neyi araştırmasını istediğini bilmediği için cevap vermekte tereddüt etti. Ancak yine de başını salladı. "Elimden geleni yapacağım, genç efendim." diye söz verdi.