Bölüm 544 : Elemental Kara Dul

Black Widow gibi hareketli bir büyü yaratmak zaten yeterince karmaşıktı. Ama Michael, Black Widow hala gerçek dünyaya büyülenmişken, birdenbire büyünün sihir teorisini tamamen değiştirdi. Böyle bir başarıya ulaşmak neredeyse imkansızdı. En iyi ve en deneyimli büyücüler bile kendi evlerinin rahatlığında bu senaryoyu tam olarak tekrarlayamazlardı. Oysa Michael, kendi seviyesinde bir Maugnetic ile savaşırken, yüksek riskli bir ortamda bunu başardı. "Bu, onun iki elementte ustalık sahibi olduğu anlamına geliyor!" "Şimdi neden Reborn şirketinin lideri olduğunu anlıyorum. Sadece zengin değil, aynı zamanda Mistik Sanatlarda da yetenekli." "Garip Maugnetic yeteneği de eklenince, şu anda Reena'yı yenme şansı gerçekten var." ... Oyuna geri dönersek, Reena yüzünde şok ifadesiyle elektrik yüklü kara dul böceğe bakıyordu. Onun Mistik Sanatlardaki yeteneklerini tamamen hafife aldığını fark etmeye başlamıştı. Ama kararını verdi. Biraz daha dayanabilirse, vücudundaki zehir etkisini yitirecekti. Bu, başarılabilir bir görevdi, çünkü üstündeki çift elementli Kara Dul'un, Kırmızı Toz'u doğru şekilde savunma olarak kullandığı sürece ona zarar veremeyeceğini biliyordu. Kara Dul, Reena'ya dönerek ona doğru üç kez ağını fırlattı. Her bir ağ, onu tamamen bayılttıracak kadar, neredeyse bin voltluk elektrikle yüklüydü. Kırmızı Tozuna, ağları üzerinden yıkayacak yoğun, sıvı benzeri bir sıvı haline gelmesini emretti. Ağlar, kalın Kırmızı Toz dalgasına çarptı ve onu delip geçemedi. Ancak Black Widow ağaçtan atladı ve yüzen kırmızı toz dalgasını kullanarak aşağıya sallandı ve Reena'ya doğru başka bir ağ attı. Kırmızı Tozu iki kılıcına sardı ve onu kullanarak ağları kendinden uzaklaştırdı ve kaynağından kesti. Kesilen ağlar yavaşça yere düştü. Ancak, fark etmediği şey, ağların kesilmesine rağmen hala elektrik yüklü olduğuydu! Ağlar ıslak çimlerin üzerine düştüğünde, anında bir elektrik akımı patladı ve tüm zemini elektrikle doldurdu. Son anda Reena, kırmızı tozdan botlar yaratarak elektriğin etkisinden kurtuldu. Kendini savunmak için yeterince hızlı tepki veremeyeceği anın yaklaştığını bildiği için, Michael'a doğrudan saldırdı. Bu, bir büyücüyle başa çıkmanın en iyi yollarından biriydi. Ona doğru koşarken, Michael zıpladı ve havada süzülmeye başladı. Ancak Reena bunu bekliyormuş gibi görünüyordu, çünkü kılıçlarını Kırmızı Tozla kaplayarak normal boyutunun yirmi katına çıkardı. Dev silahlarıyla, farklı yönlerden Michael'a doğru yatay kesikler attı. Dev kılıcı havada ilerlerken onlarca ağaç ikiye bölündü. Ancak Michael paniklemek yerine, önünde iki devasa sihirli daire oluşturdu. Biri parlak beyaz bir ışıkla parlıyordu, diğeri ise karanlıktı ve gölgelerden oluşuyordu. Reena, Michael'ın ne yapmaya çalıştığını anlayınca gözlerini kısarak dikkatini verdi. Kırmızı tozu kılıcından hızla geri çekti ve onu kullanarak arkasında dev bir kalkan oluşturdu. Arkasını döndüğünde, sezgisinin doğru olduğunu anladı. Kara Dul tam arkasındaydı ve bir elektrikli ağ daha fırlatmak üzereydi. Kırmızı tozu kullanarak ayaklarının altına bir platform oluşturdu, böylece yerden uzak durarak bir başka elektrik çarpması durumundan