Bölüm 40 : Akademi [3]

Hiçbir şey söylemeye gerek yoktu. Sonuçlar her şeyi anlatıyordu. Sonraki birkaç dakika boyunca, herkes şaşkınlık içinde ayakta dururken oda sessizliğe büründü. Damien bile şaşırmıştı. Seviye atlarken durumunu kontrol etme zahmetine girmez, tüm dikkatini becerilerini geliştirmeye verirdi. Artık bunu kontrol etmesi gerekecek gibi görünüyordu. Bu durum, diğer adaylardan biri kendini kaybetene kadar devam etti. “Hayır! Hile var! Numara çıkmadan önce taşın çatladığını hepiniz gördünüz! Yalan söylüyor!” Çılgınca bağırışlar herkesin sersemliğinden uyandırdı. Bağıransa, 30 yaşında 2. sınıfa yeni girmiş olan Alex'ti. Kendisinden on yıl daha genç birinin bu kadar ileride olmasına inanamıyordu. Çılgınlığıyla kendinden geçen Alex, Damien'e küstahça saldırdı. Elini kaldırarak Alex, “Cenneti Yaranan Avuç Darbesi!” diye bağırdı. Şiddetli alevlerden oluşan büyük bir avuç Damien'e doğru hücum etti, ama bu onun için bir parti numarasından başka bir şey değildi. Ancak Damien haksız bir karşılaştırma yapıyordu. Gördüğü son alev saldırısı, gerçek bir 3. sınıf varlıktan gelmişti. 2. sınıfa zar zor girmiş biri onunla nasıl kıyaslanabilirdi? Ama Damien kızgındı. Saldırıya uğradığı için ya da küçümsendiği için kızgın değildi. Daha çok... “Senin bu berbat isim verme anlayışın da neyin nesi! Bu isimler bu dünyaya hiç uymuyor! Ayrıca neden saldırı ismini bir aptal gibi bağırıyorsun?! Utanmıyor musun?!” Damien kükredi. Bu çocuğun isim verme zevkine öfkelenmişti. Bu, Damien'in çocukluğunda kültivasyon romanlarına çok düşkün olduğu ve “Gök Yıkıcı Darbe!” gibi şeyler haykırarak saldırılar çağırmaya çalıştığı günleri hatırlattı. Kara geçmişinin ortaya çıkması onu öfkeye boğdu ve normalde yaptığı gibi saldırıyı savuşturmak yerine, gerçek bir hamle yaptı. Yumruğunu geri çekti ve yaklaşan saldırının yönüne şiddetli bir yumruk attı. Yumruk o kadar şiddetliydi ki, özel odada rüzgarlar oluşup dönmeye başladı ve bu dönen rüzgarlar alevli avuçla karşılaştığında, şiddetli bir ateş kasırgasına dönüştü. “Hmph!” Damien soğuk bir homurtuyla parmağını şıklattı ve hala ona doğru ilerleyen alev kasırgası, sanki pinball makinesindeymiş gibi aniden ters yöne doğru hareket etti. Ani olaylar herkesi hazırlıksız yakaladı ve hareket edemeden, alev kasırgası korkmuş Alex'i yuttu. Kasırga dinince geriye sadece kömürleşmiş ve parçalanmış bir beden kaldı. Alex hala hayattaydı, ancak Elixir ile aynı seviyede bir şeyin yardımı olmadan artık bir canlı olarak yaşayamayacaktı. Az önce neden olduğu sahneyi gören Damien başını çevirip ıslık çalmaya başladı. “Oops.” “Eğer aptalca isim verme alışkanlığı beni sinirlendirmeseydi, muhtemelen daha kolay kurtulurdu.” diye mırıldandı. Diğer adaylar soğuk terler içinde kalırken, sınav görevlisi Damien'e ilgiyle bakıyordu. Onların aksine, o olanları net bir şekilde görebiliyordu. ‘Bu genç adam bir uzay büyücüsü... Hayır, belki de usta seviyesine bile ulaşmıştır!’ Apeiron halkı, bir kişinin yeteneği üzerindeki kontrol seviyesini ölçmek için özel bir sistem kullanıyordu. Bu sistem, sınıflarla tamamen ayrıydı, çünkü bir kişinin kontrolü sadece sürekli pratik, içgörü ve yetenekle gelişiyordu. Ancak her aşamada daha fazla mana gerekiyordu, bu da kontrolü geliştirmek için sınıfın hala önemli olmasını sağlıyordu. Başlangıçtan itibaren, Çırak, Büyücü, Usta, Büyük Usta ve Aziz vardı. Çırak seviyesi, ateşten basit bir avuç içi yaratabilen Alex gibi, yeteneklerini anlamaya yeni başlayanları ifade eder. Büyücü seviyesi, kişinin bu mecazi zincirleri kırıp yeteneklerini çeşitli şekillerde kullanmaya başladığı aşamayı ifade eder. Damien'in yıldırım gücü veya Katherine'in illüzyonları buna örnek verilebilir. Usta seviyesi, gerçek değişimin gerçekleştiği seviyedir. Bu seviyede, kişi yüzeyi aşar ve yeteneklerini kullanma konusunda derin bir kavrayışa ulaşır. Damien'in vektör kontrolü buna bir örnektir. Bu, klasik bir uzay yeteneği değildir, daha çok uzayı fizik kanunlarını ve benzeri şeyleri etkilemek için bir araç olarak kullanır. Grandmaster seviyesi daha çok bir unvandır ve uzmanlaştıkları afinitelerinin karmaşık