Bölüm 122 : Öğrenci Sınavı [2]

"Öğrenci sınavı 3 bölüme ayrılacak!" Mu Chen önceki konuşmasına devam etti. "İlk bölüm basit bir yetenek testi olacak. Ayrıntıları belirlenen alana girdikten sonra öğreneceksiniz. İkinci bölüm, kavrama yeteneğinizi test edecek. Son bölüm ise, oraya kadar gelebilirseniz öğreneceksiniz." Son cümleyi söylerken, Mu Chen'in yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi ve bu, önündeki genç kültivatörlerin kalplerinde kötü bir his uyandırdı. "Her şeyden önce, bu jetonları alın. Sınav sırasında kimlik belgeniz olarak kullanılacaklar." Bu uzun bir süreç bile değildi. Mu Chen, şeker gibi havaya büyük bir yığın jeton attı ve görünüşte hiçbir müdahale olmadan, jetonlar her katılımcının eline düştü. Damien, 3416 olan numarasını baktı. 'Belki de geldiğimiz sıraya göre değerlendiriyorlardır? "Unutmayın, bu sınav sadece tarikata girmek için değil, çok daha fazlası için! Şanslıysanız, bir tarikat büyüğünün lütfuna nail olabilir ve onların müridi olabilirsiniz!" Bunu duyan kalabalık, fısıltıyla konuşmaya başladı. "Gerçekten büyüklerin müridi mi olacağız?!" "Başarılı olma baskısı on kat arttı!" Damien hafif bir kafa karışıklığıyla etrafına baktı. Bir büyüklerin öğrencisi olmak o kadar önemli miydi? Ama böyle aptalca şeyler düşündüğü için kendini hemen azarladı. Malcolm'u ustası olarak kabul ettikten sonra ondan aldığı yardım, neredeyse ölçülemeyecek kadar büyüktü. Yıldırım elementi son derece gelişmişti ve mana devreleri hakkında derin bilgiler edinmişti. Şu anda vücuduna aşılanmış Ananta Sistemi olmasaydı, Damien yetiştirilme yolunda bu kadar başarılı olacağını düşünmüyordu. Sistem, mana yenilenme hızını ve tepki hızını artırmakla kalmamış, aynı zamanda gücünü de kat kat artırarak ona şu anki üstünlüğünü kazandırmıştı. Bu, 3. sınıfa geçtikten sonra bile kendi seviyesinin üzerinde bu kadar iyi savaşabilmesinin yarısı kadar nedeni diyilebilirdi. Sonuçta, bu sınıftaki seviyeler önceki sınıflardakinden çok daha genişti. "Tamam!" dedi Mu Chen. "Şimdi size bu açıklamayı yaptım, test zamanı geldi! Önceden söyleyeyim, büyük tarikatımızın yeni dış müritleri olacak olanların hepsine refah diliyorum!" Sözleri biter bitmez Mu Chen elini salladı ve durduğu duvarın önünde büyük bir portal oluşturdu. "Bu portaldan girin, sizi sınav alanına götürecekler! Kader hepinizin yüzüne gülsün!" Kültivatörlerden oluşan kalabalık hemen kapıya doğru koştu, çoğu ilk geçen olmak istiyordu. Bunun da bir sınav olup olmadığını bilmiyorlardı. Ancak, aralarındaki gerçek dahiler sabırla beklediler ve sakin bir şekilde portala doğru yürüdüler. Kendi başarılarına karşı doğuştan gelen bir gururları olduğu için kendilerini kanıtlamak için acele etmediler. Damien de bu dahiler arasındaydı. Önündeki kapının yapısını hayranlıkla incelerken, sakin bir şekilde ilerledi. "Sadece yapısı değil, stabilitesi ve işlevselliği de benim yapabileceklerimin çok ötesinde." Damien, uzay elementinde eğitim almış birinin gözlerine sahipti. Dünyayı oluşturan uzaysal katmanların okyanuslarını net bir şekilde görebiliyordu. Ayrıca bunların portal tarafından nasıl bozulduğunu da görebiliyordu. "Bu tek portaldan çok fazla yol çıkıyor." Sadece bu tek portal, onlarca farklı yere açılabilirdi. Damien bunun nasıl yapıldığını