Bölüm 449 : Şikayet [5]

Ruyue, Damien ile kısa sohbetini bitirdiği anda, etrafında bir buz duvarı yükseldi. Gizli alemdeki Xue Klanı'nın dahilerini öldürmeye karar verdiği andan itibaren bu an için hazırlıklıydı. Damien, 11. Yaşlı'yı parçalanmış uzaya götürüp savaşmaya başladığında, Ruyue hemen 12. Yaşlı ile tek başına savaşmaya başladı. Havada bir ışık çakmasıyla ortaya çıktı ve mavi alevler onun yolunu takip etti. O kadar hızlı hareket ediyordu ki neredeyse hayali gibiydi, ama 12. Yaşlı'nın saldırıları yine de ona sorunsuz bir şekilde ulaştı. 12. Yaşlı alaycı bir gülümsemeyle, "Küçük sürtük, kendini o pisliğe sattıktan sonra bile hala bu kadar güçlüsün. Açıkçası, senin bir zamanlar Xue Klanı'nın bir parçası olduğunu söylemekten utanıyorum." dedi. Ruyue gözlerini devirdi. "Evet, evet. Aptal orospular konuşmayı iyi bilir. O piç Xue Yebai'nin kişiliğiyle, senin gibi bir kadının Yaşlı olabilmesinin tek nedeni, klanın diğer tüm Yaşlıları tarafından tecavüze uğramış olman olmalı. Haksız mıyım, haksız mıyım?" 12. Yaşlı'nın yüzü karardı. "O adam gibi aşağılık bir pislikle kalmak ağzını gerçekten mahvetmiş. Sürtük, seni kolayca ölmeyeceksin!" "Onun gibi utanmaz bir haydutla birlikte kalmanın tavırımı değiştirdiğini inkar edemem. Ama senin ağzın da bozuldu, değil mi? Birdenbire bu kadar çok insanın çocuğunu yutmak, bir tür olumsuz etki yaratmış olmalı, tabii ben bilemem." 12. Yaşlı, Ruyue'nin kışkırtmalarına kan kusacak gibi oldu. En kötüsü, Ruyue'nin söylediği hiçbir şeyin yalan olmamasıydı. 12. Yaşlı artık söz düellosu havasında değildi. İlk başta Ruyue'yi öldürmeden önce zihinsel olarak ezmek istemişti, ama planı tamamen ters tepti. Bunun yerine, manasını uyandırdı ve etrafındaki havayı dondurdu. Mavi rünik desenler etrafında oluşmaya başladı, gökyüzünde dans ederek rüzgarı bile parıldayan donmuş çiğ damlalarına dönüştürdü. "Buz Anka Kutsal Desenleri!" diye bağırdı 12. Yaşlı. Rünler hemen harekete geçerek Ruyue'yi çevreledi ve onu donmuş bir tabutun içine hapsetti. Ruyue kayıtsızca etrafına baktı. 'Luna'nın runelerinin basitleştirilmiş bir versiyonu gibi. Gerçek bir Buz Anka'nın Yaşam özelliklerini taşımak yerine, bu tamamen buz. Aynı adı kullanan ucuz bir kopya.' Gerçek bir Buz Anka olan Lunaria Snow ile bir yıl geçirmişti. O süre zarfında Buz Anka Desenleri hakkında çok şey öğrenmişti. Bu nedenle, böyle küçük bir numara onun için sorun değildi. Ruyue, 12. Yaşlı'nın önceki hilesini taklit ederek avucunun içinde mavi alevler yakıdı. Ancak Ruyue, runik desenler yerine buz alevleriyle gökyüzüne canavarca figürler çizdi. Anka kuşları, ejderhalar, hatta leopar gibi daha yaygın kedi hayvanları etrafında belirdi. Çizimlerini bitirir bitirmez, canlanarak kükrediler. Buz Alev Ejderhası, yin aurasıyla dolu korkunç bir kükreme attı. Ruyue'yi çevreleyen tabutun yan tarafına saldırdı ve kendini patlattı. Buzdan alevler tabutu oluşturan runik desenleri yuttu. O anda Ruyue bileğini çevirdi. Etrafındaki kalan buz alevli canavarlar ejderhanın açtığı boşluğa hücum etti ve tabutu açarak parçalayıp yere düşürdü. Ancak kaçmak, güvende olmak anlamına gelmiyordu. 