Bölüm 457 : Aradan [1]

Xue Yebai'nin ölümüyle, Empyrean Dragon Realm seferi ve etrafında meydana gelen tüm beklenmedik olaylar nihayet sona erdi. Bu olay hiçbir şekilde özel değildi. Bulut Düzlemi'nin her yerinden sayısız büyük güç ve haydut kültivatörler bu olaya katılmak için gelmişti. Bu nedenle, olanlar uzun süre gizli kalamazdı. Xue Klanı ve Wang Klanı yok edildi, insan ırkının hainleri Bulut Düzlemi'nde ortaya çıktı ve önümüzdeki çalkantılı zamanlara yanıt verircesine yeni dahiler dalgalar halinde ortaya çıktı. Elbette, Damien hakkındaki haberler de bu etkiden kaçamadı. İster yaşadığı Merkez Kıta'da ister çevredeki dört kıtadan herhangi birinde olsun, Damien Void adı Bulut Düzlemi'ndeki herkesin gündemine oturdu. Gizli alemdeki başarıları, kimse onu orada görmediği için hiçbir yerde bahsedilmiyordu, ama büyük resimde bunun pek önemi yoktu. Sonuçta, gizli aleme girmeden önce büyük bir klanı yok ederek sahneye çıkmıştı ve sanki bu yetmezmiş gibi, çıktıktan sonra da aynısını bir kez daha yaptı. Böyle bir dahinin ortaya çıkmasının refah mı yoksa felaket mi habercisi olduğunu kimse bilmiyordu. Ancak biraz gücü olan herkes bunu anlayabilirdi. Sadece Bulut Düzlemi'nde değil, tüm evrende bir fırtına kopmak üzereydi. Ve böylece bir hafta hızla geçti. Göksel Yıldız Sarayı, son bir haftadır kargaşa içindeydi. Tarikatlarında bilinmeyen bir dahi, bir anda yükselen bir yıldız haline gelmiş, daha ünlü Long Chen ise Empyrean Dragon Sword'un varisi olmuştu. Görünüşe göre, tarikatları biraz daha zaman ve çaba ile Jade Heavenly Palace'ı geçecekti. Aslında, birçok kişi tarikatlarının ünlü dahilerini görebilmek umuduyla Göksel Yıldız Sarayı'nda koşturuyordu, ancak ikisi de gizli alemden döndükten sonra ortadan kaybolmuş gibi görünüyordu. Çılgın müritler, Long Chen'in ustası Xiao Xun'u o kadar bombardımana tuttular ki, normal müritlerin kolayca ulaşamayacağı Göksel Dağ'ın daha yüksek bir yerine taşınmak zorunda kaldı. Kargaşa devam etti, ancak söz konusu kişilerden herhangi bir yanıt gelmeyince, kargaşa kısa sürede yatıştı ve olaylara karışanlar nihayet biraz huzur bulabildi. Göksel Dağ'ın zirvesinde, Tian Yang'ın evinin yakınındaki bir avluda, iki adam bir masada karşılıklı oturuyordu. "Lanet olsun, işte bu yüzden hep dikkat çekmemeye çalışıyorum. Ünlü olmak benim gibi fakir bir adam için çok zor bir şey." Siyah cüppeli bir adam hayıflanıyordu. Ancak ses tonunun aksine, gözlerinde zar zor gizlediği bir zevk parıltısı vardı. "Sen mi? Dikkat çekmemek mi? Senin gibi utanmaz bir piç dikkat çekmemek diyorsa, ben de yarı tanrı kılığına girmişim demektir." Karşısındaki adam gözlerini devirdi ve cevap verdi. Doğal olarak, bu ikisi Damien ve Long Chen'di. Şu anda tarikat içinde sahip oldukları şöhretle, Tian Yang'ın konağında saklanmak, alabilecekleri tek önlemdi. İkisinin de umurunda değildi. Son zamanlarda yaşadıkları onca şeyden sonra, kaosa tekrar dalmadan önce kısa bir mola vermek güzeldi. "Söylesene, Xiao Xun'a ne oldu? Zorla taşınmak zorunda kaldığını duydum?" "Bahsetme. Xun'er bir süredir bizimle buraya taşınmak için başımın etini yiyordu, ama statüsü nedeniyle böyle bir şey imkansız hale geldi." Long Chen iç geçirdi. Böyle yasak bir ilişki içinde olmak gerçekten çok zahmetliydi. Damien onun sözlerine alaycı bir şekilde güldü. "Ne yazık sana. Keşke bir Tarikat Üstünü baştan çıkarmamış olsaydın, hayatın ne kadar kolay olurdu?" "Kapa çeneni." Long Chen sinirlenerek homurdandı. "Onu baştan çıkarmak için aktif olarak uğraştığımı mı sanıyorsun? Ustamın bu kadar sevimli olacağını nereden bilebilirdim?" Damien gözlerini devirdi. "Övünmeyi bırak. Sevimlilik görmek istiyorsan, Ruyue'yi buraya getirebilir ve sana gerçek sevimliliğin ne olduğunu gösterebilirim." "Tch, Xue Klanı prensesi mi? Onun buz gibi olduğunu duydum, onu