Bölüm 192 : İnşaat tamamlandı

Neo Orcus'un inşaat süresi nihayet sona ermişti. Tüm binalar ve yapılar tamamlanmış, sadece dekorasyon ve son rötuşlar kalmıştı. Neo Orcus sakinleri artık evleri diyebilecekleri bir yere kavuşmuştu. Hayat kaliteleri Queens bölgesindeki kraliyet aileleri ve milyarderlerin bile ötesinde olduğu için kendilerini son derece şanslı sayıyorlardı. Ne de olsa Neo Orcus, tüm kullanışlı olanakları ve mimarisiyle Yeniden Doğuş Ulusu'nun standartlarına göre inşa edilmişti. Sadece bu da değil, demiryolu sistemi de tamamlanmış ve Queens bölgesini Kings bölgesine resmi olarak bağlamıştı. Tabii ki, bu tren sistemini kullanmak isteyenler, Dwarven Krallığı'ndaki ücretli otoyolu makul bir ücret karşılığında kullanmak zorundaydı. Bu, Neo Orcus'taki Rebornianların nihayet tek bir günlük yolculukla ülkelerine geri dönebilecekleri anlamına geliyordu ve bunun tersi de geçerliydi. Bu bağlantının kurulmasıyla ürün akışı çok daha sorunsuz hale geldi. Kings bölgesindeki tüm mallar Neo Orcus sakinlerinin kullanımına sunuldu. Ve umarız gelecekte Queens bölgesinin geri kalanı da bu ticaret merkezinden bu ürünlerden yararlanabilir. Michael, mühendislere ve inşaat işçilerine sıkı çalışmalarından dolayı teşekkür etti ve onlara tatil teklif etti. Ancak onlar bunu reddetti. "Endişelenme patron! Senin hayalini kurduğun Altın Yol projesini başlatmak için hala çok enerjimiz var!" dedi Satyr Mühendisi, diğer arkadaşları da onun sözlerine katılarak. Neo Orcus'un temelleri atılmıştı, artık Michael'ın Queens bölgesine giriş yapma zamanı gelmişti. Bunun için, tüm bölgeleri birbirine bağlayan Altın Yol'u yeniden inşa etmesi gerekiyordu. My Virtual Library Empire'da en son hikayeleri okuyun Bu oldukça büyük bir girişimdi, bu yüzden bir an önce başlamak en iyisiydi. Sonuçta, Mühendisler bu bölgenin doğal afetlere yatkınlığını göz önünde bulundurarak yolların depreme dayanıklı olmasını sağlamalıydılar. "Tamam. Hadi işe koyulalım!" Michael, ufka doğru uzanan büyük yola bakarak dedi. Şu anda bu "yol", bir ekmeğin kesik kısmı gibi ikiye bölünmüştü. Ancak yakında, her türlü tüccar ve işletmenin yerleşebileceği geniş ve düz, ünlü "Altın Yol" haline gelecekti. … … … Michael mühendislerin çalışmalarını denetlerken, aniden ufukta onlara doğru gelen bir şey gördü. Gelişmiş görme yeteneği sayesinde Michael, toplamda yaklaşık on adet at arabasından oluşan devasa bir kervan gördü. Vücutlarındaki Işık elementinin izlerine odaklandığında, bunların bir kısmının Kraliçeler bölgesine çikolata satmaya giden seyyar satıcılar olduğunu fark etti. İşlerin iyi gittiği anlaşılıyordu, çünkü bu kadar erken dönüp stoklarını yenilemek için gelmişlerdi. Sadece bu da değil, yanlarında birkaç misafir de vardı. Hatta bazılarının Neo Orcus'un yeni inşa edilen binalarına hayranlıkla baktığını, yüzlerinde şaşkınlık ifadesinin açıkça göründüğünü bile görebiliyordu. Bu, yanıldıklarını anlayan birinin yüzüydü, yani muhtemelen çikolata satıcılarının sözlerini abartı olarak görmüşlerdi. Ancak yenilenmiş Neo Orcus'u kendi gözleriyle görmek, onların gözlerini açmıştı. Michael, tüccarların kervanı kapılara ulaşana kadar inşaat halindeki Altın Yol'un girişinde bekledi. "Sör Michael! Sizi tekrar görmek ne güzel!" Deneyimli seyyar satıcı arabadan indi ve Michael'ı sevgiyle selamladı. Nasıl selamlamazlardı ki? Michael'ın ürünleri sayesinde kasaları altın sikkelerle dolup taşıyordu. "Stoklarınızı yeniliyorsunuzdur umarım." "Evet, evet. Ayrıca kendi çikolata tüccarları olmak isteyen birkaç arkadaşımız var." Diğer tüccarlar Michael'a kısa bir selamla selam verdiler, gözleri Michael'ın gençliğine inanamıyormuş gibi bakıyordu. Sırayla kendilerini tanıttılar ve çikolata tüccarı olmak için izin istediler. "İçeride konuşalım," diyerek onları Neo Orcus'a davet etti. Tüm tüccar kafilesi Michael'ın peşinden içeri girdi. Deneyimli seyyar satıcı Michael'a yetişti ve aralarındaki genç bir adamı işaret etti. "Ah, efendi Michael. Umarım sakıncası yoktur, ama Angora Şehrinden bir gazeteci de getirdik." Michael genç adama baktı ve gözlerindeki parıltıyı fark etti. Küçük bir defter ve kalem tutuyordu, şok ve hayranlığı geçince gördüklerini hemen yazmaya hazırdı. Gazeteciye yaklaştı. "...vay... OH!... merhaba!" gazeteci içinden gelen bir dürtüyle dedi. "Merhaba, benim adım Jimmy ve tüm dünyada okunan makaleler yazmak isteyen bir gazeteci adayıyım!" Michael elini uzattı, Jimmy ise biraz garip bir şekilde elini sıktı. Deneyimli seyyar satıcı, Jimmy ile nasıl tanıştıklarını anlattı. "Sen gazeteci misin? İlginç. Bir gazeteci Reborn şirketimiz hakkında ne öğrenmek ister ki?" Jimmy telaşından kurtuldu ve Michael'a ciddiyetle baktı. "Tabii ki gerçeği öğrenmek için! Reborn şirketi hakkında duyduğum hikayeler çok abartılıydı, inanamadım!" Michael güldü. "Yani tüm söylentilere inandın mı?" Jimmy, Neo Orcus'un etrafına bakındı ve ileri teknolojisini gördü. Bu basit bakışla, doğru yolda olduğunu anladı. "Başka hiçbir gazeteci inanmazdı. Ama büyük bir şeyin peşinde olduğumu hissediyorum. Lütfen Reborn şirketini kendi gözlerimle görmeme izin verin!" Jimmy, Michael'a 90 derece eğilerek dedi. "Peki bu bilgiyle ne yapacaksın?" Jimmy dik durdu. "Hakkında yazmak istiyorum, efendim! Tanıtım olmadan şirketiniz Queens bölgesinde yeterince yaygınlaşamaz. Ama işinizdeki tüm başarılarınızı ve kazanımlarınızı yazabilirsem, bir gün prestijli Golden 500 listesine girebileceğinizden eminim!"