12. Yaşlı, gökyüzünde kibirle duruyordu. Arkasında, binlerce buz runesi dans ederek top şeklini oluşturuyordu. BANG! BANG! BANG! Ruyue gün ışığını görür görmez, bir başka saldırıya maruz kaldı. Onu saldırıdan korumak için buz duvarları ve buz alevinden yaratılmış canavarlar sürekli ortaya çıkıyordu, ancak yarattığı her yapı tek bir saldırıyı engelleyebiliyordu. "Böyle devam ederse, kesinlikle kaybedeceğim. Mana kapasitem 4. sınıfla kıyaslanamaz. Eğer öyleyse..." Ruyue kollarını açarak, onu cennetten inmiş kutsal bir azizeye benzeten ay beyazı bir öz yaydı. "Kanlı Ay." Ancak arkasında beliren nesne, onu daha çok bir iblis gibi hissettirdi. Gökyüzündeki gerçek aya hiçbir şekilde yenik düşmeyen kan kırmızısı bir ay, kendisine yöneltilen saldırıları püskürten ürpertici bir aura yayıyordu. "Güç ver." Ay'dan bir ışın çıktı ve Ruyue'nin vücudunu kapladı. Işık kaybolduğunda, Valkyrie benzeri bir zırhla kaplıydı ve elinde parlak beyaz bir mızrak vardı. Buz mızraklarının yağmuruna karşı duran figürü, yaklaşan saldırıya kafa tutarak karşı koydu. İki eli mızrağın sapını sıkıca kavradı ve önündeki havada geniş bir hareket yaptı. "Ay Tanrıçası Mızrak Sanatı Birinci Form: Gelgit Oluşumu" Mızrağının bıçağını yanardöner beyaz bir mana kapladı. Ruyue'nin hareketleri aniden son derece akıcı hale geldi, sanki dünyanın akışını takip ediyormuş gibi. Çın! Çın! Çın! 12. Yaşlı'nın saldırısının gücü, Ruyue'nin doğrudan savuşturup engelleyebileceğinin çok ötesinde olsa da, mızrağı başka türlü düşünüyor gibiydi: Metal çarpışması sesiyle Ruyue gökyüzünde süzülerek mızrağını savurdu ve etrafına gelen her buz parçasını ustaca savuşturdu. Her hareketiyle mızrağı daha da güçlendi. Hareketlerinin gelgitleri daha belirgin hale geldi. Zarif dansıyla saptırdığı güç, mızrağının ucunda yoğunlaşarak depolandı. Ruyue dans ederken, gördüklerinden hala şokta olan 12. Yaşlı'ya yavaşça yaklaştı. Ruyue'nin saldırılarından bu kadar kolayca kaçması onu sonsuz bir öfkeye boğdu. Böylece, manasını iterek, Buz Kanunları hakkındaki bilgisini mızraklarına aktardı. Ama hareketleri bir saniye geç kalmıştı. Ruyue, gözleri kapalı ve elleri mızrağını sıkıca kavrayarak onun önünde belirdi. Dansıyla bu ana kadar biriktirdiği ivmeyi kullanarak, mızrağını 12. Yaşlı'nın çenesine doğru yukarı doğru savurdu. VUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUU Bu, mızrağının ucunda biriken enerjiyi serbest bırakmak kadar basit bir şey değildi. Ruyue, Kanlı Ay'ı bir çapa olarak kullanarak ayın gücünü çekti ve altındaki toprağı sıvı hale getirdi. Mızrağının hareketiyle bir toprak tsunamisi yükseldi ve 12. Yaşlı'yı yutmak üzereydi. Mızrak tekniğinin adından da anlaşılacağı gibi, ilk hareket durdurulamaz bir dalga oluşturdu. 12. Yaşlı dişlerini sıktı. "Senin gibi bir velet bu kadar güçlü olamaz!" Kollarını açtı ve manasını topladı, onu göğsünün ortasına doğru itti. Bunu yapar yapmaz, merkezinde kendisi olan güçlü bir titreşim yayıldı. "Mutlak Sıfır!" Ruyue'nin tsunami dalgası bir anda dondu. Mızrağının ucunda toplanan öfkeli mana bile donarak kar taneleri gibi yere düştü. "Keuk…!" Ruyue ağzından bir yudum kan öksürdü ve geriye doğru fırladı. 12. Yaşlı'nın Mutlak Sıfır'ının nabzı ona fazla zarar vermese de, mızrağında biriktirdiği enerjiyi serbest bırakamamış olmanın geri tepme etkisi ona sert bir darbe indirdi. Ama Ruyue acıdan tek bir inilti bile çıkarmadı. Ağzının kenarındaki kanı sildi ve bir kez daha pozisyonunu aldı. "Bir 4. sınıf bile bu kadarını yapamıyorsa, çok hayal kırıklığına uğrarım. Şimdi gel. Terfi etmenin tek nedeninin vücudun olmadığını bana kanıtla."