Bölüm 340 : Gelecekteki çözüm

Michael iç geçirdi. Reborn Ulusu'nun genişlemesi gerçekten de sadece kaynak eksikliği nedeniyle engelleniyordu. "Angora Şehri'nin yenilenmesini yavaşlatarak biraz malzeme kazanabiliriz," diye önerdi Kong. Angora Şehri artık pratikte Reborn Ulusu'nun kontrolündeydi (Dük'ün tüm zamanını orada geçirmesi sayesinde), Michael, Reborn standartlarına uygun bir yaşam kalitesi sağlamak için elinden geleni yapmaya karar verdi. Tek sorun, henüz gelişiminin ilk aşamalarında olmasına rağmen çok fazla malzeme gerektirmesiydi. Örneğin, birkaç aydır inşaatı süren sıhhi tesisat ve kanalizasyon sistemi projesi sadece %9 oranında tamamlanmıştı. Malzeme tüketimi açısından dipsiz bir çukur gibiydi. "Hayır, hayır. İnşaatı olduğu gibi devam ettirin," diye cevapladı. "Golden Road, Queens bölgesine daha fazla yayılmadan Angora City'deki nüfuzumuzu sağlamlaştırmalıyız. Şimdilik, roller coaster'ın planlamasına başlayacak bir ekip kurmanı istiyorum. Kaynak sorunuyla ben ilgilenirim," dedi Kong'a. "Emredersiniz patron. Kimi yanıma alayım?" Rebornian Mühendisler Departmanı'nda yaklaşık 900 üye vardı ve bunların çoğu kendi projeleriyle meşguldü. Bu 900 kişiden sadece 50 kadarı, Kong ve Michael'ın bir projeyi tek başına yönetebileceğine güvendiği kıdemli mühendislerdi. Bunlardan 30'u Kurak Topraklar'daki sayısız fabrikayı ve Kral'ın bölgesindeki projeleri denetlerken, 20'si Kraliçe'nin bölgesindeki farklı alt projelerden sorumluydu — 10'u Angora Şehri'nde, 5'i Grafted Cluster'da ve 5'i Golden Road'da. "Bu görevi tamamlamak için en az 5 kıdemli mühendis ve 10 acemi mühendise ihtiyacım var patron." "Fabrikalardan al. Kıdemli mühendislerin aktif denetimine ihtiyaçları yok." "Nasıl isterseniz," diye cevapladı Kong. … … … Michael, [Gölge Taşıma] yeteneğini kullanarak kendini Grafted Cluster'a ışınladı. Burada yeni Reborn madenleri, Michael'a her gün 5.000 ton malzeme sağlamak için gece gündüz çalışıyordu. Ne yazık ki, bu miktar bu günlerde yetmiyordu. Sadece madenlerden sorumlu Lamia Priya'nın kendisine iyi haberler getirmesini umuyordu. "Hoş geldiniz patron. Bir sorun mu var?" "Her zamanki gibi," diye cevapladı Michael. "Hiç doymayan şirketimin büyümesi için daha fazla besine ihtiyacı var." Neyse ki Priya, yerin derinliklerinden normal mahsuller gibi kendi minerallerini ve kaynaklarını yetiştirebilen çok özel bir Lamia türüne evrimleşmişti. Michael'ın bildiği kadarıyla, o türünün ilk örneğiydi, bu yüzden yeni gücünün tam parametreleri hala bilinmiyordu. "Tüm makinelerimiz umduğumuz gibi çalışıyor patron. Aylık kotamızı bir hafta önceden aşacağız, ama bu bize günde sadece birkaç yüz ton daha fazla kazanç sağlayacak," diye cevapladı Priya, Michael'ı madenlerdeki demiryolu boyunca gezdirirken. Orada çalışkan adamlar, büyü ve becerilerini kullanarak yerden ham cevher çıkarıyorlardı. Yağ lekeli yüzleriyle Michael'a selam veren adamlar, cevherleri maden arabasına attılar. Michael onlara gülümsedi ve sıkı çalışmaları için teşekkür etti. "Küçük projen nasıl gidiyor?" diye sordu Priya'ya. Lamia Mühendisi, Michael'ı sadece kendisinin girebileceği özel bir tünele götürdü. Tünel, bir çiftliği andıran dikdörtgen şeklinde