bilmiyordu. O, uzayda sadece iki noktayı birbirine bağlayabiliyordu ve bu konuda da sınırlıydı. Portallara pek aşina değildi, çünkü onları sadece dünya seyahatlerinde kullanmıştı. "Belki de bu tarikata yeterince değer vermiyordum." Ancak onu suçlayamazdı. Sadece itibara göre yargılamak, değerlendirme için referans olarak kullansalar bile kimsenin yapacağı bir şey değildi. Damien, Göksel Yıldız Sarayı'nın başarılarını veya kazanımlarını bilmiyordu, bu yüzden bilinçaltında onları küçümsüyordu. "Eh, onlarca hatta yüzlerce 4. sınıf varlığın liderliğindeki bir tarikattan da bu beklenirdi." Düşüncelerini toparlarken, Damien önündeki devasa portaldan geçti. Görüşü geri geldiğinde, Damien kendini diğer yarışmacılarla dolu, biraz geniş bir odada buldu. Ancak sayıları büyük ölçüde azalmıştı. Kapının önünde gördüğü binlerce kişiden sadece 500 kadar kişi onunla birlikte buradaydı. Odanın dekoru basit ama kafa karıştırıcıydı. Gümüş rengi bir sıvıyla dolu büyük bir göl vardı, yüzeyi yansıtıcıydı ve derinliği bilinmiyordu. Gölün sonunda, üzerinde taş bir dikilitaş bulunan küçük bir ada vardı. Birkaç kişi daha girdikten sonra, odanın kapısı kapandı ve önlerinde genç bir kadın belirdi. "Tamam. Herkes geldiğine göre başlayabiliriz. Bu yetenek testi ve nispeten basit. Tek yapmanız gereken bu gölün üzerinden mümkün olduğunca uzağa yürümek. 45 adımdan fazla atan herkes bu bölümden geçecek." Katılımcılar şüpheyle baktılar ama seslerini yükseltmediler. Göksel Yıldız Sarayı'nda her öğrenci sınavı yapıldığında, süreçle ilgili hiçbir bilgi sızmazdı. Sınavdan kalanlar bile nasıl sınandıkları hakkında asla konuşmazlardı. “2500 numara, öne çık!” Kalabalıktan genç bir kadın öne çıktı. Yüzünde gerginlik açıkça okunurken gölün kenarında durdu. "Buraya girip yürümem mi gerekiyor?" diye sordu. "Evet, yürüyemez olana kadar ilerle." Onaylayıcı cevabı duyunca genç kadın göle adım attı. Su sadece ayak bileklerine kadar geliyordu ve herhangi bir değişiklik hissetmedi, bu yüzden ilerlemeye devam etti. 5 adım... 15 adım... 25 adım Geçiş şartının yarısını tamamlamıştı ve genç kadın bu testin amacını çoktan anlamıştı. Attığı her adımda, üzerine çok az bir baskı hissediyordu. Ve her adımda bu baskı katlanarak artıyordu. 26. adımda, sırtına büyük bir kaya konmuş gibi hissetti. 35 adım... 40 adım... 44 adım Geçmek için sadece bir adım kalmıştı, ama bu adımı atmakta büyük zorluk çekiyordu. Basınç katlanarak artarken, önceki kaya küçük bir tepeye dönüşmüştü. Ancak, büyük bir zorlukla son adımı atmayı başardı. Gölün suyu, onun ivmesiyle dalgalandı ama tamamen hareket etmedi. Vücudunu ter kaplamış halde, genç kadın geri döndü ve kıyıya çıktı. "Aferin. Bir sonraki bölüme geçebilirsin." Sorumlu kadın dedi. Genç kadının önünde başka bir portal açıldı ve o, yüzünde bir gülümsemeyle içinden geçti. Bunu umursamadan, bayan birkaç saat boyunca sınava devam etti. Birçok kişi sınavı geçti, hatta bazıları hedefi birkaç adım bile aştı, ancak sonuçlar hep aynıydı. 50. adımdan önce, her zaman geri çekilmek zorunda kalıyorlardı. Saatler geçtikçe, odada kalanların sayısı azaldı ve Damien'in sırası hızla yaklaşıyordu. Ama ondan önce, başka bir dahi vardı. Diğerleri sadece numaraları okunarak çağrılırken, bu kişi ismiyle çağrıldı. "Long Chen, lütfen öne çık."