nasıl sevimli bulabiliyorsun?" "Hey, Ruyue'ye hakaret etme. Senden çok daha deneyimli bir erkek olarak sana bilgece bir tavsiye vereyim. Başkalarına buz gibi davranması, sevimli anlarını çok daha sevimli kılıyor." Long Chen şüpheyle gözlerini kısarak baktı. "Ne zamandan beri benden daha fazla deneyimin var? En son baktığımda, sen sadece masumiyetini kaybetmiştin..." Long Chen'in sözleri aniden kesildi, çünkü aniden sağa kaçmak zorunda kaldı. Oturduğu yerin üzerinde bir kaya belirdi ve sandalyesini paramparça etti. "Yaramaz, bana küstahlık yapma. Eğer gerçekten istiyorsan, sana tekrar akıl kafana sokarım." Damien kızaran yanaklarını saklayarak homurdandı. Aslında Long Chen, Damien'den çok daha önce "erkek olmuştu". En azından romantizm konusunda Long Chen'in açık bir üstünlüğü vardı. Long Chen, Damien'in tehdidine hafifçe titredi. Birkaç gün önceki kavgalarını hatırlayarak, onu daha fazla kışkırtmak yerine ağzını kapattı. Aklı yenilgiyi kabul etmek istemese de, vücudu acıyı hatırlıyordu. Bundan sonra bu piçe "Patron" demek zorunda kalması hala çok sinir bozucuydu. Long Chen'in hayal kırıklığına uğramış ifadesini gören Damien sırıttı. Altuzayından yeni bir sandalye çıkardı ve Long Chen'in oturması için yere koydu. "Neyse, fark etmez. Xiao Xun'a gelince, onu getirmek istiyorsan getir. Yaşlı adam sizin ilişkinizi zaten bilmiyor değil ya." "Hm?!" Long Chen'in gözleri şaşkınlıkla açıldı. Damien ona aptal bir ifadeyle baktı. "Sakladığını sandın mı gerçekten? Dostum, yaşlı adam muhtemelen 4. sınıfın zirvesinde ve sık sık Kehanet Teknikleri kullanıyor. Onun nitelikleriyle seninle olan ilişkini bile tahmin edemediğine göre, ona ustam diyemeyecek kadar hayal kırıklığına uğrardım." "Ama sen ona hala ustan demiyorsun." "Kapa çeneni. Anladın sen." Long Chen gülümsedi. Huzurlu günler onun için gerçekten iyi bir stres atma olmuştu, ama her zaman bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordu. Xun'er'in inzivasına eşlik etmesine izin verilseydi, dünyada daha iyi bir şey olamazdı. "Teşekkür ederim, patron." Long Chen içtenlikle söyledi. Damien'in en büyük kardeş olması onu rahatsız etse de, onun gibi düşünceli bir arkadaşı olduğu için minnettardı. Long Chen, ihanetin norm olduğu büyük bir klanın çocuğu olarak buna alışık değildi. Ama başını kaldırdığında Damien'in ona tiksintiyle baktığını gördü. Long Chen'in kaşları durmadan seğirdi. "Ne? Neden bana öyle bakıyorsun?" Damien cevap vermedi. Bunun yerine, konuşmadan önce Long Chen'e şüpheyle uzun uzun baktı. "Biliyor musun, bu kadar samimi davranman biraz iğrenç. Ne zamandan beri böyle oldun?" Long Chen'in yüzü utançtan kızardı. "Siktir! Bu seferlik nazik olacaktım, ama senin gibi bir piç benim minnettarlığımı hak etmiyor." "Evet, evet. Sen Long Chen'sin, klasik kültivasyon romanlarının kahramanı! Minnettarlığı ve kinini açıkça ortaya koyuyorsun! Senden samimi sözler duymak benim için büyük bir onur olmalı!" Damien alaycı bir şekilde cevap verdi. Long Chen dişlerini sıktı. "Kültivasyon romanları hakkında ilk kez böyle konuşmuyorsun. Ne olduklarını bilmiyorum ama beni aşağılıyormuşsun gibi hissediyorum." "Kesinlikle öyle." "En azından öyleymiş gibi davran!" Long Chen ayağa kalktı ve aurası parladı. "Hemen antrenman alanına gel. Yeniden dövüşmek istiyorum." Damien kaşlarını kaldırdı. "Oho? Bunu yapmak istediğinden emin misin? Dayak yemekten korkmuyor musun... küçük Chen Chen?" "Siktir! Artık umurumda değil!" Long Chen elini yana doğru uzattı ve Empyrean Dragon Sword elinde belirdi. Bunu yaparken Damien de ayağa kalktı. Mirage, Long Chen'in kışkırtmasına cevap verircesine ortaya çıktı. Ama kavga çıkacak gibi göründüğü anda, aralarına bir adam çıktı. "Siz ikiniz, kavga etmeyi hiç bırakmayacak mısınız? Şimdilik kılıçları indirin. Damien kardeş, ustan seni çağırıyor."