düzensiz toprak parçalarıyla dolu nispeten büyük bir odaya açılıyordu. Ancak Priya, toprak yerine toz haline getirilmiş granit ve taş karışımı kullanmıştı. Tohum yerine ise yerden filizlenen küçük ham cevher kristalleri kullanmıştı. "Cevherlerin hangi toprakta geliştiğini çok denedim. Veriler, cevherin yetişmesi için en iyisinin, çıkarıldığı kayadan elde edilen tozun kullanılması olduğunu gösteriyor. Ayrıca, büyüme için odaya sekiz mananın tamamını eklemem gerekiyor." Michael çömeldi ve yerde büyüyen küçük demir taşına baktı. Üstün Yeteneğini kullanarak, cevherin havadaki tüm manayı emip kendi vücudunu oluşturmak için kullandığını gördü. Etrafına biraz daha baktığında, bir şey hemen dikkatini çekti. Maden çiftliğinin en ucunda, yerden çıkan küçük bir sarı ışık parıltısı gördü. Uzak mesafeden bile, Michael bunun gerçekten altın olduğunu anladı! Ona doğru yürüdü ve yanında üç tane daha tekil "mahsul" gördü. Bunlar gümüş, kurşun ve bakırdı! Priya, bu madende hiç bulunmayan mineralleri yetiştirmeyi başarmıştı! "Bunlar ne?" diye sordu. "Oh, bu sadece yaptığım küçük bir deneydi," diye cevapladı. "İşe yarayacağını düşünmemiştim, ama şaşırtıcı bir şekilde, demir cevherleri kadar iyi büyümelerini sağladım." Michael, Priya'nın keşfinin potansiyelini fark ederek birkaç saniye sessiz kaldı. "Bütün bu mahsulü hasat edebilmen için ne kadar zaman gerekir sence?" "Demir gibi normal kaynaklar için en az birkaç ay sürer. Ama altın gibi egzotik malzemeler için muhtemelen daha fazla," diye cevapladı, biraz utanarak. "Özür dilerim patron. Sorunumuzu çözmek için yeterli değil." "Ne diyorsun sen? Zaten çok yardımcı oldun. Sadece bu konuda çalışmaya devam et. Sana tam destek veriyorum." Priya sevinçle parladı. "Teşekkürler patron!" Michael madenlerde bir çözüm bulamamış olsa da, Priya'nın küçük deneylerinin ülkeye başka birçok şekilde yardımcı olabileceğini öğrenmekten memnun oldu. Altın yetiştirmek, para yetiştirmek gibiydi. Reborn'daki malzeme kıtlığını gidermek ve ülkeye başka bir gelir kaynağı sağlamak için yeterli kaynağı yetiştirmesi sadece zaman alacaktı. … … … Bir çözüm bulamayan Michael, biraz mola verip McTony's tavuklarından yemek yemeye karar verdi. Kendini Truck Stop'a ışınladı ve restoranı zaten müşterilerle dolu buldu. Görünüşe göre, onun yokluğunda restoranın müşteri kitlesi daha da büyümüştü. Genellikle, gün ortasında Truck Stop'a yakıt ikmali yapmak isteyenler dışında pek kimse uğramazdı. Çoğu kişi güneş varken seyahat etmek isterdi. Ama şimdi, değerli gün ışığını McTony's'te yemek yiyerek geçirmeyi tercih edenlerin sayısı kesinlikle artmıştı. İçeri girince, Dragon's Whiskers'ın baharatlı ve egzotik kokusu burnuna geldi ve ünlü tavuk tarifine olan özlemini daha da artırdı. Ancak, mekanın kalabalık olduğunu görünce iştahı bir anda kaçtı. Çoğu insan, yemek için sırasını beklerken dolu masaların etrafında ayakta duruyordu. Masada oturup tavuk yiyen insanların rahatsız olduğunu görebiliyordu. Kim rahatsız olmazdı ki? Etraflarında on kişi daha duruyordu ve bu da onlara klostrofobik hissettiriyordu. Ama ne yapabilirdi ki? Tavuk yiyebilmelerinin tek yolu, tavuk sipariş etmek için 30 dakika ila bir saat beklemekti.