kullanımını tamamen ustalaşmış olanlara verilir. Grandmaster seviyesine ulaşan bir kişi, tek hükümdar ve kral olduğu bir alan yaratabilir. Saint seviyesine gelince? Bu seviyeyle ilgili bilgiler, dünyanın 4. sınıf varlıkları tarafından sıkı bir şekilde saklanıyordu. Saint olmanın tam olarak ne anlama geldiğini kimse bilmiyordu, ancak bu kontrol seviyesine ulaşıldığında afinitelerin tamamen yeni bir şeye dönüştüğü söyleniyordu. Damien'in bu kadar genç yaşta Master seviyesine ulaşması, sınav görevlisinin onun ne kadar yetenekli olduğunu düşünmek bile istememesine neden oldu. Kararını vererek, sonunda konuştu. "Tamam. Bana yeteneğini kanıtladın. Bu jetonu al ve salondan çık. Birisi sana geri kalanını açıklayacak. Ayrıca, işleri bittiğinde içeri gelmelerini söyle. Bir konuda yardıma ihtiyacım var.“ Tabii ki, bu noktada sadece yaşayan bir ceset olan Alex'i kastediyordu. Damien'e yuvarlak bir jeton attıktan sonra diğer sınava girenlere döndü. ”Geri kalanlarınız, yeteneklerinizi kanıtlamak için benimle kısa bir savaş yapma zamanı." Damien izlemek için kalmadı ve hemen dışarıda bekleyen kişiyi bulmaya gitti. Sınav başladıktan hemen sonra bir misafir almaya hazırlıklı değilmiş gibi görünüyordu, bu yüzden biraz tereddüt ettikten sonra Damien'e bir broşür ve bir kart uzattı. “Bu broşür, yeni bir öğrenci olarak akademi hakkında bilmen gereken her şeyi özetliyor. Kart ise öğrenci kimliğin.” Damien'in şaşkın bakışlarını görünce, daha ayrıntılı bir açıklama yaptı. “Sınavda kullandığın eserler mana izini taradı, bu yüzden kartına mananı aktardığın anda, adın ve rütben kartta görünecek. Kart, konaklama ve derslerin için gitmen gereken yere de yönlendirecek.” Damien başını sallayarak, kız test odasına girerken hemen sınav binasından çıktı. İçeri girdiğinde, yerde yanan ceset dışında her şey normal görünüyordu. Kendini toparlamadan önce kısa bir çığlık attı. Ne yazık ki, ses herkesin dikkatini çekmişti. Sınav görevlisi ona seslendi. “Güzel, geldin. Çocuğu buradan götür ve nereye gitmesi gerekiyorsa oraya gönder, önemli değil. Akademiye girecek bir başka üstün zeka adayı daha var gibi görünüyor. Yaşlılara haber ver de onu gözetim altında tutsunlar. Seni buraya gönderen çocuk. Adı Damien Void.” Kız bu haberi duyunca yüzü biraz soldu. Üstün zeka adayı mı? Ve o, onu sıradan bir öğrenci gibi eliyle göndermişti! Alex'in nefes alan cesedini odadan sürüklerken, Damien'in tavrından alınmamış olmasını diledi. Bu sırada Damien, manzarayı seyrederek Zenith City'de huzur içinde yürüyordu. Söz konusu kızı çoktan unutmuştu. Güzel bir park bulan Damien, bir bankta oturup verdiği broşürü okurken serin bahar esintisinin tadını çıkardı. Akademi, sonuçta bir okuldu. Nexus Etkinliği nedeniyle burada olsa da, kaldığı süre boyunca en az bir derse girmesi gerekiyordu. Ziyaret ettiği komisyoncunun bahsettiği Büyük Savaş'ı hatırlayan Damien, tarih dersini seçti. Savaş, tahmin ettiği gibi potansiyel bir tehlike ise, fırtınaya kapılma ihtimaline karşı hazırlıklı olması gerekiyordu. Ardından, akademide bulunan çeşitli tesisleri okudu. Kişinin ilgisine göre çok sayıda farklı seçenek vardı ve daha üst düzey ve daha faydalı eğitim ortamlarına girmek için premium puanlara ihtiyacı vardı. Premium puanlar, okulun kendi para birimiydi ve okula fayda sağlayacak çeşitli görevleri yerine getirerek ve okulun kendi maceracı loncası gibi bir yerden görevler alarak kazanılabilirdi. Ancak bu da önlenebilirdi. Onu destekleyecek veya öğrencisi alacak yüksek rütbeli birini bulması yeterliydi, o zaman bu tesislere erişim sağlayabilirdi. Bunun Damien için önemli olmasının nedeni basitti. Beklediği aksine, okulda uzamsal yetenek kullanıcıları için bir eğitim ortamı vardı. Kurt'un adını bir kez daha gördü. Okulda önemli bir kişi gibi görünüyordu ve eğitim alanını bizzat kendisi inşa etmişti. “Yanılmıyorsam, Kurt denen adam o eğitim ortamında başka bir alt uzay bırakmış olmalı. Onun eksantrik davranışlarını bildiğimden, oraya girmek çok zor olacak, ama benim için çok faydalı olacak. Bu uzaya girmenin bir yolunu bulmalıyım.” Bunun, düşündüğünden çok daha kolay olacağını bilmiyordu.