kurtuldu. Sonra şimşek çakmasını bekledi, ama çakmadı. O anda beyaz büyü çemberi dışarıya doğru bir ışın gönderdi ve Kara Dul'u sanki güneşin kendisi aydınlatıyormuş gibi vurdu. Örümcek, alabileceği tüm ışığı emdi ve sonunda güçle parlamaya başladı. "Ne?! Bir tane daha mı?!" diye bağırdı. Örümceğin üzerindeki ışık yoğunluğuyla parlaklığını artırmaya devam etti ve sonunda herkesi geçici olarak kör eden bir flaş patlaması yarattı. Reena, Black Widow'a olanları izlerken gözlerinden kırmızı toz yavaşça dağıldı. Önünde, tüm bu zaman boyunca savaştığı aynı örümcek duruyordu. Ancak, şimdi onun hemen yanında, ağ ipliğine asılı iki tane daha küçük örümcek vardı. Etrafına bakınca, bunların sadece iki mini örümcek olmadığını, toplamda sekiz örümceğin onu tamamen çevrelediğini fark etti. En kötüsü, hepsi de "anneleri" gibi elektrik yüklüydü. Ve bir saniye bile geçmeden, tüm örümcekler ona doğru baktı ve elektrik yüklü ağlarını ona doğru püskürttü. Reena kendini hazırladı ve etrafındaki her şeyden tamamen kapatan kırmızı tozdan bir koza oluşturdu. Bu savunma sayesinde, kaç tane örümcek olursa olsun, kırmızı tozuna zarar veremeyeceklerdi. Artık güvende olduğu için gözlerini kapattı ve kendi zehrinden kurtulmaya odaklandı. Bu savunma kozasıyla, ihtiyacı olan tüm zamana sahip olacaktı. ... Michael'ın örümceğe başka bir element aşıladığını gören herkes bir kez daha kargaşaya kapıldı. Bu seferki, örümceğin kendini kopyalamasını sağlayan Işık elementi idi. "Üç elementte ustalık mı var onda?! Üstelik sadece bu da değil, dünyadaki en nadir dört elementten üçünde ustalık var!" "Mistik Sanatların bir dahisi nasıl bu kadar uzun süre gizli kalabilir? Arcana Loncası'ndan mı?" "Durun! Başka bir sihir çemberi daha var! Söylemeyin!" Ve tahmin ettikleri gibi, Michael'ın kara büyü çemberinden bir gölge ışını fırladı ve orijinal Kara Dul'a çarptı. Yapışkan siyah bir madde, sihirli örümceği sarmaya başladı ve şişkin gövdesini ve sekiz bacağını saf Karanlık mana ile tamamen kapladı. Gölgeler tamamen emildikten sonra, Kara Dul gerçeklik ve gerçeklik dışı arasında parıldamaya başladı, bu da dört elementi aynı anda kontrol edebildiğini gösteriyordu! "DÖRT İLEMETİN USTASI!" "Durun! Michael haberlerdeki dahi çocuk olmalı! Upperwood Bölgesi turnuvasını kazanan çocuk!" "Olamaz! İnsanların dahi çocuğun Su, Hava, Toprak ve Ateşi kontrol ettiğini söylediğini hatırlıyorum. Yanlış duymuş olmalıyım..." Bu etkileyici büyü gösterisine rağmen, Michael'ın kendini manaya tamamen karşı koyabilen biriyle savaştığı için sadece hayıflanabiliyorlardı. Başka bir dövüşçü olsaydı, şimdiye kadar dövüşü bitirmiş olurdu. "Reena kırmızı tozla kaplıyken onu yenemez." Ancak tam o anda, Kara Dul örümcekleri kırmızı toz kozasına doğru sürünmeye başladı. "Ne yapıyorlar? Aubility'den yapılmış bir şeye zarar veremezler." Dokuz sihirli örümcek de kırmızı toz kozasının üzerine yerlerini bulduktan sonra, vücutları ışıkla titreşmeye başladı. Saniyeler geçtikçe titreşimler hızlandı, sanki bir şeyin hazırlığı gibi. Vücutları yanıp sönmeye devam etti ve sonunda tamamen beyaza döndü. Ve bir an sonra, vücutları o kadar büyük bir güçle patladı ki, etrafındaki her şeyi yok etti.